Fatma Marmara [email protected]

İNSANI, İNSANA, İNSANLA ANLATMAK -1. Bölüm

20.06.2016 00:00:02

Bir şehri, şehir yapan sadece turizmi, sanayisi değildir. Resim sanatı, fotoğraf sanatı, sahne sanatları, müziği gibi sanatın her dallarıyla o şehirde icra edilenleri de oranın her yönden tanıtılmasına, tanınmasına vesile olur.

Eylem ve konuşmaya dayanan, insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak da kabul edilen tiyatro bunlardan biridir. Toplum psikolojisine hitap eden, izleyenin kanaat ve anlayışlarından değer ölçülerini alan, içinde oyunculuk, sahne düzeni, ışıklandırma, dekor, kostüm, müzik gibi unsurları barındıran bir sanat. MÖ 534 yılına dayanan, drama, melodram, komedi, opera, pandomim, tuluat, operet, müzikal, bale, revü gibi oyun türlerinden oluşan; aylarca çalışılan, ezberlenen, duygular, hareketle, mimiklerle o an ve olayların yaşandığı, yaşatıldığı bir sanat.

Bolu Bölge Tiyatro Topluluğu da 15 yıldan beri bu sanatı hem ilimizde hem de yurdumuzun pek çok değişik yerinde sahnelemekte. Bolu Bölge Tiyatrosunun kurucusu ve yönetmeni Onur Yamak ve yine ekipte başarılı oyunculuğu ile tanıdığımız Bilgisayar Mühendisi Burak Özel ile sohbetimizi paylaşmak istedim bende, sizlere.

-Bolu’da tiyatro kurma kararınız ve bu süreçte yaptığınız çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Onur Yamak: 15 yıl önce tiyatroyu seven arkadaşlarla üniversitede tiyatro topluluğu kurarak oluşturduğumuz, aramızda profesyonel anlamda bu işi daha önce yapmış sonra bırakmış farklı bir bölüm okumaya gelmiş bir arkadaşımızın aracılığı ile başladık. Ardından ben 4-5 yıl boyunca amatörce bu çalışmaları yürüttüm. 2005 yılında Düzce’de bir ağabeyimizle tanıştım ve Bolu’da da bir şeyler yapmak istediğimi söyledim, çalışmalarımıza da böylece başladık.

- Bolu’da sahnelediğiniz ilk oyunlarınızdan biri ile ilgili bizlerle hatırladıklarınızı paylaşır mısınız?

Onur Yamak: Kültür merkezi depremden çıktığından beri doğru dürüst tadilat olmamış yeni yeni bir şeyler yapmaya başlamıştı. Depremden sonra orada ilk tiyatro oyununu biz sahnelemiş olduk. 2005 yılında “Koltuk Düşkünleri” adlı İvan Vazov’un oyunu ile başladık. 10 kişilik bir oyuncu kadrosu ile 100 kişilik bir gruba oynamıştık. Vali yardımcısı da gelmişti. Seyirci az olsa bile biz yılmayıp mücadeleye devam ettik.

-O günlerden, bu günlere gelinceye kadar, ne gibi gelişme ve sıkıntı yaşadınız?

Onur Yamak: O zamanlar Bolu Belediyesi’nin Kültür Merkezi vardı. Şimdiki Necip Fazıl Kültür Merkezi’nin olduğu yerde, oyunlarımızı orada sahnelemeye başladık. Senede bir defa oyun yapan bir ekiptik. Çünkü yer tutmak mümkün değildi. İlk zamanlar 2 sene çile çektik. 4 sene durumu toparla, 7-8. senede seyirci bulmaya başlıyorsunuz. Orada burada, gençlik evinde çalışırken, kendi evlerimizde çalışmalar yaparken, profesyonel anlamda dernek olarak grubu oluşturduk. Sonra bu atölyeyi tuttuk. Bu arada da iyi şeyler yapınca ekipte büyümeye başladı. Senede 2-3 oyun sahneliyorduk. Sonra Bölge Tiyatrosu kurduk. Bu arada kursiyerlerimiz arttı. Ben aynı zamanda matematik öğretmeniyim ama tiyatro ve drama eğitmenlik belgelerimi de aldığımdan dolayı kursiyerlerimize drama kursu vermeye başladık. Karagözcüyüm ve yaklaşık 10 yıldır da Karagöz oynatıyorum. Gölge oyunu üzerine çalışmalar yaparak Karagözcülüğe de o dönemlerde başladım. Metinleri alarak kendi kendime işleyerek keserek, orta oyunlar hazırlamaya başladım.

-Oyun seçimlerinizi belirlerken nelere önem veriyor, nasıl yapıyorsunuz?

Onur Yamak: Sadece Bolu’da değil, bütün Türkiye’de neler izleniyor, neler yapılıyor, bunlara bakıyorum. Bunun çok faydası var. Birçok şehir tiyatrolarının yapamadığı kadar çok oyun sahneliyoruz. 2-3 sene sonra, bu tiyatronun içerisinde artık ben yer alacak mıyım diyen bir kitle olacak. Öyle oyun sistemine dönüştü artık. Ben buna da hazırlıklıydım, içimde o heyecan hala ve hep var.

- Bolu Bölge Tiyatro ekibinde yer alan oyuncularınızla ilgili bilgi alabilir miyiz?

Onur Yamak: Sadece çalışan kişilerden oluşan bir ekibimizle Çanakkale’de sahne aldık. Mesela şu an ekibimizde çalışan Burak Bey var. Bir tane gardiyanımız, sağlık memuru arkadaşımız var. Askerimiz vardı Bu tür insanlara ihtiyaç var doğal şive var. Dönem dönem çalışanlar arttı ama çalışan kesim daha çekingen oluyor ve bir süre sonra devam etmekte zorlanabiliyor. Öğrenciler daha çok ilgili ve bunu 4-5 sene yapan bunu profesyonelce benimsemiş, cep harçlığını da çıkaran bir ekibim var. Onlardan kalıp yüksek lisansa devam edenlerde var.

Perşembe günü devam edecek