• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

ORMANLARIMDAN BİR DAL KESENİN, BAŞINI KESERİM

25.03.2016 00:00:02

Yeşilin içinde ve bir orman Muhafaza Memuru çocuğu olarak doğup, büyüdüm. Rahmetli Babama Ormancı Hasan derlerdi. Kaymakam kadar forsluydu.
Ama O, her zaman da garibanın, devletinin, yasaların yanında olurdu.
Bana Allahütealâ’yı, ağacı, ormanı, sevdiren ilk odur.
İlk ondan duymuştum. “Ormanlarımdan bir yaş dal kesenin, Başını keserim… (Fatih Sultan Mehmet- Kuddise sirruh  )” sözünü.
Çocukken İlk duyduğumda ise şaşırmıştım. Bu günse dünyanın Fatih Sultan Mehmet’in (Allahütealâ ondan sonsuz razı olsun) 
ne kadar gerisinde kaldığını şaşkınlıkla hayretle izliyorum. İlim beni, bizleri ve dünya insanlığını “Ormanlarımdan bir yaş dal kesenin, Başını keserim” noktasına getirdi. İnsanlık çok büyük tehdit altında. Her şey bir dalla başladı oysaki. Dünya hızla kendi kazdığı sona doğru gidiyor.
1430’lu Fatihli yılların muhteşem hikmetine, ferasetine hayranlıkla saygı duyuyorum.
Hadisi şeriflerle övülen, Çağ açıp çağ kapatan O yüce Sultanın evlatları olduğumuz için mutluyuz.
***
Bolu’da 21 MART Dünya Ormancılık Günü, 22 MART Dünya Su Günü ve 23 MART Dünya Meteoroloji günü kutlamalar yapıldı ve bu çerçevede bir dizi etkinlikler yapıldı.
***
Bu sene Koç İlköğretim Okulu Müdürlüğünün hazırladığı, İl Kültür Müdürlüğü Salonunda sunulan ve  Okul Müdürü Sayın Bülent Sarıyıldız’ın  ve ekibinin ciddi hazırlandıkları başarılı sunumu olan  programlarını izledik. Koç İlköğretim Okulumuzu candan  tebrik ederiz.
***
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans salonunda 23 Mart 2016 günü düzenlenen törene  Bolu Vali Yardımcısı Mustafa Özsoy, Belediye Başkan Yardımcısı İhsan Ağcan, İl Milli Eğitim Müdürü  Yusuf Cengiz,  Orman Bölge Müdürü Yusuf Şahin, Kamu Kurum ve Kuruluşların temsilcileri, kurum çalışanları, Müdürler, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
***
Bolu Orman Genel Müdürü Sayın Yusuf Şahin’in çok önemli ve değerli konuşmasının bir bölümünü yer darlığı nedeniyle, özet olarak buraya alıyorum. İçinde çok değerli bilgiler var. Sayın Yusuf Şahin:
-“BUGÜN HEM ORMANIN HEM DE BAHARIN BAYRAMIDIR.
Ormanlar, sadece ağaç ve ağaççık topluluklarından ibaret değildir.
Orman; ağaçlar, hava, su, toprak ve diğer otsu ve odunsu bitkiler, mikroorganizma ve hayvanlarıyla kendine özgü bir ekolojik sistemdir.

Ormanlar yurdumuzun yemyeşil bir tacıdır. Sele, erozyona karşı en etkin ilacıdır.Birçok işte yardımcı ormanın ağacıdır. Ağaç dik, ormanı koru, budur uygarlık yolu.
Ormanlar sağladıkları ekonomik, ekolojik ve sosyal yararlar bakımından toplumların gelişmesinde, kalkınmasında, refahında ve sağlığında en büyük katkıyı sağlayan stratejik öneme sahip doğal kaynaklarımızdan biridir. 
Bolu  Orman Bölge Müdürlüğü, 2015 yılında; 9.000 Dekar Doğal Gençleştirme,  300Dekar Suni gençleştirme, 4.500 Dekar ağaçlandırma, 500 Dekar Toprak Muhafaza ve 500 Dekar Mera ıslahı çalışması gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalar sonucu, 885.603 adet fidan dikilmiştir. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları, askeri birlikler, köy tüzel kişilikleri(Gelir getirici türlerle yapılan ağaçlandırmalar), belediyeler, okul, cami, mezarlık, sağlık ocağı, köy yolu ve otoban ağaçlandırma çalışmaları kapsamında 594.188 adet fidan dikilmiştir.  Çalışmalarımız 2016 yılında da aynı hız ve kararlılıkta devam edecektir.

Toprağın uyandığı bu gün, bizlere sayısız faydalar sağlayan ormanların değerini bir kez daha hatırlayıp ormanların korunması çevremizin ağaçlandırılması hem yurdumuzun hem de dünyamızın geleceği için çok çok önemlidir.

Dikilecek her bir fidan ülkemizin yemyeşil, pırıl pırıl geleceğine çok büyük katkı sağlayacaktır. Korumalı ağaçları, Ormanlar yetiştirmeli, Yakmadan, kesmeden çoğaltmalı. İnsanları sever gibi, ağaçları da sevmeli.

Ormanlar, iyi bakıldığı sürece tükenmez doğal kaynaklardır. Sahip olduğumuz bu doğal zenginliğin korunması geliştirilmesi ve ülke kalkınmasındaki öneminin artırılması için herkese önemli görevler düşmektedir. Bizler, kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizde bir fidan var onu dikin diyen bir inancın mensupları, ayrıca ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim diyen bir ecdadın torunlarıyız.”
***
Bolu’da bu hafta nedeniyle birinci olan Sosyal Bilimler Lisesi 9D Sınıfı öğrencisi Sayın Sinem Aytuğar’ın kompozisyonunda daki satırları sütunuma onurla taşıyor ve  hakikati Aytugar’ın ağzından bir kere dinleyelim:

- “AĞAÇ GİBİ… Her insanın kendine ait bir ağacı olmalı. Hayatında bir dost, bir yoldaş olan. Her insan biraz ağaçlara benzemeli; kökleri sağlam ve dimdik, ağacın yaprakları kadar hayat ve ilkbaharda açan çiçekleri kadar umut dolu. O ağaç gibi yıllandıkça güven vermeli, yaşam kaynağı olmalı. Etrafında barınan hayvanlar kadar neşe saçmalı mesela. Onların hissettiği kadar huzur vermeli karşısındakine. Tüm insanlar biraz ağaç olmayı denese bu dünyadan çok güzel bir orman çıkar aslında.         

Çevremizde kendini hayattan soyutlamış insanlar o kadar çok ki yaşamın içinde yaşamayı unutuyorlar. Gözleri görüyor ama sanki bir bezle bağlanmış. Kulakları duyuyor, ama doğanın sesini dinlemiyor. Dokunuyor ama hissetmiyor. Oysa yeşilin göze çarpan güzelliği, ormanın esintisinden mahrum kalmak ne acı şey. İnsana hayat veren şey ağaçken, ağaca kıyan insan. Oysa ağaçlar muhtaç olduğumuz oksijen değil de, wifi sinyali yaysaydı muhtemelen her yerimiz yeşillik dolardı. Ne yazık ki insanlar ne kadar yanlış hareket ettiklerini fark edemiyorlar, çünkü benciller. Manzarasını engelliyor diye güzel mi güzel yaşlı ağacı insafsızca kesebiliyorlar, siz buna inanabiliyor musunuz? Hâlbuki biz bir dal aşkına köşkünün yerini değiştiren ulu öndere sahip bir milletken… Bir ağaç kesilecekse eğer, okumak için kesilmeli, bilgi için, eğitim için feda edilmeli; yani bedenen olmasa bile manevi olarak hayat vermeli bu seferde.

 Büyük şair ve yazarımız Rıfat Ilgaz’da bir şiirinde insanoğlunu ve dünyayı  ormanla bağdaştırmış;

Mutluyuz birlikte yaşamaktan

Meşe, çam, köknar, kayın…

Sarılın toprağınıza bir çınar gibi

Bize de kendinize de kıymayın.

 

Ne demiş en büyük ozanımız

Neden kulak vermiyorsunuz sesine

Bir ağaç gibi hür yaşayın dememiş mi,

Ve bir orman gibi kardeşçesine?

Hayatımıza huzur katan en önemli unsur doğa ve yeşilliktir. Tüm bu dünya karmaşası içindeyken hiçbir şey fark edemiyoruz. Algılarımız kapalı. Etrafınıza bir bakın, her yer bina ve beton dolu. Toprakla bağımızı kestikçe insancıl özelliklerimizi de yitiriyoruz. Topraktan var olmuş bir canlının toprağa bu denli düşman olması akıl alır şey değil. Kendi anlık heves ve isteklerimiz uğruna birçok ağacın gövdesini kazıyıp, onları ziyan ediyoruz. Ağaçlarda bir canlı ve üstelik görevleri bizlere yaşam kaynağı sunmak. Kendi kendimizi katlediyoruz, bilmeden.

En azından doğayı seven ve onu benimsemiş bir kesim hala var. Ormanda kamp yapmak, fidan dikmek, yeşillikler içinde yürüyüşe çıkmak o kadar rahatlatıcı bir şey ki.

Bilinçli davranmazsak, daha çok kaybederiz. İhtiyaçlarımızda bile sadece endüstriyel amaçla yetiştirilmiş ağaçlar kullanılmalı. Ağaçları kesiyoruz, erozyonla ve daha birçok afetle karşı karşıya kalıyoruz. Yani doğaya karşı açtığımız her savaşı doğa yeniyor.

Bu savaşın en kötü yanı da doğayı yensek de, yenilsek de savaş açtıkça kaybeden biz olacağız.

Ad-Soyad = Sinem AYTUĞAR, BOLU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ,9/D,391 
***
Bu gün Orman Teşkilatı insanlık adına büyük bir savaş veriyor. Bizlerinde onlara yardımcı olmamız, bu mücadelenin tam içinde yer almamız gerekiyor. Bu iş, nemelazımcılık görmemeli, bu iş salla başı al maaşı işi de değildir. Bu savaş insanlığın onur savaşıdır. Bir dalı korumakla başlar her şey. Bolu Orman Genel Müdürlüğünün bütün teşkilatını candan  tebrik ederiz.
Doğudaki askerlerimizde onurlu bir mücadelenin içindeler.
(Allahütealâ onlardan sonsuz razı olsun)
Onlara da çok dua ve teşekür ederiz. Uyanık olmalıyız. Şehitlerimiz var.
Ormanlarımız var. Bu değerlerimiz en değerlilerimizdir.
Bütün şehitlerimizi, orman teşkilatımızın ahrete intikal edenlerini rahmet ve minnetle anıyoruz.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın(Kuddise sirruh):
-
Ormanlarımdan bir yaş dal kesenin, Başını keserim,
sözünde saklı olan canlı,insan ve toplum sevgisini görüyor ve hissediyoruz.

İlericiliğin, medeniliğin en güzel işaretini kıyamete kadar yaşatacağımıza söz veriyoruz.
Gölcük, Abant, Yedi göller, Seben Gölü, Gerede Arkut, ormanlarımız, ağaçlarımız, İlimiz ve ilçelerimiz bu dallarla çok güzel ve kıymetli.
Kesilecek uygunsuz her dal, insanlığın katlidir.
O nedenle Fatih Sultan Mehmet(Allahütealâ ondan sonsuz razı olsun) bir evliya, iyi bir ata, muhteşem bir komutan, adil bir hükümdar ve bir dahidir.
O’nun  bahsettiği dalları seviyoruz.

 

 

YORUMLAR  (Toplam 2 yorum)

  • Sadet AYTUĞAR  (26.03.2016 14:26:54)

    Fuat hocam çok teşekkürler. Ellerinize, gönlünüze sağlık. :)

  • Turgut TÜRK  (26.03.2016 01:48:58)

    Teşekkürler Fuat bey. yazınız harika olmuş. konusu,içeriği, anlatım diliniz çok güzel. ormanlar bir ülkenin akciğerleridir, akciğeri olmayan insan nasıl hasta olursa, ormanı olmayan ülke de hasta olur. sıkıntı çeker, orman,hava,su, canlılara hayat verir.. Allah size sağlık ve afiyet versin...

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: