• resmi ilanlar

‘FEZLEKESİ OLMAYANA KIZ VERMİYORLAR'

03/07/2016 11:00

Dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra hakkında 4 ayrı fezlekenin kendisine ulaştığını belirten CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, “Artık fezlekesi olmayana kız vermiyorlar. Eğer fezlekem olmasaydı ben görevimi layıkıyla yapmamış olacaktım. Bolu tabiriyle yol sıra gitmişim, çay sıra gelmişim gibi bir algı oluşurdu” dedi.

Ebru EYVAZOĞLU

Dokunulmazlıkların kalkmasıyla birlikte CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, kendisine ulaşan dört fezleke hakkında bilgi verdi. Tanju Özcan “Recep Tayyip Erdoğan’ın anlamadığı şu: bizim hakkımızda fezlekeler düzenleyip, hatta bizi yargılatıp cezaevine sokmak istediği zaman biz korkup sineceğiz zannediyor. Tam tersi bizim direncimiz artıyor. Ben demirden korksam trene binmezdim. Recep Tayyip Erdoğan’dan korksam siyaset yapmazdım” dedi.

“BU SUÇSA, İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİM”

CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, dokunulmazlıkların kalkmasıyla birlikte şimdiden 4 adet fezlekenin kendisine ulaştığını belirtti. Fezlekelerde yer alan suçlarla ilgili bilgi veren Özcan, “Gerede’de 2012 yılında deri işçileri haklarını almak için bir dizi eylem yapmışlardı. Bu eylemler sırasında ben de yanlarında oldum. O zamanki Gerede’nin savcısı beni de sorumlu tutmuş. Fezlekede haklarını aramak için eylem yapan işçilere destek oldu deniyor. Suçum bu. Bu suçsa ben bunu işlemeye devam edeceğim dedim. Muhtemelen takipsizlik kararı verilmesini bekliyorum. Diğer konulardan biri ise Recep Tayyip Erdoğan, Bilal Erdoğan ve Yasin El Kadı birlikte şikayet etmişler. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra. Ben orda “Yasin El Kadı gibi uluslar arası terörist listesinde bulunan bir kişiyle bu ülkenin başbakanının oğlunun ne alakası olabilir? demişim. Bununla ilgili de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nden suç duyurusu şeklinde göndermişler. Kaldı ki o tarihte Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı değildi. Diğer bir fezleke çözüm süreci ile ilgili. Ben başından beri bu sürece tepkimi koydum. Bu sürecin sonunda kan ve gözyaşı geleceğini, elinde silah olan bir terör örgütüyle pazarlık yapılamayacağını defalarca vurguladım. Orda da “Bundan sonra olabilecek şehitlerin sorumlusu sizsiniz. Şehit polis, asker olursa onların kanı sizin elinize bulaşmış kabul ederim” demişim. Bundan dolayı da hakkımda fezleke düzenlenmiş. Ben veremeyeceğim bir hesabım olmadığını düşünüyorum. Bir de tabi fezlekede konu olan şeylerle ilgili sadece benim konuşmalarımdan alıntılar yapmışlar. Birinde mesela ‘Recep Tayyip Erdoğan sağlık kurumuna sevk edilmeli, ona göre görevine devam etmek üzere karar verilmeli’ demişim. Ama ben bunu başında ve sonunda farklı şeyler söylemişim. ‘Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumunu iyi görmüyorum, ameliyat da oldu’ ifadelerini kullanmışım. Dostane bir uyarıda bulunmuşum, bunu bile şikayet konusu haline getirdiler” dedi.  

“TÜRKİYE’DEKİ YARGININ BAĞIMSIZ OLDUĞUNA İNANMIYORUM”

Özcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben öteden beri söylüyorum. Bu fezlekelerle ilgili evet oyu kullandığımı insanlardan saklamadım. Sonrasında Anayasa mahkemesine müracaat ettim, onu da yanlış anlamışlar. Benim Anaysa Mahkemesine yaptığım itirazla, HDP’Lilerin yaptığı itiraz arasında 180 derece fark var. Benim itirazımın konusu şuydu: Cumhurbaşkanına hakaret diye özel düzenleme olmaz. Bu hüküm anayasaya aykırıdır. Ahmet’e özel, Mehmet’e özel hakaret olmaz. İkincisi basın yoluyla işlemeyi artırım sebebi saymış. Böyle bir suç işliyorsan zaten Cumhurbaşkanının karşısına geçip yapamazsın, basın yoluyla yapacaksın. Bunlar Anayasaya aykırı. Ama sanki ben HDP’lilerle aynı mahiyette itiraz yapmışım gibi değerlendirdi. Benim HDP’lilerle hiçbir ilişkim olmadığını bütün Bolu biliyor. Tam tersi bunlar el ele kol kola iken, Dolmabahçe’de mutabakat imzalarken, İmralı’da terörist başı ile görüşürken en büyük tepkiyi koyanlardan bir tanesi bendim. O zaman beni HDP ağzıyla konuşmakla suçlayanlar şimdi bir anda milliyetçi oldular. Bizi de terör örgütüne yamamaya çalışıyorlar. Bunlar beyhude talepler. Türkiye’deki yargının bağımsız olduğuna inanmıyorum. Bundan dolayı hukukçu olarak baktığımda ne söylediğini bilen biriyim. Suç işlemedim. Ama mahkemelerin artık siyasi kararlar verdiklerini de görüyorum. Büyük baskı altına alındıklarını görüyorum. Bununla ilgili belki bedel de ödeyebilirim. Ama ödemeye de hazır olduğumu söyledim”

“DEMİRDEN KORKSAM TRENE BİNMEZDİM”

Hakkındaki fezlekelerin görevini yerine getirdiği için verildiğini söyleyen Özcan,“Artık fezlekesi olmayana kız vermiyorlar. Eğer fezlekem olmasaydı ben görevimi layıkıyla yapmamış olacaktım. Utanırdım. Demek ki Bolu tabiriyle yol sıra gitmişim, çay sıra gelmişim gibi bir algı oluşurdu. Ben başıma ne gelirse gelsin bununla ilgili cezaevimde yatmam gerekirse bu bedeli de ödeyeceğim. Ama hiçbir zaman söylediklerimden ve yaptıklarımdan pişman olmayacağım. Recep Tayyip Erdoğan’ın anlamadığı şu: bizim hakkımızda fezlekeler düzenleyip, hatta bizi yargılatıp cezaevine sokmak istediği zaman biz korkup sineceğiz zannediyor. Tam tersi bizim direncimiz artıyor. Ben demirden korksam trene binmezdim. Recep Tayyip Erdoğan’dan korksam siyaset yapmazdım. Biz bunları göze aldık. Biz ailemizle helalleşerek bu yola çıktık. Biz onlara pabuç bırakmamak adına, Türkiye’yi terk etmeme adına yanlışları cesaretle söyleme adına bu yola çıktık” dedi.

“TÜRKİYE’DE MUHALEFET PARTİLERİNİN DEĞİŞİMİNDE FAYDA GÖRÜYORUM”

Muhalefet partilerinde değişimin gerektiğini belirten Özcan, “Bugün geriye dönüp baktığımda pişman mıyım? Değilim. Ama şunu da hazmedemiyorum. Recep Tayyip Erdoğan ve AKP gibi başarısız bir hükümeti alt edemediğimiz için, CHP olarak bunları yenemediğimiz, için, genel başkanımızın böyle başarısız bir diktatörün hala o koltuktan indiremediği için hem kendimi, hem parti üst düzey yöneticilerini sorguluyorum. Türkiye böyle bir iktidara mahkum değil. Ama Türk halkının oyunu da almak gerekiyor. Bu yüzden ben kendimi de sorguluyorum. Ama sonuç olarak Türkiye’de rüzgar estirecek olan siyasi partilerin genel merkezileri. Sayın genel başkanımız da 6 seçimdir görevde. Yani 3 genel seçim yaşadık. 6‘sında da AKP’yi yenemedik. O yüzden bunları açık şekilde söylüyorum. Türkiye’de gerçekten muhalefet değişiminin, muhalefet partilerini temsil eden kişilerin değişiminde, daha dinamik insanlardan oluşmasında fayda görüyorum. Sadece CHP için değil, MHP için de geçerli. Hatta HDP yönetiminin de değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü mevcut yönetim terör örgütüyle arasına bir set çekememiştir. Terör örgütünün partisi olmaktan vazgeçemedi.”

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: