• resmi ilanlar

KAFANA SIK DİYEN BABA OĞLUNU SAVUNDU

14/04/2017 11:00

Bolu'da FTÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, ‘anayasayı ihlal' ve ‘terör örgütüne üye olmak' suçlarından 3'ü tutuklu, 6'sı görevine davm eden ve !i emekli personelin ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. 10. Duruşmada ilk tanık olarak Yüzbaşı Nuri Kıyak'ın babası Hüseyin Kıyak ifade verirken gözyaşlarına boğuldu. Ardından da 34. Hudut Komutanı Tuğgeneral Ali Salnur, Gaziantep Kapalı Cezaevi'nden segbis ile ifade verdi. Olay gecesi Tuğgeneral İsmail Güneşer ile beraber olduğunu belirten Salnur, “O gece Güneşer paşanın darbeci olduğuna ilişkin bende hiçbir kanaat oluşmadı” dedi. Yargılamanın öğleden sonra ki kısmını pazartesi günü gazetemizden okuyabilirsiniz…

Haber; Ebru Eyvazoğlu

 

“BİRAZCIK ŞEREFİN VARSA KAFANA SIK”

Tutuklu yargılanan sanık Yüzbaşı Nuri Kıyak’ın babası Hüseyin Kıyak oğluna darbe gecesi attığı mesajı anlattı. Nuri Kıyak’ın 15 Temmuz gecesi babasına “Baba sakın dışarı çıkmayın” şeklinde mesaj attığı, baba Hüseyin Kıyak’ın ise bu mesaja “Birazcık şerefin, onurun, haysiyetin varsa kafana sık. Senin öldüğün gün benim bayramım olacak. Onurun varsa kafana sık ki, yüreğimin acısı biraz dinsin” diyerek cevap verildiği ifade edildi.

“EVLENMİŞ, DAVETİYESİNDE ADIM BİLE YAZMIYORDU”

Oğlu ile 7 yıldır dargın olduklarını ve görüşmediklerini ifade eden Hüseyin Kıyak, “Oğlumla 7 yıldır hiç görüşmedik. Evlenmiş, davetiyesinde adım bile yazmıyordu. Torunum olmuş, hiç görmedim. Halen de öfkeliyim kendisine. Ancak oğluma attığım mesajın 15 Temmuz ile ilgisi yoktu. Sadece zamanlama olarak o döneme denk gelmesi tesadüf.  Oğlumun üzerine atılı bulunan suçlamalarla mesajın alakası yoktur. Oğlumun da FETÖ ile hiçbir ilgisi yok. Olaydan sonra da bir defa cezaevinde ziyaretine gittim. Daha önce barıştırmak için araya girenler de oldu ama davranışları ağırıma gittiği için irtibatımız olmadı” diye konuştu. Hüseyin Kıyak ifade verirken de gözyaşlarına boğuldu.

“DEPOLARINIZI PATLATACAĞIZ, O SİLAHLARI ÇIKARACAĞIZ”

Olayın olduğu tarihte piyade onbaşı olarak görev yapan Zafer Can da olay gecesi Tugay’da olduğunu söyleyerek, “Silahlı, teçhizatlı şekilde içtimaya çağırdılar. Topçu Taburundan çağrı yapıldı. Biz de içtimaya çıktık ama silahımız yoktu. Bizim bölüğümüz Hakkari’de olduğu için silahlarımız var ama mühürlüydü. Yüzbaşı Nuri Kıyak, Uzman Ali Göktepe’ye gelip ‘Silahlarınızın olması lazım. Elimdeki listeye göre var’ dedi. Ali uzman silahımız olmadığını, mühürlü olduğunu söyledi. Dolayısıyla silahsızdık. Nuri Yüzbaşı da ‘Elimdeki listede silahlarınızın listesi var, çıkarın. Depolarınızı patlatacağız, o silahları çıkaracağız’ dedi. Nuri Yüzbaşı o dönemde de çok sık nöbete kalıyordu. 10 günde 3 kez nöbet tutması bana manidar gelmişti. Kendisinden daha alt rütbede bir çok kişi varken 10 günde 3 kez nöbet tutması gözüme çarptı” diye konuştu.

“TÜM BATARYALARDAN 8 ARAÇ ÇIKTI”

Yunus Emre Aydın da garaj çavuşu olarak o gece araç çıkardıklarını söyleyerek, “Kendi bataryamdan 2 tane araç çıkardım. Diğer bataryalardan da birer araç çıkarıldı. Toplam 8 kadar araç çıkarılmıştır. Gece geç saatlere kadar bekledik. Sonra da dağıldık. Üsteğmen Mustafa Gürlü o gece bize ‘Aileleriniz arayın. Merak etmişlerdir. İyi olduğunuzu söyleyin’ gibi şeyler söyledi. Başka da herhangi bir şey yaşamadık” dedi.

TUTUKLU TUĞGENERAL GAZİANTEP’TEN OLAY GECESİNİ ANLATTI

Hakkari’de bulunan ve 15 Temmuz gecesi Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer ile birlikte bulunan 34. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Salnur da tutuklu bulunduğu Gaziantep’ten SEGBİS’le bağlanarak ifade verdi. Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki 34. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Salnur, FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

“BOLU’DA ÇATIŞMA ÇIKABİLİR DİYE ÇOK TEDİRGİNDİ”

11 ay boyunca Şemdinli’de geçici görevde olduğunu belirten Ali Salnur, “İsmail Güneşer de Şemdinli’de olduğundan onun birliğini destekledim. Olay gecesi televizyonda olayları izlerken 22.30 sıralarında İsmail Güneşer yanıma geldi. Beraber izlemeye başladık. O sırada Harekat Merkezi nöbetçi amirim sıkı yönetim direktiflerinin bulunduğu metni getirdi. İmza kısmında bir sıkıntı olduğu gözüme çarptı. Harekat Başkanlığı’ndan gelmesi gerekirken Personel Başkanlığı yazısı vardı ve altında Yurtta Sulh Konseyi imzası ile uygunsuz direktifler olduğunu görünce uygulamaya koymadık. TV izlerken Güneşer çok huzursuzlandı. Bolu’da çatışma çıkabilir diye çok tedirgindi. ‘İnşallah bir sıkıntı olmaz’ şeklinde ifadeleri oldu. ‘Bolu’dan ne arayan var, ne soran var’ diye söyleniyordu. Personelin acemi olduğundan bahsediyordu” dedi.

“BU ADAM NASIL EMNİYET MÜDÜRÜ”

Güneşer’in birkaç telefon görüşmesine şahit olduğunu söyleyen Salnur, “Bolu’daki komutan yardımcısı, Jandarma Komutanı ve Emniyet Müdürünü aradı. Bu görüşmelerden sonra siniri daha da arttı. Personeli ile ilgili ‘Bunlar bu işi yapamayacaklar. Hepsi acemi’ gibi sözler sarf etti. Emniyet Müdürü ile görüştükten sonra ‘Bu adam çıldırmış. Yakacak insanları. Hepimizin başını belaya sokacak. Bu adam nasıl emniyet müdürü’ dedi. Asker dışarı çıkarsa kan dökülür gibi sözler söyledi. Jandarma Komutanı ile de görüşmelerde bulundu. Bolu’ya gitmesi gerektiğini belirtti. ‘Helikopter tahsis eder misiniz?’ dedi. Ama sanırım bu isteği olumsuz karşılandı. Bunu üzerine 00.30’daki konvoyu 00.50’ye erteleyerek İsmail Güneşer’e o konvoyla yola çıkabileceğini söyledim. Konvoyla yola çıktı. Yoldayken Tümen Komutanı beni arayıp Yüksekova ile Şemdinli arasındaki Haruna Karakolunda Güneşer’i indirdiğini söyledi. Tümen Komutanı ardından tekrar arayarak konvoyun tamamen iptal olduğunu belirtti. Bunun üzerine Tümen Komutanına ‘İsmail Güneşer’i de aynı konvoya geri aldıralım’ dedim. Böylece konvoy merkeze geri döndü” diye konuştu.

“EMNİYET MÜDÜRÜ TARAFINDAN GÖZALTINA ALINDI”

Tümen Komutanı daha sonra beni arayıp Güneşer’i Hakkari Valisi’nin çağırdığını söyledi.  Biz de oraya gitmesi için bir araç hazırladık. Ancak daha sonra gitmediğini öğrendim. Neden gitmediğini sorduğumda ise ‘Ordu ile görüştüm, gitmedim’ dedi. Sabah Tümen Komutanı arayıp Güneşer Paşayı emniyetin gelip gözaltına alacağını söyledi. Sonra da emniyet müdürü arayıp ‘İsmail Paşayı gözaltına alacağız’ dedi. Ben de çirkin görüntüler oluşmasını önlemek istedim. Emniyet Müdürü ikili görüşmelerimiz doğrultusunda yanıma geldi. Beraberce İsmail Paşanın odasına gittik ve gözaltına alındı. Ne bize, ne de emniyet müdürüne olumsuz bir davranışta bulunmadı. ‘Adalet neyi gerektiriyorsa onu yaparız’ dedi.

“GÜNEŞER’İN DARBECİ OLDUĞUNA DAİR BENDE HİÇBİR KANAAT OLUŞMADI”

Sıkıyönetim komutanları listesinden Güneşer’in adının bulunup bulunmadığına yönelik soruya ise, “Sıkı yönetim komutanları listesinde İsmail Güneşer’in adı vardı. Başka bir listede de benim adımın karşısında ‘devam’ yazıyordu. O listede Doğu ve Güneydoğu’da görev yapan tüm Tugay Komutanlarının isimlerinin karşısında ‘devam’ yazdığını gördük. Güneşer’den ‘ben sıkı yönetim komutanıyım’ gibi bir ifade kesinlikle duymadım. Tamamen Bolu’da kan dökülmemesine yönelik bir tedirginlik yaşıyordu. Güneşer’in darbeci olduğuna dair bende hiçbir kanaat oluşmadı” dedi.

“KAÇMADIM, VATAN HAİNİ DEĞİLİM”

 

Güneşer darbe girişiminin ardından isteseydi sınırı geçip geçemeyeceğine yönelik “İran-Irak sınırındaydım. İsteseydim geçebilir miydim? Yakalandı şeklinde bir ifade geçiyor. Ben kaçmadım, vatan haini değilim” Salnur’a soru sordu. Ali Salnur, “Tabi ki isteseydiniz sınırı geçme imkanınız vardı” şeklinde soruyu cevaplandırdı.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: