• resmi ilanlar

Domuz gribine kafa tutan MHP’li siyasi Bolu’da

21/12/2014 11:00

Türkiye’de domuz gribi vakalarının görüldüğü dönemde, domuz gribi aşısına karşı çıkarak bir dönem gündeme damga vuran MHP’li popüler siyasi Osman Durmuş Bolu’ya geldi. Eski sağlık bakanlarından Durmuş, hükümet aleyhine açıklamalara imza attığı kentte, Türkiye’nin cennet bir ülkeyken, ölümün kol gezdiği, iç ve dış politikada kardeşliğin azaldığı, zor yaşanabilir bir ülke haline geldiğini iddia etti. Durmuş, “Gerçekler balçıkla sıvanamaz. Artık uyanmak lazım. İri olun, diri olun, bir olun. Ülkemiz soyuluyor. Ülkemiz devleti yönetenler marifetiyle soyuluyor” dedi.

 “Ülkemiz soyuluyor. Ülkemiz devleti yönetenler marifetiyle soyuluyor. Ülkeyi yakacaklar. Türkiye’yi Neron’lardan kurtarmak lazım” diyen MHP’li Osman Durmuş, iktidarı çok sert sözlerle eleştirdi. Bolu’da konuşan MHP’li Osman Durmuş Türkiye’nin cennet bir ülke, Bolu’nun da onun içinde seçilmiş bir cennet olduğunu belirterek, bugün Türkiye’nin ölümün kol gezdiği bir ülke haline getirildiğini iddia etti.

MHP Mudurnu İlçe Teşkilatı’nın Kongresi için Cumartesi günü Bolu’ya gelen sağlık eski bakanlarından Osman Durmuş, partisinin il binasında saat 12.00’de basınla buluştu. Durmuş yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

“12 yıl evvel teslim ettiğimiz bu cennet, bugün çok zor yaşanabilir bir halde. Bir iktidar düşünün yüzde 37 oyla yüzde 65 milletvekili çıkarıyor. Hak ettiğinin iki katı milletvekili veriyoruz ama açlıktan ölen insanlar, sosyal güvencesi olmadığı için madenlerde yok olanlar, trafik kazalarında ölenler, ihmallerden ölenler ve ölümün kol gezdiği bir ülke. Buna karşılık iktidar mensuplarının tamamı çeşitli yerlere göz dikmiş, çıkar ilişkisi peşinde koşan bir çete görünümünde. Bir çete düşünün köylünün merasını, tapulu arazisini ellerinden alıyorlar. Bu AKP iktidarı 12 yıldır iktidarda. Çoğunluk elinde. Ama ülkeyi o hale getirdiler ki herkesle barış istiyorlardı. Kavgasız bir iktidar oluşturacaklarını söylüyorlardı. Kur-an’ı Kerim ‘Mümin müminin kardeşidir’ der ama Suriye ile kanlı bıçaklılar. İslam ülkesi Suriye ile kanlı bıçaklı. Amerika’nın işgal ettiği Irak’ta öldürülen 1 milyon 200 bin Müslümanı görmüyor, ırzına geçilen kadınları görmüyor, Amerikan işgal kuvvetlerine övgüler dizen bir Başbakan. İsrail’i bulunduğu bölgede tek güç haline getirdi Suriye ile kavga yaparak. İsrail’i bölgesinde canı istediği zaman Gazze’yi ve istediği yeri bombalayan bir ülke haline getirdi. Türk uçağını düşürdüler sesleri çıkmadı. Görüntüde İsrail karşıtı gibi görünüyorlar, el altından en büyük ticareti çocuklarıyla, tankerleriyle İsrail’e götürüyorlar. Petrol tankerleri bunlar sıradan tankerler değil. Keçiören’de bir apartman dairesinde oturan Başbakan, şimdi saraylara sığmıyor. Amerika’nın Avrupa’nın ambargo uyguladığı Rusya ile işbirliği halinde Rus gazının petrolünün satışına atacılık yaparak ambargoyu delmeye çalışıyor. Rus Rublesi yüzde 10.5 kaybetmiş durumda ve yeni ambargolar geliyor. Türkiye herkesle barış içinde olacaktı etrafında dost diyebileceğimiz ülke sayısı tartışılır. İran’ın ambargosunu delmek için Zarrab ve arkadaşlarıyla bütçe açığını kapattıklarını söylüyorlar. Bahçeli bunları söyledi diye mahkemeye vereceğini söylemişti. Şimdi İran’dan belgeleri isteyeceğiz deyince avukatlar geri çekti mahkemeyi. Bahçeli ile ilgili davayı acaba niye geri çekti? İran’daki ortağı İran’ı soyuyor.

Bir tefeci, bir soyguncu düzen kurmuş. Biz devletimizi hiç böyle görmedik. Osmanlı döneminde padişahlar vardı böyle değildi. Cumhuriyet döneminde rahmetli Menderes çocuklarına ticaret yapmayı yasaklamıştı. Rauf Orbay’ın oğlu, İsmet İnönü’nün oğlu. Trafik kazası nedeniyle birilerine zarar vermişti. Çok ciddi yaptırımlar uygulandı. Burak Bey bir sanatçıyı çiğniyor ört pas ediliyor. Hayatınız tehlikede dikkat edin. Her an bir trafik kazasına gidebilirsiniz. Türkiye basın yayın organları şuanda 130’un üzerinde gazeteci içeride. Gazetecilikten dolayı değil diyorlar ama onu da diyemiyorlar artık. Biz fikri hür vicdanı hür bir millet isek söylediğimiz sözlerden dolayı içeriye mi atılacağız?

Gördünüz. 12 yıl ortaklık yaptılar. Fethullah Gülen’le 12 yıl ortaklık yapmışlar. ‘Ne istediniz de vermedik?’ diyor. İstediğini vermiş. Ama bir gün ansızın devletin istihbarat örgütleri, basını, kameraları evlerde para kasaları, para sayma makineleri, bavul bavul paraları görüntüleyince işler değişti. Oğluyla ilgili telefon görüşmeleri yalan, montaj dediler. Hepsi devletin arşivinde var. Hepsi tapelerle tespit edilmiş halde. Bunları biz iftira ediyoruz. İyi ya mahkemeye gidersin hakimin karşısına çıkarsın ispat edersin hesap sorarsın. Hırsızlığın rüşveti belgesi olmaz derler ama artık teknoloji değişti. Görüntü var kamera var. Türkiye’de belge değil kameralı görüntü var. Sesli, görüntülü kayıtlar var. Montajla baskı kurduğun TÜBİTAK şimdi montaj değil gerçek diyor.

Değerli basın mensupları, ülkemiz soyuluyor. Ülkemiz devleti yönetenler marifetiyle soyuluyor.  Şu anda bizim bıraktığımız Türkiye’de sağlık bütçesinde 7 katrilyonluk bir SSK açığı vardı. Şu anda 37 katrilyon. Bizim bıraktığımız Türkiye’de bir buçuk milyar dolarlık cari açık var diye batılılar MHP’siz Ecevitsiz hükümet istediği için bir buçuk milyar dolarlık cari açık var diye hükümetler devrildi. Niye? Biz Müslüman Irak’a müdahale edilmesini istemediğimiz için. Niye? Biz Suriye ile kavga etmiyorduk. Biz İran’la kavga etmiyorduk. Biz komşularımızla kavga etmiyorduk. Şimdi cari açık 50 milyar doların üstünde 70 milyar dolar. Ya bir buçuk milyar dolarla hükümetler gidiyor da 70 milyar dolarla ne oluyor?

Türkiye’nin tüm kaynakları bir Düyun-i Umum-i ile geriye aldığımız kapitülasyonlarla verdiğimiz şeyler yeniden gidiyor. Çıkıyor eski Başbakan şehir hastaneleri diyor. Arkadaşlar bunlar 70 milyar dolarlık bir kapitülasyondur. İngiliz, Belçikalı, İtalyan firması gelecek Türkiye’de hastane yapacak. Hastanenin lokantası bunlara ait 30 yıl. Hastane laboratuvarı bunlara ait 30 sene. Hastanenin bilgisayarları bunlara ait 30 sene. 30 sene işletecekler. 30 sene sonra o hastane elde kalırsa Türkiye’ye devredeceklermiş. Yani 103 milyar dolarlık soysal güvenlik bütçesi bizim üniversite hastaneleri hastanelerimize ve bizim zamanımızda devlete yaptığımız Sağlık Bakanlığı hastanelerine gitmeyecek. Kime gidecek? Yabancıların yaptığı şehir hastaneleri ya da seri hastaneler var. Bası hükümet yakınlarının ortağı olduğu söylenen hastaneler var. Bütçe oraya gidiyor. Onun parasını ödüyorlar Cerrah Paşa’nın parasını ödemiyorlar. Hacettepe’nin parasını ödemiyor. Hacettepe’nin bir kısım bölümlerine el konulmuş durumda. Ankara Üniversitesi’nin parası ödenmiyor o özel hastanelerin ödeniyor. Paraları tıkır tıkır hatta bazılarının şişirilmiş faturaları ödeniyor.

Siz de Bolubeyi vardı, Köroğlu vardı, Ayvaz da vardı. Kafa tutardı. Dik dururdu. Bu soruna dur demek için Köroğlu’na ,, Ayvaz’a ihtiyaç var. Size ihtiyaç var. Bunun yolu yanlışlar karşısında bir olmaktır, iri olmaktır, dik durmaktır. Birilerinin ülkeyi yağmalamasına fırsat vermeyin.

İşsizlik rakamı hükümet söylemine göre 10.5. Genel ortalama Osman Durmuş’a göre 16. Genç nüfus yüzde 30.  Üniversite bitiriyor gençlerimiz işleri yok. Biz neyle geçiniyoruz? Borç aldığımız paraların ya da boyanmış tekstilin Türkiye üzerinden pazarlanmasındaki küçük paylarla geçiniyoruz. Sanayi üretmiyor, tarım yok. Çiftçi battı. Üretmiyor üretse para etmiyor neden? Tekirdağ limanına gelen AKP’li tüccarların dağıttığı buğdaylar ya da GDO’lu pirinçler piyasada geçerli. Allah sizi inandırsın evimde pirinç pişirttirmiyorum. Bulgur pişiriyoruz. Neden? Bizim Osmancık pirimcimiz vardı genetiği düzgün olan pirinçlerimiz vardı. Ama tonlarca gemiler dolusu genetiği değiştirilmiş pirinç soktular. Bu ülkede yediğimizden içtiğimize kadar güven altında değiliz. Güvende değiliz. Esas olan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve yandaşlarının kazançları. Çıkıyor yeni bir Başbakan, Yeni Türkiye’nin Yeni Başbakan’ı neler anlatıyor. Zannedersiniz biz cennetteyiz de farkında değiliz. Rüya aleminde. Abisi dolmuşa bindirmiş tam hız gidiyor.

Gerçekler balçıkla sıvanamaz. Ülkeler batma zeminine geldiği zaman saraylar yapılır. Abdülmecit dönemine bakın. Tanzimat Dönemi’nde Abdülmecit hasta bir adam Fransızlar’dan paralar alıyor, Dolmabahçe Sarayı’nı öyle yapıyor. Fransa’da 14. Lui halk isyana kalkmış açız diyor Kraliçe Marie Antoinette “ekmek bulamayanlar pasta yesin” diyor. Hadise budur. Sonra 16. Lui zamanı Bastil hapishanesi basılıyor ihtilal başlatılıyor hanımefendi idam ediliyor. Allah sizi inandırsın. Çavuşesku ve hanımının duvar dibinde kurşuna dizilişinde ağlamadıysam namerdim. Ama Çavuşesku çok masum değildi. Hanımefendi de. Ama biz insanız. Üzülürüz. Üzülmek zorundayız. Yaradılanı Yaradandan ötürü severiz. Vallahi Tayyipgilleri de severiz. Ama dur yok durak yok.

Oğlu şimdi Vakif marifetiyle ihya oluyor. Var mı Mustafa Kemal’in Vakfı? Akrabaları var mı? Ben gördüm Hendek’te gördüm akrabalarını. Sıradan vatandaşlar. Hem de köyünden gelmişler. Devlet de onlara özel bir şey vermemiş. Neden? Hz. Ebubekir, Hz Muhammed zengindi, ticaret yapardı. Ama yattıkları yer neresi? Evini içinde yatıyor. Vallahi öte dünyaya bir şey götürmeyeceğiz. Vehbi Koç ‘Beni çorabımla gömün’ demiş. Dini vecibelere göre gömememişler. Vallahi Tayyip Bey sen de öyle yatacaksın, ben de öyle yatacağım. Ama ülke soyuluyor. Ülke soyuldu dediğiniz zaman da ‘Gel bakalım buraya’ diyorlar.

Artık uyanmak lazım. Bolubeyi de uyansın, Köroğlu da uyansın, Bolu Dağı da uyansın, Bolulular da uyansın. Birbirinizle birlikte mücadeleye dönüştürün. İri olun, diri olun, bir olun. Önümüzde bir seçim var. Ben Bolu’dan vallahi aday olmayacağım. Sizin adamlarınız olacak. İçinizde seçeceksiniz. Koyun adaylarınızı basına deyin ‘Gelin adaylarımıza bakın. Bunlar hakkında yazın’ Ama siz rekabete girmeyin. Çünkü bir an önce ülkenin Neron’lardan kurtulması lazım. Yakacaklar. Türkiye Mısır olmamalı”

 

Haber Merkezi

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: