• resmi ilanlar

VALİ BARUŞ ORTAOKUL ÖĞRENCİSİNİ KABUL ETTİ

10/11/2016 11:00

Bolu Valisi Aydın Baruş, 15 Temmuz olayları ile ilgili yaşadıklarını ve düşüncelerini kaleme alarak kendisine gönderen Sakarya Ortaokulu 8.sınıf öğrencisi Rana Meryem Öztürk'ü makamına davet ederek tebrik etti.

Sakarya Ortaokulu 8. Sınıf öğrencisi Rana Meryem Öztürk  15 Temmuz olayları ile ilgili duygu ve düşüncelerine ve o akşam yaşadıklarını kaleme aldığı mektubu  Bolu Valisi Aydın Baruş’a gönderdi. İçten, samimi ve duygu yüklü mektubu okuyan Vali Aydın Baruş, mektubu yazan öğrenciyi makamına davet etti. İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Cengiz ve Okul Müdürü İsmail Şener ile birlikte Vali Baruş’u ziyarete gelen Rana Meryem Öztürk  “Şehitlerimize Mektup” ismini verdiği yazısında 15 Temmuz gecesi yaşananları kendi duygularını ve düşüncelerini de katarak kaleme aldığını ifade ederek “Bu yazımı Sayın Valimizin yanı sıra Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza, Sayan Milli Eğitim Bakanımıza da gönderdim.” dedi.

“BU GÜZEL MESAJIN BÜTÜN GENÇLERİMİZE ÖRNEK OLUŞTURMASINI DİLİYORUM”

Yazdığı bu duygu yüklü yazı nedeniyle öğrenciyi tebrik eden Bolu Valisi Aydın Baruş "Öncelikle seni tebrik ediyorum. Bu milletin gerçekten bilinçli bir evladı olarak 15 Temmuz şehitlerimize olan minnet ve şükran duygularını kalp açıklığı ile gönlünden geldiği şekilde dile getirmişsin. Çok güzel şeyler yazmışsın. Hepimizin duygularına tercüman olmuşsun. Özellikle sizin çağınızdaki geçlerimizin bu duyguları taşıması bizim için çok büyük önem taşıyor. Hep beraber bu olaylara şahitlik ettik. Gelecekte de milletimize karşı yapılacak bu tür tehdit ve saldırılarda sizlerin bilinçli bir şekilde hareket etmesi, buna karşı uyanık olması bizim için son derece önem taşıyor. Yazdığın mesajını çok sayıda kişiye göndermişsin. Böyle bir cesareti göstermenden dolayı da seni tekrar tebrik ediyorum. Bu güzel mesajın bütün gençlerimize örnek oluşturmasını diliyorum"dedi.Öğrenciyle ile bir süre sohbet eden Vali Baruş, ziyaretin sonunda Rana Meryem Öztürk’e hediye de  verdi. Sakarya Ortaokulu 8-C sınıfı öğrencisi Rana Meryem Öztürk'ün kaleme aldığı ‘Şehitlerimize Mektup’ konulu  yazısı;  Ey bombaların ve mermilerin gökyüzünü inlettiği o gecenin cesur şehitleri,Aslında en alışığıdır şehitlerimize yazdığımız mektuplar... Hep biraz hüzün taşır içinde, hep bir gurur olur. İşte bu gurur hatıraların güzelliğinden kaynaklanır. Bitmesini istemediğimiz hikâyelerin sonu acı olur çünkü. İşte benim mektubum da bitmesini istemediğim kadar güzel olan hikâyemin, hain teröristlerin can evinden vurmasıyla birlikte hep biraz hüzün taşıyacak.

Ey şehit! Anne kucağından çıkarak düştük sokaklara... Tekbirlerle yürüdüğümüz bu şehirde biraz ürkek, en çok da cesaretle durduk biz. 15 Temmuz akşamı saat 21.30 civarında benimle vakit geçirip saçlarımla oynayan annemi, bugün endişeyle haberleri izlerken gördüm. Anneme sorduğumda ‘’can evinde vurulduk, bizim askerimiz bizim milletimize silah çevirdi kızım‘’ cümlesi kulağımda yankılanınca gözyaşı olup aktı yanaklarımdan hayal kırıklığım.

Ey şehit, akla ve mantığa sığamayan aynı zamanda aklı ve mantığı ele geçiren bir duygunun içindeydim. Okyanustaki en mutlu dalgaların karaya çarpışını izliyordum usulca... Özgüveni kırılmış bir kuş misali, uçamıyordum gökyüzünde. Çünkü özgürlüğüm kafese kapatılmak üzereydi.Ama sonra birbirimizi bulduk. Beraber olmayı öğrendik önce. Kendimize bile sesli söyleyemediğimiz hayal kırıklığımızı aynı hissettiğimizi duyduk. Baktık ki ne kadar ortak yönümüz var. Duygular bir, davalar bir, vatan bir, bayrak bir, peygamber bir, yaratıcı bir... Biz ki aynı kitaba gönül vermişiz bizden iyi kardeş mi olur dedik. İmanımızla bir duvar ördük teröristlere. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla aynı tankın önüne atladık. Ay ve yıldızlı bayrağın altında hep birdik, hep kardeştik. Sokaklara çıkarken siz-biz yok! Tek bir millet var dedik.

 

Ey şehit, bilmiyorlardı ki; geçmiş gelecek tüm şehirleri fetheden bir onurumuz var bizim. Ey şehit; o gece salalar, ezanlar ve dualar arş-ı alayı inletti. Silah seslerinin kulaklarda yankılandığı, mermilerin ıslık çaldığı o zaman da sadece Ömer HALİSDEMİR, Halil KANTARCI, Yasin Naci AĞAROGLU yoktu. O gece Sütçü İmam, Ulubatlı Haşan, Seyit Onbaşı ve bunlar gibi şehit ve kahramanların manevi elleri vardı. O gece orası sadece İstanbul ve Ankara değil; o gece orası Mekke, Medine, Filistin, Afrika, Asya’ydı.  Her sokağı tarih kokan bu ülkenin, her tarafında Çanakkale gibi destanlar yazıldı. Her şehir gazi oldu, her vatandaş ta kahraman. Dış düşmanlar tarafından bombalanmayan meclis, içimizdeki hainler tarafından bombalandı. Bu ülke barındırır kanatlarında mazlumu. Bu ülkeyi kanatlandıracak olanlar da onların dualarıdır. Tarihi şan ve şerefle dolu bu halk başkomutanın emriyle sokaklara döküldü. Sokağa çıkamayanlar ise dualarını haykırdı gökyüzüne... "Demokrasi milletin, darbe hainin işidir” dediler.

 

Ey kanı vatanımıza karışmış şerefli insan,Versen eline iki yumurta kıramayan insanlar, nasıl da usta olmuşlar umutları kırmada... Ama neyse ki bu teröristlerin ses dalgalarını gösterecek kadar gülerek hazırladığı bu planı bozmayı da iyi bildik.Ey şehit oğlu şehit, kemiklerin sızlamasın. Çıplak elle tank durduran, gökten yağmur gibi mermilere göğsümüzü geren biz, "Ben ölmeye hazırım sen beni öldürmeye hazır mısın ?” diyerek tankın önüne atladık. ”Sizin hayatı ve şarap içmeyi sevdiğiniz kadar ölümü seven bir orduyla karşınızdayım ” diyen Halid bin Velid ‘in torunlarıyız biz. Canınız pahasına koruduğunuz bu vatanı biz de canımız pahasına korumayı biliriz.Ey peygamber dostları,"Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır. Toprak, eğer uğruna ölen varsa vatandır !” demişti ya şair. Bayrağımızı bayrak, toprağımızı vatan yaptığınız için sizlere minnettarız. Sizleri tarihe gömdük sığmadınız. Dolayısı ile sizleri asla unutmayacağız, unutturmayacağız.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: