EDEBİYAT GÜNLERİ - 2. ve Son Bölüm

10.04.2016 18:42:33

Atatürk “Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakış ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur. Sanatkâr, toplumda uzun mücadele ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır. İnsanlarda bir takım ince, yüksek ve asil duygular vardır ki insan onlarla yaşar. İşte o ince, yüksek, derin ve asil duyguları en çok duyabilen ve diğer insanlara duyurabilen şairdir.” demiş.

Ölümsüz eserleriyle günümüzü, geçmişle geleceği gözlerimizin önüne seren, sanatın, kitap okuma ve yazmanın önemini anlatmakla kalmayıp “Biz, sizin yanınıza emeklerimizle geliyoruz” diyen bir grubun Almanya’da yaptıkları etkinliklerini anlattığım yazı dizimin son bölümünü sunuyorum siz saygıdeğer okurlarıma.

-“Edebiyat Günleri” toplantılarınıza katılanlardan ve burada yaptığınız etkinliklerinizden de bahsedebilir misiniz?

Seyfi Alp: Yazarlarımız, şairlerimizle, sosyolog ve iletişim uzmanlarımızla, kadromuz her toplantımızda daha da genişledi. Aramızda Erden Alkan gibi Türk Sinemasının ünlü bir aktörü var. Bu projenin en önemli özelliği de programları dernek lokallerine taşıyarak bu yolla edebiyatı insanımızın ayağına getiriyoruz. Önce şair ve yazarlar kendilerini tanıtıp, nasıl yazmaya başladıklarını, neler yazdıklarını anlatıyorlar. Sonra eserlerinden bölüm okuyorlar. Sosyolog ve iletişim uzmanları da sunum yapıyor. Ben de haber yaparken edindiğim gözlemlerimi bir sunumla aktarıyorum. Çay, kahve, yiyecek ikramlarımızın olduğu molanın ardından yazar ve şairlerle dinleyiciler tanışıyor, kaynaşıyor, ikili diyaloglar kuruluyor. O yöreden şiir yazan veya edebiyatla ilgilenen varsa onlara da kendini tanıtma imkânı sunuyoruz. “Edebiyat Günleri'nin” ilk 5 toplantısında yaklaşık 800 üzeri kişiye birebir ulaştık. Hem Almanya hem Türkiye’de yerel ve ulusal basında bu çalışmalarımızla yer aldık.

-Projenin ilerleyen aşamalarında yapmayı planladıklarınızdan da bahsedebilir misiniz?

Seyfi Alp: Şuan Nisan ve Mayıs ayları programı ardından 05 Haziran 2016’da buluşup sezonu kapatıp, Eylül ayı sonunda yeni sezonu açmayı düşünüyoruz. “Edebiyat Günleri” geride kalan 5 ayda kendi varlığını kabul ettirdi ve Almanya'da ki önemli kültür projelerinden biri halini aldı. Amacım; bu projeyi daha da büyülterek Almanya'nın diğer büyük şehirlerine ve Türkiye'ye taşımak.

- Toplantılarınıza bürokratlardan da katılımlar oluyor mu? Toplantılarınız için nerelerden teklifler geliyor?

Seyfi Alp: Ocak ayındaki programa Frankfurt Başkonsolosluğu adına muavin konsolosu katıldı. Mart ayında yaptığımız programa da Nürnberg Başkonsolosluğu’ndan bir yetkili Başkonsolos adına katıldı. Edebiyatseverlerden ve derneklerden her programda mutlaka, bizde de bizim bölgede de yapın diye teklifler geliyor. Mayıs ayında ki Schiller Haus yani bir kültür evinde yapılacak.

-Başka ülkelerden de Türkçe bilen ve edebiyatla uğraşan katılımcı oluyor mu, yoksa sadece Türklerle mi devam ediyorsunuz?

Seyfi Alp: Edebiyat Günlerinin dili Türkçe ve Türkçeden anlayan Alman veya diğer ülkelerden de gelebiliyor. Almanca bir tercüme yapmıyoruz. Ama kapımız herkese açık.

-Son olarak neler söylemek istersiniz?

Seyfi Alp: 2005 tarihinden bu yana kaleme aldığım, pek çok öykü, anı, biyografi türü yazılarım internet ortamında, gazete ve dergilerde yer aldı. Hazırlıkların son aşamasında olduğu ve bu eserlerimden de bazılarının yer aldığı bir kitabım yakında çıkacak. “Edebiyat Günleri” edebiyata olan aşkın, yani benim içimdeki güzel konuşma ve yazabilme aşkının yansıması. Bir işte sevgi varsa, bütün engeller aşılıyor. Yazmak benim için çok önemli. Yaşadığım sürece Edebiyat Günleri'ni yaşatacağım.

“Edebiyat Günlerini” etkinlik bilgilerini bizlerle paylaşan Gazeteci Yazar Seyfi Alp Bey ve Ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.