• resmi ilanlar

MERAK ETMEYİN AŞILARI TAM…

19/03/2015 00:00

...

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıyı Meryem Coşkunca'nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın...

"Videoyu İzlemekte Sorun Yaşıyorsanız Buraya Tıklayın..."

Kendinizi ne kadar iyi tanıyorsunuz desem cevabınız ne olur? Herhalde birçoğunuzun cevabı çok iyi tanıyorum olur değil mi? Peki kendinizle barışık biri misiniz diye sorsam ne dersiniz? Onur amma çok soru sordun daha yazının başında diyeceksiniz ama bunlar gerçekten önemli. Düşünürseniz dünyada en mutlu insan kendini iyi tanıyan kendiyle barışık insandır.

Beni tanıyanlar ve bu yazıları takip edenler bilirler kendimi iyi tanırım. Kendimle ve yaptığım hatalarla çok dalga geçerim.  Bu kendiyle barışık biri olduğum için mi, yoksa her şeyi eğlenerek yapmayı sevdiğim için mi bilmiyorum ama ne olursa olsun gülmeyi ve güldürmeyi seviyorum.

Şimdi nereden çıktı Onur bu konu diyeceksiniz? Hemen ülkemizden iki olayla anlatarak cevap vereyim.

Bu anlatacağım yaşanmış bir olaydır. Bir anne down sendromlu iki oğlu ile parka gider.  Parkta bu özel çocukları gören anne kumda oynayan kendi çocuğunu biraz geri çekip Down sendromlu çocukların annesine şöyle sorar:

-Isırmazlar değil mi?

Bu soru karşısında özel annemiz:

- Yok aşılarını yeni yaptırdım… der

Evet, bu diyalog komik gibi gözükse de bize engelliler konusunda ne kadar cahil ne kadar bilinçsiz bir toplum olduğumuzu gösterir. Peki soruyorum biz niye engelliler konusunda bu kadar cahil ve bilinçsiz bir toplumuz hiç düşündünüz mü ?

Geçtiğimiz hafta izlediğim bir dizi aslında niye böyle olduğumuzu açıklıyor… İzleyenler bilirler Medcezir dizisini geçen bölümlerde Yaman karakterinin abisi Kenan karakteri vuruldu ameliyattan sonra bir ayağında hasar oluştuğu ama fizik tedavilerle tekrar düzelebileceği ortaya çıktı. Dizide geçen diyaloglar aynen şöyle

 -(Kenan): Bittim ben, bittim. Allah kahretsin. Allah benim cezamı verdi.

-(Anne): Öyle deme oğlum, yaşıyorsun şükret.

-(Kenan): Geberseydim keşke,

Hıçkırıklar, ağlaşmalar.

-(Anne): Abin bundan sonra yürüyemeyecek. Abin yarım kaldım diyor

Şimdi tüm bunlar size ayrıntı olarak gelebilir hatta normal bile karşılayabilirsiniz ama milyonlarca kişinin izlediği dizileri yazan senaristler engellilik kavramını yarım insan diye tarif ediyorsa ve bizlere  engelli insan yarım insandır hep ağlar hep mutsuzdur mesajı veriliyorsa, bu ülkede özel bir anneye çocukların ısırmaz değil mi diye sorulur. Engelli inanlara acıyarak bakılır. Buda herkesin suçudur.

Evet, belki normal insanlardan biraz farklıyız lakin bizde insanız bizde güleriz, bizde kızarız ve benin yıllardır bu yazılarda yaptığım gibi bizde üretiriz. Niye bizi acıyarak anlatıyorsunuz?  Niye bu konularda daha gerçekçi olmuyorsunuz?

Bakın birkaç film dışında engelliler yıllardır Türk  sinemasında  ve Türk dizilerinde yanlış anlatıldı. Hep ah yazık.. diyerek bakıldı. Belki de birazda bu yüzden insanlarımız bu konularda hala bilinçsiz ve ne yazık ki hala eski Türk filmlerindeki bu yanlış yaklaşım devam ediyor. Buda çok üzücü çünkü unutulmamalıdır ki, bizi esas engelli yapan insanların yaklaşımları ve beyinlere koyulan engellerdir…

Yazan Onur Ustaoğlu – Seslendiren Meryem Coşkunca – Bolu Ekspres gazetesi

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Fuat Bayramoğlu  (20.03.2015 07:46:24)

    Merhaba Onur Bey, Önce çok selam ederim. Bu tür yazıları sizin yazmanız bizlere çok şey öğretiyor.Evvela kullandığımız bazı sözcüklerin ağırlığını ve neyi çağrıştırdığını hissedemeden söyleyebiliyoruz. Çünkü o söz bizle alakası olmayınca sanki hiç kimse ile alakalı değilmiş gibi algılanıyor. Oysaki o söz esasında Yunus Emre (radyallahü anh) hazretlerinin dediği gibi, ""söz ola götüre başı, söz ola bitire savaşı, söz ola ağulu aşı,yağ ile bal ede bir söz"" bazı sözler kişilerde çok farklı etkiler bırakıyor. O nedenle bu tür yazılara hepimizin çok ihtiyacı var. Yazı için teşekkür ederim Onur Be

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: