• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

BOLU MEDYA AKTÖRLERİNDEN AB SÜRECİ 2.Bölüm

07.01.2016 00:00:05

-Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyeliği sürecinde bu proje kapsamında neler yapıldı?

Gazeteci Mert Minisker: Projemiz başladı ve eğitimlerimiz oldu. Buraya çok tanınmış Ulusal Basından ve ayrıca Ulusal Basının Avrupa’da yıllarca temsilciliğini yapmış gazetecilerden de biri geldi. Bolu’da ağırlayıp, Bolu Basın Mensuplarına eğitim verildi. Ardından Avrupa’da Brüksel ve Almanya Honnover’e gidildi. Bizi orada tanınmış Türk gazeteci Yusuf Cinal Bey çok iyi ağırladı. Avrupa Parlamentosu ve orada ki Türk Milletvekilleriyle de görüşmelerimiz oldu. Bu sayede Brüksel ile bir bağ kurduk ve bu süreç halen devam ediyor. Brüksel Parlamentosuna gittik ve orada ağırlandık. AB sistemini anladık. Avrupa'da yaşayan Türk toplumu ile görüşmelerimiz oldu. Hannover’de projenin Alman ortağı Radio 106.5 Leinehertz’in hazırladığı bilgiler çerçevesinde, oradaki basın kuruluşlarını ziyaret ettik. İnternet haberciliğinde yayın yapan gazetelerle görüştük.

-Sizin gözlemlerinize göre Avrupa gezisinde hem Bolu Basını hem de Türkiye olarak ne tür kazanımlar olduğundan bahsedebilir misiniz?

Gazeteci Mert Minisker: Avrupa basınının nasıl işlediğine yönelik program dahilinde, orada MADSACK diye çok büyük bir medya var. Oraya gittik ve oradaki sistemi öğrendik. Nasıl haber yapacaklarını, editörlerin toplantı ve yorumlamalarını, haberin işleme süreci gibi çeşitli konularda görüş kazandık. Hannover Üniversitesi İletişim Fakültesini ziyaret ettik. Oradaki hocalarla görüştük. Türk ve Alman medyası, Avrupa Medyası arasındaki farkları ve eğitim yönünden ne gibi farklılıklar olduğunu gördük. Sonuç olarak, Bolu Basını Avrupa’ya bir adım attı. Köprüler kurdu, halada görüşülüyor. Hannover’de Bolulular Derneği var. Orada bizi çok iyi ağırladılar. Bolu için ikinci bir köprü daha kurulmuş oldu. Kendileri de Bolu’ya geldiklerinde, Bolu basını ile bir araya geldiler. Şimdi Hannover’de, Brüksel’de Bolu Basınının kapısı var. En önemlisi, insanların zihninde değişiklik yapıldı. Evet, AB sürecinin Türkiye’ye büyük kazanımları olmuş.

-Sizlerin ve onların karşılıklı bu ziyaretiniz sonucu oluşan, bu dostluk köprülerinin, onlarda bıraktığı izlenimler hakkında ki görüş ve düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?

Gazeteci Mert Minisker: Mesela; Almanya’da Ver.di sendikasında çalışan, oraya bağlı meslektaşlarımız, gazeteciler, Bolu’ya bir proje yapmayı düşünüyorlar. Bizi tanıdıktan sonra memnun kaldılar ki kendileri de böyle bir proje yapıp, Bolu’ya gelmeyi düşünüyorlar. Bizim ziyaretimizden sonra, Türkiye’ye döndüğümüz ağustos ayı içerisinde, Almanya’da ki Radyo Leinehertz ortaklarımız Georg May ve Evangelia Kokkinaki  Türkiye’ye geldi. Konferansta bulundu. Türkiye’yi gezdiler. Hatta Georg 4 defa Türkiye’ye gelmiş. Bolu’yu görüp tanıdıktan sonra, "Türkiye’nin en güzel yeri Bolu" dedi. Bu çok güzel bir şey ve bu duyguyu yaşıyorsunuz.

-Bu proje sizlerde oluşan farkındalığa göre, aynı zamanda neleri gözler önüne sermiş oldu?

Gazeteci Mert Minisker: Şunu anladık ki evet, AB projesi medeniyet projesi. Siyasete alet edilmemesi gereken bir proje. Biz zaten başta, Avrupa Konseyine üye olarak birçok şeyi kabul etmişiz. Bu siyaset dışı bir olay ve Türkiye’nin yürümesi gereken bir yol. Bu süreçte dahi Türkiye’nin büyük kazanımları oluyor. Çocuklarımıza verdiğimiz besinin doğallığından tutun da kaldırım ölçülerine kadar, sokak hayvanlarına kadar, Türkiye’nin birçok kazanımları oluyor. Bu siyaset dışı tutulması gereken ve büyük önderimizin dediği gibi “Muasır medeniyet seviyesinin üstü.” Evet, muasır medeniyet seviyesi belki AB’dir ama Atatürk, onun üzerine de bir hedef koymuş. Bu bizim için inşallah, belki bir basamak olur. Bu anlamda bir farklılık oluşur. Zihinlerde “Niye bu süreçte biz varız?” insanlar bunu gördü. Doğru algıladıklarına eminim, çünkü herkesin bakış aşısı da değişti ve önemli olanda buydu zaten.

-Bu proje sayesinde; orada yaptığınız gözlemlere dayanarak, düşünce, farkındalık ve bakış açısındaki değişimler neler oldu ve bunlara bağlı olarak, Bolu için ne tür girişimler düşünülüyor?

Gazeteci Mert Minisker: Biz dönüşümüzde, BGC olarak, bir dil kursu açma kararı aldık. Çünkü dilin ne kadar önemli olduğunu anladık. İlerideki günlerde talepler alınacak ve o zaman inşallah hayata geçirilecek. Bunun dışında günlük yaşamda da mesela birçok arkadaşımız “Yayalara yol vermek zorunda hissediyorum kendimi” diyor. “Sıra beklerken sabırsız davranmıyorum” diyor. O tip bireysel kazanımlarda oluştu.

-Orada görmüş olduklarınız aslında bizim kültürümüzde ve bizim toplum olarak özümüzde var olan ama uygulamayı tam başaramadığımız özellikler olduğunu düşünebilir miyiz?

Gazeteci Mert Minisker: Evet aynen öyle. Bu bizim kültürümüzde vardı ama onlar bunu alıp yasalaştırmışlar ve yasalara uyuyorlar. Biz yazılı olmayan kurallarla, geleneklerle giden bir milletiz. Evet, bizim kendi törelerimiz, gelenek ve görgülerimiz var. Ama onlar bunu yasa haline getirmiş ve uyguluyor. Fark bu ve yasalarına uyuyorlar. Aslında bizim medeniyetimiz daha güçlü ve daha geniş ama uygulamamız tam olmuyor.

-Bolu basını olarak, bu proje ardından ne gibi sorumluluklar üstlendiğinizi düşünüyorsunuz?

Gazeteci Mert Minisker:   Bolu basının görevi; Bolu’da ki insanları bir nebze daha yukarıya çekmektir. Bolu zaten hem ekonomik seviye olarak hem de kültürel olarak Anadolu şehirlerinden birkaç tık üstte bir şehir. Ama bu özelliğini birkaç tık daha yukarıya çekmemiz lazım. O da Bolu Basın mensuplarının görevi artık ve bu projeden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Daha üst düzeyde konuşalım, daha yüksek telden yazalım, yani her şeyimiz bir tık üstü olsun diyoruz. İnşallah böylede olacak ve umudumuzda var. Daha güzel ve yine daha yeni projeler olsun ki Bolu basını seviyesini artırsın istiyoruz. Bu işin sonu yok aslında ve bu bir başlangıç olsun diye düşünüyoruz. İnşallah gerisi de gelir.

Devam edecek (Pazartesi günü)

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: