• resmi ilanlar

“GÜNEŞER NASIL GÖZALTINA ALINDI?”

16/04/2017 11:00

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 3'ü tutuklu, 1'i emekli, 6'sı görevlerine devam eden askerlerin mahkemesine devam edildi. Mahkemede ifade veren Başçavuş Erol Tutuş, tutuksuz yargılanan 6 ismin görevlerine devam ettiklerini, bu nedenle bazı tanıkların ifade verirken sıkıntı yaşadıklarına dikkat çekti. Tutuş ayrıca 15 Temmuz akşamı birliklerin Koktod düzenine geçmesini, darbeye destek verileceği yönünde kendisinde algı oluştuğunu söyledi. Tanıkların ifadelerinin ardından Mahkeme Başkanı Seyfi Han, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verirken, bir sonraki duruşmanın 12 Mayıs 2017 tarihinde yapılacağını söyledi. Mahkeme Başkanı ayrıca Milli Savunma Bakanlığı'nın davaya müdahil olmak için başvurduğunu, kendisinin de bunu uygun gördüğünü açıkladı.

Haber: Hakan Aydın

15 Temmuz akşamı Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı’nda yaşananlar nedeniyle Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan askerlerin duruşmalarına devam edildi.

Duruşmada başka bir dava nedeniyle halen tutuklu bulunan 3. Taktik Piyade Tümen eski Komutanı Halil İbrahim Ergin SEGBİS vasıtasıyla tanık olarak ifade verdi. Ergin verdiği ifadede şunları söyledi;

LOJMANLARIN GÜVENLİĞİNDEN ŞÜPHE ETMİŞ

Ben o dönem 3. piyade tümen komutanıydım. Bana bağlı olarak Çukurca, Şemdinli ve Hakkari’de olmak üzere 5 tugay bulunuyordu. Bunların ikisi Bolu ve Kayseri Komando Tugayları. 28 bin personel ve 165 üst bölgesinden sorumluydum. 15 Temmuz gecesi 24.30 gibi İsmail Güneşer beni aradı. Bana Bolu İl Emniyet müdürünün aradığını, müdürün kendisine ‘kan gövdeyi götürecek, askerle polis karşı karşıya gelebilir’ dedi. Kendisinin süratle Bolu’ya intikal etmesi gerektiğini söyledi. Ailelerin Bolu’da olduğunu, lojmanların güvenliğinden şüphe ettiğini belirtti.

GÜNEŞER NASIL GÖZALTINA ALINDI

Güneşer Bolu’ya gitmek için helikopter istedi. Hava sahalarının kapalı olduğunu söyledim. Sivil araçla gidebileceğini söyledi. Bunun riskli olacağı için izin vermedim. Daha sonra tekrar arayarak planlı KTM konvoyu olduğunu söyledi. Konvoy zaten Yüksekova’ya geleceği için izin verdim. Sonra Kolordu komutanı Metin Temel’i arayarak Güneşer’in Yüksekova’ya doğru yola çıktığını söyledim. Temel paşada haberinin olduğunu, ancak Güneşer’in Şemdinli’ye dönmesinin uygun olacağını söyleyerek KTM konvoyundan ayrılmasını emretti. Ben de Güneşer’i arayarak konvoydan ayrılmasını, süratle Şemdinli’ye dönmesini emrettim. Bildiğim kadarıyla aynı konvoyla Şemdinli’ye geri döndü. 03.00 sularında Hakkari Valisi beni aradı. Bolu’dan arandığını, Güneşer’in kendisine uğramasını istedi. Ben de Güneşer’i arayarak Hakkari Valisi’nin davetini ilettim. Bir müddet sonra Güneşer beni arayarak, ordu komutanıyla görüştüğünü, güvenlik nedeniyle gitmesinin mümkün olmadığını söyledi. Vali beye dönerek durumu ilettim.  16 temmuz sabah saatlerinde başsavcı beni arayarak Güneşer’in gözaltına alınacağını söyledi. Ortam karışık olduğu için Salnur Paşayla istişare ederek, Şemdinli ilçe emniyet müdürünün kışlaya gelerek Güneşer’i teslim almasını söyledik.

 

15 Temmuz akşamı tugayda Emniyet Muhafız Bölüğü’nün komutan vekili olarak görev yapan Üsteğmen Semih Say, Erzincan’da görevli olduğu için SEGBİS vasıtasıyla duruşmada ifade verdi. Çöplük tarafından bulunan Tugay çıkış kapısının anahtarını Veli Ceylan’ın talimatıyla nöbetçi kulübesine gönderdiğini söyledi. Say verdiği ifade şunları söyledi;

ÇÖPLÜK TARAFINDAKİ KAPININ ANAHTARINI İSTEDİ

Olay günü evimde bulunduğum sırada gelen telefon üzerine tugaya geçtim. Bağlı bulunduğum Veli Ceylan’a tekmil verdim. Bekleyin dedi. İçtima alanına geçtim. Birliklerin yanında bekledim. 24.00 sularında Koktod düzenine geçilmesi emri verildi. Düzenin gereklerinden olan teçhizatlar dağıtıldı. 03.00 gibi yemekhaneye geçtik. Bildiğim kadarıyla tugayda 5 tane çıkış kapısı var. Buraların güvenliği Emniyet Muhafız Bölüğü sorumluluğundadır. Ben o dönem komutan vekili olduğum için anahtarlar bendeydi. Mustafa Mutlu 24.00 sularında yanıma gelerek 4 nolu (Çöplük tarafı) anahtarını istedi. Niçin istediğini sordum. Veli Ceylan’ın istediğini söyledi. Anahtarı 4 nolu nöbetçi kulübesine gönderdim. Anahtarı niçin istediğini bilmiyorum.

 

15 Temmuz akşamı tugaya çağrıldığını belirten Başçavuş Nejat Güneş, borsada yüklü miktarda parası bulunduğunu ve darbe nedeniyle zarar edeceğini düşündüğü için yaşanan gelişmeleri çok takip edemediğini söyledi. Güneş verdiği ifade de şunları söyledi;

BORSADA PARASININ BATACAĞINI DÜŞÜNMÜŞ

Olay akşamı yatsı namazını bekliyordum. Televizyona bakarken köprüdeki olayları gördüm. Namazımı kıldıktan sonra yattım. 23.00 gibi acilen mesaiye diye mesaj geldi. 24.00 gibi kışlaya ulaştık. Birlikler içtima düzenindeydi. Üzerimi değiştirdim. Yanımdan geçen bir arkadaş ne oluyor dedim. Darbe olmuş dedi. Ben de ne darbesi dedim. Canım sıkıldı. Borsada yüklü miktarda param vardı. Bu girişim nedeniyle zarara uğrayacağımı düşündüm. İçtima alanına geçtim. Bu sırada Koktod düzenine geçildi. Komutanlardan her hangi birisinin darbeyi destekleyici bir sözünü duymadım. İçtima alanında ciddi bir uğultu ve vardı. Bunun önüne geçmek için Nuri Kıyak birlikleri susturarak ‘TSK yönetime el koydu. Bize de görev verilebilir. Sessizce bekleyin’ dediğini hatırlıyorum.

 

Tugayda Başçavuş olarak görev yapan Erol Tutuş, verdiği ifade de tugayda yaşanan gelişmeleri kendisinin darbeye destek olarak algıladığını belirtirken, tutuksuz olarak yargılanan askeri personelin görevlerine devam ettiğini, tanık olarak ifade verenlerinde tugayda aktif görevde olmalarından dolayı ifadelerini rahat veremediklerine dikkat çekti. İşte Tutuş’un ifadesi;

“KIRABİLİYORSAN, KAPIYI SEN KIR”

Ben evdeyken bölük komutanım Serkan beni aradı ve tugaya geçmemi söyledi. Bende tugaya geçtim. Askerler içtima alanındaydı. Ben de teçhizatlarımı alarak içtima alanına çıktım. Teğmen Burak, Üsteğmen Burak Civelek’in yoklama istediğini söyledi. Yoklamamızı yaptık. Astsubay İhsan yanıma geldi. Civelek’in depodan malzeme istediğini söyledi. Beni çağırmış. Yanına gittim. Bana kompozit başlık ve telsiz lazım olduğunu söyledi. Deponun anahtarları yanımda olmasına rağmen yanımda değil dedim. Bunun üzerine Civelek ‘Bana ne kardeşim git başka bölüklerden bul, gerekirse kapıyı kır dedi. Bende kırabiliyorsan, kapıyı sen kır dedim. Bu konuşmalar esnasında deponun anahtarı yanımdaydı. Ancak depoları açmadım.

 

KOKTOD DÜZENİNDEKİ ASKERLERİMİ UZAKLAŞTIRDIM

Bu konuşmalardan sonra birliğimin yanına gittim. İçtima alanına personel taşıyıcılar çıkarılıyordu. Koktod düzenindeki askerlerimi oradan uzaklaştırdım. Çavuşlara da emir verdim. Bana bağlı hiçbir askerin hareketlenme olursa karışmayacağını, arka tarafta ağaçların arasından kendilerini izleyeceğimi söyledim.  

 

TANIKLAR SIKINTI YAŞIYOR, MAHKEMENİZİN DİKKATİNE SUNUYORUM

Emir komuta zinciri altında ifade veriliyor. Tanıkların büyük çoğunluğu görevdeler. Tutuksuz yargılanan sanıkların emir komutası altındalar. Bu noktada da tanıklar sıkıntı yaşıyorlar. Ancak ben çekinmeden ifade verdim. Bu noktayı da mahkemenizin dikkatine sunuyorum.  

 

DARBEYE DESTEK OLARAK DÜŞÜNDÜM

Ben koktod düzeninin her taburdan bir takımdan oluşturulması gerektiğini biliyorum. Ancak biz daha önce 1 takım üzerinden yapmıştık. Selaları duyunca, koktod düzenine geçilmesi çalışmalarını darbeye destek olarak düşündüm ve askerlerimi uzaklaştırdım. Benim gibi davranmayan rütbelilerin darbeye destek verdiklerini söyleyemem.

 

Veli Ceylan tarafından kurulduğu iddia edilen mangada görevlendirilen Uzman Çavuş Halil Arslan verdiği ifade hem Ceylan’ın hem de Teğmen Birinci’nin kendilerine söylediği sözleri mahkemede tekrar etti. Arslan verdiği ifade de şunları söyledi;

VALİ’YE SİLAHLARI TESLİM EDECEĞİZ

23.30 gibi telefon geldi. Kışlaya geçtim. Birlikler içtimaya geçmişti. Bende geçtim. Koktod düzeni emri geldi. Bu esnada kompozit başlık almak için depoya gidip geldim. Manga kurulacağı söylendi. Veli Ceylan istemiş. Bunun üzerine ben de mangaya seçildim. Veli Ceylan mangayı yanına çağırdı. 9 kişilik manga ekibiyle yanına gittik. Veli Ceylan, Ümit Birinci’ye bakarak ‘Korkuyor musun, tırsıyor musun?’ gibi sorular sordu. Bir şey demedi. Daha sonra mangaya dönerek ‘Sizin içinizde korkan, tırsan var mı? Gerekirse Valiyi de alacaksınız’ dedi. Biz de cevap veremedik. ‘Yalnız benden emir alacaksınız’ dedi. Sonrada yanımızdan ayrıldı. Ben üzerime zimmetli olan aracı manganın bulunduğu yerin biraz ötesine park ettim. Sosyal medyadan olayları takip ettim. Olayın farklı yerlere gittiğini gördüm. Ümit Birinci’nin yanına gittim. ‘Ne yapacağız, olay farklı yerlere gidiyor’ dedim. Birinci de bana ‘Merak etme. Dışarı çıkmayacağız. Dışarı çıkarsak da gidip Vali’ye silahları teslim edeceğiz’ dedi. Sonra biz dağıldık.   

 

Tanık ifadelerinin dinlenmesinin ardından, Bolu Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Seyfi Han, 11’inci duruşmanın 12 Mayıs 2017 tarihinde yapılacağını belirtti. Han ayrıca Milli Savunma Bakanlığı’nın da davaya müdahil olmak istediklerini, kendisinin de bunu uygun bulduğu belirtti. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: