• resmi ilanlar

İnce’den Maho Ağa benzetmesi

17/05/2015 12:00

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Bolu’yu Davos yapacağını söyleyen Recep Tayyip Erdoğan’a Maho Ağa benzetmezi yaparak, “Şener Şen’in bir filminde Maho Ağa hemşehrilerini Almanya’ya götüreceğim diye kandırıyordu. İstanbul’un bir kenarında onları bırakıyordu. Bu iktidar da Maho Ağa gibi sizi kandırmaya çalışıyor. Hani sizi Davos yapacaktı?” dedi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, İzzet Baysal Heykeli önünde vatandaşlara seslendi. Seçim Bürosu açılışı için Bolu’ya gelen siyasetin renkli simalarından Muharrem İnce’yi, Bolu CHP Teşkilatı karşıladı.

Yaklaşık bin kişinin izlediği mitingde İl Başkanı Kazım Karsu, Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Yıkılmaz, Gençlik ve Kadın kolları ile CHP’li Milletvekili Adayları Tanju Özcan, Yusuf Renkli ve Burak Cop, yoğun çaba gösterdiler.

MAHO AĞA BENZETMESİ

Seçim otobüsünün üzerinden vatandaşlara seslenen Muharrem İnce, Bolu’yu Davos yapacağını söyleyen iktidara Maho Ağa benzetmezi yaparak başladı. ‘Bolu Davos olacak’ sözlerini hatırlatarak başlayan İnce, “2004’te Bolu’ya gelip Abant’ı Davos yapacaklardı. Hatırlıyorsunuz değil mi? Bu neye benziyor biliyor musunuz? Şener Şen’in bir filminde Maho Ağa hemşehrilerini Almanya’ya götüreceğim diye kandırıyordu. İstanbul’un bir kenarında onları bırakıyordu. Bu iktidar da Maho Ağa gibi sizi kandırmaya çalışıyor. Hani sizi Davos yapacaktı? Aradan 11 sene geçti. Oldunuz mu Davos? Olmadınız. Ben 11 sene önce Dörtdivan’a gittiğimde insanların ayaklarında kara lastik vardı. 15-20 gün önce gittim yine insanların ayaklarında kara lastik var. Davos’ta sözüm ona İsrail’e meydan okuyup One Minute diyordu, o ekranların önünde oluyordu. Ekranlarına arkasına geçince yine İsrail’le gizli anlaşmalar yapıyor. Yani o bir Davos kahramanı değil, o bir kartondan kahramandır. Bunu doğru bilmeniz lazım” dedi.

İKTİDARA İNCE GÖNDERMELER

Konuşması sık sık alkışlarla bölünen Muharrem İnce, “11 yılda Bolu Davos olamadı. Ama 11 yılda kaçak saray oldu. 11 yılda bakanların kollarında 700 bin liralık saat oldu. Oğlana gemi de oldu. Bunların hepsi oldu. Ayakkabı kutularında dolarlar da oldu. Ama hocaları bunlara öyle öğretmiş. Haram paraya el sürme demişler. Onun için para sayma makinesiyle sayıyorlar. Allah için Müslüman adamlar” dedi.

“BU SEÇİM YOKSULLARLA SARAYLILARIN SEÇİMİ”

İnce sözlerini şöyle sürdürdü; “Ben seçim yaklaştığını nerden anlıyorum biliyor musunuz? Ya Tayyip Erdoğan, ya Bülent Arınç ağlamaya başlamışsa bilin ki seçim yaklaşmıştır. Bunların ağlama mevsimi var. O mevsim geldi mi ağlıyorlar, sonra iktidara gelince de subay eşlerini ağlatıyorlar. Oğlum yüzme bilmezdi, o madende o karanlıkta ne yaptı diyerek o köylü anacağızımı ağlatıyorlar. Oğluna sarılarak mezarda yatan babayı ağlatıyorlar. Madenci eşlerini ağlatıyorlar. Edirne’de kanser hastası kızımızı ağlatıyorlar.  Milletin anasını ağlatıyorlar. Bu seçimde bir tarafta yoksullar var, bir tarafta saraylılar var. Yoksullarla saraylıların seçimi bu. İkinci olarak ayakkabı kutularına dolar dolduranlarla, ayda 949 lira asgari ücretle geçinenlerin seçimi. Bu seçim oğluna gemi alanlarla, oğluna et yediremeyenlerin seçimi. Bu seçim kendi mitinglerine ücretsiz metro çalıştırıp, 1 Mayıs'ta metroyu yasaklayanların seçimi. Bu seçim kaçak sarayda kilosu 4 bin liradan beyaz çay içenlerle, ucuz ekmek kuyruğuna girenlerin seçimi. Bu seçim cumhuriyetçiler ve Atatürkçülerle, cumhuriyet düşmanlarının seçimi" dedi.

“TAYYİP ERDOĞAN DA KENAN EVREN KADAR YAŞASIN”

Kenan Evren ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında karşılaştırma yapan Muharrem İnce, “Kenan Paşa öldü. 12 Eylül 1980’de bu ülkenin gençlerini inimi inim inletti. Sağcı demeden, solcu demeden 650 bin kişiyi gözaltına aldı. Astı, asmayalım da besleyelim mi dedi. Kenan Paşa 100 yaşında öldü, cenazesine gidecek adam bulamadılar. Tayyip Erdoğan’a da Allah uzun ömür versin. Tayyip Erdoğan da Kenan Evren kadar yaşasın. Bu memleketi ne hale getirdiğini bir görsün ki o da aynı Kenan Evren’in düştüğü duruma düşsün. Çünkü Kenan Paşayla Recep Paşa aynı kişidir aslında. Birinin tankı vardır, öbürünün TOMA’sı vardır. Birinin süngüsü vardır, birinin copu vardır. Birinin apoleti vardır, birinin kravatı vardır. Farkları yoktur, beyin aynı beyin, kafa aynı kafa, düşünce aynı düşünce. Çünkü demokrasiden nasibini  almamış insanlar. Bunlar bu ülkenin demokratikleşmesini, bu ğlkenin bir hukuk devleti olmasını istemeyen insanlardır. YÖK’ü kim kurdu? Kenan Paşa. Kim devam ettiriyor? Recep Paşa. Siyasi partiler kanunun sendikalar kanunun, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunun kim getirdi? Kenan Paşa. Kim devam ettiriyor? Recep Paşa. Yüzde 10’luk seçim barajını kim getirdi? Kenan Paşa. Kim devam ettiriyor? Recep Paşa. Al birini vur ötekine”

“KUTSAL KİTABIN NE İŞİ OLUR SEÇİM MEYDANLARINDA”

“Dilinde yalan, elinde kuran, kursağında haram, meydanlarda Erdoğan” sözlerine ilişkin gazeteyi bir partilinin elinde gören Muharrem İnce, “Seçim meydanlarında yalan, dolan, iftira var. Seçim meydanlarında hakaret ve iddia var, siyaset var, her şey var. Kutsal kitabın ne işi olur seçim meydanlarında. Eline Kuran'ı alıp gelmişsin. Kuran-ı Kerimi eline alman için abdestli olman lazım. Eminim ki abdestlidir. Ona bir soru soracağım o zaman; Elini Kuran'ın üzerine koyup şu yemini edebilir misin? 'O ses kaydı bana ait değil. Bilo ile yaptığım konuşma montaj. O sesler bana ait değil. Ben paraları sıfırla demedim' diye Kuran'ın üzerine yemin edebilir mi? Ederse çarpılır. Niye çarpılacağını anlatayım; Bizim genel başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, ona seçim meydanlarında bir laf söyledi. 'Hırsızdan Cumhurbaşkanı olmaz' dedi. O da gitti bana hakaret etti diye genel başkanımıza dava açtı. Bizim avukatlarımız mahkemede bu tapeleri delil olarak koyuyoruz dediler. Hepiniz o paraları sıfırla dediği telefon kayıtlarını dinlediniz. İşte onu delil olarak sundular. Mahkemede bu kayıtları gerçek mi sahte mi? diye bilirkişiye gönderdi. Bilirkişiye gönderilince Tayyip Erdoğan'ın avukatları davayı geri çekti. Bu ne demektir. Anlamayan var mı? Her şey çok açık ve net değil mi. Sonra Eskişehir konuşmasında ben evlatlarıma helal lokma yedirmedim dedi.”

“23 NİSAN BAŞBAKANI DAVUTOĞLU”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu da eleştirilerinin hedefi yapan İnce, "Komik adam bu Ahmet Davutoğlu. Geçen gün Urfa'ya gitmiş, 'Sevgili Urfalılar size Süleyman Şah'tan selam getirdim' diyor. Sanki Antartika'ya gitmiş. Süleyman Şah 253 metre ötede. 15 arabayla birlikte gitmiş, Süleyman Şah'a dua edip gelmiş. 253 metrelik mesafeden selam getirdim diyor. Komik adam değil mi bu? Şimdi 23 Nisan'da çocuklar oturur ya başbakanın koltuğuna falan, bununkine de oturmuş. Gazeteciler soruyor çocuğa, 'Muhalefetin vaatlerini nasıl buluyorsunuz?' Davutoğlu'da şöyle yapmış, 'Bol keseden atıyorlar de' diyor çocuğa. Niye öyle yapıyor sizce? Çünkü kaçak sarayda ki ağabeyi ona sürekli böyle yapıyor, 'Ahmet şunu söyle bakayım. Davutoğlu şunu söyle'. Alışmış o. Aslına bakarsanız 23 Nisan başbakanı o çocuk değil, 23 Nisan başbakanı Davutoğlu'nun kendisi" diye konuştu.

 

İnce sözlerini şöyle devam ettirdi: “Bunlar her şeyin istismarını yapıyorlar. Kabe Müslümanların en kutsal yeridir. Kabe’nin maketini yapıyorlar. Etrafında tavaf ettiler. Bunlar kafayı kırmış. Din, iman, Allah, peygamber diyerek memleketi yediler. Sonra Kutlu Doğum Haftasında Kuran’ı pasta yaptılar. Acıkınca onu da yediler. Bunlar zavallı. Çanakkale şehitlerini anacağız onu da istismar ediyorlar. Çanakkale şehitlerinde Tayyip Erdoğan başrolde. Hadi canım sen de! Hadi ordan! Sen oğlunun birine bedelli askerlik, öbürüne çürük raporu alıp da şehitler üzerinden pirim yapacaksın. Geç bunları sen geç!” diye konuştu. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: