• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

İKİ VALİ, VALİLER KARARNAMESİ, MÜBAREK AY

03.06.2016 00:00:02



Valiler kararnamesi haberi bütün Türkiye’yi ilgilendiren,
Bölgelerde heyecana sebep olan bir hareketti.
Ciddi anlamda da ses getirdi.
http://www.boluekspres.com/icerik/haber.php?i=55066
Gazetenizde de bu haber sizlere zaten duyuruldu.
Sayın Valimiz Aydın Baruş, İlimizde kaldı.
Sayın Düzce Valimiz Ali Fidan bey de, Düzce’de kaldı.
Bu haber beklenen ve normal bir olaydı.
***
Düzce ile Bolu yıllardır bir rekabet içindeydi.
Bu rekabet bazen olum lu bazen de olumsuz etkileriyle hep gündeme geliyordu.
Düzce valisi Sayın Ali Fidan Beyle, Valimiz Aydın Baruş’un ortak hareket etmesi, dayanışma göstermeleri, birbirlerine iltifat ve nezaket göstermesi, gerek Düzce, Gerek se Bolu kamuoylarında da karşılıklı sevgi ve nezaket duygularını ön plana çıkardı.
Bu da bırakın illerimizi, Bölgede ortak hareket etmeye, bölge adına önemli gelişmelere neden oldu.
***
Artık dünya bir tık ötede. Haberleşme saniyelerle sınırlı.
Bundan da anlıyoruz ki, Düzce Kamuoyunun nabzını ve Bolu Kamuoyunun nabzını an be an haber alabiliyoruz.
***
Düzce ve Bolu’nun tarihten gelen komşuluk ve yakın ilişkileri hepimizi etkilemiştir.
Kalkınmada da her iki ilin birbirine çok ihtiyacı vardır.
Bunu Sayın iki valinin çok öncelerden fark edip icraata geçirmeleri, ortak hareket etmeleri, Büyük şehir belediyesi olan, İstanbul, İzmit, Sakarya ve Ankara arasına sıkışan bu iki ilin ortak hareket etmesinden başka çaresi de yoktu.
Bu gün bu birliktelik bu iki Sayın vali ile gerçeklik kazandı. Meyvelerini de alınmaya başlandı.
***
Valiler kararnamesi ile yerinde kalan Sayın Bolu Valimizin ilimizde kalmasına şaşırmadık. Kalmasaydı o zaman şaşırırdık..
Sayın Valiyi ilimizde hep halkın arasında, seviyeli, vakarlı, ve sorunların tam kalbinde olduğunu  gördük.
Fakirle  fakir,
Şehitle şehid, Yetimle kardeş,
Yaşlı ile baba-oğul,evlat olarak gördük.
Engelli vatandaşlarımızın en büyük güvencesidir Sayın Baruş,
Fakir ve fukaranın da hamisidir.
Zengin fakir herkesin takdirini kazanan,
Yüreği yanıkların dualarında kavrulmaktadır.
Böyle birinin İlimizden alınamazdı. 
Ki,
Bolu’yu sevenlerin “ALINMA” GİBİ böyle bir ihtimali, binde bir bile olmamıştır.
Hizmet edene halkımız duasını da esirgemez.
Valiler kararnamesinde Sayın Baruşun kalması  da bunun tescilidir.
***
Sayın Baruşla birlikte Bolu ‘da eğitimde ciddi bir yükselme, ciddi bir süreklilik, inanmışlık gündemdedir.
Eğitim camiasında Sayın Baruş’un haklı bir değeri ve sevgisi de mevcuttur.
Eğitimdeki başarının gerçek ilk mimarı Sayın Baruş’tur.
Milli Eğitim Müdürlüğümüzde bu istikrarı inanmışlığıyla bayrağı göndere çıkaracaktır
Sayın Baruş’un önderliğinde Kıbrıscıklı şehidimize kazandırılan  ev, inşallah O’na ve sebep olanlara cennet bahçesi olacağına iman ediyoruz.
Her şehidimizde, her sevincimizde devletin o samimi yüzünü hep gördük.
Baysalların tam yanında hep O var.
hayırların tam kalbinde hep sayın Valimiz var.
Bunu kim duyacaksa duysun ki,
halkımızın yüreklerinde,  samimi, katışıksız Saf,  Baruş sevgisi var
***
Seben Derneği’nin 29 Mayıs 2016 Pazar Günü Yönetim Kurulları dayanışma ve kardeşliği pekiştirme günü nedeniyle ailemizle Seben Gölü Göleti kenarına gittik. Ayrıca Kano eğitimi alacaktık.
Bu duygularla Sayın Muhittin Özçelik Hocamı da alarak O’raya gittiğimizde  kıymetli Misafirlerin geleceğini de öğrendik.
Orada kano eğitimi alırken, Oraya Bolu Valimiz Sayın Aydın Baruş ve Sayın eşi, Ankara’dan ve Bolu’dan bir çok bürokratta oraya geldi.
Burada İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Yusuf Cengiz Bey, MEB Yatırımlar Daire Başkanı SayınVeysel Ergen de oradaydı.
Derken Düzce valimiz Sayın Ali Fidan Beyde Sayın Eşi ile birlikte o gruba intikal etti.
Bu grup derken, Gariban insanlarımız, halkımız, üniversite öğrencileri, ev hanımları, sade vatandaşlarımız olarak bir mozaik diyebileceğimiz topluluktu.
Sayın Valilerimiz  bu topluluğun içinde kendilerine ayrılmış sade yerlerinde yerini alırken, hanımefendiler de eşimin de içinde bulunduğu, halkımızın oluşturduğu hanımefendilerin yanında yer aldılar.
Doğal, samimi, ihlaslı, özlediğimiz hal ve hareketlerle başbaşaydık.
Burada  yemek dağıtımı yapılırken, gençlerimiz kendilerine verilen tabildot yemeklerini dağıttılar. Sayın valilerimize, valilerimizin eşlerine, bürokratlara, halka, yaşlıya gence dağıtılan yemek aynı kalitede ve aynı düzeydeydi.
Hep bir arada, bir ve beraber yemek yedik. Yemek sonrası birlikte hamd ettik.
Buradaki inceliği ve nezaketi görünce rabbime hamd ettim.
Resulullah aleyhisselamı, Hazreti Ömer’i (Kuddise sirruhu), Eshabı Kiramı, Sultan Fatihi (kuddise sirruh) hatırlatan, çok mühim anları yaşadık.
İlim, edep, tevazu, saygı, sevgi, kardeşlik, incelik ve zerafetin hepsini bir arada gün boyu yaşadık.
Sayın Valilerimiz orada incelemelerini araştırmalarını da sürdürdüler. Halkla sohbet etiler. İki Valimiz motorla Seben Gölü Göletinde incelemelerde bulundular.
Daha doğrusu, aynı zamanda gönüllerimizi de bir kere daha feth ettiler.
Bunları neden mi yazdık.
Sayın Valilerimiz heryerde ve hep aynı çizgideler.
Halkla ve hak içindeler.
Kibir, gurur yok.
Devlet, millet kaynaşması var.
Allahüteala’nın rızasını kazanırlarken, halkın da gönlündeler.
Buna sebep te samimiyetleri ve bakış açılarıdır.
***
Sayın Valimizin, Düzce valimiz ile ortak hareket etmeleri, bu coğrafya için büyük bir şans ve örnek harekettir.
Baki kalacak olan ise memleketimiz,
ve eserleridir.
Bu ifadeler yiğidin hakkını ALLAH için yiğide vermektir.
Valiler kararnemesindeki bu sonuç ise beklediğimiz bir haberdi,
Hepimize hayırlı olsun.
Bolumuza, İnsanlarımıza, Düzcemize  hayırlara vesile olsun.
Allahüteala sevdikleri hürmetine
Bu yöreye maddi ve manevi bereketleriyle doyursun.
***
   Önümüzdeki pazartesi günü oruçlu olacağız. Mübarek Ramazanı Şerif ayına kavuştuk. Çok beğendiğim bir yazıdan izin alarak,size nakil olarak bir kısmını buraya alıyorum.

Orucun ve Ramazan ayının fazileti
Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir. 

Kur’an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.)

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır. 

Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. [Tirmizi] (Ama orucu kazaya bırakmayı mubah kılan dînî bir mazeret varsa, o zaman ramazan orucunu kazaya bırakmak günah olmaz.)

Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle: 
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

(Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) 
[Buhari]
***









 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: