SUÇU BİRBİRLERİNE ATTILAR

11/08/2015 11:00

Gayrimenkul zengini emekli imamın yakınlarını rehin alıp, para isteyen 8 kişilik çete hakim karşısına çıkarıldı. Bolu T Tipi cezaevinde tutuklu bulunan 2'si kadın 8 kişi suçu birbiri üzerine attılar.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu’da 5 ay önce gayrimenkul zengini 80 yaşındaki Abdullah Yüksel’in yardımcılarını rehin alarak imamdan 250 bin lira fidye isteyen 2’si kadın 8 kişi suçu birbiri üzerine attılar. Bolu Ağır ceza Mahkemesi’nde görülen davada Sanık M.A. olayla bir ilgisi olmadığını söyleyerek, “Abdullah Yüksel’den sanıkların para alacağını biliyordum. Fakat bu paranın normal yollarla mı yoksa başka şekilde alacağı yönünde bilgim yoktu. Onları istedikleri yere araçla bıraktıktan sonra bir benzin istasyonunda kendilerini beklememi istediler. Sonra 7 kişi araca binip Gerede’ye geri döndük. ben kimseyi gasp etmedim” dedi.

“AMATÖRLÜĞÜMÜZDEN SİLAHLARI ELDEN ELE DOLAŞTIRDIK”

Tutuklu bulunan H.K. da suçu K.Ç.’nin üzerine atarak, “Olayı planlayan K.Ç.’dir. Olay öncesi keşif amaçlı M. ve Z. adlı bayan arkadaşlar müştekinin evine gittiler. biz 5 kişi eve girecek, 2 kişi de dışarıda bekleyecekti. Olay sırasında bende kuru sıkı tabanca vardı. Diğer arkadaşta 7,65 çapında gerçek tabanca vardı. Bu tabanca o sırada orda olmayan K.Ç.’ye aitti. Fakat bu olaydaki amatörlüğümüz ve olayın bir karmaşa şeklinde gerçekleşmesi nedeniyle söz konusu silahları hepimiz elden ele dolaştırarak olay esnasında kullandık. Hatta bir ara silahlardan birini öbür odada unuttuk. Ben olay sırasında kimseden para alındığını görmedim. Olayın asli planlayıcısı K.Ç.’dir. Ben tüm bunlardan sonra hazırlanan bir planın içine alındığımı anladım” dedi.

 Olayın kadın sanıklarından Z.Ö. olaylara dahil olmak istemediğini ama H.K.’nin baskılarıyla katıldığını belirterek, K.Ç.’nin kendisini yönlendirerek “H. Abine güven. Kendisi istihbarattan. Birşey olmayacak” dediğini, bunun üzerine olaya karıştığını söyledi. K.Ç.’nin ise başlarda olayın içinde olduğunu ancak sonra dışarıda kaldığını ifade eti.

“BASKI VE TEHDİTLE OLAYA SÜRÜKLENDİM”

M.B. olaydan haberi olmadığını ancak sanık H.K.’nin kendisini küçük çocuğu ile tehdit ederek olaya karışmak zorunda bıraktığını söyledi. M.B., “H’nin çağırması üzerine biz eve girdik. Söz konusu silahları tutarak mağdurlara karşı kullandık. Abdullah Yüksel’in evde alıkonulmasından sonra olar yerine şoför, muhasebeci ve bakıcı bayan geldi. Hepsini tutup Abdullah’ı gönderdik. Fakat ne amaçla gittiklerini ve nereye gittiklerini bilmiyorum. Baskı ve tehditle bu olaya sürüklenmiş oldum” dedi.

Sanık M. T. ise olaya Abdullah Yüksel’den  borç para isteme fikri ile başladıklarını, ancak ondan borç alınmayacağını öğrenince olayın bu aşamaya geldiğini belirterek, “Olayın planlayıcısı ve yönlendiricisi H.K.’dir. Olaya katılmazsak bir daha ailelerimizi göremeyeceğimiz konusunda tehdit etti. Olay sırasında ben sadece kuru sıkı tabancayı kullandım. Kimsenin başına silah dayama olayı olmamıştır” diye konuştu.

“PİŞMANIM, BERAATİMİ İSTİYORUM”

Sanık K.Ç Savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Ben söz konusu olaya M.’nin vasıtası ve onun tanışıklığı ile girdim. Maddi açıdan çok sıkıntılı olduğum dönemde sanık H. ile tanıştım, Kızılcıhamam’da bir işletmede iyi ücretle yöneticilik yapacağımı söyledi o an için çok cazip olayların altından bu olayla çıktı. Sanık H. kendisini istihbaratçı binbaşı olarak tanıttı. Hatta askeri kimliği de vardı. Soy ismini de herkes K. olarak biliyordu. Uzatmadan açıklamam gerekirse bu fikri sanık H. çıkardı diğer kişileri de dahil etti, ikna, tehdit, baskı altında tutma ve yönlendirme ile herkesiz bu fiili işlemeye itti. Keşif için daha önceden müştekinin evine gittiğim doğrudur fakat evin içerisini gitmedik fakat evin bulunduğu mahalleye gittik. Ben o sırada pişman oldum. Çocuklarımın rahatsızlıklarını bahane ederek ve hatta yalanlar söyleyerek olayın dışında kalmaya çalıştım hatta olay günüde bu şekilde bir yalanla hiçbir şekilde katılmadım. Müştekileri hiç tanımıyorum. Olay günü M. beni aradığında ona dahi dışarıda kal şeklinde söylemde bulundum. Z. ile konuştuğum doğrudur fakat H.’ı takip ettiğini yap şeklinde bir şey de söylemedim. Bununla beraber tüm sanıklar ne yapılacağını gayet iyi biliyordu belirttiğim gibi H.’nin tehdit ve yönlendirmeleri ile yaptılar. Ayrıca söz konusu olayda kullanılan tabanca iddia edildiği gibi benim değil H.’nindir. Ayrıca var olabilecek ve olabilen tüm zararların karşılanması ailemden rica ettim ve karşılandığını biliyorum son derece pişmanım ve beraatimi talep ederim” dedi.

HERKES BENİM HABERİM YOK DEDİ

Sanık M.K ise; “Sanık H.’nin yönlendirmeleri ile olayı takip ediyordum aslen dışarıda bir görevlendirmem olmadı dahil olmak istemediğim için dışarıda kaldım. Alınan para ve mallardan haberim yoktur. Söz konusu bu olayları planlayan kişiler K. ve H.’dır. İkisi beraber bu işi planladılar” şeklinde ifade verdi.

Sanık M.Y ise de olay hakkında bilgi sahibi olmadığını belirterek, “Olayları yönlendiren ve yöneten kişi H.’dır. Ben kendisinden talimat aldım. Sanık K.’ın azmettirici olup olmadığı hususunda bilgim yoktur geri kalanlar anlattığım gibidir. Aslen söz konusu olaya H.’ın dahil olan ben mağdur olan kişi tek suçum sanıklara gelip kapıyı açmaktır. Affınıza sığınırım. Mağdurlar U. ve S.’nin eve alınması sırasında M. evde yoktu onlardan bilgisi olmadığı doğrudur alınan para ve cep telefonlarından benim haberim yoktur” diye konuştu.

Olayın geçmişi:

Umutkent Mahallesi’nde Abdullah Yüksel’in evinde meydana geldi. Bolu’da gayrimenkul zengini olan, son olarak kentin en işlek caddesindeki bir oteli satın alıp, bir alışveriş merkezini satın alan ortaklar arasında bulunan Abdullah Yüksel’in iddiaya göre evini basan 4 kişi, emekli imamı, evde bulunan yardımcısı bir kadın ile 2 kişiyi silahla tehdit ettiler. 3 kişinin ellerini ve ayaklarını bağlayan kişiler, Abdullah Yüksel’den evde bulunan insanların canlarına karşılık 250 bin TL fidye istedi.
Evi basan kişilerden birinin refakat ettiği Abdullah Yüksel para çekmek için İzzet Baysal Caddesi’nde bulunan bir bankaya gidip 250 bin TL çekmek istediğini söyledi. Abdullah Yüksel’in tavırlarından şüphelenen banka görevlileri polisi arayarak ihbarda bulundu. Görevliler Abdullah Yüksel’i bankada oyalarken, polis ekipleri kısa sürede bankaya geldi.
Hemen eve giden polisler, 3 kişinin elleri ve ayaklarındaki ipleri çözdüğünü, silahlı kişilerin ise kaçtığını tesbit etti. Polis Abdullah Yüksel’i bankada uzaktan takip eden kişinin, polisin gelmesiyle birlikte evde bekleyen 3 arkadaşlarına haber verdiğini ve kaçtıklarını değerlendirdi.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz