• resmi ilanlar

ÇEYREK ASIR SONRA

15/07/2018 11:00

Türkiye'de belkide bir ilki yaşadılar ve yaşattılar. Çeyrek asır önceki zamanı geriye getirmelerini sağlayan ise yine aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapan sınıf arkadaşları, AİBÜ Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaya Yıldız'ın başlattığı, ardından AİBÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Meriç Tuncel'le birlikte yürüttükleri organizasyondu.

 

Türkiye’nin dört bir tarafından öğretmen, öğretim üyesi ve farklı dallarda görev yapan, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Sınıf Öğretmenliği Bölümü 1989-1993 yılında mezun olan, 450 öğrenciden 100 kişi, 25 yıl sonra eşleri ve çocuklarıyla birlikte mezun oldukları okulları AİBÜ gelerek, kep attılar. Aynı zamanda, yaşamını yitiren arkadaşlarını ve hocalarını tek tek anarak, onları kaybetmenin derin hüznünü yaşadılar.

Melih Kibar’ın bestelediği efsane Hababam sınıfı fon müziği ile sahneye çıkan 1993 yılı mezunlarının hepsi, güçlü bir birey olarak ayakta durabiliyorsam bu okulumuz ve okulumuzdaki hocalarız sayesinde diyerek söze başladılar. Başta Atatürk olmak üzere, Bolu’ya birçok kurumla birlikte üniversiteyi de kazandıran merhum İzzet Baysal ile tüm akademik idari kadroya, hocalarına, öğrencilerine ve arkadaşlarına teşekkürlerini sundular. Keşke 25 yıl önce olsaydı da burada, bu gururu, bu mezuniyeti yaşamak isteyip de gelemeyen arkadaşlarımız, anne babalarımız, bize emek verenlerde görseydi dediler.

Doç. Dr. Kaya Yıldız; “1989 yılında Bolu Eğitim Yüksek Okulu olarak öğretim hayatına başlayıp, 1993 yılında AİBÜ Eğitim Fakültesi  Sınıf Öğretmenliği Bölümü olarak 25 yıl önce mezun olduk.  Ama bugün yeni mezunlar kadar heyecanlı, onlar kadar mutlu, bir o kadarda gururluyuz. 1993 yılında bizler mezuniyet heyecanı yaşayamadık. Bu heyecan 25 yıl boyunca hep içimizde kaldı. Zaten kalmasaydı, bugün burada olmazdık. Bugüne kadar anne babalar çocuklarının mezuniyetine gelerek bu gururu yaşardı. Bugün farklı, bugün biz çocuklarımıza, eşlerimize bu gururu yaşatmak için geldik. Gururluyuz. Biz 25 yıl önce mezun olsak da aslında bugün mezun olduk.”diyerek bu özel günlerini anlattı.

Öğretmenleri adına AİBÜ Emekli Öğretim Görevlisi Yunus Nadi Özçelik; “Bundan 25 yıl önce sizleri Anadolu’nun dört bir köşesine, ‘Mum dibine ışık vermez ama  öğretmen ülkeyi aydınlatır.’ diye uğurlamıştık. Ama bir tarafımız eksik kaldı. Mezuniyet töreninizi yapamadık. Aradan yıllar geçti arkadaşlarınız, öğrencilerimiz bu eksikliği yürekten hissettiler ve bu eksikliği gidermek istediler. Siz dört yıllık yüksek okul öğrencisi olarak girdiniz ve Gazi Yüksek Okul öğrencisi olarak başladınız eğitiminize ve İzzet baysal Üniversitesi mezunu olarak son noktayı koydunuz. Sizleri ışık olarak göndermiştik, şua olarak geri döndünüz.”dedi.

AİBÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güngör Karauğuz; “Fakültemize geldikleri günden beri cevher gibi işlediklerimiz 93 mezunlarımızı öğretmenlik mesleğine, sosyal yaşamlarında çeşitli başarılara imza atacak bireyler olarak yetiştirerek, bugüne getirdiniz. Unutmayalım ki dürüst, çalışkan ve üretken insan bir değerdir ve ancak değer oluşturduğunuzda başarı sizi takip eder. Hayatın sevgi üzerine kurulu olduğunu ve her şeyin içinde de sevginin olduğunu unutmayalım.”diye ifade etti.

Ardından teker teker kürsüye çıkarak duygu ve düşüncelerini, anılarını paylaşan mezunlardan Erol Karaarslan; defteri olmadığı için öğretmenin ona aldığı defteri hiç unutmadığını anlatırken, Fazlı İbiş ise ekonomik zorluklar içinde okuduklarından bahsetti.  Dört arkadaş olarak camii inşaatında çalışıp, kazandıkları paralarla öğrenimlerini tamamladıklarını, hatta staj için kıyafetlerini de buradan kazandıkları paralarla aldıklarını anlattı.

Rahmetli olan ikiz kardeşinin belgesini almak için gelen bir arkadaşları; “İkiz kardeşimle ayırt edilmediğimiz için derslere dönüşümlü olarak girerdik.” diyerek, yaşanan o günleri gözyaşları içinde anlattı. Törene katılan tüm mezunlar; “Türkiye’nin en güzel okulunda okumuşum. Çünkü öğretmenlik hayatına başladım, hiç zorluk çekmedim.”sözleriyle ortak duygu ve düşüncelerini anlattılar.

Tamer Sarıkaya ise “ Annemizden, ailemizden ilk kez ayrılmıştık. Bizi burada kucaklayan arkadaşlarımız, hocalarımız oldu, Bolu oldu. Buradaki şekillenmemizde, bundan sonraki yaşamımıza temel oldu. Hocalarımız Bolu Eğitim Fakültesi’nin bir marka olduğunu bize hissettirdiler. Hocalarım, bizde sizlerin verdiği değerli bilgileri, Türkiye’nin dört bir yanına en güzel şekilde taşıdık ve sizler adına dört bir yana yaydık.” derken,  Zerrin Göklen; “Biraz önce oğlum bana; ‘Gelecekten sanki annemin mezuniyetini görmeye geldim.’dedi.  Bu gururu, bu onuru yaşatan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”diye paylaştı.

Esin Pehlivan Aksoy;“Bolu’ya ilk geldiğimde ‘Çok fazla Kökez içme, burada kalırsın’ dediler. Kökezi çok sevenlerdenim ve 25 yıldan beridir Bolu’dayım. Bugün 25 yıl önceki arkadaşlarımla kucaklaşmanın keyfini yaşadım. Konuşmalar esnasında kâh gözyaşı döktüm, kâh güldüm. Çok güzel duygular yaşadım. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu eğitim ordusunun bir neferi olarak, Cumhuriyetin temel ilke ve değerlerine bağlı kuşaklar yetiştirme vazifemle, gurur duyuyorum.”diye anlatırken, “Bugün burada toplanmamızın amacı her ne kadar mezuniyet olsa da bence asıl amacı dostluk olmalı.” diyerek konuşmasını sürdürdü Yasemin Çekmeci Deniz ve “Üç çeşit dost vardır. Birincisi gıda gibidir, her gün onu ararsın. İkincisi ilaç gibidir, bazen ihtiyaç duyduğunda ararsın. Üçüncüsü hastalık gibidir, o seni bulur.”diyerek konuşmasının sonunu Bedri Rahmi Eyüpoğlu dizelerinden bir bölüm okuyarak tamamladı.

Dostluk dediğin güzel bir kitap

Hava gibi su gibi ekmek gibi

Vazgeçilmez bir tat

Sonuna kadar dayanmak şart

Dostluk dediğin eşsiz bir kitap..

 

Sevgi ve Saygılarımla…

Fatma Marmara

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: