MEMLEKET MESELESİ

16/07/2017 11:00

Bazı zamanlar vardır ki o anlarda önemli olan vatandır, memlekettir. Vatan millet meselesi gerisi teferruat deriz işte o anlardan biriydi 15 Temmuz 2016'da halkımızın yaptığı. Bizi bizden iyi kimse bilemez. Bu toprağın insanını gerçekten anlayabilmek için bu toprakta yoğrulmalı ve pişmelisin.

 Bazen neden Avrupa, Amerika bizim gösterdiğimiz bu demokrasi mücadelesini anlamıyorlar diye düşünüyorum. Sadece anlamalarını beklemiyorum saygı duymalarını, şapka çıkarmalarını bu mücadeleye methiyeler düzmelerini de istiyorum. Bunu birçağın açılıp kapandığı Fransız İhtilali gibi önemli bir dönüm noktası olması olarak abideleştirmelerini bekliyorum. Avrupalıların Türk halkının nasıl demokrasiye sahip çıktığını dünyaya duyurmasını bekliyorum. İnsan hakları konusunda her zaman en önde gelen savunucu onlar değiller mi? Demokrasiye en ufak bir müdahalede en önde itiraz edenler onlar değiller mi? Avrupa Birliği'ne katılmamız için bu engelleri gösterenler onlar değiller mi? Fakat bizi anlamaları çok zor görünüyor. Peki Türkiye'deki herkes bunu anlayabiliyor mu? Türkiye'de olup da anlayamayanlar 15 Temmuz'dan önce de vardı yine var. Şehitlik makamını bu kadar kutsal gören bir milletin karşısına çıkmak yürek ister. Dünyada bu kadar güçlü ve yürekli hiçbir devlet, millet yok. Türk milletinin yanında olan kazanır karşısına çıkan kaybeder. Bunu tarih 15  Temmuz'da bir kez daha yazmıştır.

 

 

     Şehitlerimizin ruhlarının şad edildiği bugünlerde bize emanet ettikleri ailelerinin yanında olabilmek çok önemli. Tankların önünde durabilmek gerisi teferruat olan bir vatan meselesidir. Bu  duruş kul hakkını bilen müslümanın bütün Türk halkının hakkını savunmasıdır. Bundan sonra Türk halkının iradesine darbelerle müdahale edemeyecekler. Türk halkına kendi silahıyla müdahale eden, onun iradesine sahip olmaya çalışan hainler hem bu dünyada hem de ahirette cezasını çekecektir. İhanet içinde olanlar bir gün öncesine kadar devletin önemli kademelerinde görev yapıyorlardı. Şimdi ise hiçbir emir ve yetkileri kalmamıştır. Bu güç zehirlenmesi hastalığına kapılmış ve kendi halkına silah çekip ateş edecek, ettirecek kadar gözü dönen hainler en ağır cezayı çekmelidirler. Kaçak ve firari olanlar yakalanmalı ve Yüce Türk Adaleti karşısında hesap vermelidir. Yüce Türk Adaletine sonuna kadar inanıyoruz. Kaçak ve firari olanların Amerika'dan, Almanya'dan, Yunanistan'dan iadeleri çok önemlidir. Siyasi olarak gerekli adımlar atılmalı ve bu işin başında olan elebaşları da Yüce Türk Adaletine hesap vermelidir. Devletimizin en kısa zamanda bu hainleri de ülkemize getireceğine inanıyorum.

 

    15 Temmuz 2016 tarihinde Türk kadının cesareti tüm dünyaya gösterilmiştir. Türk kadını Çanakkale'de, Malazgirt'te, Sakarya'da nasıl Türk halkının mayası olduğunu tarihe bir kez daha yazmıştır. Bayrak ve vatan sevgisini bize öğreten bu toprağın kadınlarıdır. O kadınlar bizim analarımız, eşlerimiz, öğretmenlerimiz, bacılarımız, kızlarımızdı. Belki biz Malazgirt, Çanakkale destanlarını görmedik fakat 15 Temmuz'da gözlerimizle şahit olduk. Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nda yazdıkları o gece ve sonrasında daha iyi anladık. Bundan sonra o kadınlara bu saygıyla yaklaşmalıyız. Çünkü Türk kadını dünyadaki bütün  kadınlarından farklıdır. Fedakardır, cesurdur, anadır. Burası da Anadolu'dur.

 

         Allah Türk halkının yar ve yardımcısı olsun. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.

 

         Sevgi ve saygılarımla,

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz