• resmi ilanlar

JANDARMA KOMUTANI TUGAY KOMUTANINI SUÇLADI

09/03/2017 11:00

Bolu'da, FTÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında yargılanan 3 tutuklu asker 4. Duruşmada da yerlerini aldı. Tanık olarak İl Jandarma Alay Komutanı Albay Türker Yılmaz dinlendi. Türker Yılmaz şok iddialarda bulunarak, Tuhay Komutanı İsmail Güneşer'in kendisini arayıp Sıkıyönetim Komutanı olduğunu ve vali ile belediye başkanının görevden el çektirileceğini telefonda söylediğini aktardı. Türker Yılmaz, neden darbe girişiminin başarısız olması netleştikten sonra Valiliğe gittiği sorusuna ise “Benim amacım benden habersiz hareket edilmesini önlemekti. Yoksa eylemin başarılı olup olmayacağını beklemek ve ona göre hareket etmek gibi bir amacım yoktu” dedi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

 

Bolu'da, FTÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, ‘anayasayı ihlal’ ve ‘terör örgütüne üye olmak’ suçlarından görülen davanın 4. Duruşması’na tutuklu sanıklar 15 Temmuz gecesi Bolu 2. Komando Tugay Komutanı olarak görev yapan Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yüzbaşı Nuri Kıyak ve Yarbay Veli Ceylan katıldı.

4. duruşmada Uzman Çavuş Emre Aydın ve İl Jandarma Alay Komutanı Albay Türker Yılmaz’ın emir subayı Adem Altınsoy segbis vasıtasıyla ifade verdiler.

Tanıklardan Uzman Çavuş Emre Aydın ifadesinde “Tugaya gittiğimde Nuri Yüzbaşı ve Ümit Teğmenim içtima alanında koktod düzenine geçmek üzereydiler. Silahlar dağıtıldı. Oluşturulacak 9 kişilik mangaya benim de seçildiğim söylendi. Bulunduğum manga toplandıktan sonra Veli Yarbay gelerek “Tereddüdü olan var mı? Ne görev verilirse onu yapacaksınız. Benden ve Ümit Teğmenden emir alacaksınız” dedi. Ümit Teğmen de bize dışarı çıkılırsa kimseye ateş edilmeyeceğini, Vali’nin yanına gidersek de “yanınızdayız” deyip teslim olacağımızı aktardı. Bir süre bekledikten sonra da istirahate ayrıldık” dedi.

Ardından İl Jandarma Alay Komutanı Albay Türker Yılmaz’ın emir subayı Adem Altınsoy ifadesinde, “O gece bize verilen hiçbir emir olmadı. Ben karargaha gittiğimde Türker Albayım oradaydı. Ardından Komutan Vekili Albay Cahit Tirindaz ve Garnizon Komutan Vekili Albay Hüseyin Aziz Çetinkaya geldiler. Türker Albayın odasında toplantı yaptılar. Ben yan odada olayları Tv’den takip ettim. Bir ara Bolu Emniyet Müdürünün koruması beni aradı ve Türker Albayın yerinde olup olmadığını sordu. Ancak daha sonra Albay Türker Yılmaz’a herhangi bir telefon bağlamadım. Gece 03.00’ten sonra da Bolu Valiliği’ne gittik ve sabaha kadar orada kaldık” dedi.

“TUGAY KOMUTANI VALİ VE BELDİYE BAŞKANINI GÖREVDEN ALACAKLARINI SÖYLEDİ”

İl Jandarma Alay Komutanı Albay Türker Yılmaz’ın da yemin ettikten sonra ifadesine geçildi. 15 Temmuz gecesi saat 23.00 sıralarında kendisine sıkı yönetim ilan edildiği konusunda bir mesaj geldiğini ve mesajı aldıktan sonra İ Jandarma Komutanlığına geçtiğini ifade eden Türker Yılmaz, “Yolda 23.10 sıralarında Tuğgeneral İsmail Güneşer beni aradı ve sıkıyönetim komutanı olarak kendisinin atandığını, Hakkari’den yola çıkıp Bolu’ya doğru geldiğini söyledi. Ben de mesajı henüz tam olarak incelemediğim için bir şey demedim. Ardından Bolu Valisi Aydın Baruş arayıp “Neler oluyor” diye sordu. Ben de henüz mesajı incelemediğimi, şu an herhangi bir problem olmadığını, merak etmemesini söyledim. İsmail Güneşer beni ikinci defa aradığında ise Vali ve belediye başkanının görevden el çektirilmesini, İl Emniyet Müdürü ile irtibata geçilmesini ve gerekirse onun da görevden alınması talimatını verdi. Ben mesajın anayasaya aykırı ve uygulanamaz olduğuna karar verdiğim için herhangi bir eylemde bulunmadım. Benden habersiz herhangi bir eylem olmasın diye tedbirler aldık. Nöbetçi sayısını artırdık. Dışarı çıkılmamasını ve dışarıdan herhangi bir tehlike gelmemesi konusunda da uyarılarda bulundum. Vali bey ile ikinci görüşmemde de Bolu ile ilgili herhangi bir durum olmadığını, emirleri doğrultusunda hareket edeceğimizi beyan ettim. Daha sonra Cahit Albay ve Aziz Albay geldiler. Cahit Albaya da bu mesajın uygulanamaz olduğunu belirttim. İsmail Güneşer beni üçüncü defa aradığında da ‘Ne yaptınız? Ben yola çıktım’ gibi şeyler söyledi. Ona da herhangi bir görüş beyan etmedim. Cahit Albaya daha sonra birliğinin başında durmasını, herhangi bir olay çıkmaması için önlem almasını söyledim. Vali beyin talimatıyla da gece 03.00’ten sonra Valiliğe geçtim. Oda çok kalabalık olduğu için Vali beye daha sonra bire bir birlikleri kontrol altında tuttuğumu ve onun emirleri ile hareket ettiğimizi söyledim. İsmail Güneşer’in bana telefonda söylediklerini kendisine ilettim” dedi.

“EYLEMİN SONUCUNU BEKLEMEK GİBİ BİR AMACIM YOKTU”

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Türker Yılmaz’a, neden gece saat 03.00’e kadar Valiliğe gitmediğini, darbe girişiminin başarılı olup olmayacağı ilerleyen saatlerde belirlendikten sonra sonucuna göre mi hareket ettiğini sorması üzerine “Benim amacım benden habersiz hareket edilmesini önlemekti. Yoksa eylemin başarılı olup olmayacağını beklemek ve ona göre hareket etmek gibi bir amacım yoktu. Cahit Albay’a da birliğinin başında durarak, habersiz herhangi bir eyleme geçilmemesini söyledim” diye konuştu.

“VALİ BEY’İ OYALAMADIM”

Mahkeme Başkanı sıkı yönetim direktifleri ile ilgili olarak neden o anda Vali Baruş’u bilgilendirmediğini sorusuna da “O an telefonda söylemek istemedim. Mesajı da henüz incelememiştim. Yüz yüze söylemeyi uygun gördüm” dedi.

“Vali Bey kendisini oyaladığınızı düşünmüş. Neden böyle bir hisse kapılmış olabilir?” sorusuna da “Benim amacım Vali beyi oyalamak değil, bana bağlı birlikleri kontrol altında tutmaktı. Neden böyle bir kanaate kapılmış anlamıyorum” şeklinde cevap verdi.

RAPORLAR 1 HAFTA SONRA DEĞİŞTİRİLDİ Mİ?

1.Batarya Komutanı Astsubay Onur Top da tanık olarak ifade verdi. Onur Top ifadesinde “Olaydan bir hafta sonra Uzman Çavuş Semih Aktürk bana gelip Kurmay Başkanı Veli Ceylan’ın 17 Temmuzda doldurulan ceridelerin değiştirilmesini, normal rutin nasıl doldurulması gerekiyorsa yine aynı doldurulmasını istediğini söyledi. Semih Uzman da yalnızca içeriğin değiştirilebileceğini söylemiş. Bunun üzerine ceridelerin içeriği ‘komutan şu saatte giriş yaptı, bu saatte çıkış yaptı’ şeklinde rutin şekilde gelişi güzel doldurmuş. Semih Uzman 17 Temmuzdaki ceridelerde sıkıyönetime ilişkin ifadeler geçtiğini hatırlıyor. Biz de ikimiz beraber Albay Cahit Tiridnaz’a gidip durumu ilettik.  Albay bana odadan çıkabileceğimi söyledi. Sonra Semih Uzmana kamera kayıtlarından bakarak komutanın giriş çıkış saatleri gerçeğe uygun şekilde yazılması gerektiği emrini vermiş. Ceride bir hafta sonra o şekilde değiştirildikten sonra Genel Kurmay Başkanlığına Cahit Albay tarafından gönderildi” dedi.

“BU İŞİN GERİ DÖNÜŞÜ YOK”
15 Temmuz gecesi nöbetçi olduğunu söyleyen Astsubay Mithat Hakan Erden, sıkı yönetim mesajından sonra Yüzbaşı Nuri Kıyak’ın emriyle içtima alınmasını istediğini belirtti. Ardından içtima alanına gelen Kurmay Başkanı Yarbay Veli Ceylan’ın  konuşma yaptığını söyleyen Astsubay Mithat Hakan Erden, “Veli Ceylan gelip ‘Bu işin şakası yok. Bu işte geri dönüş yok. Tüm personel, özellikle uzman çavuşlardan direnen olursa derdest edilecektir’ dedi. Tüm personelin mesaiye gelmesini istedi. Daha Sonra gece 01:30’dan sonra Ümit Birinci Teğmeni çağırdı. Nuri Yüzbaşının emriyle koktod düzenine geçileceği söylendi ve çelik başlıklar, şarjörler verildiğini gördük” dedi.

“GEL DEDİLER GELDİK, GİT DEDİLER GİTTİK OĞLUM”

Tugay Komutanı İsmail Güneşer’in emir Astsubayı Eren Gazioğlu, komutanıyla birlikte Hakkari’de olduğunu belirterek, “Komutanın makam telefonu bendeydi. Kendisi istirahate çekilmişti. Daha sonra 34. Hudut Tugay Komutanlığı’ndan aranarak, Güneşer komutanın orda olduğunu, oraya gelmem söylendi. Makamda Tuğgeneral Ali Salnur ve birkaç kişi vardı. Komutanın bir telefon görüşmesinde ‘Kışlayı, lojmanları emniyete alın’ dediğini duydum. Sonra gece yarısı kirpi’ye bindik. Yüksekova’ya hareket ettik. İndik, sonra aynı kirpiye tekrar binip oradan Şemdinli’ye geldik. Bana gelmişken ‘Ali Salnur paşamızın bir kahvesini içelim’ dedi. Ben ‘Komutanım neler oluyor?’ dedim. ‘Gel dediler geldik, git dediler gittik oğlum. Bize ne emir verdilerse onu yaptık’ dedi. Banka hesabımın müsait olup olmadığını sordu. Müsait dedim. 15 bin TL ve 3900 usd havale yaptı. Ben 5 bin TL’sini geri iade ettim. Paranın ailesine ulaştırılmasını istedi. Bunun dışında askerin teyakkuz halinde olduğu bir duruma rastlamadım” diye konuştu.

“BEN DARBE NEDİR O GÜN ÖĞRENDİM”

Muhafız Bölüğü’nde görevli Uzman Çavuş Kemal Ölçek gece 22:30 sıralarında telefonla çağrıldığını belirterek, “Gittiğimde herkes içtima alanındaydı. Bölüğe Serdar Sert astsubay komutanlık yapıyordu. Kurmay Başkanı Yarbay Veli Ceylan’ın ‘Komutanımız helikopterle geliyor. Komutanımızın yanında olacağız’ dediğini duydum. Serdar Astsubayımız Veli Ceylan’ın yanına gidip bizim Tugay’ın emniyetinden sorumlu olduğumuzu, dışarıda işimizin olmadığını söyledi. Ancak Veli Ceylan kendisine küfür ederek uzaklaştırdı. Diğer bölük de koktod düzenine geçiyordu. Astsubay tekrar o sırada araçta bulunan Veli Ceylan’a giderek camdan işaret etti. Yarbay Veli Ceylan camı biraz açarak ‘Ben sana git demiyor muyum’ deyip tekrar kovaladı. Ardından da bizi yemekhaneye gönderdiler. Diğer askerler aralarında ‘Bolu halkı karıştı, Emniyet güçlerine destek vereceğiz, dışarıdan gelecek tehditlere karşı yolları keseceğiz’ gibi şeyler söylediler. Ben darbe nedir o gün öğrendim. Yaşım itibariyle darbe nedir bilmiyordum” dedi.

“ASKERİN YAPTIĞI HAZIRLIĞI GÖRÜNCE DARBE HAZIRLIĞI OLARAK DÜŞÜNDÜM”

Mahkeme başkanı bunun üzerine ‘Yani darbe hazırlığı mı vardı diyorsun?” diye sordu: Uzman Çavuş Kemal Ölçek “Yani askerler tim tim ayrıldı. Koktod düzenine geçildi, emirler geliyordu. Bize dışarı çıkacaksınız deniliyordu. Oradaki hareketlilik, şarjör dağıtılması, askerin yaptığı hazırlığı görünce darbe hazırlığı olarak düşündüm. Kuzey Irak ve Hakkari’de görev yaptım. Sol gözümü kaybettim. 4 buçuk yıldır uzman çavuşum ama ilk kez o şekilde bir hareketlilik gördüm” dedi.

HABER MERKEZİNE 24 SAYFALIK SIKIYÖNETİM DİREKTİFİ GELMİŞ

Olay gecesi Haber Merkezi’nde görevli olan Serdar Korkmaz da gece 22:43 sıralarında haber merkezine bir mesaj geldiğini belirterek, “Sıkıyönetim direktifleri başlığıyla 24 sayfalık bir metin geldi. Ben bunu Yüzbaşı Nuri Kıyak’a götürdüm. Bana neden geç getirdiğimi söyleyip, metni okumaya başladı. 22:54’te aynı mesaj aynı adresten yeniden geldi. 23:05’te ise Kara Kuvvetleri Hakkari merkezden aynı mesaj geçildi” dedi.

CEPHANELİĞİN KAPISI AÇILMAYACAK EMRİ

Cephanelik Sorumlusu Halil İbrahim Bayram da Kurmay Başkanından emir aldığını belirterek, “Yarbay Veli Ceylan bize ‘Aradığımda sizi bulayım. Buralarda olun. Emrim olmadan cephaneliğin kapısı açılmayacak’ dedi. Daha sonra da Ahmet Güney gelip Veli Ceylan’ın talimatıyla cephanelik anahtarını istedi. Anahtarı verdim. 10 dakika sonra geri getirdi” dedi.

 

“REZİL BİR HALDE TUGAYIN DURUMUNU İZLİYORUM”
Mahkeme Başkanı cephaneliğin kapısının açılmasının nasıl bir emir komuta zinciri ile açıldığını sorması üzerine 2. Komando Eski Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer söz alarak, “Sanki bu Tugayda 4 yıldır komutanlık yapmamışım gibi rezil bir halde Tugayın durumunu izliyorum. Sivil zihniyetle askeri zihniyet çok farklı. Bizler sivil olsak günde 10 tane suç işleriz. Gece cephaneliğin açılması ancak Tugay Komutanı ve Kurmay Başkanının yetkisindedir” dedi. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: