• resmi ilanlar

CUMA SOHBETLERİ

09/04/2015 14:00

Bolu İl Müftülüğü vaizlerinden Harun Bakan ve Kadir Öztürk’ün hazırladığı ‘Cuma Sohbetleri’nin bu haftaki bölümü Bolu Express’te

Bolu İl Müftümüz İzani TURAN hocamızla Bolu Vaizlerimiz Kadir ÖZTÜRK ve Harun BAKAN’ın yaptığısöyleşi

Ben bu vesileyle böyle bir halkın bir mensubu olduğum için hem Allah’ıma şükrediyorum, hamd ediyorum hem de bu hayırhah insanlara kalbi şükranlarımı arz ediyorum.

Değerli Hocam, okuduğumuz kadarıyla Erzurum-Tekirdağ, Giresun-İstanbul ve Ağrı-Bolu gibi memleketimizin farklı noktalarına doğru hep bir seferiniz var. Eğitim ve görev sebebiyle yaptığınız bu yolculukları sizden dinlemek istiyoruz. Neler söylersiniz?

 

 

Bismillahirrahmanirrahim.

Öncelikle Rabbimize hamd, Rasül-i Kibriya Efendimize salat-ü selam olsun. Herkese sağlıklı huzurlu günler, ömürler dileyerek başlayalım inşallah.

Hayat hikayem 1957-58 rivayetine istinaden Erzurum Tortum İlçesi Kaleboynu Köyü’nde başladı. Köyümüz çok mütedeyyin bir köy, ilçemiz mütedeyyin bir ilçe. Hafızıyla hocasıyla şöhret bulmuş bir ilçedir Tortum. Hemen hemen her evin bir hafızının olduğu ilçeye mensubum.

İlkokulu köyümde bitirdim. İstanbul Bayrampaşa Yeşil Camii’nde Kur’an Kursu’nda hafızlık yapıp Arapça okurken aynı zamanda Sakarya İmam Hatip Lisesi’nde de ortaokulu dışarıdan tamamladım.1976 yılında Tekirdağ İmam Hatip Lisesi’ne kaydoldum. 1983 yılında intisab ettiğim Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1987’de mezun oldum. Müftülük, vaizlik kursları imtihanlarına girdim.

Başkanlığımızda çalışmaya Fakülte sonrasında mı başladınız ve nerelerde görev yaptınız?

Hayır, Tekirdağ’da İmam Hatibi bitirdikten sonra üç yıl, Tekirdağ Marmara Ereğlisi Cedit Alipaşa Camii’nde görev yaptım. Sonra Fakülte’yi kazandım ve tamamladım. Fakülte bitimiyle müftülük-vaizlik sınavlarına girdim ve Merzifon vaizliğine başladım. Askerliği yapmadığım için idari görev vermemişlerdi. Askerlikten sonra yurt dışı görevi olarak kurumum İsviçre’ye tavsif etti ve altı yıl kaldım.

1996’da vatanımıza döndük ve Giresun Alucra’da İlçe Müftüsü olarak göreve devam ettik. Akabinde Sakarya Hendek İlçe Müftülüğü, İstanbul Ümraniye İlçe Müftülüğü, Ağrı İl Müftülüğü ve el an Bolu İl Müftülüğü’nde berhayat ediyoruz. Vazifeye devam etmeye çalışıyoruz İnşallah.

Farklı yerlerde eğitim almayı, görev yapmayı nasıl değerlendirirsiniz?

Kader-i ilahi, Türkiye’nin bir ucundan diğer ucunda hayatımızı devam ettirmek durumunda kaldık. Tahdis-i nimet bakımından Rabbime hamd ü senalar olsun. Bu benim hayatıma çok şeyler katması bakımından önemliydi.

Farklı kültürleri, farklı örfleri tanıma bakımından hayatıma önemli katkılarının olduğunu düşünüyorum. Tabi bu alanda hizmet eden, yetiştiren herkes gibi yokluklar ve yoksulluklar içerisinde bir hayat bizi karşılamıştı. Bugün itibariyle verdiklerinden dolayı Cenab-ı Hakk’a sonsuz şükürler olsun. Hem kendimiz açısından bireysel olarak hem de ülkemiz açısından çok önemli merhaleler kat edilerek Rabbim kurumumuzla beraber bizleri de memnun olabileceğimiz bir noktaya lutfettiği getirdiği için inşallah Rabbimizin razı olacağı istikamette de görevler nasip eder.

Görevler esnasında Cenabı Hak güzel anları, güzel zamanları bize lutfetti.  Güzel insanları bize tanıştırdı. Çok kıymetli kişilerle, arkadaşlarla görev yapma imkanı bulduk. Çok kıymetli hocalarımızı tanımış olduk hamdolsun. Bunlara hamdediyoruz.

Bolu İl Müftülüğü’nde bir yıl hizmet etme imkanı buldunuz. Geçen bir yılı nasıl değerlendirecek olsanız neler söylersiniz?

Bolu İl Müftülüğüne geleli bir yıl oldu. Bu bir yıl içerisinde personelimizle, arkadaşlarımızla, meslektaşlarımızla öyle zannediyorum epeyce bir gönül birlikteliğini temin ettik ve böyle de yola devam etmeye çalışıyoruz. Tabi bu alanlarda müftülükte görev ve hizmetin başarısı tek kişiyle ölçülmez. Direksiyonun başında olan mutlaka önem arzeder. Lokomotiflik görevini yapan kişi elbette ki düzenli kaptanlık, düzenli şoförlük yaparsa bunun mutlaka sinerjisi olacaktır. Ancak bizim görevlerimiz,ekip ruhuyla yürütülmesi gereken kadro görevidir. Kem âlat ile kemâlat olmaz. İyi arkadaşlarla, din gönüllüsü arkadaşlarla bir yıl içerisinde epeyce mesafe kat ettiğimizi düşünüyorum. Tabi bu benim şahsi kanaatim ama cemaatimiz, milletimiz bu meseleye nasıl bakar, görevlilerimiz nasıl değerlendirir onu bilmem. Bu benim penceremden gözüken. Daha doğrusu şöyle; başımı yastığa koyduğumda Rabbime hamdetmeme vesile olacak hizmetlerle donatılmış verimli bir yılın geçtiğini düşünüyorum.

Bu hizmetlerden bahsedecek olsak neler söylersiniz?

Öncelikle müftülük ile başlayacak olursak çatı altına birimler oluşturduk. Çünkü personelimize yetmemeye başlamıştı.

Personelimiz öğle yemeklerini gelen ödeneklerin orada değerlendirilmesiyle Yatılı Bölge Kur’an Kursu’nda yiyordu. Bu durum yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiğinden müftülüğümüzün altında bir yemekhane oluşturduk.

Sandallar Kur’an Kursu’nda merkezi ana mutfak oluşturduk. Burada anneler eliyle pişirilen yemekler diğer kurslarımıza dağıtılıyor. Şükürler olsun gayet iyi gidiyor. Mutfağı teke indirmekle yaklaşık her ay için on bin lira gibi bir tasarrufumuz oldu.

Başkanlığımız sağolsunlar, Bolumuza bir lojman kazandırdılar ve biz de Borazanlar Kur’an Kursu’muzun durumunda değişiklik yaptık. Oradaki lojmanı iptal edip tümüyle yatılı Kur’an Kursu’na çevirdik. Şükürler olsun,  orada 30 tane öğrencimiz, ev ortamı gibi nezih bir ortamda eğitimlerine devam ediyorlar

Müftülüğümüzü araç sayısı noktasında geliştirdik. Bir tane Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nden ve bir tane de Diyanet İşleri Başkanlığımızdan araç temin ettik. Daire ve Kur’an Kursları hizmetlerinde kullanılmak üzere iki aracımız daha oldu.

Bunlar maddi olarak yapılan şeyler.

Hocam, biz de hemen irşad faaliyetleri olarak neler yapıldığını soralım?

Pazar günleri için güzel bir ekip kurduk. Okuyucu arkadaşlarımızla, vaiz arkadaşlarımızla, müftü yardımcısı arkadaşlarımızla beraber mahalle mahalle geziyoruz. İrşad programında bulunuyoruz. Hamdolsun tuttu ve güzel gidiyor. Köylere yanlarına kız hafızlarımızı vererek vaize hanım kardeşlerimizi gönderiyoruz. Onlar köylerde irşada devam ediyorlar.

Her hafta bir okulda konferanslarımız devam ediyor.

Kur’an Kursu’nda okuyan çocuklarımızın iki camide devam ettikleri hatim programları var. Kız öğrencilerimizin hanım kardeşlerimize yönelik hatim ve meal programları var.

Cezaevi hizmetlerimiz yine vaiz arkadaşlarımızla devam ediyor. Son hafta itibariyle her iki cezaevinde Cuma namazları kılınacak noktaya geldi. Bu hususta gayret gösteren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.

Cuma sabahları sabah namazında buluşma programımız var. Yıldırım Bayezid Camii’nde oldukça manevi atmosferi yüksek bir program oluyor. Cemaatimizin iştiraki belki çok arzu ettiğimiz noktada değilse de mühim bir noktada olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, meskun mahal olmaması hasebiyle uzaktan gelen cemaatimizin orayı doldurması daha manidar. Tamamen gönüllü olarak bu işe canı gönülden iştirak eden cemaatimizle beraber bu faaliyeti icra ediyoruz.

Kadı Camii’nde her hafta Pazar günü öğle namazı sonrası üniversitedeki öğrencilerimize yönelik sohbetler başlattık. Vaiz arkadaşlarımız, müftü yardımcısı arkadaşlarımız, zaman zaman fırsat bulursak biz bu kardeşlerimizle beraber oluyoruz. Onların evlerinde sohbetlerimiz var.

İzci kulübüyle ilgili müşterek yaptığımız faaliyetlerimiz var. Özellikle Romen vatandaşlarımıza yönelik son zamanlarda bir çalışmamız olduğunu zikredebilirim.

 

Bolu’da yabancı ülkelerden gelen kardeşlerimiz de eğitim alıyor. Neler söylersiniz?

Yedi ülkeden gelen çocuklar, bizim misafirlerimiz ve öğrencilerimizdir. Onlar arasında Kur’an öğrenen ve hafızlık yapanlar var. Aralarında daha yeni hafızlığını tamamlayanlar oldu. Bunlar aynı zamanda bizim o ülkelerdeki gönüllü elçilerimiz olacaklar. Din-i Mübin-i İslam’ı, Kur’an’ı haykıracaklar inşallah. Orada tebliğ edecekler, görev yapacaklarinşaallah. Bolu böyle bir şeye de ev sahipliği yapıyor.

 

 

Bolu’daki dini hayatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bolu, dini hayat açısından potansiyeli yüksek bir ilimiz. Osmanlı bakiyesi bir şehir. Yani mayası İslam ile Kur’an ile milli-manevi değerlerle yoğrulmuş bir şehrimiz. Dolayısıyla burada potansiyel var. Önemli olan bu potansiyeli harekete geçirecek olan çok çok gönüllü hizmetkarların olması. Bize düşenhep beraber Akşemseddin Hazretleri’ni misafir eden bu şehre neler yapabileceğimiz konusunda gayret etmektir. İnşallah hidayet, Tevfik ve Nusret Allah’ımızdan olacaktır.

Buradaki vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalarınız var mı?

Vakıf derneklerimiz, ilahiyat fakültemiz var. Bizim alanımızla ilgili olan bütün vakıf ve derneklerle, İlahiyat Fakültemiz ile iyi bir sinerji oluşturduğumuzu düşünüyorum. İyi ilişkilerimiz var. Herkes oldukça gayret ediyor. Kendi alanında hizmet üretmeye çalışıyor. Burada arzu edilen, matlub olan şudur: Elbette ki her kurumun, derneğin ve vakfın bir metodu vardır. Metodlar farklı olabilir. Yeter ki menzil-i maksud aynı olsun, hedef aynı olsun. Biz bu paydaşlarımızla omuz omuza, gönül gönüle yürümeyi arzu ediyoruz. Mukaddesat birliği noktasında, hizmet hedefi birliği noktasında, vatanımızın, milletimizin ve devletimizin birlik ve beraberliğini, gücü kuvvetini de düşünerek yolda yürümeyi arzu ediyoruz. Şükürler olsun bu manada iyi şeyler oluyor.

En azından Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bir platform oluşturduk. Platformda bütün bu saydığımız; dernekler, vakıflar, sivil toplum kuruluşları var. Resmiyetin dışında elbette ki sivil inisiyatifin sivil müesseselerin olması bir millet için olmazsa olmazlardandır. Bu müesseseler adeta tabiatın yetiştirdiği çiçekler gibidir. Dolayısıyla bu müesseseleri çiçeklere, güllere; halkımızı da arılara benzetirsek bal yapan arılarımız bu farklı çiçeklerden alarak kendi müesseselerini böylece oluşturmuş olacaklar ve kavuşmuş olacaklar. Belki hepsini düşünemedik. Eksik ise bizim eksiğimiz. Ama iyi bir başlangıç yaptık. İnşallah Kutlu Doğum’da bu uç verecek. Hep beraber Kutlu Doğum Haftası’nı idrak edeceğiz. Biz böyle bakıyor ve düşünüyoruz, hamdolsun iyi de gidiyoruz.

 

Kutlu Doğum Haftası hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu hafta ile ne amaçlanmaktadır?

Kutlu Doğum Haftası, Türkiye’de 1989 yılında resmileşti. Hafta olarak 14-20 Nisan arasında idrak ediliyor. Daha öncesinden Mayıs ayında idi. Sonradan değişiklik oldu. Şuanda sabitlenmiş oldu. Türkiye’nin her şehrinde, her ilçesinde, her beldesinde hatta her köyünde programlar oluyor. Bu başka bir millete nasip olan bir şey değil. Zaten milletimizin peygamber sevgisi bir başka tecelli ediyor. Orta Anadolu’da özellikle şu isimler çok yaygındır; Gül, Güldane, Ahmet, Muhammet, Mustafa, … Bu isimler çok yaygındır ve bizde Muhammet ismi çok farklı telakki edilir. İsmi Muhammet olan çocuk ayrıcalıklı bir çocuktur.  Çok sevgilidir ama onun sevgili olması Sevgililer Sevgilisi’ne olan muhabbetten kaynaklanmaktadır. Gül, Güldane, Gülhanım isimleri Rasûlüllah (sav) Efendimiz’e hürmeten, O’na olan muhabbetten kaynaklanan isimler olduğunu hep biliyoruz. Dolayısıyla Kutlu Doğum Haftası da sadece Türkiye’ye has bir haftadır. İslam ülkeleri içerisinde böyle bir hafta olduğunu ben şahsen bilmiyorum. Zannedersem yok da. Hatta bir takım ritüelleri yaşama noktasında da farklı, hatta ön planda.

Rasûlüllah’a muhabbet noktasında farklılıklarımız var. Kutlu Doğum Haftası da bu farklılıklardan bir tanesi.İşte bu hafta boyunca yer gök adeta Rasûlüllah’ın boyasına boyanır. Salat-ü selamlar ile Rasûlüllah (sav) anılır, yâd edilir. Yâd edilmekle beraber anlaşılmak için ilkelerini de hayat prensibi olarak yaşamak için bir gayret sarfedilir. Buna vesile olan hocalarımız, büyüklerimiz, teşkilatımızdan emeği geçenleri ahirete irtihal edenler varsa kendilerine rahmet diliyoruz. Cenab-ı hak kendilerini avf-ü mağfiret etsin. Cennet ve cemaliyle buluştursun. Berhayat olanlara da Cenab-ı Hak hayırlı ömürler, güç-kuvvet verip nice hayırlı hizmetlerde muvaffak kılsın.

Bolu’da neler planlandığını öğrenmek istesek kısaca bahseder misiniz?

Bu Kutlu Doğum Haftası’nda Bolu’muzda dolu dolu programlar olacağını az önce kaydetmiştim. Şu anda arkadaşlarımız programları bir kitapçık halinde hazırlıyorlar. Ama ana program da inşallah Türkiye’mizin en önemli konferansçılarından birini getiriphalkımızla buluşturacağız. Bu mübalağa değil, gerçekten dinleyenler keşke bir daha gelse bir daha dinlesek diyecekleri bir isim. Prof. Dr. Mustafa Ağırman hoca gelecek. Kendi alanıdır. Alanı olması önemli değil, muhteşem bir gönül, muhteşem bir dil ve muhteşem bir anlatıma sahip olan bir hocamız gelecek inşallah.

“Ümmet Peygamberine Yürüyor” diye bir program yapacağız Valiliğin önünden belediyenin yanına kadar. Burada şehrimizde misafir olan değişik renkte, değişik ırkta, değişik dilde olan kardeşlerimizle beraber yürüyerek halkımıza müftü yardımcısı ve vaiz arkadaşlarımızın, hocalarımızın gayretleriyle hazırlamış olduğumuz hadislerden bir demet, hayatımıza yansıyan ve hayatımızda çokça karşılaşmış olduğumuz konuları içeren bir kitapçığı hazırladık 20 bin adet bastırıp dağıtacağız. Bu hususta valiliğimize, belediyemize ve il özel idaremize çok çok teşekkür ediyoruz ve bir de Kutlu Doğum Platform’undakiardaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Onların emekleri, gayretleri var.

Belediyenin önünde bir çorba dağıtımı yapılacak. Çorba dağıtımı Kızılay’ımız tarafından olacak. Ayrıca ana programda halkımıza bin kadar gül dağıtacaklarını taahhüt ettiler. Teşekkür ediyoruz kendilerine.

Belediyemiz bütün okullarımıza yönelik olarak lokum ikramında bulunacaklar. Hasılı kelam el ele, omuz omuza, gönül gönüle inşallah bu seneki Kutlu Doğum programımızın Rasûlüllah’ın mehabetine yakışır bir tarzda geçeceğini düşünüyorum. Cenab-ı Hak muvaffak eylesin. Bu gücümüzü, birlikteliğimizi daim eylesin diye dua ediyorum.

Bolu ile ilgili hedefleriniz ve planlarınız nelerdir?

Bolu ile ilgili hedeflerimiz, planlarımız; bazı şeyleri siz planlarsınız hedeflersiniz ama onun önüne bir bakarsınız Allah’ın bir planı girmiş, hiç aklınızda hayalinizde olmayan şeyler tahakkuk edebilir. Eğitim Merkezi Müdürlüğümüz ile beraber bu, Bolu’ya tayinim yapıldığında başkanlığımızın ısrarla istediği bir şey vardı. Bolumuz Eğitim Merkezi noktasında Türkiye’nin en kadimi. İlk eğitim merkezi burada hayata geçmiş. Dolayısıyla buranın böyle bir manevi hatırası var. Daha iyisini, daha kalitelisini kazandırmamız gerekir diye hocalarımızın bir arzusu vardı. Başkanlığımızın da işaret ettiği gibi en önemli paydaşımız bu işin sahiplerinden biri olan Eğitim Merkezi Müdürümüz Zeki hocamızla beraber, arsa işi halledildi devlet planlamasını alındı, devlet bütçesinden olmak şartıyla buraya bir eğitim merkezi, kongre merkezi yani eğitim yerleşkesini kazandırabilirsek herhalde bu projelerin en yücesi en mükemmeli olacaktır.

Onun için talebi vardı. Yer temini noktasında bizlerden çalışma istediler. Çok sağolsunlar, değerli başkanımız Alaaddin Bey ile görüştük. Onun değerli gayretiyle, Orman Genel Müdürümüz Yusuf Bey’in de himmetleriyle, toki evlerinin bulunduğu yerde çok güzel bir alan 170 dönümlük bir alanın tahsisi artık son aşamasına geldi. İnşallah onu da Bolumuza kazandırdığımız zaman Bolumuzun çehresini değiştireceğine inandığımız bir proje olmuş olacak. Bolu’nun kalibresini çok yükseltecek bir proje bu. Çünkü dünya islam ülkelerinin toplantılarının da yapılacağını hayal ettiğimiz bir mekan olacak. Bir nevi eğitim yerleşkesi gibi bir yer olacak.

Sandallar Kur’an Kursu’muzun yanına bir ek bina talebi var. Yabancı öğrencilerimizin gelen velilerini misafir edecek yerimiz yok. Kesimhanemiz yok. Çamaşırhanemiz yok. İnşallah bu hususta şunu arzu ediyoruz: bunlar sadaka-i cariyedir. Bolu’muzun eşrafından, hayırseverlerinden bu işe omuz vermelerini istiyoruz. Bolu bunu hakediyor. Bolu evliyalar yurdu, hafızlar otağı, makâr-ı İslam olmuş, makâr-ı Osman-i âlînin en önemli merkezlerinden bir yer. Şunu arzu ediyorum işin doğrusu: İnşaallahCenab-ı Hak o günleri gösterir. Kur’an Kurslarında okuyan öğrencilerimizin birebir sahiplendiği bu müesseselerin, merhum İzzet Baysal’ın okullaşmayı yaygınlaştırdığı gibi dini hayatla ilgili müesseselerin özellikle Kur’an hizmeti veren mekanlarınoluşmasında da öyle vakıf insanların olmasını arzu ediyorum. Tabi bu anlamda gayret gösteren Ali Ericek abimiz var. Bu sayıların çoğalmasını ve bu şerefi hep beraber omuzlarımıza takabileceğimizhayır sahiplerini bekliyoruz. Bizlere bu anlamda güç vermek ve hizmetlerimizi daha kaliteli yapmak adına.

Bununla beraber 4-6 yaş grubuyla ilgili bir takım hayallerimiz var. Çünkü ağaç yaş iken eğilir diye bir söz var. O yaşlardaki çocukların cami merkezli yetişmesi, cami ahlaklı, Kur’an ahlaklı olarak yetişmesi, belki bugün birçoğumuzun şikayet ettiği bu memleket nereye gidiyor, bu insanlık nereye gidiyor hayretini veyahut mesafesini inşallah ortadan kaldırıp Allah’a şükürler olsun çok iyi noktaya gidiyoruz. Ne güzel neslimiz var, ne güzel insan yetiştiriyoruz gibi bir nimete vasıl olabilmek için 4-6 yaş grubundaki çocuklarımıza yönelik çalışma içindeyiz.

Toplumun değişik katmanlarına yönelik olarak dini alanda ne yapabiliriz planlıyoruz hedefliyoruz. Allah nasip ederse iyi şeyler olacağını düşünüyoruz. Buradaki görev süremiz ne kadar olacak, Allah neyi nasip edecek, neyi lütfedecek bilemeyiz ama halkımızla beraber bir gönül birlikteliği oluşturduğumuz zaman başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığına inananlardanım. Ben bu vesileyle böyle bir halkın bir mensubu olduğum için hem Allah’ıma şükrediyorum, hamd ediyorum hem de bu hayırhah insanlara kalbi şükranlarımı arz ediyorum. Ben her defasında şunu söylerim. Özellikle bizim alanda hizmet eden her birimizin hala damarında dolaşan kanda bu milletin hakkı vardır. Dolayısıyla bu hakkı ödeyebilmenin bir yolu bizim çok çalışmamız, gayret etmemiz, insanlarımızın hayallerini heba etmememizdir. İnşallah bu istikamette çalışmalar yapacağız.

Çok şükür Bolu’da hayırsever insanlarımız, her hafta onların katkılarını alarak Kur’an Kursu’ndaki çocuklarımızın eğitimini bu şekilde daha kaliteli yürütmenin çabası içerisindeyiz.

Bütün bu çalışmalarımızda neyi amaçlamaktasınız?

Elbette ki bu milletin bir harcı var, mayası var. Bu millet Müslüman millet. Üzeri küllenmiş olsa bile ben bir çok yerde hep denk gelmişimdir –bunu herhangi bir niyetle değil misal olsun diye söylüyorum – bu milletin sarhoşu bile hocaya hürmetkârdır.  Müftüsüne hürmetkardır. Gördüğü zaman önünü ilikler. Belki yere düşecek noktadadır ama o noktada bile ezan okunduğu zaman hürmet etmeyi becerebilen bir yapıdan geliyoruz. “Bu yapıda olan insanımızın hayatına neler ekleyebiliriz, neler katabiliriz ve fani şahıslar olarak bizler bu kubbenin altında bir hoş sada nasıl bırakabiliriz, din adına, Kur’an adına ve peygamber adına neler yapabiliriz?” düşüncesiyle tabi ki gaye ve gayretlerimiz var. Eğer Cenab-ı Hak muvaffak ederse muvaffak oluruz. Arkadaşlarımız, cemaatimiz gönül birlikteliği yapar ve destek verirlerse onlarla beraber bir şeyler yaparız ve gayelerimize erişmiş oluruz. Bu gaye de sadece dünyevi bir gaye değildir. Bir ucu dünyada bir ucu cennette olan ulvi bir gayedir. Sonunda cennet ve Cemalullah vardır. Ona talibiz hep beraber. Arzu ediyoruz ki bu kervanda bütün kardeşlerimiz, bütün cemaatimiz yer alsın. Yarın huzur-i ilahide de Rasûlüllah’ın yanında cennet ve cemaliyle ikram olunanlardan olalım. Dünyada hoş bir sada bırakmak, gelecek neslimize iyi bir dünya, bir ve beraberce gönül gönüle yaşayabilecekleri bir dünya; ahirette de cennet ve cemalullah ile beraber huzurlu ve mutlu bir hayatı arzu ediyoruz. İnşallah Cenab-ı Hak lütfeder.

Bolululardan ne gibi beklentileriniz var?

Zaten bu halk beklentilerimize cevap veriyor. Önemli olan halkın bizim ne yaptığımızı görmesi, inanması gerekiyor. Şöyle bir şey söyleyeyim şükürler olsun bu hafta Cuma Vaazı’nda da ima ettim, belki yanlış anlaşılmış olabilir. Dedim ki; Kur’an Kursu’na yardım talep ettiğimizde iki ay öncesinde şu kadar meblağ oluyordu şimdi bu arttı. Ben bu artışı halkımızın bir hüsn-ü teveccühü bir inanışı olarak görüyorum. Demek ki, biz sadece seferle memuruz, yolda yürümeyle, yola koyulmayla, yaptığımız hizmetleri halkımıza arzetmekle memuruz. Halkımız inandıktan sonra Bolulularda yapılamayacak hiçbir şey yok. Ben inanıyorum ki bizler Bolulu hemşerilerimizleBolulu yardımseverlerimizle Bolu’yu yeniden imar edelim, yeniden kaldıralım ayağa dediğimizde bu mümkün olacaktır. Tabi bu alana herkes talip. Valiliğimiz, belediyemiz ve burada görev yapan herkes talip. Ben Hayır tarafını, infak tarafını manevi tarafıyla düşünüyorum. Evet manevi tarafıyla ilgili bütün boşlukları biz bu halkımızla doldururuz ve fazlasıyla da hizmet ederiz.

Son olarak vermek istediğimiz mesajımız şudur ki; Hz. Ebubekir Efendimiz (ra), göreve geldiğinde bir talepleri oldu. Biz hayırlı işler yaptığımız süre içerisinde halkımızı yanımızda görmek istiyoruz. İyi işler yapma noktasında halkımızın desteğine ihtiyacımız var. Yanlış görüldüğü zaman ise bire bir şahsen beni ikaz etmeli, çünkü Ümmet-i Muhammed’in üzerimizde hakkı olduğunu düşünenlerdenim. “Hocam ilimizin müftüsü olarak şu işi doğru görmüyorum”, “şunu şöyle yapsak, böyle yapsak” gibi tavsiye ve önerilerini bir vecibe olarak görüyorum. İşin doğrusu istiyorum. Bizim yanlış yapma lüksümüz yok.Bilerek yanlış yapmayız inşallah. Bilerek yanlış bir şeye imza atmayız, elimizi uzatmayız, gözümüzle bakmayız. Ama insanız, etten kemikteniz. Hatalarımız olabilir. Hatalar noktasında da emr-i ilahi gereği birbirimizi ikaz edip uyarabilirsek hayırlı işler yapma noktasında birbirimize destek vererek daha güzel hizmet yapmayı arzu ediyoruz.

Kur’an kurslarımız var, buralar ebedi sermaye kapılarıdır. Her birimiz ebedi sermayemizi artırmanın gayreti içerisinde olalım. Bu vesileyle gelecek Kutlu Doğum Haftası’nın ülkemize, milletimize, alem-i İslam’a hayırlar getirmesini; Rasûlüllah (sav)’in daha iyi anlaşılmasını, ilkelerinin hayatımıza hakim olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Bu necip, asil milletimize başta Bolulu hemşerilerimiz olmak üzere hepsine saygılarımı hürmetlerimi arz ediyorum. Allah; birliğimizi, dirliğimizi bozdurmasın. Bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Cenab-ı Hak bu milletin Muîn’i olsun, yardımcısı olsun.

Son olarak din gönüllüsü arkadaşlarımıza neler söylemek istersiniz?

Din gönüllüsü arkadaşlarımızı, kendimizi genellikle bu tür mesajlarda ihmal ederiz. Biz kendimizi konuşuyoruz biraz da. Bolu Müftülüğü başarılı olacaksa din gönüllüsü arkadaşlarımızla başarılı olacaktır. Biz öncelikle kürsülerden anlattıklarımızı başta kendimize anlatacağız. Birlik istiyorsak ilk önce kendi aramızda birlik üzere biz olacağız. Sevgi, muhabbet, merhameti ilk önce kendi aramızda tesis edeceğiz ki tesirli olsun, halkımıza bu yansısın. Ben şahsen birkaç imam arkadaşımızın şöyle dışarıda bir yerde oturup muhabbetle sohbet ettiklerini görmeyi arzu ediyorum. Biz önemli bir camiayız. Bu milletin umudu olan bir camiayız. Ben buna öyle inanıyorum. Çünkü tarihteki en önemli başarılar, bu din gönüllüsü olan arkadaşlarımızın işin içerisine girmesiyle başarılmıştır. Bu kudret, bu güç bizde var, sadece başta ben olmak üzere hep beraber bütün arkadaşlarımız bu şuur bu idrak üzere hareket edip bizden bir şeyler bekleyen halkımıza hayal kırıklığı yaşatmamamız gerekiyor. Evet, ‘toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez’miş Mehmet Akif’in ifadesiyle. Yüreklerimiz toplu atarsa çok mükemmel hizmetler, mükemmel başarılar bizleri bekliyor.

Ben bu vesileyle çok kıymetli meslektaşlarıma, din gönüllüsü kardeşlerime aile huzuru diliyorum, sağlık afiyet diliyorum. Çok daha fazla gayret etmemiz gerektiğini hem tavsiye ediyorum hem bekliyorum. Cenab-ı Hakk’ın afiyeti, atifeti milletimizle beraber kendi din gönüllüsü kardeşlerimizin de üzerine olsun. İnşallah hizmette, daha fazlası, daha fazlası yok mu diyecek bir şuura Cenab-ı bizleri ulaştırsın. Selamlar ediyorum.

 

 

 

 

 

 

KUTLU DOĞUM HAFTASINDA YAPILACAK ETKİNLİKLER

 

                TARİH                          SAATİ                          YERİ                                      ETKİNLİĞİN KONUSU

1.        14.04.2015       10.00     Valilik önünden- Belediye Meydanı          Kutlu doğum açılış ve kortej yürüyüşü           

2.        14.04.2015       11.00      Belediye Meydanı                                       Dua ve Kan bağışı

3.        14.04.2015       14.00      İl Kültür Müd. Konferans Salonu            Konferans (Kadınlara Yönelik)

4.        15.04.2015       14.00      İl Merk. bulunan Lise ve Ortaokullar      Konferans

5.        16.04.2015       20.00       Çaydurt Camii                                          Cami Programı

6.        17.04.2015       10.00       Otoban Batı Gişeleri (Çıkış-Giriş)           Lokum İkramı ve gül takdimi

7.        17.04.2015       10.00       D 100 Karayolu                                         Lokum İkramı ve gül takdimi

8.        17.04.2015       10.00       Yıldırım Beyazıt Camii                             Kur’an-i Kerim Ziyafeti

9.        17.04.2015       16.30       Anıt Park                                                   Tasavvuf Musiki Konseri

10.     17.04.2015       10.00       Köroğlu Yurdu (Kız)                                 Konferans

11.     17.04.2015       20.00      Abant Yurdu                                              Konferans

12.     17.04.2015       20.00       Gölköy Yurdu                                           Konferans

13.     17.04.2015       20.00       Köroğlu Yurdu (erkek)                             Konferans

14.     18.04.2015       14.00       Karacasu Beldesi                                       Konferans

15.     19.04.2015       12.00       Ömerler Köyü (Abant Bölgesi)                Cami Programı

16.     20.04.2015       20.00       Bolu (Kapalı Spor Salonu)                       Konferans

17.     21.04.2015       15.00       Bolu AİBÜ Bordo Salon                           Konferans

 

 

 

 

                                                                                                              BOLU MÜFTÜLÜĞÜ

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: