• resmi ilanlar

MÜSİAD’DAN TÜSİAD’A AĞIR BOMBARDIMAN

27/04/2015 13:00

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TÜSİAD hakkında zehir zemberek açıklamalarda bulundu. TÜSİAD cephesinin MÜSİAD hakkındaki, “Hükümeti desteklemekten başka iş yapmıyorlar” şeklinde söylemi karşısında Olpak net konuştu: “İnsan iki şey için yaşar. Biri murad için, diğeri inad için. Sayın Cumhurbaşkanım, muradımız ve inadımız için sizinleyiz.”

Olpak, TÜSİAD’ı hedef tahtasına koyduğu açıklamalarında, “MÜSİAD’a üye olmanın tek bir kriteri var; Ticari itibarınız. Banka mevduatıyla bu ülkeye sahip olduklarını zannedenler, bunu anlayamaz. MÜSİAD’la TÜSİAD’ın farkı bu. MÜSİAD için kazanırken hukuki ve meşru olmak kadar, harcarken hukuki ve meşru olmak. Bilançolarındaki faaliyet dışı gelirleri faaliyet gelirlerinden fazla olan hırçın toprak sahibi sendromundaki TÜSİAD’dan elbette farklıyız” dedi.

Haber: Mehmet KORKUSUZ

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşti. Genel Kurula MÜSİAD Bolu Şube Başkanı Eyüp Uzun ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda Bolulu iş adamı katıldı.

MÜSİAD Genel Merkez Olağan Genel Kurulu’na Genel Başkan Nail Olpak’ın konuşmaları damga vurdu.

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) MÜSİAD hakkındaki, “Hükümeti desteklemekten başka iş yapmıyorlar” şeklindeki söylemini gündemine alan Olpak, TÜSİAD için zehir zemberek açıklamalara imza attı.

MÜSİAD Bolu Şubesi’nin açılışını Başbakan Ahmet Davutoğlu ile geçtiğimiz Aralık ayında birlikte gerçekleştiren ve sakinliği ile tanınan Olpak, görevi süresi içerisinde yaptığı ilk sert açıklamasında, gerekçelerini şu sözlerle ortaya koydu: “Başkanlığım süresince sansasyonel açıklamalar yapmadım. Başka kurumlar hakkında değerlendirmelerde bulunmadım. Açıklamalarımı ve cevaplarımı hep MÜSİAD ilkeleri üzerinden yaptım. Ama gördüm ki bu yöntem her zaman doğru değilmiş. Sakin ama vakur tavrımızı aleyhimizde değerlendirenler oldu. Bazen keskin ifadelerde kullanmak gerekiyormuş. Her şeyin bir ilki var, o da bugüne kısmetmiş. Akif’in dediği gibi; Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki; fakat çekmeye gelmez boyunum.”

“BİZLER 28 ŞUBAT’TA ZULÜM GÖRÜRKEN, TÜSİAD’IN KİBİRLİ BEYLERİ ‘İŞYERİMİZDE BAŞÖRTÜLÜ ÇALIŞTIRMAYIZ’ DİYORLARDI”

Sözleriyle TÜSİAD’dan bahsettiğini belirten Olpak, “TÜSİAD’ın yeni yönetiminin başkan yardımcılarından biri MÜSİAD’a hakarette bulunmaya cüret etmiş. Başkanlarıyla görüştüm, kurumsal bir tekzip gelir mi diye bekledim ama gelmedi. Şimdi cevap verme zamanı. Hukuk devletinden yanayız diyen, evrensel nitelikli demokrasi iddiasında olan, kişisel hak ve özgürlüklere dayalı düzen istediğini söyleyen MÜSİAD’a böyle dertlerinin olmadığı iftirasını atan, bizi hükümeti desteklemekten başka iş yapmamakla suçlayan, bundan dolayı da bizimle işbirliği yapmayacağını açıklayan TÜSİAD’a söyleyeceklerim var. 28 Şubat’ta kurucu başkanım Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanıp mahkum olurken, üyelerimin ev ve işyerleri çilingirlerle açılırken, sermaye renklere bölünürken, yapılanlara susarak payanda olan TÜSİAD’ın aklına hiç hukuk devleti gelmiş miydi? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iki partinin oylarıyla 411 milletvekilinin kabul ettiği başörtüsü kanunu için kaosa kalkan 411 el manşetleri atılırken, siz hangi evrensel demokrasiyi savunuyordunuz ki hiç sesiniz çıkmadı. Yoksa paralel evrende miydiniz? Genç kızlarımız ağızları kapatılıp, üniversite amfilerinden dışarı atılırken, üyeleriniz kibirle ‘İşyerimizde başörtülü çalıştırmayız’ derlerken, meslek liseliler ikinci sınıf kategorisine alınıp dışlanırken, kimin özgürlüğünü savunuyordunuz? Biz seçilmiş iktidara karşı yayınlanan 27 Nisan e-muhtırasına anında karşı çıkarken herhalde IMF reçeteleriyle meşguldünüz ki herhalde hiç sesiniz çıkmadı. 17 Aralık darbe girişimine iş dünyasında MÜSİAD olarak tek başımıza karşı çıkarken, paralel devlet göremeyen TÜSİAD ne görüyordu da susuyordu? Çok merak ediyorum. MÜSİAD, siyasetin iş alemi üzerinde egemenlik kurma çabalarına niçin karşı çıktıysa, iş aleminin de siyasetin egemenlik alanına tahakkümüne aynı şekilde karşıdır ve karşı çıkmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“TÜSİAD’A ETTİĞİM TEŞEKKÜRÜ GERİ ALIYOR, ÜYELERİMİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM”

Olpak, TÜSİAD hakkındaki eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Hükümeti desteklemekten başka iş yapmıyormuşuz. Allah’ın kendisine şükredilmesi emrinden hareketle güzel yapılan her şey için teşekkür ettik, etmeye de devam edeceğiz. Resulullah’ın ‘Dostlarınıza mazlumken yardım ettiğiniz gibi hata yapmasını önleyerek, zalimken de yardım ediniz!’ ifadesine uyarak, eksik gördüklerimizi ve önerilerimizi hep söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz. Hem de hazırladığımız raporlara daha sonra devran dönünce, ‘O rapor bizi değil, hazırlayanları bağlar’ diyenlerin aciziyetine düşmeden.

Bizden önce kurulan bir STK oldukları için teşekkür etmiştim. Üç yıl önce Orta Ölçekli Gelir Tuzağı raporumuzu yayınladık. Tuzaktan çıkışında hızlı ve adil işleyen hukuk devleti ve eğitimle olacağını söyledik. Herhalde beylerin haberi olmamış. Tespitimiz doğruydu ve onlar geç kalmışlardı. Bizim ifademizi kullanmamak için önce Orta Halli Ekonomi Tuzağı dediler. Sonra dayanamayıp, yan kuruluşlarıyla bir de rapor yayınladılar. Kompleks yapmadan teşekkür ederim demiştim. Şimdi hak etmedikleri o teşekkürleri geri alıyor ve siz değerli üyelerimden özür diliyorum. Çünkü amaçları STK kurmak değil, tekellerini sürdürmekmiş. Rahmetli dedem derdi ki; Oğlum, asil azmaz, bal kokmaz. Kokarsa yap kokar, aslı ayrandır.”

“ALLAH’A SÖVER, SONRA BİRAZ PARA VER, HİÇ UTANMAZ PROTESTANLARA ZANGOÇLUK EDER!”

Açıklamalarının devamında, “MÜSİAD olarak kırmızı çizgilerimizi soruyorlar” diyen Olpak, MÜSİAD’ın kırmızı çizgilerini şu sözlerle ortaya koydu: “Milletimizin menfaatine olan konularda bizimle yan yana durmaktan çekinmeyen herkesle işbirliği yaparız diyorum. Ama derilerinin rengine ve cüzdanlarına bakarak üye alanlarla, bizi de bu gözle değerlendirdikleri ve bu tavırlarını değiştirmedikleri sürece bizimde işbirliğimiz olamaz. Bizi hükümeti desteklemekten başka iş yapmamakla itham edenlerin bilmediği çok şey var. Medya önünde Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız ve hükümet aleyhinde kahramanlık yapanların, basına kapalı toplantılarda nasıl methiye düzdüklerinin de canlı şahidiyiz. Yine Akif’in dediği gibi, ‘Şimdi Allah’a söver, sonra biraz para ver, hiç utanmaz Protestanlara zangoçluk eder!’

“MURADIMIZ VE İNADIMIZ İÇİN SİZİNLEYİZ SAYIN CUMHURBAŞKANIM”

Sayın Cumhurbaşkanım 12 yılda bu ülke için çok güzel şeyler yaptınız. 2000 yılında 10 yıl sonrayı görebiliyoruz diyerek iktidara yap çekenlerin, 2001 yılında hepimizi sürüklediği kara delikten bu milleti çıkardığınız için size teşekkür ederim. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın deyimiyle, sizin icraatlarınıza onların hayalleri bile yetişemez. Kayınvalidem Rizelidir. Hemşeriniz Sayın Cumhurbaşkanım. Muhtemelen sizinde bildiğiniz bir sözü var. Der ki; Oğul, insan iki şey için yaşar. Biri murad için, diğeri inad için. İyi ki varsınız Sayın Cumhurbaşkanım. Muradımız ve inadımız için sizinleyiz.“

“HIRÇIN TOPRAK SAHİBİ SENDROMUNDAKİ TÜSİAD’DAN FARKLIYIZ”

 

Açıklamalarının final bölümünde, MÜSİAD’ın TÜSİAD’dan farkını ortaya koyan Olpak, “MÜSİAD’la TÜSİAD arasındaki farkları sıralamışlar. Gelin birazda benden dinleyin. MÜSİAD’a üye olmanın tek bir kriteri var; Ticari itibarınız. Banka mevduatıyla bu ülkeye sahip olduklarını zannedenler, bunu anlayamaz. Anlasalar da işlerine gelmediği için uygulayamazlar. MÜSİAD’la TÜSİAD’ın farkı bu. MÜSİAD için kazanırken hukuki ve meşru olmak kadar, harcarken hukuki ve meşru olmak. Bilançolarındaki faaliyet dışı gelirleri faaliyet gelirlerinden fazla olan hırçın toprak sahibi sendromundaki TÜSİAD’dan elbette farklıyız” diyerek sözlerini noktaladı. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: