• resmi ilanlar

FETO DURUŞMASINDA GİZLİ TANIK HEYECANI

16/01/2018 11:00

Gizli tanık örgütün hiyerarşisini anlattı

Bolu’da Emniyet yapılanmasının mahrem imamı olduğu gerekçesiyle Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Mücahit Efendioğlu aleyhine tanıklık yapan gizli tanık Garson, “Segbis yöntemiyle ifade verdi. Bolu’da FETO/PDY soruşturmaları kapsamında il kez ifade veren Ses ve görüntüsü değiştirilen gizli tanık, 4700 kişilik mahrem imam listesinin, tayin ve kontrol için hazırlandığını belirtti.

 

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu’da Emniyet yapılanmasının mahrem imamı olduğu gerekçesiyle Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Mücahit Efendioğlu, segbis vasıtasıyla bağlanarak hakkındaki tanık iddialarını yanıtladı.

Mücahit Efendioğlu’nun adının bulunduğu listeyi emniyet görevlilerine veren “Garson” adlı gizli tanık ses ve görüntü değiştirme yöntemiyle bir hakim sorumluluğunda Silivri Cezaevi’nden ifade verdi. İlk kez Bolu’da FETO/PDY soruşturmaları kapsamında bir gizli tanığın ifadelerine başvurulurken, tanığın emniyete verdiği listeye göre Efendioğlu’nun Büyük Bolu Bölgesinin merkezinde görev yaptığı ve Emniyet yapılanması mahrem imamı olduğu öne sürüldü.

“4700 KİŞİLİK LİSTENİN HEPSİNİ TANIMAM MÜMKÜN DEĞİL”

17-25 Aralık sürecinden sonra pişman olduğu için elinde bulunan 4700 kişilik listeyi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiğini söyleyen Garson kod adlı gizli tanık, “Ben Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında Anayasal Suçlarla Mücadele Biriminde daha önce ayrıntılı beyanda bulunmuştum. 27.04.2017 tarihli beyanım içeriğini tekrar ederim. FETO/PDY yapılanmasının mahrem imam yapılanmasına ilişkin bir bilgi havuzu oluşturulduğu ve şahısların görevlendirilmelerinde kullanılmak üzere temin edilen bilgilerin yer aldığı liste mevcuttur. Bu listenin hazırlanmasına katılanlardan biriydim. 17-25 Aralık’tan sonra pişman olduğum icin bildiklerimi adli makamlarla paylaşma gereği duydum. Cumhuriyet Başsavcılığı ve kollukta tüm malumatlarımı samimiyetle anlattım. Oluşturduğumuz bilgi havuzunda isimleri bir USB bellek ile adli makamlara teslim ettim. İfade alma işlemi sırasında yapılanma içinde bulunan bir takım şahısları teşhis ettim. Ancak emniyet ve adli birimlere teslim ettiğim bellek içinde yaklaşık 4700 kişi bulunmaktadır. Dolayısıyla benim 4700 kişilik bir mahrem imam yapılanmasında yer alan isimlerin tamamını tanıyıp teşhis etmem mümkün değildir. Bu listeler yer değiştirme ve tayin gibi işlemleri kontrol edebilmek adına tutulmaktaydı. Belli kodlarla belli bir havuzda bu bilgiler toplanırdı. Benim bu bilgilere erişme imkânım da bu şekilde oluştu.

Gizli tanık ifadesinde “Ben Mücahit Efendioğlu’nu da doğrudan tanımam. Ama bellekte adı geçtiğine göre FETO/PDY içinde olduğunu düşünüyorum. Yine yargılandığını belirttiğiniz diğer 14 mahrem imamı da su an anımsayamamaktayım. Ancak bunların da 4700 kişiden müteşekkil mahrem imam içinde adının olduğunu bilmekteyim. Terör örgütünün kendi içindeki tayin ve yer değiştirmelerini kontrol edebilmek adına böyle bir bilgi havuzunun zorunlu olduğu ortadadır. Bu yüzden böyle bir havuz oluşturuldu” dedi.

LİSTELERDE KODLAMA YAPILMIŞ

Mahkeme Başkanı zaten gizli gerçekleştirildiği belirtilen liste icin hangi sebeple kodlamalar yapıldığını sordu. Tanık, “Bu kodlamalar aslında çok karışık değildir. Sınıflama ve tasnif işlemleri icin sozkonusu kodlamalar kullanıldı. Bölgelerde işleri yapan şahıslar, bu kodların ne anlama geldiğini bilmekteydiler. Emniyet, büyük ve küçük bölgeci olarak sistem üçe ayrılıyor. Onların altında da mahrem imamlar var. Mahrem imamların sorumlu olduğu da 4-5 kişi var” dedi.

ÖRGÜTÜN HİYERARŞİK YAPILANMASI

Tanığa örgütün hiyerarşik yapılanmasının ne şekilde oluştuğu soruldu. Gizli tanık, “Mahrem imam olan kişinin sorumlu olduğu emniyet görevlileri bulunmakta. Her imam 4-10 arasında emniyet mensubumdan sorumlu. İmam olan kişi küçük bölgedeki mahrem imama bağlı. Küçük bölge mahrem imamı ise büyük bölge mahrem imamına bağlı faaliyet yürütür. Onların üzerindedir emniyet imamı bulunur” şeklinde yanıt verdi.

MAHREM İMAMLAR ÇOĞUNLUKLA ÖĞRETMENLERDEN SEÇİLİYOR

Mahkeme Başkanı “Mahrem imamların seçilmesinde kriter var mıydı?” diyerek gerekli kriterlerin de nelerden ibaret olduğunu sordu. Tanık soruya “Mahrem imam olarak seçilen şahısların yüzde 98’i üniversite mezunudur. Büyük çoğunluğu da öğretmen kökenlidir. Bir kısmı kamuda çalışan şahıslardan oluşmaktadır. Örgütün dershane, yurt ve okullarında çalışan şahıslardan mahrem imam seçilmesi de olağandır. Bir kişinin örgüt içindeki konumu itibariyle bu görevi yerine getirebileceği yönünde bir kanaat oluşursa da il yapılanmasının ileri gelenleri tarafından tavsiye edilir. Mülakatla da mahrem imam sıfatını taşıyıp taşımayabileceği belirlenir. Daha sonra da bulunduğu yerin büyük bölgesine teklifte bulunulur. Sahsın atanmasını yapan yer mahrem yapılanmasındaki büyük bölgedir. Şahsın örgüte bağlılığı konusunda değerlendirme çoğunlukla görevli olduğu yerin il imamı ya da onun altındaki yetkili şahıslar tarafından yapılırdı” dedi.

“47 BİN MİLİTAN OLDUĞUNU SÖYLEMEK ÇOK DOĞRU DEĞİL”

“4700 kişilik mahrem imam yapılanması dışında mahrem imam var mıdır?” sorusuna ise “Başkaca şahıs olduğunu düşünmüyorum. Belki yazılmayan gözden kaçan biri olabilir. Her imamın 10 kişiden sorumlu olduğu düşünülürse 47 bin militan bulunduğunu söylemek çok doğru değildir. Zira her imam 10 kişiden sorumlu değildir. Yine verdiğim belekte 17-25’ten sonra pasif duruma gecen şahıslar da mevcuttur. Ben ifadem sırasında da emniyet mensuplarını gösteren başka bir evrak da sundum. Sayının daha az bir rakama isabet ettiğini söyleyebilirim.

Benim listemde bulunan şahıslar belirli şahısların denetiminden geçtikten sonra bana ulasan isimlerdir. Mücahit Efendioğlu isminin de 5 ya da 6 kişiden geçmek suretiyle bana ulaştığını düşünüyorum. 4700 kişilik listede bir şifreleme bulunmamaktadır. İsimler gerçek isim ve pozisyonlarıyla listeye alınmışlardır. Benim bu listeye ulaşmak için kendimce konulan şifreler vardı.

Gizli tanık mahrem imamların görevlerini de şöyle açıkladı: “Mahrem yapılanma içinde yer alan ve aktif imamların yüzde 80’i kendi sorumluluğunda bulunan şahısların sohbetlerini yapmak, himmet toplamak ve örgütten gelen talimatları sorumlu olduğu şahıslara iletmekle görevlidir. Mahrem imamlık vasfının sonucu organizasyonları yapmak, sohbet toplantılarını icraat etmek, himmetleri yollamak ve örgütsel birliği sağlayacak şekilde örgütün verdiği emirleri iletmek şeklinde açıklanır.  Sunduğum liste 2016 ocak şubat aylarında güncellenmiştir”

“ACABA GERÇEK MAHREM İMAMLAR KAÇTIKTAN SONRA MI İFADE VERDİ?”

Sanık Mücahit Efendioğlu ise tanık ifadelerine karşı çıktı. Somut herhangi bir delil olmadığını öne süren Efendioğlu, “İddialar tamamen söylemler üzerinedir. Eğer yargılama söylemler üzerinden yürüyecekse beyanlarıma itibar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Temin edilen bilgilerin ne şekilde listelendiği belli değildir. Hukuka aykırı temin edilen belgelerin delil olarak kullanılmasına yer olmadığı kanaatindeyim. Gizli tanık pişman olup bildiklerini söylemek istediğini belirtmiştir. Ancak 2016’da kolluğa gitmiştir. Bu durum acaba gerçek mahrem imamlar kaçtıktan sonra mı kolluğa gittiği şüphesiyle samimi olup olmadığı belirlenmelidir. Hem bylock listelerinde hem de sıkı yönetim komutanları listesinde bir takım manipülasyonlar yapıldığı bilinmektedir. Bu yüzden örgüt kimi listelere mensup olmayan kişileri de yazarak sulandırma yolunu seçmiştir. Benim hakkımda da böyle bir durumun gerçekleşip gerçekleşmediği şüphelidir. Bir kaç el değişerek listeler geldiği icin listeye benim adimin yazılma ihtimali de bulunmaktadır” dedi.

Duruşma 20 Şubat 2018’e ertelendi

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: