• resmi ilanlar

“Naylon Milliyetçi” davasına erteleme

21/10/2014 14:00

CHP Merkez İlçe Teşkilatı Başkanı Hüseyin Yıkılmaz’ın sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden sarf ettiği “Naylon milliyetçi” sözleriyle, Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin İka’ya hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davanın duruşması görüldü. Erteleme kararı verilen dava duruşmasında akıllarda Yıkılmaz’ın mahkeme salonunda yaptığı son savunması kaldı.

Sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden Başkan Yılmaz’ı hedef alarak yaptığı bir yorumda, “Bu şehre en büyük ihanet, ana rahmine düştüğünüz gündür” ifadelerini kullanan ve hakkında hakaret ettiği iddiasıyla dava açılan CHP Merkez İlçe Teşkilatı Başkanı Hüseyin Yıkılmaz, geçtiğimiz Eylül ayında bu davadan beraat etti.

30 Mart Yerel Seçimleri sonrası parti kamuoyunda eleştiri oklarının hedefi haline gelen Yıkılmaz, yine Belediye yöneticisi bir başka isimle karşı karşıya geldi. Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin İka’nın geçmişte Türk Ocakları Bolu Şube Başkanı olmasına atıfta bulunan ve Ak Partili Bolu Belediyesi yönetimine geçişini tenkit eden Yıkılmaz, yine sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden İka için “Naylon milliyetçi” söyleminde bulundu. İkili arasında dava konusu olan bu spekülatif çıkış sonrası başlayan yargı süreci aylarca sürdü.

Dün saat 14.30’da Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Yıkılmaz, CHP Bolu Merkez İl Genel Meclisi Üyesi olan eniştesi İbrahim Ayhan’la geldi. Duruşmaya İka katılmazken, yerine vekaleten avukatı katıldı.

Tarafların son kez dinlendiği duruşmada, Yıkılmaz son savunmasını yazılı ve sözlü şekilde verdi. Yıkılmaz’ın sözlü savunması davacı kanat tarafından reddedildi ve şikayetçi olunduğu bir kez daha mahkeme heyetine iletildi. Duruşma hakimi davayı 11 Aralık 2014 tarihine erteleme kararı verdi.

Yıkılmaz ile İka’nın arasındaki davanın duruşmasından akıllara Yıkılmaz’ın yaptığı son savunma kaldı. Yıkılmaz, duruşma çıkışı basın mensuplarıyla da paylaştığı savunmasında şu ifadeleri kullandı:  

 

“ŞİKAYETÇİ ŞAHIS BENİ SİYASİ RAKİP GÖRDÜĞÜ İÇİN MAHKEMEYE VERDİ”

“Hüseyin İka tarafından hakkımda verilen şikayet dilekçesi üzerine heyetinizin huzurundayım. Şikayetçinin hakkında söylediğimi iddia ettiği sözler genel bir değerlendirmedir. Şikayetçinin adı görevi vs. hiçbir şekilde ima yoluyla dahi belirtilmemiştir.

2014 yerel seçimleri öncesinde Türk Ocakları Şube Başkanı olan şahıs aynı zamanda kayıtlı bir MHP üyesidir. Adı sık sık MHP'nin Bolu Belediye Başkan adayı olarak geçen birinin, taban tabana zıt bir anlayıştaki bir partiden ve son dakika manevrası ile "AKP Belediye Meclis üyeliği adaylığı" kesinleşince özellikle MHP tabanından, yazarlarından, seçmenlerinden ve genel olarak kamuoyundan çok ağır, hakarete varan türlü eleştiriler almıştır. Bu eleştiriler yerel gazetelerimizin okuyucu yorumları bölümlerinde ve köşe yazılarında görülebilir. Ancak şikayetçi şahıs onları şikayet etmek yerine kendisine siyasi rakip olduğumuz için şahsımı tercih etmiştir. Bu son derece manidardır.

 

“ŞİKAYETÇİ ŞAHIS HER ELEŞTİRİYİ ADLİYE TAŞIYOR”

Ben CHP Bolu Merkez ilçe Başkanı olarak siyasi rakiplerimiz hakkında eleştiriler yapabilirim. Hatta bu eleştiriler siyasetin doğası gereği sert ve incitici olabilir. Siyasi eleştirilerim yüzünden neredeyse tüm AKP'li yöneticilerle davalarım vardır.

Ancak şikayetçi şahsın şimdi mensubu olduğu, yeni partisi AKP'nin ileri demokrasi anlayışı gereği her türden aykırı, muhalif sesi kısma, yıldırma, taciz, gözaltılar, mahkemelerde süründürmeler doğal enstrümanları haline gelmiştir. Toplumda AKP ve AKP'li siyasiler asla eleştirilemez, haklarında asla aleyhte bir söz sarf edilemez, büyük, kudretli, korkulan bir yapı olarak algı yaratılmıştır. Bu AKP'nin sistemli bir toplum mühendisliğinin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Aykırı ses çıkaran kurum veya kişiler profesyonel bir saldırıya uğratılarak, toplum gözünde itibarsızlaştırma, ötekileştirme, mümkün ise tecrit etme, hapsetme, gözaltı, polis dayağı vb. türlü şiddete maruz bırakılmaktadır

12 yıldır Türkiye'de AKP ile yeni bir anlayış yerleşmiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ın bir çiftçiye; Ananı da al git ulan!  Veciz sözleri ile başlayan ve Soma'da kendisini protesto eden bir vatandaşa dediği gibi; Başbakanı yuhalarsan yumruğu versin! İbretlik sözleri ile zirve yapan bir zihniyet olarak ortaya çıkmıştır. Tayyip Erdoğan ile başlayan bu tür hakaretler artık vaka-i adiyeden hale gelmiştir. Toplumun çeşitli katmanlarınca olumlanan bu tür ağır hakaretler kutuplaşmalara neden olmuştur. Ülkemizin tüm dinamikleri sığ dünya görüşlerine göre vesayet altına alınmış, tutucu, bağnaz bir yaşam tarzına göre dizayn edilmiştir. En son HSYK seçimleri ile de uzun zamandır bekledikleri muratlarına erişmişlerdir.

Siyaset fıtratı gereği zor bir mecradır. Şikayetçi şahıs şu an Bolu Belediye Başkan Yardımcısıdır. Bir otorite olarak tüm Bolu adına hüküm vermekte ve uygulamaktadır. Tek başına iktidar olan bir partinin mensubu olmuştur. Üyesi bulunduğu eski partisi MHP'den Bolu Belediye Başkan adayı olması beklenirken, son anda kıvrak bir hareketle siyasi geçmişini, MHP'nin çok kutsal saydığı dava adamlığından vazgeçmiştir. Aynı zamanda özel sektörde çok yüksek ücretler aldığı doktorluk mesleğinden de vazgeçerek düşük bir maaşla Belediye Başkan yardımcılığını seçmiştir. Şikayetçi şahsın bu manidar fedakarlığı her zaman eleştirilir, gelecekte de eleştirilecektir. Bu siyasi etik dışı davranışı şikayetçi şahsın üzerine yapışmıştır. Bu nedenle gazetelerde, sosyal medyada toplum içinde duyduğu her eleştiriyi adliye taşıma alışkanlığı normal sayılmalıdır. Yaşadığı alınganlık histerisini bir hekim olarak en iyi kendisi anlıyordur.

 

“ŞİKAYETÇİ ŞAHSIN ÜZERİME ATTIĞI SUÇLARI İŞLEMEDİM”

 

Anayasamızda güvence altına alınan ifade özgürlüğünün doğal sonucu olarak eleştiri hakkının kullanımı adliyeye taşınamaz. AİHM ve Yargıtay'ın pek çok bağlayıcı kararında olduğu gibi ifade özgürlüğü tüm özgürlüklerin temelini oluşturur. İfade özgürlüğü çoğulcu demokratik toplumun olmazsa olmaz unsurudur. Şikâyetçi şahıs konumu itibarı ile kamuoyunun önünde yer alan biri olarak ağır, sert hatta incitici eleştirilere katlanmak durumundadır. Üstelik benim ifadelerimde şikayetçi şahısın adı dahi geçmemektedir. Kendi medyası, yandaş -iş adamları ve devletten beslenen taraftarlarınca sürekli pohpohlanmaya alıştırılmış olan AKPli siyasetçiler eleştirinin hiçbir türüne hoşgörü göstermemekteler. Şikayetçi şahsın üzerime attığı suçları işlemedim, hakkımdaki iddiaları tamamen bir faraziye ürünüdür. Bu nedenle beraatimi istiyorum.” 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Comolokko  (22.10.2014 13:47:56)

    Herşeyi üstüne alınmasa aslında iyi başkan yardımcısı.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: