• resmi ilanlar

HİMMET VERMEYENE CENNET TEHDİDİ

18/12/2017 11:00

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında iddianame hazırlanan ve Bolu'da esnaflık yapan 14 kişi Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Savunma yapan Ahsen Naci Y. babasının örgütle alakalı olmasına rağmen daha sonra örgütün faiz tutumu ve yüksek bağışlarla örgüte giren şahısların niteliğe haiz olmaksızın yüksek değer görmesi nedeniyle antipati duymaya başladığın söyledi. Etkin pişmanlıktan yararlan A.M.Ü. ise örgüte para yardımını kesmesi durumunda işlerinin kötü gideceği, şefkat tokadı yiyeceği ve cennete gidemeyeceği yönünde söylemler ile baskı altına alınmaya çalışıldığını belirtti.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında iddianame hazırlanan 14 kişi Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. 3’ü tutuklu 14 kişi sırayla savunmalarını yapmaya başladı.  Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen 4 kişi dışında sanıklar üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmediler. Hepsi esnaf olan sanıklar, iddianamede haklarında yer alan iddialara tek tek cevap verdiler.

BYOCK MOBİL İNTERNETTE TESPİT EDİLMİŞ

İlk olarak Düzce’de tutuklu bulunan Ahsen Naci Y., “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bylock kullandığım iddiasına anlam veremiyorum. Programı kullandığımı kabul etmiyorum. Bu tespitin ne şekilde yapıldığını bilemiyorum. Eğer benim mobil cihazım üzerinden adı geçen programın kullanıldığı tespit esilmişse, hangi cihazla, nerede ve ne şekilde kullandığımın ortaya çıkarılmasını istiyorum. İşim gereği mobil internetimi kullanıma açtığım olmuştur. Benim mobil internetim üzerinden başka birinin bahsedilen programı kullanmış olabileceğini düşünüyorum. ID kayıtları ve döküm içeriğine bakılırsa bu durumun ortaya çıkacağını düşünüyorum. Buna ulaşılırsa programda kayıtlı şahıs ve dökümlerle ilgili her türlü bilgiyi mahkemenizle paylaşacağımı belirtmek istiyorum.

“FEM DERSHANESİ KANTİNİNİ İŞLETTİĞİM DOĞRUDUR”

Fem Dershanesinin kantinini 2009-2015 yılları arasında işlettim 2008’de İstanbul Çemberlitaş’ta ‘Bereket Sofrası’ isimli bir mekan açmıştım. Mekânın kapı komşusu adı geçen dershaneydi. Bu dershanenin kantin işlerinin komşum olan başka bir işletme tarafından yapıldığını öğrendim. Ama dershane yönetimi komşumun işletme mantığından rahatsızdı. Bir kaç kez sunulan gıdalar nedeniyle öğrencilerin zehirlendiğini belirttiler. İşletmeyi benim devralıp devralamayacağımı sordular. Ben de bunu komşuma sorup iznini alarak aldım. 1500 öğrencisi olan böyle bir yerin işletmesini almak bana karlı geldi. Yalnızca ticari kaygı ile hareket ettim. 2014’e kadar burayı işlettim. 2012’de Bereket Sofrasını kapattım. 2014’te de Bolu’ya yerleştim. Dershanelerin kapatıldığı 2015’e kadar oradaki personellerim vasıtasıyla kantin işini takip ettim. Dershanelerin kapatılmasıyla da faaliyetim son buldu. Kantin işletmesi sırasında da örgütsel bir bağlantım olmadı. Bereket sofrasını işlettiğim dönemde sohbet toplantılarına katıldığım olmaktaydı. Fakat bu fikriyata yakın olmadığım için onları atlatarak bu davetlere icabet etmedim. Kantin işletirken de personellerim vasıtayla işi yönetmekteydim. O nedenle himmet veya sohbet gibi taleplerle muhatap olmadım. Dershaneye yalnızca kira bedeli ödedim. Kantinin yapmış olduğu cirodan himmet talep edilmesi gibi bir durumla da karşı karşıya kalmadım. Dershane işletirken müdür muavini Cemal isimli şahıs Sızıntı isimli dergiye abone yapmıştı. 2 yıl kadar 2014’e kadar aboneliğim devam etti. Zaman Gazetesine aboneliğim hiç bulunmamaktadır. Bu yöndeki iddiayı kabul etmiyorum.

“TÜRKÇE OLİMPİYATLARI KONUŞMASINDA AĞLAYANLAR OLDU”

Kısmen örgüte mensup şahısların iştirak ettiği yurtdışı gezilerine katıldığımı önceki ifademde de beyan etmiştim. 2006’da Bosna Hersek gezisine katılmıştım. Geziye kimlerin katıldığını daha önce belirttim. Ancak bu beyanım bana gösterilen fotoğraflar üzerinden yaptığım teşhis sonucu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla kimlerin bu geziye katıldığını tam hatırlamıyorum. Ali Coşkun ve Dursun Zorlu’nun katıldığını söylememe rağmen katılmadıklarını şu an hatırladığımı beyan ederim. 2012 Makedonya gezisine babama refakat etme niyetiyle iştirak ettim. Hasta ve yaşlı olduğu için katılma zorunluluğu duydum. Bu gezideki şahısların isimlerini hatırladığım kadarıyla ve adli makamlara yardımcı olmak amacıyla belirttim. Ohrid Gölü kenarında örgüte muzahir Namık Kemal Okulu’na gittiğim doğrudur. Bu okulda bir yemek yedik. O esnada Türkçe olimpiyatlarının açılış yada kapanış konuşması yapılmaktaydı. Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan bu konuşmayı da oradakilerle izledik. Orada bulunanların bir kısım şahısların konuşmalardan etkilenip ağladıklarını hatırlıyorum. Bosna gezisi sırasında da bir gösteri sırasında Sırp ve Bosnalı öğrencilerden ilahi yada müzik grubunun bize bir gösteri sunduğunu hatırlıyorum. Ama bu gurubun örgüte müzahir olup olmadığını bilmiyorum. Yıldırım Y., Sadi Y., İsmail B., Dursun A., Mehmet D., Fahrettin G., Selçuk G., Ömer Ö., Hayrettin K., Hasan Hüseyin D.’in katıldığını hatırlıyorum ama ülkeye giriş çıkış listesi ile bu isimler belirlenebilir.  Bosna gezisine Mustafa O., Alaaddin Y., Selman A. ve Ahmet Ş.’in katıldığını hatırlıyorum. Ben hiçbir zaman bir terör örgütüne bilerek ya da isteyerek üye olmadım. Tüm kalbimle böyle bir olayın içinde olduğuma pişman olduğumu belirtmek istiyorum. Hiçbir suça iştirak etmediğimin ortaya çıkarılacağını düşünüyorum.

“PARAYLA ÖRGÜTE GİRENLERİN NİTELİĞE HAİZ OLMAKSIZIN YÜKSEK DEĞER GÖRMESİ ANTİPATİ YARATTI”

Babamın bu örgüte alakalı olduğunu söylediğim doğrudur. Babam ve kardeşim Bolu’ya gelmiş ben İstanbul’da kalmıştım. Babamın ilde bulunan bu örgütle irtibat ve iltisaklı işadamları ve bürokratlarla alakası olduğunu öğrendim. Babam hayırsever bir insandır. İşadamı ve bürokratlarla irtibatı sırasında yardımda bulunduğunu ve gönül bağı olduğunu biliyorum. 2010’dan sonra ise bu bağını kesmiştir. 2008’de hastalanıp İstanbul’a gelmişti. O dönemde Bolu’da irtibatlı olduğu şahısların kendisini arayıp sormaması nedeniyle ufak bir kırgınlığı oldu. 2010’dan sonra pek Bolu’ya gelmemeye başladı. Örgütün faiz tutumu ve yüksek bağışlarla örgüte giren şahısların niteliğe haiz olmaksızın yüksek değer görmesi nedeniyle antipati duymaya başladı. 2011’den sonra da gönül bağı dahil tüm kopardığını söyleyebilirim.”

 

A.M. Ü.

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ve bildiği isimleri güvenlik güçleri ile paylaştığını belirten A. M. Ü. savunmasına şu sözlerle başladı: “Ülkenin bölünmez bütünlüğünü bozma kastı ile hareket eden Fethullah Gülen ve örgütünü lanetliyorum. 20 yıldır Bolu’da otomotiv işi ile iştirak ediyorum. 20’den fazla sigorta firmasının anlaşmalı hasar onarım servisi olarak faaliyet göstermekteyiz. 40 çalışanı olan bir işletmenin sahibiyim. Yakın zamana kadar iktidardaki partinin yönetiminde görev aldım. Bolu’da tanınan ve sosyal çevresi olan bir insanım. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum.

Bankasya’da hesabım bulunduğu iddiası doğrudur. Fakat hesaba, örgütün çağrısı doğrultusunda finansal destek gayesiyle para yatırdığım iddiası doğru değildir. Birçok sigorta şirketinin hasar onarım servisi olarak çalıştığım için yaptığımız tamiratlar sonucu bazı şirketler anlaşma gereği ücretleri bu banka üzerinden göndermektedir. Benim bankaya para yatırmam söz konusu değildir. Yalnızca anlaşma gereği sigorta şirketlerinden gelen paralar hesaba yansımıştır. Paranın kısa sürede çekildiği de görülecektir.

KARGO AVANTAJLARI İÇİN BOSİAD ÜYELİĞİ

BOSİAD’a üyeliğim doğrudur. İşim gereği ciddi bir kargo masrafımız bulunmaktaydı. 2011’de bir arkadaşın yönlendirmesiyle Sürat Kargoyla anlaştık. İşyerine gelen kargo yetkilisi BOSİAD’da üye olmam halinde dernek üyelerine ciddi oranda bir indirim uygulandığını söyledi. Ancak bu sayede sisteme beni tanımlayarak indirim yapabileceğini söyledi. Ben de işadamı olmam nedeniyle kabul ettim ve üye oldum. Kesinlikle derneğe ideolojik nedenlerle üye olmadım. Amacım kargo avantajından yararlanmaktı. Derneğin kapısından dahi de girmedim. Yerel basın ve derneğin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarda da şahsıma ve işletmeme dair reklam yada fotoğraflara rastlanmayacaktır.

Şahsıma ait adıma kayıtlı 4 adet, şirkete ait 8 adet GSM hattım mevcuttur. 4 tanesini eşim ve çocuklarım, diğer şirkete ait 8 tanesini ise işletme çalışanlarım kullanmaktadır. Dolayısıyla değişik vesilelerle bir çok kişiyle görüşmüş olmamız doğaldır. HTS kayıtlarında geçen çoğu insanı tanımıyorum. Hangi vesile için görüştüğümüzü de bilemiyorum. Aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

Çocuğumu 2013-2014’te örgüte müzahir okula gönderdiğimi iddiası mevcuttur. Derslerinde başarısız olan çocuğumu özel bir liseye gönderdiğim doğrudur. Amacım başarısını artırmaktı. Örgütsel bir tavırla böyle bir seçim yapmadım. Kaldı ki diğer çocuklarım devlet okullarında eğitim görmüşlerdir.

Zaman Gazetesine aboneliğim olmuştu. BOSİAD üyeliğinden sonra bir dönem 3 ay ücretsiz gönderilmişti. Daha sonra ücretli olarak işletmeme geldiğimi kabul ediyorum. Fakat 17-25 Aralık’tan sonra iptal ettirdim. Sızıntı adlı dergiye aboneliğim hiç olmamıştır.

“PİŞMAN OLDUĞUM İÇİN SOHBETLERE KATILANLARI AÇIKLADIM”

Dini sohbet toplantılarına katıldığıma yönelik beyanlarımı tekrar ediyorum. Bu beyanı da darbe sonrası vicdanen duyduğum rahatsızlık ve samimiyetimle ifade ettim. 17-25 Aralık öncesinde tamamen iyi niyetle ve yardımcı olmak gayesiyle yaptığım yardımların farklı yerlere gittiğini düşünerek pişmanlık duymuştum. Bu beyanlarım pişmanlığımın sonucudur. Bu durumun örgüt üyesi olduğum yönünde yorumlanmamasını talep ediyorum. Dosyada bulunan evraklardan anlaşılacağı üzerine örgüt üyeliği için kriter olarak kullanan bir çok unsur şahsımda bulunmamaktadır. Suç işleme gayesiyle herhangi bir oluşum içerisine girmediğimi belirtmek isterim. Hain darbe girişimini yapan örgütle herhangi bir ilgim olmamıştır. Suçsuzum.

 

“BYLOCK’U HAYRULLAH DENİZ’DEN DUYDUM”

Benim bylock programına duymadığıma yönelik beyanım doğrudur. Sohbetlerde bulunan Hayrrullah Deniz’e sürekli mesajlar gelmekteydi. Bu durumun kaynağını sorduğumda kendilerinin bir mesaj programı kullandıklarını ve oradan geldiğini bana iletmişti.

Ben Sadi Yıldızın otel işletmecisi olduğunu bilirim. Ama doğrudan tanışıklığım yoktur. Adil E. de aynı sektörde faaliyet yürütmektedir. Bir ara bana markadan bir proje yürütüldüğünü söylemişti. Kendi projelerini sunduklarını ancak Sadi Yıldız’ın projesinin seçildiğini, örgüt mensubiyetinden dolayı olduğunu belirtmişti. Sadi Yıldız’ın örgüt üyesi olup olmadığını bilemiyorum.

“ASYA TERMAL’DEKİ TOPLANTIYA DAVET EDİLDİM”

17-25 Aralık’tan sonra Hayrullah Deniz yanıma gelerek Asya termalde aileleriyle tatil organize ettiklerini, programa İstanbul’dan katılım olacağını ve sohbet olacağını söyledi. Fakat ben o dönem bu hareketle bağımı kesmeye karar vermiştim. Daha sonra beni ikna için Ali Coşkun da aynı organizasyondan bahsetti. Fakat ben böyle bir organizasyona katılmayacağımı beyan ederek gitmedim. Bana bunun bir strateji toplantısı olduğunu söylemediler. Ben de sohbetin içeriğini tam olarak bilemiyorum. Zaten 13 Ocak’ta demokrasi Platformu adi altındaki açıklamaya da bir davet almadım.

“HİMMET VERMEZSEN CENNETE GİREMEZSİN”

Ben zaman zaman para taleplerini reddetmek istemiştim. Fakat talepte bulunan şahısların manevi bir takım telkinlerle baskı altında tutulduğu doğrudur. Bana da bu talebi karşılamazsam işlerimin kötü gideceğini, şefkat tokadı yiyeceğimi ve cennete gidemeyeceğimi söylemişlerdi. Aynı zamanda yardımı kesersem maliye ve kolluk baskıda göreceğim söylendi.”

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: