KUBİLAY AKGÜN DOSYASININ AYRILMASINI İSTEDİ

16/08/2017 11:00

Zonguldak'da FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında işlem yapılan ve müdürlerden sorumlu kişi olarak iddianamede yer alan Ahmet Erdoğan'ın ifadesi nedeniyle hakkında dava açılan eski Bolu KOM Şube Müdürü Kubilay Akgün, kendisi aleyhine ifade veren kişinin ifadesini geri çektiğini ve hakkında başkacada bir suçlama olmadığını belirtti. Akgün'ün avukatı da duruşmada söz alarak, müvekkilinin 73 kişiyle yargılanmasının haksızlık olduğunu belirterek dosyanın ayrılmasını talep etti.

Haber: Hakan Aydın

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün Emniyet yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen yargılamada Bolu eski KOM Şube Müdürü Kubilay Akgün ifade verdi. Akgün, Zongoldak’ta FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ifade veren Ahmet Erdoğan'ın ‘Bolu ilinde müdür rütbeli kişilerden sorumlu olduğunu ve toplantılarına Uğur Yaşar Günaydın, Kubilay Akgün, Mustafa Tamer Çetin ve Memduh Uysal isimli şahıslar katılırdı, müdürlerle genelde Kemal kod adlı Ali Aktaşoğlugörüşürdü, 1500,-TL civarında da himmet parası gelirdi’ beyanı sonrası kamu davasına dahil edilmişti. Ancak Kubilay Akgün, yaptığı savunmada aleyhine ifade veren Ahmet Erdoğan’ın daha önce verdiği ifadeyi geri çektiğini söyledi.

Akgün mahkemede yaptığı savunmada şunları söyledi;

KUBİLAY AKGÜN

SABRİ DURMUŞLAR KOM’DA GÖREVLENDİRMİŞ

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 1995 yılında polis akademisinden komiser yardımcısı olarak mezun oldum. 1998 yılında KOM Daire Başkanlığında göreve başladım. Ben dönemin daire başkanı Emin Arslan tarafından liyakata dayalı mülakat yapılarak KOM Dairesinde çalıştım. Organize Suçlarla Şube Müdürlüğünde görev aldım. Örgütlü suçlarla mücadelede aktif görev aldım. Almanya ve Romanya’da değişik projeler kapsamında çalışmalarım oldu. 2010 yılında tercihim olmamasına rağmen Şırnak’ta KOM Şubede görevlendirildim. 2011-2012’de kaçakçılığa yönelik başarılar elde ettik. Bu dönemde bölgede terör eylemleri vardı. Bu nedenle çok şehit verdik. 2012 yılında yine istememe rağmen Bolu’ya atandım. Ben Ankara’da görevlendirilmek istiyordum. Ancak isteğim dışında Bolu’ya atanınca KOM Şube’de çalışmak istemesem de dönemin İl Emniyet Müdürü Sabri Durmuş’lar tarafından KOM Şube’de görevlendirildim. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası açığa alındım. 12.08.2016 tarihinde emniyete davet edilerek beyanlarıma başvuruldu. Hem Emniyette hem de savcılıkta somut bir iddiada bulunulmadı. 01.09.2016 tarihinde yayımlanan KHK ile çok sevdiğim mesleğimden ihraç edildim.

AHMET ERDOĞAN BEYANLARINI GERİ ÇEKMİŞ

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede 18 kriterden bahsediliyor. Ben bu kriterlerin 17’sinin şahsımla alakalı değildir. Hakkımda tanımadığım bir şahsın 21.08.2016 tarihinde Zonguldak’ta ifade veren ve bu ifade de soyut ve iftira niteliğindeki beyanı dışında örgüt üyeliğine delil sayılacak hiçbir husus yoktur. Ahmet Erdoğan isimli bu şahıs benimle alakalı verdiği beyanını işkence altında ve ailesiyle tehdit edildikten sonra verdiğini 17.03.2017 tarihinde Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede belirtmiştir. Aleyhime beyan veren Ahmet Erdoğan’ın beyanları ise bana sorulmamıştır.

TAKTİRİ MAHKEMEYE BIRAKMIŞTIR

Hakkımda silahlı terör örgüt üyeliği suçlamasına delil olarak sadece bir şahsın baskı altında verdiği ifade dışında delil dosyada yoktur. Bu ifadeyi destekleyen ek bir ifade, ne bir mekan ismi ne bir teşhis vardır. Şahsın beyanları soyuttur. Bunun sonucunda Savcılık makamı tarafımı örgüt üyesi olarak suçlamamış, taktiri mahkemeye bırakmıştır. Ahmet Erdoğan’ın ifadesinde yer alan bahse konu isimler benim devrelerimdir. Ben bu şahıslarla zaman zaman bir araya gelirdim. Ben Ahmet Erdoğan’ı hiç tanımam. Ben Bolu’da çocuğumun öğretmeni ve Yeniçağa’da görev yaptığım sırada tanıştığım birkaç öğretmen dışında Bolu’da öğretmende tanımıyorum. Bu ifadenin aleyhime delil olarak gösterilmesini kabul etmiyorum.

Yapıya müzahir Uluslar arası Polis Teşkilatı’na üye olduğunuz belirtiliyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Ben Başkomiser olarak çalıştığım dönemde Almanya’ya göreve gittiğimde bu derneğe zorunlu olarak üye oldum. Dernek uluslararası bir dernekti. Yapıyla bağlantılı olduğunu bilmiyorum. Şuanda aktif görevde bulunan çok sayıda arkadaşımda bu derneğe üyeydi. Aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

Murat Özkan ve Ümit Yaşar Tekelioğlu ile telefon görüşmeleriniz var. Bu görüşmeleri ne için yaptınız?

Bu iki şahsı bire bir tanımıyorum. Ne iş yaptıklarını bilmiyorum.

AVUKATI DOSYANIN AYRILMASINI İSTEDİ

Kubilay Akgün’ün savunmasını ardından söz alan avukatı ise, Kubilay Akgün’e ait dosyanın mevcut dosyadan ayrılmasını istedi. Akgün’ün avukatı yaptığı savunmada, “Müvekkilim yargılandığı bu dosyada yer alan hiçbir sanıkla bire bir bağlantısı yoktur. Bu nedenle müvekkilimin dosyasının bu davadan ayrılarak devam etmesini istiyoruz. Çünkü dosya 73 kişiden oluşmaktadır ve uzun sürecektir. Bu nedenle mağdur edilebileceğimizi düşünüyoruz. Müvekkilim annesini Umre’ye götürmek istiyor ancak yurt dışı yasağı nedeniyle bunu yapamıyor. Ne dosyada yer alan sanıkların müvekkilim hakkında, nede müvekkilimin sanıklar hakkında beyanı bulunmuyor. CMK’nın ilgili maddelerince müvekkilimin dosyasının ayrılmasını istiyorum” dedi.  

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz