• resmi ilanlar

Lafa bak lafa; “İş çığırından çıktı”

16/08/2017 11:00

“DİNÇER SAPMAZ'DA TANIK OLARAK DİNLENEBİLİR”

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün emniyet yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen duruşmalara devam ediliyor. 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gün Bolu’ya atanmasına rağmen izinli olması nedeniyle Ankara’da bulunduğu sırada kendisinden sorumlu olan kişinin tango görünümlü program vasıtasıyla darbeden haberdar olduğunu belirten İsmail Şimşek, “15 Temmuz akşamı Ömer’den sonra görüşmelerde bulunduğum Emin isimli şahıs askerin darbe yaptığını tango görünümlü program vasıtasıyla bana iletti. Bende kendisine neden sivillerle ateş açıldığını ve bomba atıldığını sordum. Eminde bana ‘İş farklıydı. Ancak çığırından çıktı. Durumun bizimle alakası yok’ diyerek programı telefondan kaldırmamı söyledi

Haber: Hakan Aydın

İSMAİL BOZKURT

Turuncu bylock kullanıcısı olduğu iddia edilen İsmail Bozkurt, bylock kullandığına yönelik iddiaları kesin bir dille reddetti.  Bozkurt yaptığı savunmada şunları söyledi;

ÇÖZÜMLER GELENE KADAR TUTUKSUZ YARGILANAYIM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. İddianamede şahsıma ait sonu 0070’le biten hatta bylock tespit edildiği belirtiliyor. Ben bu hattı 6 yıldır kullanıyorum. Bylock programını ne kullandım, ne yükledim ne de başkasının telefonuma yüklemesine izin vermedim. Tespitin hangi yöntemler ile hangi veriler kullanılarak yapıldığını bilmiyorum. Hattıma yönelik bu tespitin yanlışlıkla yapıldığı düşünüyorum. Tespit tutanağı dışında bylock kullandığıma yönelik her hangi bir delil iddianamede yer almıyor. Suçlamayı kabul etmiyorum. Bylock hattımda 11.08.2014 tarihinde tespit edilmiş. Ancak MİT raporunda 15.11.2014 öncesi veri tabanına ulaşılamadığı raporlandırılmıştır. Aleyhime de başka dosyada terör örgütü üyesi olduğumu somut delillerle ortaya koyan bir bulgu yoktur. 1 yıldır tutukluyum. Mahkemenizden en azından bylock mesajlarına ait çözümler gelene kadar tutuksuz yargılanmamı ve yargılama sonrası beraatımı istiyorum.

 

İSMAİL ECE

Dini sohbetlere 2013 yılının Kasım ayına kadar katıldığını belirten İsmail Ece, bu tarihten sonra ise hiçbir toplantıya katılmadığını belirtti. Devlet büyükleriyle aynı muameleyi görmesi gerektiğini savunan Ece savunmasını şu şekilde yaptı;

DARBE GİRİŞİMİNİ LANETLİYORUM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. İddianamede şahsımla alakalı olarak dini sohbetlere katılmak, Bank Asyada hesabım ve Kimse Yok mu Derneğine yaptığım bağışlar aleyhime delil olarak dosyaya konularak hakkımda kamu davası açılmış durumda. Darbe girişimini lanetliyorum.

YAPININ GERÇEK YÜZÜ İYİCE ORTAYA ÇIKTI

Tamamen dini hassasiyetlerim sebebiyle bu toplantılara katıldım. Toplantılar 15 günde bir veya ayda bir kez yapılırdı. Toplantılar genel de kış aylarında olurken, yazın bu toplantılara ara verilirdi. Sohbetlerde dini konular ele alınırken, kesinlikle mesleki konular gündeme gelmezdi. 2013 ortalarına kadar bu toplantılar dini içerikle gerçekleşti. Ancak bu dönemde yapıya ait özel dershanelerin kapatılması gündeme gelince yapılan dini sohbetlerde siyasi konular konuşulmaya başlandı. Bu konuşmalar beni rahatsız etti. Ben bir daha toplantılara katılmama kararı aldım ve 2013 yılının kasım ayından sonra hiçbir toplantıya katılmadım. 17/25 Aralık sürecinden sonra bahsi geçen yapının gerçek yüzü iyice ortaya çıktı. Bahse konu dini toplantılara bizleri davet eden Osman Hançer isimli şahıs beni aradığında toplantılara katılmayacağımı kendisine de söyledim. 2013 yılının Kasım ayı sonrası hiçbir sohbete katılmadım. Zaten toplantılara davet içinde o tarihten sonra aranmadım. Sohbetlerin devam edip etmediğini bilmiyorum. Toplantıları düzenleyen şahıslarla ne yüz yüze ne de telefon görüşmesi yapmadım. Sohbet toplantılarına belli bir dönem katılmamın aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

BENİ KATILDIĞI SOHBET TOPLANTISINDA GÖRMÜŞ

Veysel Demirtaş isimli şahsın aleyhime beyanları dosyada yer alıyor. Ben şahsı bir kez bahsi geçen toplantılarda gördüm. Ancak beni toplantıda gördüğünü söyleyen şahıs şu anda aktif olarak çalışırken, ben zaten bu toplantılara katıldığımı söylediğim halde 1 yıldır açıktayım. Beyanları kabul etmiyorum.

BANKA PROMASYONLARINI BAĞIŞLAMIŞ

Kimse Yok Mu Derneği’ne yaptım bağışlar dosyada aleyhime delil olarak gösterilmiş. Benim bu bağışları yaptığım doğrudur. İnancım gereği bankalar tarafından bana verilen promosyon paralarını bağışlardım. Bahse konu derneğe Afrika’da kullanılmak üzere toplamda 3 kez bağış yaptığım doğrudur. Bu bağışımın yanında İHH’ya da yardımlarım vardır. Kaldı ki bu bağışları yaptığım dönemde dernek yasal olarak faaliyetlerine devam ediyordu. İnsani duygularla yaptığım bu bağışların aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

DEVLET BÜYÜKLERİYLE EŞİT MUAMELE GÖRMEM GEREKİR

Ben hiçbir terör örgütü üyesi değilim. Suçlamayı kabul etmiyorum. 2014 öncesi yapıyla bağımı kestim. Kandırıldığını dile getiren devlet büyükleriyle eşit muamele görmem gerekir. Mahkemenizden bunu talep ediyorum. Darbe girişimi sırasında Çevik Kuvvet’te görev aldım. Ancak suçlama nedeniyle 1 yıldır açıktayım. Mahkemenizden beratımı istiyorum.

 

İSMAİL ŞİMŞEK

10 yıllık görev süresinde TEM Şube’de görev yaptığını belirten İsmail Şimşek darbe akşamı izinli olduğu için Ankara’da bulunduğunu belirtti. Kendisi’nden sorumlu olan Emin kod isimli şahısla yaptığı görüşmeyi mahkemede anlatan Şimşek savunmasında şunları söyledi;

 

KİMLERLE İRTİBATLI OLDUĞUMU ANLATTIM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Emniyet ve Savcılıkta verdiğim ifadelerde yapıya ilişkin bildiklerimi, kimlerle irtibatlı olduğumu ayrıntılarıyla anlatmıştım. Bu ifadelerimi tekrar ediyorum.

BYLOCK PROGRAMINI KULLANDIM

10 yıllık meslek hayatımda Ankara, Ağrı ve Hakkari’nin Şemdinli’de görev yaptım. Özellikle Şemdinli’de terörle mücadele ettim. İddianamede şahsımın bylock kullanıcısı olduğu belirtilerek terör örgütü üyesi olduğum belirtilmiş. Daha önceki ifadelerimde belirttiğim gibi ben bu programı kullandım. Şemdinli’de görev yaparken Ömer ismiyle tanıdığım şahıs tarafından bluetooth aracılığıyla program telefonuma yüklendi. Bu program vasıtasıyla şahsıma dini içerikli mesajlar gönderildi. Örgütsel bir paylaşım yapılmadı. Ömer isimli şahıs Hakkari merkezdeyken ben Şemdinli’de çalışıyordum. Yüz yüze bir araya gelemediğimiz için bu mesajla sistemini kullandık. Yükleme 2014 içerisinde oldu.

BU YAPIDAN BURS ALMIŞTIM

Açıklamalarım sonrası üzerime atılı olan terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum. Dini duygularım sebebiyle yapıyla yollarım kesişti. Örenciliğim dönemimde maddi durumum iyi olmadığı için bu yapıdan burs almıştım. Ancak şu noktada son derece pişmanım. Yargılama sonrası beratımı talep ediyorum.

 

Daha önce bylock programının yanında Eagle ve tango görünümlü mesajlaşma programını kullandığınızı beyan etmişsiniz. Bu programlar hakkında da bilgi verir misiniz?

2015 yılında Bylock programının deşifre olması üzerine Ömer isimli şahıs tarafından telefonuma daha güvenli olduğunu söylediği Eagle isimli programını yükledi. Eagle üzerinden ne kadar bir süre mesajlaştığımızı bilmiyorum. Ömer isimli şahıs Eagle’nin de güvenli olmadığını söylerek Tango görünümlü başka bir mesajlaşma programını telefonuma yükledi. Her iki programa da şifreyle giriliyordu.

 

Bylock, Eagle ve tango görünümlü program kullandığınızı söylüyorsunuz ve bu programları deşifre olunca silmişsiniz. Neden bu programları kullandığınızı sorgulamadınız mı?

Ben bunu hiç sorgulamadım. Neden bu şekilde gizlilik içeren davranışlar sergilendiğini bilmiyorum.

 

15 Temmuz Darbe girişimi sırasında Emin isimli şahısla mesajlaştığınızı beyan etmiş siniz. Bu mesajlar hakkında bilgi verir misiniz?

Ben Şemdinli’deki görev süremi tamamlayınca Bolu’ya tayinim çıktı. Ancak göreve başlamadan önce Ankara’da izinliydim. Bu aşamada bahse konu darbe girişimi oldu. 15 Temmuz akşamı Ömer’den sonra görüşmelerde bulunduğum Emin isimli şahıs askerin darbe yaptığını tango görünümlü program vasıtasıyla bana iletti. Bende kendisine neden sivillerle ateş açıldığını ve bomba atıldığını sordum. Eminde bana ‘İş farklıydı. Ancak çığırından çıktı. Durumun bizimle alakası yok’ diyerek programı telefondan kaldırmamı söyledi. Bende bunun üzerine telefonumdan programı kaldırdım ve bir daha kimseyle mesajlaşmadım.

 

 

KENAN AÇIKGÖZ

Bekar Polis Evi olarak bildiği eve gittiğinde dini sohbetle karşılaştığını belirten Kenan Açıkgöz, bununla ilgili olarak da dönemin Bolu İstihbarat Şube Müdürü Dinçer Sapmaz’a bilgi verdiğini söyledi. Açıkgöz yaptığı savunmada şunları söyledi;

 

DESTEKÇİLERİNİ VE KATILIMCILARINI LANETLİYORUM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Yapılan darbe girişimini destekçilerini ve katılımcılarını lanetliyorum. Darbe girişimi ile ilgili tepkimi 15 Temmuz akşamı saat 00.10’da sosyal medya hesabım üzerinden net bir şekilde göstermiş bir kişiyim.

DİNÇER SAPMAZ DA TANIK OLARAK DİNLENEBİLİR

Şahsıma ilgili olarak bekar polis memurlarının kaldığı evlerde yapılan sohbetlere katıldığım iddianamede yer alıyor. Bu hususla ilgili olarak gerekli açıklamaları emniyet ile savcılık makamlarında yapmıştım. 2012 yılında bekar polislerin kaldığı eve gittiğim doğrudur. Ancak ben bu evlerde dini sohbetlerin düzenlendiğini bilmiyordum. Öğrenince söz konusu eve tekrar gitmedim. Bu konu ile ilgili olarak 17/25 Aralık sürecinden sonra dönemin istihbarat şube müdürü Dinçer Sapmaz’a gerekli bilgileri vermiştim. Bu konuda Dinçer Sapmaz da tanık olarak dinlenebilir. Silahlı terör örgütü üyesi olduğuma dair dosya içerisinde somut bir delil yoktur. Çalışma arkadaşlarım dışında hiçbir örgü üyesi ile görüşmem olmamıştır. Devlet okullarında okudum. Devlet yurtlarında barındım. 4 yıllık meslek hayatımdaki çalışma arkadaşlarıma sorulursa yapı ile uzaktan yakından alakamın olmadığı anlaşılır. Sadece 2012 yılında bekar polislerin kaldığı bir eve yine polis olan arkadaşlarımın daveti üzerine sohbetten habersiz gitmemi terör örgütü üyeliği suçlaması ile karşı karşıyayım. Somut delil yoktur. Savunmam doğrultusunda atılı suçlamada beraatımı talep ediyorum.

 

Emniyette teşhis ettiğiniz Muhsin ve Kemal kimdir? Bu şahıslar ile bağlantınız nedir?

Ben emniyette ve savcılıkta verdiğim beyanları tekrar ediyorum. Bekar arkadaşların kaldığı evde Muhsin ve Kemal isimli şahıslar bana öğretmen olarak tanıtılan kişilerdi. Bu evlere gittiğimde örgüt evi olduğuna dair herhangi bir izlenimim olmadı. Normal ev gibiydiler. Daha sonraki gidişlerimde evde dini sohbetler yapıldı. Ben bu evde dini içerikli sohbet yapıldığını fark edince bir daha gitmedim. Emniyette yaptığım fotoğraflı teşhiste bana Muhsin olarak tanıtılan kişinin Murat Açar ve Kemal olarak tanıtılan kişinin ise Mustafa Yurttaş olduğunu öğrendim.

 

Dini sohbetleri kimler organize ediyordu?

 

Dini sohbetleri Fatih Kalaylı isimli şahıs organize ederdi. Latif Ayaz’ın da beni çağırdığını ifademde söylemiştim ancak Latif Ayaz beni bir kere çağırdı. Bu davete de katılmadığım için o gün ne yaptıklarını, ne konuştuklarını bilmiyorum. Belki de beni kağıt oynamaya çağırmış olabilirler.

 

LATİF AYAZ

İddianamede şahsının etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceğinin yazdığını söyleyen Latif Ayaz, kendisinin her hangi bir suç işlemediğini ve bilmeden içine girdiği yapı hakkında tüm bildiklerini anlattığını ve her hangi bir suçunun olmadığını söyledi. LAif Ayaz yaptığı savunmada şunları söyledi;

“BOLU’YA GELDİĞİNDE BENİ BUL”

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Feto üyesi değilim ve hiçbir zaman olmadım. Hiçbir kademesinde görev almadım. 2012 yılında PMYO’yu bitirince ilk görev yerim olarak Bolu’ya atandım. Bolu’ya gelmeden önce tanımadığım ancak daha sonradan çevik kuvvet şubesinde çalıştığını öğrendiğim Sinan Köksal tarafından arandım. Bu görüşmemizde Köksal bana ‘Bolu’da evin hazır. Kalacak yer sıkıntısı çekmeyeceksin. Bolu’ya geldiğinde beni bul’ dedi. Bu evde Emre Köksal, Mehmet Çalışkan, Hüseyin Canan, Mehmet Soysal ve Fatih Kalaylı ile birlikte kaldım.

DİNİ İÇERİKLER VERİLİYOR DİYE KATILDIM

Murat Soysal isimli şahıs beni dini sohbetlere davet ederdi. Bu sohbetlerde bir Müslümanın bilmesi gereken dini içerikler veriliyor diye katıldım. Bahse konu toplantılara 2013 yılının kasım ayına kadar katılmayı sürdürdüm. Ancak bu toplantıların organize edilmesine ve katılımcıların davet edilmesi görevlerinde yer almadım. 2013 yılının kasım ayında bu evden ayrıldım. Ayrı eve çıktıktan sonra dini sohbetlere katılmadım. 17/25 Aralık sürecinden sonra da ismi geçen şahıslar ile irtibatımı kestim. 2015 yılında Cizre’ye geçici görev ile gittim. 60 gün süre ile Hendek Operasyonları olarak ülke gündemine oturan şiddetli çalışmalarda yer aldım. Şimdi ise terör örgütü üyesi olduğum iddiası ile karşınızda bulunmak şahsıma ağır gelmektedir. Dini sohbetlere katıldığım dönemde herhangi bir siyasi konuşmanın olmamasına ve tamamen dini içerikli sohbetlerin yapılmasına rağmen bu toplantıların aleyhime delil sayılmasını kabul etmiyorum.

HİÇBİR TOPLANTIYA KATILMADIM

Mahrem imamların düzenlediği dini içerikli sohbetlere katıldığım iddianamede yer alıyor. Ben mahrem imam olduğu bilgisini iddianameden ve soruşturma sırasında bana gösterilen resimlerden öğrendiğim Murat Açer, Mustafa Yurttaş ve Ömer Sun isimli şahısları uzaktan tanırım. Bunların Mahrem imam olduklarını bilmiyordum. Bu şahıslar tarafından düzenlenen hiçbir toplantıya katılmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum.

BEN HİÇBİR ZAMAN SUÇ İŞLEMEDİM

İddianamede etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmamın uygun olduğu bilgisi yer alıyor. Ben hiçbir zaman suç işlemedim. Herhangi bir suç örgütünde yer almadım. Verdiğim bilgiler samimidir. Feto/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantısı olduğunu bildiğim bütün isimleri söyledim. Keşke daha fazla isim bilseydim ve onları da söyleyebilseydim. Bu ifadelerim herhangi bir duyduğum pişmanlıktan değil samimiyetimden dolayı verdiğim bilgilerdir. Hakkımdaki soyut ve asılsız olan iddiaların dikkate alınarak yargılama sonunda beraatıma karar verilmesini talep ediyorum.

 

Savunmanızda mahrem imamlarını uzaktan tanıdığınızı ve bu isimler tarafından düzenlenen herhangi bir toplantıya katılmadığınızı belirttiniz. Ancak emniyet ve savcılık ifadeleriniz farklı. Bu çelişki neden kaynaklanıyor?

Ben mahrem imam olduklarını sonradan öğrendiğim Murat Açer, Mustafa Yurttaş ve Ömer Sun’a ilişkin emniyette teşhiste bulundum. Az önce verdiğim ifadede şahısları katıldığım sohbetlerde konuşmacı olarak katılmalarından tanıdığımı belirtmek istemiştim. Beyanlarım yanlış anlaşılmış olabilir. Ben bu şahısların mahrem imamlar olarak kendi aralarında düzenledikleri herhangi bir toplantıya katılmadığımı ifade etmek istemiştim. Bekar polisler ile kaldığım evdeki sohbetlere bu şahıslar katılırdı. Ben bu şahısların gerçek isimlerini emniyette öğrendim. Bana söylenen isimlerin bu şahısların kod isimleri olduğunu bilmiyordum.

 

Düzenlenen dini sohbetlerde katılımcılardan himmet adı altında para istendiği oluyor muydu?

Katıldığım sohbetlerde himmet adı altında zaman zaman para talep ediliyordu. Ben de 2012 yılında bir iki toplantıda bağışta bulunmuştum.

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: