• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

ÜLKEM BİR DAHA HİÇ BİR ACI YAŞAMA 1.Bölüm

25.07.2016 00:00:02

Şu bir haftadır ne acılar, ne tehlikeler yaşadık, neler gözlemledik değil mi?

Öyle bir ülke ki tarihi boyunca uğraşılıp duruyor. Üzüntü acı, kan, bitmiyor. Birine bitsin yeter derken bir diğeri çıkıyor.

Ülkem bir daha hiçbir acıyı yaşama!

Türkiye herhangi bir ülke değil. Güzel bir mozaiğe sahip, şanlı tarihi, köklü kültürü, vatanına, milletine, demokrasiye, değerlerine bağlılığı ile büyük ve güçlü bir ülke. Bunu bir kez daha tüm dünya gördü. Halkıyla, siyasilerinin kenetlenmesiyle, sağı solu, o ırk, şu millet, bu kök ayrımı gözetmeden nasıl tek yumruk olabileceğini gösterdi.

Bu topraklarda yaşayan halkımız birbiri ile didişse de dışarıdan bir tehlike geldiğinde canına tak dediğinde kenetleniverir birbiri ile. Her defasında o görüşü, bu görüşü, o halk, bu kişiliği bir tarafa bırakıp tek ve bir bütün olmayı başarır. Bu özellik, kırıp yok etmeyi bir türlü beceremedikleri genlerimizde var. Acıda da mutlulukta da kenetlenmek tek yumruk olmak evet, bizim genlerimizde, kültürümüzde, tarihimizde var. 

Bu birlik ve beraberlik içinde, bu halk tarafından, ülkemize, demokrasiye, inandığımız değerlere, yarınlarımıza sahip çıkıldı hep tarihimiz boyunca,. Tarihimize baktığımızda bu veya benzeri durumlar defalarca yaşandı. Bu ülke darbeleri de yaşadı, savaşları da terörü de.

Tarihimizi bilmek, geçmişimizi unutmamak, geleceğe emin adımlarla yol almak için tüm bu yaşananları bilmek ve okumak gerekli. Okumanın önemini konuştuk bizde değerli yazarımız Erol Yıldız Bey ile.

-Kendinizden bahsedebilir misiniz? Erol Yıldız Kimdir?

Erol Yıldız: İnsan sevgisiyle dolu insanlar arasında ayırım yapmayan, insanları savunan Atatürk hayranı vatan, millet sevdalısı. İnsanlara bir şeyler anlatmak, öğretmek ve onların sorunlarına ortak olmak adına 30 yılı aşan bir süreden beri yazıyorum. Şu ana kadar yazdığım makale sayım yaklaşık 5000 civarındadır. Bunun 300 tanesi spor makalesidir. Geri kalanının büyük kısmı ise yerel sorunların dile getirildiği, tamamen sosyal içeriklerin işlendiği, hem ulusal hem de yerel yazılarımı içermiştir. Bolu Belediyesi TSM korosundayım. Korada ud çalıyorum TSM söz yazarıyım. Yaklaşık 2 binin üzerinde şiirim var ve daha çok hece vezninde yazıyorum. Bunları kitaplaştırmadım. Bu şiirlerimden 4 tanesi TSM olarak bestelendi.

-Yayınlanmış ve yayınlanmayı bekleyen kaç kitabınız var, sizce okumak neden önemli? 

Erol Yıldız: Şu an yayınlanmış olarak 3 kitabım bulunuyor. Bunun dışında yazdığım ve hazır durumda olan baskıya girmemiş 3 kitap bekliyor. 2 yeni kitap üzerinde hazırlıklarım sürüyor. Çok okumayı bilen, çok okuyan, aşırı derecede bilgi sahibi olan kişi ki sadece sosyo ekonomik alandan bahsetmiyorum, basit bir kitap hikaye kitabı, roman dahi okumak insanın ufkunu genişletiyor. Çünkü roman dahi okurken insan iyi bir okuyucuysa yani okuma alışkanlığı olan biriyse, romanı bile okurken onun içinde yaşayan kişileri bizzat kendisi olarak yaşıyor. Gerçek okuma kültürü bu. Onu yaşayan bir kişinin bazı fikirleri gelişecektir. Kurumsal açıdan, sosyo ekonomik açısından yani her yönden gelişecektir.

-Ülkemizdeki okuma kültürü ile ilgili görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?

Erol Yıldız: Okuma kültürü çok geniş bir yelpaze. Bunu yazan kişi yazacak şeyleri bulmakla beraber, okuyan kişi de kendi fikrine göre bazı olguları bularak, bu okuma alışkanlığını almak durumunda. Biz bu alışkanlığı verdirmiyoruz. Ülkemizde okuma kültürü maalesef çok gerilerde seyrediyor. Türkiye’de okuma oranını, okuma kültürü olmayan, okuma yazmayı bilmeyen sayı, çağdaş bir ülke dememize rağmen yok seviyede. Gerçi son yıllarda biraz kıpırdanmalar oldu ama bu yeterli değil. Üniversite gençliği açısından da hareketi getiren unsurlar oluştu. Okuma kültürünün düşük olması iki konuda değerlendirilebilir. Birincisi sosyo ekonomik koşullar. Diğeri ise yine buna bağlı olarak gelişen siyasi unsurlar.  Bizim dediğimiz, burada üzerinde durduğumuz okuma, kültürü kitap okuma ve gazete okuma alışkanlığının artması ile ilgili.

-Toplum neden okuma alışkanlığını kaybediyor, size göre bu azalmanın nedenleri nelerdir? –

Erol Yıldız:  İnsanlar yaşamlarında çektikleri ekonomik sıkıntılar nedeni ile kitaba ayıracak para bulamıyor. Bu çok önemli bir sorundur. Daha yakın zamana kadar aileler çocuklarını okula bile göndermiyordu. Nerede kaldı kitap okumaları. Asgari ücret alan bir kişi hangi şartlarda kitaba para verebilir. Bu mümkün değil. Ülkemiz serbest ekonomi ile yönetilmeye çalışan ve dışa bağımlı politikalar izleyen bir ülke olmasının acılarını maalesef kötü yaşıyor. Elimizde bulunan kâğıt fabrikalarının özele satılması ve ardından iş yapamaz konuma getirilmesi, matbaa, gazete ve yayın evlerini zora sokmuştur. Kâğıt dışa bağımlı hale gelmiştir. Alınan kâğıda ödenen vergilerin yüksekliği kitaba ve gazeteye direkt olarak yansımıştır. En basit kitap bile on beş lira olursa vatandaş nasıl kitap alıp okuyacak. Ama Avrupalının eline geçen asgari ücret bile bizim şartlarımızdan çok yüksek. Elindeki parasının yüzde biriyle bile yıllık kitap ihtiyacını karşılayacak durumda. Bizde bu yok. Yapması da mümkün değil. Bence kitapta bulunan KDV’nin kaldırılması gerekir. İnsanlar kitap almaya da korkuyor. Siyasi içerikli olup da kendine zarar gelecek diye. 80’lerde darbe sonrası yaşanan yasak dönemlerinin de etkisi oldukça fazla oldu bu konuda.

 

Devam edecek

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: