• resmi ilanlar

Bylokçu öğretmen kendini böyle savundu

24/08/2017 11:00

“DEVLET FETO'YÜ FARK ETMEDİYSE, BENİM FARK ETMEMEM NORMAL”

Bolu Mengen İlçesi Gökçesu Beldesinde Türkçe Öğretmenliği yaparken FTO/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklanan ve KHK ile mesleğinden ihraç edilen Geredeli İsmail Özdemirli, bylock iddialarını reddetti. Ayrıca Aktif Sen üyeliği ile ilgili olarak da “Bu sendikanın faaliyette bulunmasına izin veren ve gerekli yasal işlemleri yapmayan yetkililerin suçlu olduğunu düşünüyorum. Eğer ilgili devlet birimleri sendikanın örgütle iltisakını fark etmemiş ise benim gibi sıradan bir vatandaşın bunu görmemiş olması da doğaldır” dedi.  

 

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Mengen Gökçesu’da Türkçe öğretmenliği yaparken bylock tespiti nedeniyle FTO/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklanan ve KHK ile mesleğinden ihraç edilen İsmail Özdemirli, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkarıldı. 11 aydır tutuklu bulunduğunu söyleyen Özdemirli suçlamaları reddetti.

Özdemirli savunmasında: “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 2012 yılında Türkçe öğretmeni olarak görevime başladım ve 15 Temmuz sonrasında KHK ile ihraç edildim. 3 buçuk yıllık meslek hayatım boyunca görevimi en iyi şekilde ifa ettim. Herhangi bir disiplin soruşturması dahi geçirmedim. Şahsımla ilgili olarak üzerime atılı silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak gösterilen Bylock programı kullanıcısı olduğum iddiası ile birlikte Aktif Sen isimli sendikaya üyeliğim ve Sızıntı aboneliğim hususları yer almaktadır.

“YAŞADIĞIM RAHATSIZLIK SONRASI AKTİF SEN’E ÜYE OLDUM”

Ben 2014 yılının başlarından sonraya gelen bir dönemde Aktif Sen’e üye olmuştum. Bu üyeliğimin üzerime atılı suçlamaya delil teşkil etmesini kabul etmediğimi belirtmek istiyorum. Mesleğime başladıktan sonra pek çok sendikanın yetkilisi sendikalarını tanıtmak ve faaliyetlerini anlatmak amacıyla çalışmış olduğum okula gelip sunum yapmışlardır. Hedefleri yeni üye kazanmak ve üye sayısını artırmaktı. Ben göreve başladıktan sonra Eğitim Bir- Sen’e üye oldum. Bu sendikanın ilçe yetkilisinin kibirli davranışları ve üyeleri kaile almadığına yönelik tutumları sonrasında bu sendikada üyeliğimi sonlandırdım. Benim Eğitim Bir-Sen’e üye olduğum dönemde Aktif Sen de ilçede faaliyet yürüten bir sendika idi. Ben bu yaşadığım rahatsızlık sonrası Eğitim Bir- Sen’den ayrılıp 2014 yılı içinde Aktif Sen’e üye oldum. Benim üyeliğimin örgüt talimatı ve yönlendirmesi ile alakası yoktur.

“15 TEMMUZ’DAN SONRA ÜYELİĞİMİ SONLANDIRDIM”

Ben bu sendikanın herhangi bir illegal faaliyetini görseydim ve yine FETO/PDY adlı örgüt ile bağlantısı olduğunu bilseydim bu sendikaya kesinlikle üye olmazdım. Zaten 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bu sendikadaki üyeliğimi derhal sonlandırdım. Adı geçen sendika devletin ilgili bakanlıklarının vermiş olduğu izinler çerçevesinde faaliyet gösterir. Bu sendikanın örgütsel faaliyet gösterdiğine yada adı geçen yapıyla irtibatlı veya iltisaklı olduğuna dair ne şahsıma ne de basına yansımış uyarı niteliğinde haber mevcut değildir. Devlet bu sendikayı 15 Temmuz sonrası kapatmıştır.

“DEVLET FARK ETMEDİYSE BENİM GİBİ SIRADAN BİR VATANDAŞIN FARK ETMEMESİ DOĞAL”

Bu sendikanın faaliyette bulunmasına izin veren ve gerekli yasal işlemleri yapmayan yetkililerin bu hususta suçlu olduğunu düşünüyorum. Eğer ilgili devlet birimleri sendikanın örgütle iltisakını fark etmemiş ise benim gibi sıradan bir vatandaşın bunu görmemiş olması da doğaldır. Ben Eğitim Bir-Sen sendikasının ilçe temsilcisinin davranışlarından duymuş olduğum rahatsızlık sonrası kendi irademle Aktif Sen’e üye oldum. Herhangi bir talimat ve yönlendirmeyle üyeliğim söz konusu değildir. Bu nedenle üyeliğimin üzerime atılı silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasına delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

“SIZINTI DERGİSİNE HİÇ ABONE OLMADIM”

İddianamede aleyhime değerlendirilen hususlardan biri de yapıya müzahir Sızıntı Dergisine aboneliğim hususudur. Bu dergiye 2015’te bir yıl süreyle abone olduğumu gösterir ekran çıktısı yer almaktadır. Bu ekran çıktısında benim ad, soyad ve adres bilgilerim yer almaktadır. Ben net şekilde ifade etmek isterim ki bu dergiye abone olmadım. Şahsıma ait bilgilerin kimler tarafından kullanıldığını ve aboneliğin gerçekleştirildiğini bilmiyorum. Bu abonelik sonucu evime ulaşmış bir dergi mevcut değildir. Evimde yapılan aramada da herhangi bir sayısı bulunamamıştır. Ayrıca TEM şube müdürlüğünce ekran çıktısının altında bu derginin bilgilerinin teyide muhtaç olduğu yer almaktadır. Ben Sızıntı dergisi abonesi olmadığımı ifade etmek isterim.

“BYLOCK’U BASINDAN ÖĞRENDİM”

İddianamede şahsım sonu 1958 ve 3115 ile biten iki adet GSM hattı üzerinde bylock tespiti yapıldığı iddiası yer almaktadır. Ben bu programa ilişkin olarak ilk kez basından bilgi sahibi olmuştum. Adı geçen programı indirmedim, kullanmadım ve başkalarının da indirmesine müsaade etmedim. Yapılan tespitlerin hata sonrasında gerçekleştirildiğini düşünüyorum. Bylock programı kullandığıma yönelik ekran çıktısı mevcuttur. Bu çıktının hukuki delil mahiyetinde olmadığı ortadadır.

“İDDİA SAHİBİ İDDİASINI İSPATLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR”

Bylock tespitlerinde pek çok hatalar yapıldığı ve şaibeli durumlar olduğu ortadadır. Yine IP çakışması ve adı geçen veri tabanına ekleme ve çıkarmalar yapılıyor olması, listelerin sürekli güncellenmesi tespitlerin daha da şüpheli hale gelmesine neden olmuştur. İddia sahibinin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu belirterek, daha somut belgeler sunması gerektiğini düşünüyorum. Şahsımla ilgili Bylock tespitine ilişkin tüm teknik araştırmaların yapılmasını talep ediyorum ve adı geçen programı kullandığıma yönelik tespiti reddediyorum.

“11 AYDIR TUTUKLUYUM”

Ben 15 Temmuz öncesi cemaat olarak bilinen FETO/PDY terör örgütü ile meslek hayatım öncesi ve sonrasında hiçbir bağlantı içinde olmadım. Bu yapının okullarında okumadım. Eğitim hayatım devlet okullarında geçmiştir. Bu yapıya ait ev ve yurtlarda kalmadım. Devlet yurtlarında barındım. Bu yapının herhangi bir faaliyetine ve programına katılmadım. Bu sebeple adı geçen silahlı terör örgütüne üyeliğime yönelik suçlamayı kabul etmiyorum. Mesnetsiz suçlama nedeniyle 11 aydır tutukluyum. Uzun süren bu tutukluluk artık cezaya dönüşmüştür. Ben tutuklandığımda hamile olan eşim mağduriyet yaşamıştır. Ben tutuklu iken bir çocuğum dünyaya geldi. Şu an 7 buçuk aylıktır. Eşimin herhangi bir geliri yoktur. Eşim ve çocuğum ciddi mağduriyetler yaşamaktadır. Ben tabliyemi ve beraatime karar verilmesini talep ediyorum”

TUTUKLULUK HALİ DEVAM EDECEK

 

İsmail Özdemirli’nin ifadesinden sonra kısa bir müzakere arasının ardından mahkeme heyetini kararını verdi. Mahkeme Bylock içeriklerinin gelmemesi nedeniyle tutukluluk surecinin devamına karar verdi. Aynı zamanda Bolu Emniyet KOM Şube Müdürlüğüne söz konusu haberleşme programını kullanırken yaptığı mesaj içeriklerinin tespitine yönelik yazılan müzekkere beklenecek. BTK’dan internet HTS ve baz istasyon kayıtlarının Bylock programına ait olduğu belirtilen IP üzerinden iletişim sağlandıysa erişimin sağlandığı tarih ve saat bilgileri istenecek. Duruşma 3 Ekim 2017’ye ertelendi.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: