“Seçim gezileri vatana millete ihanettir”

02/02/2015 14:00

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 ilde miting yapma kararını sert sözlerle eleştirdi. Bir partinin rozetini takıp oy istemenin Cumhurbaşkanının tarafsızlık yeminine ters olduğunu söyleyen Oran, “Böyle bir cumhurbaşkanlığı olamaz. Bu tarafsızlık yeminini çiğnemek demektir, bu anayasal suç demektir. Bu, yemine ve göreve ihanet demektir. Bu vatana millete ihanet demektir” dedi. Umut Oran; Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da seslenerek “Sayın Davutoğlu senin bilgin var mı Cumhurbaşkanın AKP mitingleri yapacağından? Sen mi onu görevlendirdin? Yoksa sen yetersizsin de Cumhurbaşkanı onun için mi senin yerine mitinglere çıkıyor? Sen necisin?” ifadelerini kullandı.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

CHP İstanbul Milletvekili ve Bolu Ticaret Odası Meclis Eski Başkanı Umut Oran,  CHP Bolu Teşkilatını ziyaret etti. Sert eleştirilere imza atan Umut Oran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim mitingi programına da tepki gösterdi. Ziyarette İl Başkanı Kazım Karsu’nun açılış konuşmasının ardından CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan da partililere seslendi.

“ŞU AKP BELASINDAN ÜLKEYİ KURTARMANIN TAM ZAMANI”

Tanju Özcan 2015 seçimlerinin Türkiye tarafından telafisi olmayacağını söyleyerek, “Seçime 125 gün kala Türkiye tarihinin en önemli oylaması yapılacak. Açık söylüyorum; 2002 seçimlerinin telafisi vardı. 2007’nin de 2011’de telafisi vardı. 2011’in de 2015’ti telafisi. Ama 2015’te başarısız olursak bunun telafisi yok. Adam açıkça Başkanlık sistemini getireceğim diyor. Başkanlık sisteminin gelmesi parlamenter sistemin sona ermesi demek. Eğer bu AKP anayasayı değiştirecek çoğunlukla gelirse başkanlık sistemine geçecek ve artık hiçbir CHP’li, MHP’li ‘CHP iktidarında, MHP iktidarında şunu yapacağız’ diyemeyecek. Çünkü parti iktidarlar parlamenter sistemin gelmesi ile son buluyor. Kişi iktidarları başlıyor, diktatörlük başlıyor. O yüzden onun hatası vardı, şunun hatası vardı demeden, önce şu AKP belasından, şu Recep Tayyip Erdoğan’ın belasından bu ülkeyi kurtarmanın tam zamanı. Bu noktada milletvekillerimizin bizi ziyaret etmesi bize güç katacak” dedi.

“İSTİKRAR SÜRSÜN, TÜRKİYE BÜYÜSÜN BİR YALAN”

Özcan’ın ardından konuşmasına başlayan İstanbul Milletvekili Umut Oran, “Ben de Bolulu olmaktan mutluyum. CHP’nin milletvekilleri ve genel başkanı hemen hemen her gün başka illerde çalışma yapıyorlar. Vatandaşın sorunu çok fazla. Türkiye’nin bir gerçek gündemi, gerçek öncelikleri var. Bir de iktidarın sürekli ortaya attığı bir suni gündem, sanal gündem var. İktidarların görevi sorunları çözmek, hizmet getirmektir. Ama sürekli olarak farklı gündemler yaratarak, kendi özel taleplerini gündeme getirerek gündemi meşgul etmemek. Ama Türkiye bir algı pompalanıyor ve bu algı herkesi aldatıyor. Yaşanan gerçekler ise hepimizi acıtıyor. Hükümet gerçekleri saklamak için suni gündem ve bir algı pompalaması yapıyor. Türkiye’de sanki halkın kendi geçim derdi yokmuş gibi cumhurbaşkanı ve başbakan çıkıp kendi önceliklerini anlatıyor. Ama halkın öncelikleri bir kenara itiliyor.  12 yıl geçti, bunun sonucunda elimizde veriler var. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün algısı yanlıştır. Türkiye’de ne istikrar var, ne de Türkiye büyüyor. Hangi veriye bakarsak bakalım net olarak görüyoruz Türkiye’de istikrar yok. Son 12 yılda büyümeme yüzde 5’in altında olduğunu görüyoruz. Halbuki 2002’ye kadar 80 yılın büyüme ortalaması 5,3, son 12 yılın ortalaması ise yüzde 3. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün bir yalan. İşsizlik çift hanelerde. 3 buçuk milyon, umudunu kesenlerle beraber 5buçuk milyon işsiz var. Batık krediler 43 kat artmış. Rakamlarla her zaman onları tuş ederiz. Rakamlar böyle olunca sürekli olarak bir gerilim politikası, bir gündem değiştirme manipülasyonu ile karşı karşıyayız” dedi. 

EN BÜYÜK FAİZ LOBİCİSİ SENSİN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürekli gündeme getirdiği faiz lobisini açıklaması gerektiğini dile getiren Umut Oran, “Dünyanın hiçbir yerinde sabah akşam, yatıp kalkıp Cumhurbaşkanı faiz insin demez. Yatıyor kalkıyor merkez bankasını hedef gösteriyor. Merkez Bankası başkanını tehdit ediyor. Bir cumhurbaşkanı faiz insin diyemez. Faiz iniyor da ne oluyor. Son 10 günde Erdoğan faiz insin diyor dolar fırlıyor, faiz insin diyor euro dolar yukarı çıkıyor.  son 10 günde şirketler 18.7 milyar TL zarar ettiler. Türkiye'nin borcu ikiye katlandı. Dış borcu da ikiye katlandı. Şu an Türkiye'nin borcu 400 milyar dolar. Erdoğan ‘Faiz insin’ deyip döviz yukarı çıkınca ne oluyor, dolardaki bir kuruşluk artış bizim borcumuzu 4 milyar TL büyütüyor. Yani Erdoğan her faiz insin dediğinde döviz yukarı çıktıkça bizim 1 kuruşluk artışımız Türkiye’nin borcunu 4 milyar TL büyütüyor. Özel sektör borçlu. Özel sektörün borcu 176 bin dolar. Erdoğan konuşmasa ekonomi daha rahat. Faizin arkasında ne var? Niye faiz lobisini ortaya koyuyor? Sen bu ülkede cumhurbaşkanısın, bu ülkede başbakanlık yaptın, MİT senin elinde, istihbarat senin elinde. Kimdir bu faiz lobisi? Açıkla faiz lobisini. Türkiye'de bir faiz lobisi olduğunu, faiz lobisinin kazandığını söylüyor. Açıkla o zaman bu faiz lobisini. Nasıl bir örgüt? Paralel mi, eşkenar mı daire mi? Eğer açıklayamıyorsan, ortaya sadece suni gündem yaratmak için sürekli faiz lobisi diyorsan en büyük faiz lobicisi sensin o zaman. Bu ülkeyi sıcak paraya mahkum eden sensin. Dolayısıyla faiz lobisini açıklayamıyorsan en büyük faiz lobicisi sensin. Bu ülkeye artık zarar verme, konuşma. Bu ülkenin iyi kötü başbakanlık koltuğunda oturan var karışma” dedi.

“BU VATANA MİLLETE İHANET DEMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye genelinde yapacağı seçim gezilerini de sert bir dille eleştiren Umut Oran, “Cumhurbaşkanı 30 tane ilde seçim ziyaretleri yapacakmış, seçim gezileri yapacakmış. Böyle bir şey olabilir mi? Sen seçilmiş cumhurbaşkanısın, 77 milyon seni seçti. Cumhurbaşkanı yemini ediyorsun ve ben tarafsız kalacağım diyorsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini koruyacağım diyorsun. Bu görevi tarafsız şekilde yerine getireceğim diyorsun. Sana bu halk oy verdiyse, seçilmiş bir cumhurbaşkanı olduysan bu halka hizmetkar olmak için seçilmiş olman lazım. Sen Ak Parti rozetimi takarım, 30 tane ile giderim ben Ak Parti'ye oy isterim diyorsun. Böyle bir cumhurbaşkanlığı olamaz. Bu tarafsızlık yeminini çiğnemek demektir, bu anayasal suç demektir. Bu, yemine ve göreve ihanet demektir. Bu vatana millete ihanet demektir. Sen 12'incisin ve senden önce 11 tane oldu. Senin partinden cumhurbaşkanı oldu. Senin partinden olan cumhurbaşkanı böyle mi yaptı? Senin seçim mitinglerinde yanına geldi de oy mu istedi? Sen kimden alıyorsun bu cesareti, yoksa bir şeyden mi korkuyorsun? Yoksa AKP'nin oyları düşüyor diye mi korkuyorsun? AKP'nin oyları düştüğünde ben burada nasıl oturacağım diye mi korkuyorsun? Korkunun ecele faydası yok"

“SEN YETERSİZSİN DE CUMHURBAŞKANI ONUN İÇİN Mİ SENİN YERİNE MİTİNGLERE ÇIKIYOR?”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da Bolu’dan seslenen Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Sayın Davutoğlu senin bilgin var mı Cumhurbaşkanın AKP mitingleri yapacağından? Sen mi onu görevlendirdin? Yoksa sen yetersizsin de Cumhurbaşkanı onun için mi senin yerine mitinglere çıkıyor? Sen necisin? Ben başbakan mıyım korkuluk muyum diyemiyor musun? Diyemez. Şu anda AKP’nin milletvekili listelerini maalesef şu an 12. koltukta oturan kişi yapıyor ve şu an Davutoğlu acaba o listede var mı yok mu bunu bile bilmiyor. Bunu bilmediği için de ağzını açıp konuşamıyor. Eğer bir başbakan olsa bu ülkede masaya yumruğunu vurup ‘kardeşim bir dakika’ der. ‘Ben burada neyim’ der. ‘Sen nasıl çıkıp da 30 ile miting yaparsın. AKP’nin genel başkanı sen misin ben miyim?’ der. Bu topraklar Bolu beyini gördü, Köroğlu’nu da gördü. İktidarın gücünü pervasızca kullanan Bolu Beyinin yaşadığı topraklardan Beştepe Beyine sesleniyorum; Zulm ile abad olanın akıbeti berbat olur.” dedi.

TANJU ÖZCAN’DAN İÇ GÜVENLİK YASASI ELEŞTİRİSİ

Alkışların ardından TBMM İçişleri Komisyonu üyesi olan CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan da , İç Güvenlik Yasası'nı yakından takip ettiğiği söyleyerek "İç Güvenlik reformu çözüm sürecinin bir sonucu. Bu yasa ile insanların özgürlükleri kısıtlanıyor. Polis istediğini gözaltına alabiliyor. Mitinge gitmek isteyenin gitmesine izin vermeyebiliyor. Bu çözüm süreci sonucunda ortaya çıkabilecek olumsuzluklar karşısında halkın tepkisini azaltmaya yönelik bir yasa. Çözüm sürecinin iki amacı vardı. Birincisi Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi ve karşılığında da Abdullah Öcalan'ın serbest kalması. Abdullah Öcalan serbest kalınca ne olacak, insanlar ayaklanacak, tepki gösterecek. Bu tepkiyi nasıl yumuşatacaksınız. Bu görüşmeler devam ederken bu terör örgütüyle sıcak ilişki içerisinde olan parti bu yasaya hiç muhalefet etmedi. İç Güvenlik Yasası çözüm sürecinin bir parçası olarak çıkartılıyor. Şırnak'ta, Cizre'de PKK'nın gençlik yapılanması olan gençler ellerinde kalaşnikoflarla yürüyorlar. Buna engel olmanız için yeni yasaya ihtiyacınız mı var?" diye konuştu.

 

Ağrı Valisi'nin PKK tarafından kaçırılan bir kişi için çözüm sürecine zarar vermemek için operasyon yapılmasına izin vermediğini ve bunun İçişleri Komisyonu'nda da doğrulandığını açıklayan Özcan, "Somut bir şey anlatacağım, bakana da anlattım ve bakan da komisyonda doğruladı. Ağrı'da birkaç ay önce bir olay meydana geldi. Ağrı'da Saadet Partili belediye başkan adayının yeğeni PKK tarafından kaçırıldı. PKK sadece silahlı bir terör örgütü değil, aynı zamanda fidye isteyen IŞİD gibi bir terör örgütü. 300 bin TL fidye istiyorlar. Vatandaş da valiye giderek yardım istiyor. Vali ise ‘Biz operasyon yaparsak süreç zarar görür. Sen en iyisi pazarlık yap fiyatta düşüyorlar’ diyor. Vatandaş mecbur kalıyor ve pazarlık yaparak 80 bin TL karşılığında yeğenini kurtarıyor. Ben bunu komisyonda sorunca bakan doğrulamak zorunda kaldı. İş bu noktada" diye konuştu.

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz