• resmi ilanlar

GÜNEŞER 4 SAAT SAVUNMA YAPTI

18/09/2017 11:00

Bolu'da, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 3'ü tutuklu 10 askerin yargılandığı davada karar duruşması başladı. Anayasal düzeni ortadan kaldırma suçlamasıyla müebbet hapsi istenen 3 sanığın avukatları ve diğer tutuksuz sanıkların avukatları esasa ilişkin savunma yaptıktan sonra Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığının tutuklu komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, öğleden sonra yaklaşık saat süren bir savunma gerçekleştirdi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu'da, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 3'ü tutuklu 10 askerin yargılandığı davada karar duruşması Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Savcılık 10 sanığın ‘silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçundan beraatini isterken, “Anayasayı ihlal” suçundan eski Tuğgeneral İsmail Güneşer, Kurmay Albay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.

“MÜVEKKİLİMİZ BİR KUMPASIN İÇİNDEDİR”

İlk olarak avukatların savunmaları ile duruşma başladı. Eski Tuğgeneral İsmail Güneşer’in avukatı Erol Yılmaz, müvekkilinin anayasal düzeni ortadan kaldırma suçlamasıyla cezalandırılmak istendiğine dikkat çekerek, “Mütalaayı kabul etmiyoruz. 15 Temmuz gecesi meydana gelen olayda devletin adeta bağışıklık sistemi çökmüştür. Hain teşebbüs TSK’ya darbe indirmiştir. Öncelikle Bolu’da darbeye teşebbüs olup olmadığının, ardından da Güneşer’in bu girişimde yer alıp almadığının netleştirilmesi gerekir. Müvekkilimizin bir kumpasın içinde bulunduğunu düşünüyoruz. Müvekkilimizin Bolu ve Düzce Valilerinin gözaltına alınması yönünde emirleri olduğuna yönelik istihbari bir bilgi olduğu düşüncesiyle İçişleri Bakanlığı’ndan bir müsteşar tarafından aranması sonucu bulunduğu ilde gözaltına alınması kararlaştırıldığı belirtilmiştir. Ancak istihbari bilgi ifadesinin söz konusu kumpası ortaya konması bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Müvekkilimiz hakkında aleyhe değerlendirilen birçok konu ve tespitin aslında lehe bilgiler içerdiğini görmekteyiz. Sıkıyönetim listesine müvekkilimizin isminin yazılması, onu doğrudan örgüt üyesi yapmayacağı gibi, listeye haberi olmadan ismi yazılmış ise de bunun ispatı da yargılama makamlarına düşmektedir. Bu listeyi hazırlayan kişinin kim olduğu belli değildir. Haberi ve bilgisi olmadan müvekkilimizin isminin eklenmesi kuvvetle muhtemeldir” dedi.

133 TANIK DİNLENDİ

İsmail Güneşer’in avukat olan kardeşi Hüseyin Güneşer de 103 sayfalık bir savunma dilekçesini Mahkeme Başkanına sundu. 6 Mart 2017 günü başlayan duruşmalar kapsamında tam 133 tanığın ifadesine başvuruldu. Ayrıca kolluk aşamasında da 562 askeri personelin ifadesi alındı. 

“UTANÇ DUYUYORUM”

İsmail Güneşer savunmasının başlangıcında kendini tanıttıktan sonra, “15 Temmuz kanlı darbe girişimini lanetliyorum. İsmimin böyle bir olayla anılmasından dolayı utanç duyuyorum. Şemdinli’deyken darbe girişimi kapsamında savcılığa çağrılıp tutuklandım. 27 yıl görev sürem içerisinde hiçbir şekilde ne şahsımın, ne ailemin FETO veya başka örgütle ilişkisi olmamıştır. Hakkımda yapılan incelemelerde böyle bir ilişki başyaverlik dönemimde de tespit edilememiştir. Bugün boy boy televizyonlarda yayınlanan Cizre ve Yüksekova operasyonları benim de katılımımla gerçekleştirilmiş ve başarıyla sonuçlanmıştır. Dava ve silah arkadaşımla vukuatsız ve şehitsiz şehir operasyonlarını tamamladık. Tutuklandığım ana kadar da çatışmaları idare ederek görevimin başındaydı. Şemdinli’de sıfır noktasında terörle mücadele ediyordum. Hakkımda 4 adet Akbank Şubesinden şüpheli işlem görülmüştür. Hesabımdan 7 bin 700 TL çıkışı iddianamede yer almıştır. Bu para benim maaş hesabımdan tutuklandıktan 7 gün sonra abim tarafından çekilmiştir ve dava masrafları içindir. Benim bütün hesap-kitap işlerim de emir astsubayım tarafından yapılmıştır. Gizli saklı hiçbir şeyim yoktur. Devletin imkânlarını kullandı demesinler diye hep çok titiz davrandım. Malvarlığım da yok. Hiçbir yere de para transferi yapmadım” dedi.

“BENİM ÖMRÜM TERÖRLE GEÇTİ”

Hayatimin hiçbir döneminde FETO veya başka örgütlerle de ilişkin, iltisakım olmamıştır. 2006/2008 arası Hakkâri Dağ komandosundaydım. Abdullah Gül’ün başyaverliğini yaptım. Başyaverlik seçimlerinin şaibeli olduğu iddia edildi. Bizler kan ve gözyaşımızı içimize akıtırız. Arkamızdan bazı arkadaşlar tarafından hançerlensek dahi onları kötülemeyiz. Sadece benim değil 10 kişi hakkında daha karar vereceksiniz. Çocukları babasız büyüyecek onların. Benim 27 yıllık görev hayatim süresince karargahtaki görevim 4 yıldır. Hep dağda görev yaptım. Yurtdışı görevim hiç olmadı. Başyaverlik görevimde de iki defa istifamı verdim. Başyaverlikte şaibeli bir durum olmamıştır. Beni Abdullah Gül kendisi seçmiştir. Kuzey Irak harekâtım Türkiye tarih literatüründe yoktur. 7-8 gün eksi bilmem kaçta mühimmatsız yiyeceksiz çatışmaya girdim. 3 şehit verdim. Ömrüm terörle geçti. Ömrüm komando birliklerinde geçti. Ben helikopter pilotuyum. Hakkâri’de görevden geleceğim gün helikopterden düştüm. Pek çok kurşun yedim. 27 yıl bu görevi yerine getirmek için yemin ettim. Kendi çoluk çocuğumu bile görevim için ihmal ettim. 2007 yılında benim için düzenlenen suikast sonucu benim yerime mayına askerim bastı. O zaman da keşke ben şehit olsaydım dedim. THY pilot olarak bana 35-40 bin bana maaş veriyor. Ben oraya gitmedim. Fakat bu kadar şeye karşılık terörle yargılanmaktan utanç duyuyorum. Bana kumpas kuruluyor” dedi.

“KIŞLA KOMUTANI O DÖNEMDE ALBAY CAHİT TİRİNDAZ’DIR”

Güneşer savunmasına şöyle devam etti: “Çocuklarım hiçbir FETO okulunda okumadı. Hatta özel okulda bile okumadı. Ne bylock, ne de bir dolar geçti. Darbe girişimi öncesinde Şemdinli’den Bolu’ya gelme gibi bir girişimim olmadı. İsteseydim daha önce koordinasyon için Bolu’ya gelip giderdim. Benim birliğimde dışarıya çıkan, darbeye destek olacak hiçbir hareket olmamıştır. Kışla komutanı o dönemde Albay Cahit Tirindaz’dır. Ama ifadesinde görüyoruz ki ben o zaman kışla komutanıydım bile dememiştir. Sıkı Yönetim direktifleri bana bana Şemdinli’deyken de gelmemiştir. 34. Tugay Komutanlığına geldiğimde iletildi. Bana gelmeyen sıkı yönetim direktifleri ile ilgili kimseye emir vermedim, bunları kimseye göndermedim, kimseyle paylaşmadım.”

“BİR İLİN VALİSİ, ÜLKENİN GENERALİNE KUMPAS KURMUŞTUR”

“Direktiflerde 37 kişilik bir general liste vardır. Bolu ve Düzce valilerinin gözaltına alınmasına yönelik kesinlikle hiçbir şekilde bir talimatım olmamıştır. Hakkari Valisinin iddiası olan kriz masası açıldığından benim gibi hiçbir askeri personelin bilgisi yoktur. Benim gözaltına alınma sebebim olarak kriz masasına geldiğim ifadeleri geçmektedir. Hakkımda tutulan tutanakların düzmece olduğu, herhangi bir kriz masasına yönelik bir oluşum olmadığı, kriz masasının doğal üyelerinin olmadığı ortadadır.

Devletin valisi devleti temsil eder. Cumhurbaşkanını, başbakanını temsil eder. Bir kriz masası marifetiyle bir ilin valisi, ülkenin generaline kumpas kurmuştur. Devlet generaline veya vatandaşına kumpas kurmaz. Devletin valisi, devleti utandıracak bir hareket yapmıştır ve devletin emniyet müdürüyle bu olaya imza atmıştır. Böyle bir kriz masasının olmadığı daha sonra ortaya çıkmıştır. Bizler kumpasla mesleğimizden atıldık. Kimsenin yüzüne bakamaz hale geldik. Bizim onurumuzu kurtarmak size ve Allah’ımıza kaldı. Varsa en küçük suçumuz, gereğini kendimiz yaparız. Onurumuz haysiyetimiz için yaşarız. Ortada ne darbe, ne de darbeye yönelik bir girişimimiz olmamasına rağmen atılmadık çamur ve iftira kalmamıştır.”

“BEŞ İFADESİ VAR, BEŞİ DE ÇELİŞKİLİ”

“Benim bunları yaşamamın sebebi Bolu’da emniyet müdürüyle her yaptığımız konuşma sonrası felaket tellalı gibi yansıtmıştır. Aleyhimde ifade verenler çelişkili davranmıştır. Emniyet müdürüyle her konuşmam aslı astarsız şekilde yansıtılmış. Benim aleyhimde tanık olanlar zamanla kendilerini de yalanladılar. Hatta kendilerini kurtarmak için adımı verdikleri ortaya çıkmıştır. Aleyhime ifade veren Jandarma Komutanı Türker Yılmaz’a FETO’den dava açılmış vaziyette. Düzce Jandarma Komutanı için bylocktan işlem yapılmış. Albay Cahit Tirindaz yeni gelmiş bir personel olmasına rağmen süratli şekilde tekrar ataması yapılmış. Bir askeri personelin bu kadar kısa zamanda güvensizlik nedeniyle ataması yapılır. Beş tane ifadesi var hepsi birbirinden farklı. Bu devrin hastalığı bunama, unutkanlık. Adamın beş ifadesi de tutarsız. Koktod birliği de benim bilgim dışında kurulmuştur. Ankara’dan talep olduğunda da red cevabı verdikleri beyanlardan anlaşılmıştır. İnsanların önyargılarını kırmak çok zor. F tipinde tek kişilik hücrede kalıyorum. Terörden yargılananlar birbirlerine not atıyorlar. Bazen benim hücreme düşüyor. Ama sesim çıkmıyor, notları görevliye teslim ediyorum. Bana bir belge geldi. Gelip savunma verin dediler. Konu nedir, verdiğim notlarla mı ilgili dedim. Bilmiyoruz dediler. Cuma günü beni çağırdılar öyle öğrendim. Fetocülerin kendi içerisinde bir haberleşme olmuş. Ben de Feto’den tutukluyum diye birbirimizle haberleşiyormuşuz gibi gelip benim odamı aradılar. Halbuki o notları da görevlilere teslim ettim. Benimle ilgili önyargı bu derece işte. Kimin yazdığı belli olmayan bir listede adım geçiyor diye ben burada yargılanıyorum. Benim o gece polisle askeri karşı karşıya getirmeyin ve benden izinsiz bir iş yapmayın şeklinde iki emrim var. Bu emirler sayesinde Bolu’da kimsenin burnu kanamamıştır. Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya’ya polis ve askeri karşı karşıya getirmeyin şeklinde emir verdim”

“EMNİYET MÜDÜRÜ NİYE SİZDEN EMİR ALSIN Kİ?”

Bu ifade üzerine Mahkeme Başkanı “Emniyet müdürü sizden niye emir alsın ki? Vali bey talep etseydi olurdu. Ama böyle bir yasa maddesi yok” diye sordu. Güneşer bunun üzerine “Garnizon komutanı emniyet ve asayiş açısından en kıdemli birlik komutanı olduğu için emir verir. Ben kendi personelime emir verdiğim için öyle konuştum. Ben Türker Yılmaz’a da emniyet müdürü için ‘bu şahıs için fetocu diyorlar, dikkat et’ uyarısında da bulundum” dedi.

Güneşer Albay Aziz Çetinkaya’nın hakkında da iddialarda bulunarak, “Aziz Çetinkaya’nın Koktod birliğini benden habersiz olarak düzenlediği, 6 aydır çalışma yaptırdığı ifadelerden ortaya çıkmıştır. Türker Yılmaz ve Cahit Tirindaz, Koktod birliğinin ne görev yapacağını bilemez. Ne için gerektiğini de bilemez. Orada her şeyden uzak gibi durup, her konumun içinde duran kişi Albay Aziz Çetinkaya’dır. Ben sıkı yönetim direktiflerini uygulamak isteseydim de bu yüzden Aziz Çetinkaya’yı arardım. Kendi personelim varken başka bir birliğe emir vermezim. 15 Temmuz gecesi kesinlikle böyle bir emir vermedim” dedi.

İsmail Güneşer’in savunması yaklaşık 4 saat kadar sürdü. Diğer sanıkların savunmalarının alınması ve  karar için duruşmanın 22 Eylül 2017 Cuma günü yapılmasına karar verildi.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: