DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM

29/08/2016 11:00

Şehrimiz depremi yaşayalı on altı yıl oldu. Şehrimizde ilk yıllarda güçlendirme yapılan bina sayısı çok fazlaydı. Güçlendirme ; depremde yıkılma riski atlatan binaların ikamet edilebilir kaliteye getirtilme çalışmasıdır. Gözümüzün önündeki bariz örneklerden biri de şu anda kullanılan adliye binasıdır. Güçlendirme yapılan binadaki tadilat tabela ile kamuoyuna duyuruluyor. Binadaki güçlendirme faklı bir teknik kullanılarak çelik halatlarla yapılmıştır. Yeni adliye binasına geçilmesi ile kentsel dönüşüme uğrayacak mekanlardan biri de Bolu Adliye Sarayı'dır. Bu şekilde önemli bir kamu kurumu daha sağlam ve modern bir binaya kavuşacak.

Halkımızın deprem gerçeğiyle yaşaması  kaçınılmaz, bunun bilincine sahip olmak ve yaşananları unutmamak gerekli.   Çok katlı binalar için  yapım standartları yükseltildi. Yapılan binaların beton kalitesi önemli  hale geldi. Yeni teknolojiler ile kaliteli betonlar  hızlı bir şekilde inşaatlarda uygulanabiliyor. Hazır beton firmaları en kaliteli betonu üretmek için yarışıyor. Yapı denetim firmaları da sıkı denetimlerini inşaat aşamasında yapmaktalar. Belediye de iskan ruhsatı onayı aşamasında bu gereklilikleri gözönünde bulundurmaktadır.

Kentsel dönüşüm kanunu ile depremde hasar görmüş binaların yenilenmesi  amaçlanmaktadır. Bu amaca  yönelik olarak da halkımıza duyurular yapılmaktadır. Vatandaşlarımızın bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünüyorum. Burada kısaca bu konunun önemine ve faydalarına değineceğim.  Bolu’da depremden önce yapılmış bir binanız var.  Bu bina için riskli yapı kararı alındı. Şehircilik Bakanlığı’na , belediyeye gerekli müracatları diğer kat malikleri ile yapıp bir müteahhit ile anlaşmanız durumunda binanız yenilenebiliyor. Avantajları bankalardan düşük faizli kentsel dönüşüm kredisi alabiliyorsunuz. Ayrıca kentsel dönüşüm süresince ikamet edeceğiniz evin kirasını kanun çerçevesinde alıyorsunuz.  En önemlisi de yeni  ve modern bir eve kavuşuyorsunuz.  Kabaca deprem öncesi  evler ile bugün kullandığımız evleri kıyaslıyalım. Deprem öncesi evlerde olmayanlar;  pvc pencereler,  asansör, ısı yalıtımı, garaj, doğalgaz tesisatı  ve en önemlisi depreme dayanıklılık.  Saydığım ilk beş maddenin maliyeti aşağı yukarı  50000-60000 tl civarında.  Devletin tanıdığı imkanlar sizce de cazip değil mi?

Geçtiğimiz hafta İtalya’da yaşanan  deprem sonrası   karşımıza bizim ülkemizdekine benzer bir tablo ortaya çıktı. Eski ve güçlendirme yapılan kamu binaları (okullar vb. ) yıkıldı. Ülkede yaşanan depremle birlikte bu afete karşı  bir farkındalık oluştu.  Türkiye bu afeti yaklaşık on altı yıl önce yaşadı. Bu güne kadar geldiğimiz noktada  bence pek bir değişiklik yok. Halen yıkılabilecek kamu kurumları ve diğer riskli binalar şehrin en çok kullanılanları. İstanbul’da kentsel dönüşümün toplu olarak yapıldığı bölgeler bize güzel örnekler ( Fikirtepe) teşkil ediyor. Belediyelerin ve devletimizin bu  konuya daha fazla önem vermesi  ve toplu kentsel dönüşüm projeleri için ön ayak olması gerektiğine inanıyorum.

Rahat ve huzurlu bir gelecek için güvenli , çevreyle barışık evlerde yaşamamız gerekiyor.

 

Sevgi  ve saygılarımla,

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz