Bilgi ile görebilmek

26.01.2016 00:00:02

evgili ve saygı değer Bolu ekspres gazetesi okuyucuları bugünden itibaren bu köşede gayrimenkul sektörü ile ilgili sizlere rehberlik edecek bilgiler vereceğim. Yıllarca özel sektörde kurumsal firmalarda çalışarak profesyonel deneyimler edindim. Burada yıllarca yurtiçinde ve yurtdışında Koç Holding bünyesinde yönetici sorumluluğu alarak çalışmış bir Bolulu olarak merhum Mustafa Koç’u yad etmek isterim.

Bu yazıda gayrimenkul sektörü ve eğitim konusunu bugün ele alacağım. Bu sektördeki başlıca aktörler; emlakçılar, müteahhitler, bankalar ve belki de en önemlisi alıcı – satıcılardır. Buradan baktığımızda bilgili ve itibar sahibi olanların bu işlerde hep bir adım önde olduğunu hepimiz söyleyebiliriz. Bolu’da tanıdığım emlakçıların çoğu bir şekilde eğitim almıştır. Çoğu da Milli Eğitim Bakanlığı sertifikalı Halk Eğitim Merkezi’nin verdiği eğitimi almıştır. Bunun yanında ciddi franchise kurumlar ise kendi eğitimlerini vererek bilgili çalışana yatırım yapmaktadır.

Esasen alınan eğitimler doğrudan müşteri memnuniyetine ve emlakçının iş yapma potansiyeline etki etmektedir. Sektörde bilgi kirliliği ve eğitim eksikliği olduğunu bu işi yapan ve geçimini bu işten sağlayan bir gayrimenkul danışmanı olarak söyleyebilirim. Fakat sektördeki bilgi kirliliğinin en önemli sebebleri; yetersiz eğitimler, spekülasyonlar, manipülasyonlar olduğunu düşünüyorum.

Sermaye Piyasası Kurumu’nun gayrimenkul ile ilgili verdiği lisanslar ve eğitimler vardır. Bu sektörün AB ve ABD standartlarına gelebilmesi adına SPK yenilikçi adımlar atar. Bu lisansları ve eğitimleri alan kişiler SPK tarafından yetkilendirilmiş profesyoneller olarak çalışırlar. Gayrimenkul sektöründeki aktörler için güvence sağlayacak finansal ve teknik altyapıyı sağlamak için piyasayı organize ederler.

Gayrimenkul sektörünün AB ve ABD standartlarındaki bir finansal ve teknik altyapıya kavuşması peki bize ne sağlar?

Gayrimenkul sektörü doğrudan kişilerin refahı ile ilgilidir. Avrupa’da da bu sektörlerde sorunlar var. Fakat onların bugüne kadar sektördeki cesur adımlarını biz yeni yeni atmaya başlıyoruz. AB ile uyum yasaları doğrultusunda yeni finansal araçlar, bunlarla ilgili büyük gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve vatandaşların refah seviyesini doğrudan etkileyen projeler ortaya çıkmaktadır.

Güzel Bolu’muz bu sektörde böyle büyük projelerle yeni yeni tanışmaya başlıyor. Uzaktan baktığımız zaman hepimiz bu işleri yapanların ne kadar profesyonelce çalışma arzusu içinde olduklarını görebiliyoruz. Ben bu gelişmenin bir örneğini 2006 yılında Koç Holding bünyesinde çalışırken Dubai’de görmüştüm. Orada yapılan projeler çoğumuzun bildiği denizin taşla doldurulması ile oluşturulan adacıklardan ibaret The World Project, The Palm Project vb. mega projelerdi. Bunların çoğunda Türk müteaahitlerin de emeği vardı. Ben de o zamanlar bizim ülkemizde Türk müteahhitlerimiz neden böyle projeler yapmasın diye düşünürdüm. Şu anda gururla söyleyebilirim ki müteahhitlerimiz bu projelerden daha büyüklerini ülkemizde yapıyor ve yapacak.

Sonuç olarak biz de artık refahımızla doğrudan ilgili olan bu sektöre bilgi ile bakarsak görürüz. Bakmaktan görmeye geçmeliyiz. Görmek için de bilgili olmalıyız.

Bilgili insan görür.

Saygılarım ve sevgilerimle;