• resmi ilanlar

İTİRAFÇI ÇARK EDİP ‘İŞKENCE GÖRDÜM' DEDİ

07/02/2018 11:00

Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) emniyet yapılanması kapsamında 30'u tutuklu 73 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tanıkların dinlendiği duruşmada Zonguldak Başsavcılığı tarafından yürütülen "mahrem imam" soruşturması kapsamında ifade veren Ahmet E. tüm ifadelerini reddederek “Benim Zonguldak emniyetinde ifadem zorla ve işkenceye dayalı olarak alınmıştır. İfadem sırasında fiziki şiddet uygulandı. Aynı muamelenin eşime de yapılacağı söylenerek tehdit edildim. Bu yüzden tutanağa geçen beyanlarımı imzalamak zorunda kaldım” dedi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) emniyet yapılanması kapsamında 30'u tutuklu 73 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı. Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam etti. Tanıkların ifadeleri şöyle:

Abdullah B.

Darbe teşebbüsü yaşandığı saatlerde Mudurnu ilçe Emniyetten aranmam üzerine ilçeye gittim. Saat 01.00’de emniyete ulaştım. Arkadaşlar dışarıda beklemekteydi. O arada kaymakam beyin emniyete geldiğini gördüm. Bir sure emniyet müdürü Fikret Başar ile görüştüler. Sonra kaymakam bey gitti. Başkomiser Ünal Aydın beni ve birkaç arkadaşı ilce jandarmada hareket olup olmadığını kontrol için gönderdi. Biz 05.00’e kadar askeri hareketlik olup olmadığını kontrol edip amirlerimize bildirdik. Ben ne Fikret Başar ne de Ünal Aydın’ın Feto terör örgütünü övücü söz yada eylemlerine şahit olmadım. Darbe teşebbüsünün yaşandığına yönelik bir memnuniyetlerini yada pasif bir davranış gösterdiklerini de hissetmedim.

İbrahim A.

Ben 2012 yılında Diyarbakır Silvan ilçesine atandım. Cahit Sağlar ile birlikte çalıştık. Atandığım sırada bu şahıs bana kalacak yerim olup olmadığını sordu. Yoksa birlikte kalabiliriz dedi. Arkadaşlarıyla birlikte kalabileceğimi iletti. Doğrudan kaldıkları yerin cemaat evi olduğunu söylemedi ama ben bilip hissediyordum. Böyle bir yapının evinde kalmak istemediğim için polis evinde kalacağımı söyledim. o da çok ısrar etmedi.

Bir kısım tanıkların sanık Cahit Sağlar’ın Silvan’da emniyet abisi olduğuna yönelik beyanları hatırlatılarak soruldu. Tanık “Açıkçası ben şahsın öyle bir görevi bulunup bulunmadığına yönelik somut bilgiye sahip değilim. Ancak arkadaş çevrelerinde sohbet organize ettiği ve abi gibi davrandığı söyleniyordu. Ötesine dair başka malumatım yoktur”

Muhammet Fatih B.

Ben yalnızca Ahmet Süren’i tanırım. Daha önce Şanlıurfa Kom Şubede beyanda bulundum. O dönem bana niçin operasyonel şubelerde çalışmadığım soruldu. Ben de nasip olmadı dedim. Bana şube müdürlerinin fotoğraflarını gösterip tanıyıp tanımadığım soruldu. Ahmet Süren Şırnak’ta Tem Şube Müdürü olarak görev yapmaktaydı. Bir kez kendisini ziyaret ettiğimi söyledim. O zamanda operasyonel şubelerde görev almak için gitmiştim. Onun dışında bir irtibatım olmadı. Şahsın terör örgütü ile irtibatı iltisaki hakkında bilgim bulunmamaktadır.

Tuncay B.

Ben 2016’da gönderilen ihbar dilekçesindeki Tuncay B.’im. İhbar içeriği bana aittir. Görev ve vatandaşlık bilinciyle böyle bir ihbarda bulunma gereği duydum. 2007’de Siirt Polis Yüksekokuluna atandım. İsmail Bayramcı benden bir yıl sonra buraya atandı. Genel durumu itibariyle Fethullah Gülen cemaatine yakın olduğunu biliyordum. Sohbet toplantılarına katıldığını bilmekteyim. 2008- 2011 arasında devam ettiği düşüncesindeyim. Bu tarihten sonra Samsun’a tayinim çıktı. İsmail Bayramcı ile bir daha irtibatımız olmadı. Bu tarihten sonra bahsettiğim irtibatın devam edip etmediğini bilemiyorum.

Ben hangi eve gidip nerde sohbet yaptığını, ben sohbetlere iştirak etmediğimden bilemem. Fakat birlikte çalıştığımız dönemde Fethullah Gülen ve cemaati ile ilgili bilgi alışverişimiz olmuştu. Ben İzmir’de vaiz olan bir şahsın nasıl bu kadar kişi ve sermaye topladığını söylediğimde Fethullah Gülen’in din alimi olduğumu söyleyip destekleyici ifadelerde bulunmuştu.

Cumali T.

Malum yapının cemaat olarak bilindiği dönemde İsmail Şimşek ile Ağrı ilinde cemaatin sohbet toplantılarına iştirak etmiştik. Zannedersem 2011-2012 yılları olması lazım. Daha sonra İsmail Şimşek komiserlik sınavını kazanarak ilden ayrıldı. O tarihten sonra örgütün sohbet toplantılarına iştirak edip etmediğine yönelik bilgim bulunmamaktadır.

Hüseyin A.

Ben Düzce Emniyet Müdürlüğünde beyanda bulunmuştum. 2003-2014’te Düzce İl Emniyetinde değişik pozisyonlarda görev yaptım. 2006’dan 17 -15 Aralık’a kadar da o zaman cemaat olarak bilinen yapının dini sohbetlerine iştirak ettim. Bu toplantılara iştirak eden şahıslardan hatırladıklarımı söyledim. Muzaffer Karakaya isimli şahsı da bu sohbetlerde görürdüm. Benim katıldığım grupta değildi. 2-3 defa başka bir grupla gerçekleştirilen ortak faaliyetlerde kendisini gördüm. Zannedersem 2011 sonu 2012 başında komiser yardımcılığı sınavını kazanıp ilden ayrıldı. Nereye gittiğini hatırlamıyorum. O tarihten sonra örgütle irtibatının devam edip etmediği noktasında bilgi sahibi değilim.

Ercan Tahsin G.

İlden çıkan kara liste baslığıyla Akit gazetesinde haber yayınlanmıştı. Bu haberden önce polis memurları dayanışma grubu sayfasında aynı fişleme listesini görmüştüm. Listede benim de adım bulunmaktaydı. ‘Yaz döneminde uğraşılacak’ şeklinde not ile ismim yer almaktaydı. Ben yalnızca bu malumatı sonradan araştırdığımda bu listeyi personel şubeden Hüseyin Coşkun isimli birinin oluşturduğunu öğrenmiştim.

Hüseyin U.

İsmail Şimşek’le Ağrı’da çalıştığım dönemde zannedersem 2011 yayılında birkaç kez dini sohbet toplantısına katılmıştım. 2011 Temmuz ayında Ağrı’ya tayin oldum. Tam tarihi hatırlayamamakla birlikte birkaç sohbet toplantısına katıldıktan sonra komiser yardımcılığı sınavını kazanıp ilden ayrıldı. Ayrıldığı tarihten sonra ve 17- 25 Aralık sürecinde örgütle irtibatını devam ettirip ettirmediğini bilemem.

Lütfi D.

Ben Ünal Aydın’ı tanırım. 2014 yılı içerisinde de Edremit ilçesindeki Ak Parti ilce teşkilatına Işid’ e ait bir tişört atılmıştı. Daha doğrusu bir koli konulmuştu. HDP parti temsilcileri bayramlaşma için Ak Parti ilce teşkilatına gelince kapıdaki görevli polis memurunun oradan uzaklaştığını ve HDP’lilerin tişörtleri görmesine vesile olduğunu, sonrasında da AK parti teşkilatı ile IŞİD arasında bağlantı olduğuna yönelik algı çalışması yapıldığını biliyorum. Bu husustaki soruşturmayı emniyet müdürü ve Ünal Aydın başkomiserin engellediğini duymuştum. Ünal Aydın’ın terör örgütü FETO/PDY mensubu olduğunu düşünmekteydim. 5 yıl beraber çalıştık. Soruşturmaya ilişkin resmi bilgim olmamasına rağmen o dönem soruşturmada bulunan Hüsnü C, Ünal Aydın’ın kendisine “bu işin altını karıştırma” dediğini anlattı.

Ahmet E.

Benim Zonguldak emniyetinde ifadem zorla ve işkenceye dayalı olarak alınmıştır. İfadem sırasında fiziki şiddet uygulandı. Aynı muamelenin eşime de yapılacağı söylenerek tehdit edildim. Bu yüzden tutanağa geçen beyanlarımı imzalamak zorunda kaldım.  Bu tutanakta adı gecen şahıs ve faaliyetlilerine ilişkin beyanlar doğru değildir. Aynı ifadede adı geçen Ali Aktaşoğlu ve Rıdvan Yücel isimli şahısları öğretmen arkadaşlarım olması nedeniyle tanırım. Bunun dışında bir yakınlığım bulunmamaktadır. Örgüt içinde bulunup bulunmadıklarına yönelik malumatım yoktur. İsimlerini sormuş olduğunuz Kubilay Akgün, Memduh Uysal, Mustafa Kamer Çetin ve Uğur Yaşar Günaydın’ı tanımam. Kendilerini hiç görmedim.”

 

Duruşmaya, diğer tanıkların da dinlenilmesi için 28 Şubat'a ertelendi. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: