"Amacımız sınav kaygısını ortadan kaldırmak"

12/06/2008 00:00

Hafta sonu yapılacak Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) öncesinde uzmanlar öğrenci ve velileri uyarıyor. Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Hülya Ensari, yaşanan stresi en aza indirmek için öğrencileri heyecanlanmamaları, aileleri de çocuklarını rahat bırakmaları, baskı yapmamaları konusunda uyardı. Uzm.Dr. Hülya Ensari, öğrencilerdeki stresin ve heyecanın en aza indirilmesi için çeşitli önerilerde bulundu. Gençlerin büyük stres içinde olduğunu ve bunu sınav kaygısı olarak nitelendirdiklerini ifade eden Ensari, şöyle konuştu: "Sınav kaygısı eskiden bu kadar yoğun değildi. Ama sınavlara verilen önemin artması, aile ve öğretmenlerin beklenti fazlalığı öğrenciler üzerinde baskı oluşturdu. Öğrenci, mutlaka bunu başarması gerektiği hissine kapılıp endişeleniyor. Sınav kaygısının bizim için olumsuz olan yönü, aşırı heyecan dediğimiz ve kişinin performansını olumsuz etkileyecek kaygının önüne geçmektir. Kişinin bunu ölüm kalım savaşı olarak görmesi psikolojik baskı sonucu sınav kaygısına dönüşüyor. Bu da yoğun olduğunda kişinin sınavdaki performansını etkiliyor. Kişi sınava girdiğinde, sınava başlama esnasında sınavın ortasında, sınavın sonuna doğru yoğun şekilde heyecanlanıyor ve heyecanını kontrol edemiyor. Öğrenci, kalpteki çarpıntıyı, ellerdeki titremeyi, terlemeyi, nefesindeki hızlanmayı kontrol edemiyor ve dikkatini sınava değil kendi bedensel sorunlarına veriyor." Öğrencilerin sınav maratonunu ölüm kalım savaşı gibi görmemeleri gerektiğini belirten Ensari, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuçta bu sınav geleceklerinin tayin edildiği önemli bir sınav ama ne olursa olsun tek ve son şansları değil. 'Bir yere gireyim kurtulayım' diye değil de gelecekte hayatlarını şekillendirecekleri, meslek seçimi yapacakları bir adım olarak görmelerini sağlamaya çalışmak bizim için önemli. Yoksa sınavı kazanmak günün koşullarında zor değil. Düşük puanlı olan birisi bile Açık Öğretim Fakültesi'ne girerek üniversite bitirebilir ama önemli olan ve asıl beklenen kendi yeteneğini sergileyebilecek bir okula girmesidir. Zorunlu kısa bir süreye sıkıştırarak, mutlaka ben bunu başarmalıyım diye bakarsa kişide sınav kaygısı yoğunlaşabilir. Kendi tercihleri olduğunu ayırt etmeleri gerekiyor." Ailelere de çeşitli önerilerde bulunan Ensari, ailelerin bu konuda yaklaşımının çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: "Çünkü birçok gençteki sınav stresinin temel sebebi, ailesinin kendisinden duyduğu yüksek beklentidir. Çevresinin beklentisine karşılık genç stres yaşıyor. Hedef bu kez kendi istediği alana yönelmekten çok aileyi mutlu edecek istek, sadece sınavı kazanma isteği oluyor." Velilerden çocukları rahat bırakmalarını istediklerini anlatan Ensari, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim için önemli olan sizin sağlığınız. Biz her şartta sizin yanınızdayız. Biz sana güveniyoruz. Senin elinden geleni yapacağına inanıyoruz' demeleri onları rahatlatacaktır. Ama tam tersini yapıp kıyaslamalar, eleştiriler, 'az çalıştı, çok çalıştı' demeleri, kazanmaları yönünde baskı yapmaları çocuğu motive etmez tam tersi etki yaratır. Gençlere özgüvenlerini pekiştirici yaklaşmak gerekir. Ailenin verdiği telkin o kişinin mevcut kapasitesini göstermesine imkan sağlayacaktır."

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz