• resmi ilanlar

İYİ VE KÖTÜ

04/03/2015 00:00

...

Güzel bir yazı okudum internette…

Yazara göre; olmamız gerekenler genellikle güç, iktidar ve zenginlikle özdeş olan şeylerdir. Yani toplumda- sosyal ve maddi anlamda- bizi mümkün olan en yükseğe taşıyacak olan ne varsa “iyi” iken, bizi alta savuracak olan “kötü”dür.

Hakikaten de hiç kimse çocuğuna belediye de temizlik görevlisi ya da bir okulda hademe ol demez. Genelde herkes çocuğunun doktor, mühendis, avukat gibi toplumda statü sahibi olan ve getirisi daha iyi olan işler yapmasını tercih eder.

Hiç kimse çocuğuna; sahip olduğun hayatı istediğin gibi yaşa, hayattan zevk al, bunun için de geçimini sağlayacak kadar sevdiğin bir işin olsunda, ne olursa olsun demez.

Bize göre iyi olanı bekleriz hep çocuklarımızdan…

Bize göre hedefler koyarız çocuklarımıza…

Böylece yaşadıkları sürece birçok şeyi ıskalamalarına sebep oluruz.

Özellikle de erdemli olabilmeyi, yaşamdan zevk alabilmeyi, sevebilmeyi…

Onların sırtlarına kendilerine ait olmayan yükleri yükleyerek, yaratıcılıklarını engellemeye çalışırız.

Daha da geç olmadan çocuklarımızın kendi kararlarını verebilmesini ve bu kararların sorumlulukların alabilmesini sağlamalıyız.

Aksi takdirde karşılaştığı her sıkıntıda şiddete başvuran bir nesil yaratıyoruz…

Ve ne yazık ki bunun farkında bile değiliz.

Aşağıda ki öyküyü belki biliyorsunuzdur ama yine de paylaşmak istedim.

Babası gezgin bir at terbiyecisi olan, bu nedenle sık sık okul değiştiren bir çocuğa, öğretmeni büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon ödevi verdi. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan yedi sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.

Ertesi gün hocasına sunduğu yedi sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi. İki gün sonra ödevi geri aldı. Kâğıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "dersten sonra beni gör" uyarısı vardı. Öğretmenini buldu ve "neden “0” aldım?" diye merakla sordu. Öğretmeni: "Bu, senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal" dedi. "Gezginci ve fakir bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Sanırım bunu başarman imkânsız." Ve ekledi: "Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."

Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Ne yapması gerektiğini babasına danıştı. "Oğlum" dedi babası. "Bu konuda kararını kendin vermelisin, bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim."

Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü ve öğretmenine verirken "siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, ben de hayallerimi" dedi.

 

O öğrenci bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev de şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: