• resmi ilanlar

“BİZ ÖLÜMDEN DEĞİL, ÖTESİNDEN KORKAN İNSANIZ”

12/05/2017 11:00

“O gece tugaya gidip çiçek suladık deseler inanacak mıydık?” “Basiretsiz komutan askeri ahlak kuralına uymamıştır” “Tirindaz'ın 7 ifadesinden 7'si de çelişkili”

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 3’ü tutuklu, 1’i emekli, 6’sı görevlerine devam eden askerlerin mahkemesine devam edildi. 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel’in o gece Yüksekova’ya giriş yapması halinde Bolu Tugay Komutanı İsmail Güneşer’in vurulması şeklinde emir verdiğine yönelik ifadesinin okunması üzerine Güneşer söz alarak, “Biz ölümden değil ötesinden korkan insanız. Ölüm bizim için problem değil. Hepimiz komandoyuz ve ölümden korkan insan komandoluk yapamaz. Ancak hakkımda ortaya atılanlar yakışıksız ve zan altında bırakan ifadelerdir. Benim vurulmama yönelik sözlerinin bir generale yakışmadığını ve dil sürçmesi olduğunu düşünüyorum” dedi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

15 Temmuz akşamı Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı’nda yaşananlar nedeniyle Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan askerlerin duruşmalarına devam edildi. Duruşmada iki tanığın ifadesine başvurulurken, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel’in Malatya’da verdiği ifadesi de yeniden gündeme geldi.

“NURİ YÜZBAŞI BİRAZ PANİK ATAKTI”

İlk olarak (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) SEGBİS vasıtasıyla başka bir suçtan tutuklu bulunan Erdoğan Erişen’in ifadesine başvuruldu. O dönemde Bolu 2. Komando Tugayında askerlik görevini yaptığını ve Topçu Taburu 3-4 bataryasında görevli olduğunu söyleyen Erdoğan Erişen, “Vatanımız, milletimiz için tedirgin bir gündü. Başımızda Yüzbaşı Nuri Kıyak vardı. Kendisi biraz panik ataktı. Hal ve tavırları tedirgindi. Hızlı ve aktif hareket ediyordu. Belki kendi cahilliğimden yanlış da anlamış olabilirim. Kendisi nöbetçi amirdi. Bolu ve Düzce’yi koruma amaçlı olarak ele alabiliriz şeklinde bir cümle duydum. ‘Buradan dışarı çıkabiliriz, kimseye zarar vermeyeceğiz’ dedi. Ferruh Tüzel’in emriyle sırt çantalarımızı, kompozit başlık ve tüfeklerimizi aldık. Ancak mühimmat yoktu. O an herkes çok telaşlıydı. Biraz korktuk. Ben o gece Nuri Yüzbaşıdan ‘Kim gelirse gelsin acımayacaksınız, bordo bere, mavi bere fark etmez’ şeklinde bir söz duymadım” dedi.

YARBAY İKİ KEZ NİZAMİYEDE KONTROL YAPTI

Başçavuş Tuncer Şengil de 13 Temmuz tarihinde Nizamiye komutanı olarak görevlendirildiğini, 15 Temmuzda da darbe girişimiyle karşılaştığını söyleyerek “Nizamiyenin nasıl işlediğini öğrenmek amacıyla 10 günlük oryantasyon dönemindeydim. Olay gecesi kışlaya geldik ve içtima alanında toplandık. Semih Say benden nizamiye kontrolünü yapmamı istedi. Ben de nöbetçi astsubayla birlikte nöbetçi sayısını artırdım. Yarbay Veli Ceylan saat 12’den sonra geldi. Askerlerin tel boylarında devriye yapıp yapmadığını sordu. Dışarı hiç araç çıkmasın talimatında bulundu. Daha sonra da Albay Cahit Tirindaz ile birlikte geldiler. Cahit Albay D-100 karayolunun kapalı olup olmadığını sordu. Kapattılar dedim. Başka da bir olayla karılaşmadım” diye konuştu.

GÜNEŞER İÇİN ‘VUR EMRİ’ VEREN KORGENERAL’İN İFADESİ OKUNDU

Mahkeme Başkanı Seyfi Han, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel ile telefonda görüştüğünü, Temel’in o geceye ilişkin ifadesini Malatya’da verdiğini hatırlatarak, istendiği takdirde yeniden ifade verebileceği bilgisini verdi. İsmail Metin Temel’in Malatya’da verdiği ifade mahkemede okundu.

İsmail Metin Temel’in Malatya’da verdiği ifadesinde İsmail Güneşer ile ilgili olarak şu ifadeler yer aldı: “Silopi’de geçici görevli bulunan Bolu Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer’in görev yerini bırakarak Bolu’ya gitmek istediği duyumunu alır almaz, bu tuğgeneralin yerini terk etmesi durumunda vurulması emrini verdiğini belirten Korgeneral Temel, “Ben söz konusu harekat emrini görür görmez tüm birliklerimi arayarak ‘Bu emre uyulmayacağını.’ bizzat tüm birlik komutanlarına söyledim. Bunlardan biri de, 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Halil İbrahim Ergin’di. Tümgeneral Halil İbrahim Ergin ise, bana, ‘bakıyoruz komutanım, değerlendiriyoruz komutanım, tabi tabi komutanım’ şeklinde ifadelerde bulundu. Daha sonra Silopi’de geçici görevli bulunan Bolu Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer’in Van’a gelip, Bolu’ya intikal edeceğini duydum. Ancak bununla temas kuramadım. Bunun üzerine Halil İbrahim Ergin’e telefonla emir vererek ‘Bu kişinin, kesinlikle Silopi’yi terk etmemesi.’ emrini verdim. Ancak o da ‘Bu kişinin konvoyunun hareket ettiğini, müsaadem olursa Yüksekova’ya kadar gelmelerine izin vermemi.’ istedi. Bende ‘Geri dönsünler, kesinlikle Yüksekova’ya gelmesinler.’ şeklinde emir verdim. ‘Eğer gelecek olurlarsa vurun.’ emri verdim. ‘Emredersiniz, ileteceğim.’ şeklinde söyledi. Daha sonra İsmail Güneşer’in, 2. Ordu Komutanımız ile görüşmek istediğini duydum. Tekrar Tümgeneral Halil İbrahim Ergin’i arayarak, ‘İsmail Güneşer’in beni aramasını, 2. Ordu Komutanını aramamasını, hiyerarşiyi bozmamasını .’ söyledim. Yani Halil İbrahim Ergin ile 1-2 defa telefonla görüştük. Bu görüşmelerimde de darbe emrine uyulmamasını, emir komutanının bozulmamasını ve ayrıca İsmail Güneşer’in de bulunduğu Şemdinli’den ayrılmamasını, ayrılmış olduğunu öğrenmem üzerine de Yüksekova’ya gitmemesini, bu durumu kendisine iletmesini, aksi takdirde en geç Yüksekova girişinde vurulmasını ve engellenmesini istedim. Hatta daha sonra İsmail Güneşer’in bu emirlerimi öğrenmesi üzerine çılgına dönmüş vaziyette ‘ben de sivil araçla giderim’ şeklinde söylediğini duydum. Onu da verdiğim emirlerle engellemiş oldum”

“BİZ ÖLÜMDEN DEĞİL, ÖTESİNDEN KORKAN İNSANIZ”

İsmail Güneşer, Korgeneral İsmail Metin Temel’in ifadeleri için üzüldüğünü söyleyerek, “Yargılama boyunca duyanlardan, duyduğunu söyleyenlerden ve uyduranlar çekmediğim kalmadı. Duydum diyor ama bunlar birebir görüşmeleri. Korgeneral, zamanı ve ifadeleri birbirine karıştırıyor. İfadelerine üzüldüm ve yadırgadım. Olaylar esnasında kendisiyle bir kez bile telefon görüşmem olmadı. Ben o gece Tümen Komutanı emriyle çıktım ve Tümen Komutanı emriyle geri döndüm. Biz ölümden değil ötesinden korkan insanız. Ölüm bizim için problem değil. Bir sürü ölüm tehlikesi atlattık. Hepimiz komandoyuz ve ölümden korkan insan komandoluk yapamaz. Ancak hakkımda ortaya atılanlar yakışıksız ve zan altında bırakan ifadelerdir. Korgeneral, ifadeleri birbirine karıştırıyor. Benim vurulmama yönelik sözlerinin bir generale yakışmadığını ve dil sürçmesi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

“O GECE TUGAYA GİDİP ÇİÇEK SULADIK DESELER İNANACAK MIYDIK?”

Yarbay Veli Ceylan’ın avukatı Mehmet Ali Çerkez, savunmasında Tugay Komutan Vekili olan Albay Cahit Tirindaz’ı eleştirdi. Çerkez; müvekkilinin savunmasında “Burada eğitimsiz 20 yaşındaki çocuklar yalan yanlış, dedikodulara dayanarak ifadeler veriyor. Onlar asker bile değil. Meslekleri askerlik olmadığı için, burada sanık olarak yargılananları anlayamazlar. Bu kadar dedikodu hiçbir birlikte olamaz. Basiretsiz bir komutan, derdest edilmekten korkan basiretsiz bir komutan birliklerinin başına geçmediği için benim vekilim bugün burada sanık olarak yargılanmaktadır. Koktod düzeni emri verilmiş, emri veren de Cahit Tirindaz. Ama kendisi ortada yok. Böyle bir basiretsizlik örneği olamaz. Gelecek birliklerinin başında duracaktı.  3 tane rütbeli komutan, o gece bir odada oturup durumdan vazife çıkarmaya çalışmışlar. Her şey bittikten sonra da çıkıp birliklerinin başına geçmişler. Burada birlikleri başı boş bırakan ve koktod düzenini veren Albay Tirindaz’dır. Böyle bir komutan vekili olamaz. Ceridelerle ilgili sıkıntı varmış. O ceridelerin sahibi de aynı basiretsiz komutandır. Bu Tugayda bir asker dışarı çıkmamış, bir mermi atılmamıştır ve Bolu’da hiçbir vatandaşın anayasal hakkı da ihlal edilmemiştir. O gece Tugaya gidip çiçek suladık deseler inanacak mıydık? Ne yaptı bu askerler? Tutukluluk halleri neden devam ediyor? Mutlak itaat hissiyle görevlerinin başında olmuşlardır. Üstelik o basiretsiz komutana rağmen kimsenin burnu kanamamıştır” dedi.

“O BASİRETSİZ KOMUTAN ASKERİ AHLAK KURALINA UYMAMIŞTIR”

Mehmet Ali Çerkez savunmasının devamında “Milletin silahını millete doğrultana vatan haini demek bile azdır. Dolayısıyla bu girişime karışanlar asker değil, yalnızca askeri üniformalı robotlardır. Bunlar askerle milleti karşı karşıya getirmeye çalışır. Ancak burada yargılananlar gerçek bir asker olarak, görevlerini yapmışlardır ve bunun sonucu olarak da herhangi bir olay olmamıştır. En temel askeri ahlak kuralı, askeri birliğine bağlılıktır. O basiretsiz komutan bu ahlak kuralına itibar etmemiştir. O kurala riayet edenler bugün burada sanık olarak yargılanırken, kurala uymayanlar ise serbest dolaşmaktadır” diye konuştu.  

“TİRİNDAZ’IN 7 İFADESİNDEN 7’Sİ DE ÇELİŞKİLİ”

Bolu 2. Komando Eski Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, “Burada idamdan öte hainlikle suçlanıyoruz. Üstelik bir odaya saklanıp canımı kurtarmak yerine görevimin başında olduğum için yargılanıyorum. Benim güvendiğim insanlarla irtibat halinde olduğum, darbe için görüştüğüm söyleniyor. Ancak sadece yüzbaşı ve kurmay başkanı burada. Eğer öyleyse görüştüğüm diğer komutanların da burada sanık olarak yargılanması gerekiyor. Albay Cahit Tirindaz 7 kez ifade vermiş, 7’si de çelişkili. Tutukluluk halimin kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.

 

Mahkeme karar arasından sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşmanın 9 Haziran 2017’ye ertelenmesi kararlaştırıldı. 9 Haziran’daki duruşmada 7 tanığın daha ifadelerine başvurulacak. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: