• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

YAŞADIĞI ÜLKENİN KANUNLARINA UYMAK

02.09.2016 00:00:02

Bu haftaki yazımıza İki kıymetli menkıbe alarak, yakın geçmişteki ve gelecekte karşılaşabileceğimiz olaylara gerçekçi ve tecrübe ile bakabilmek , genel bir durum değerlendirmesini sizlerle yapmak istedim.

Burada değerlendirmeyi yapacak olan esas sizleriniz.

SAKIN KİMSEYE ANLATMA

Devesiyle birlikte çölde yürümekte olan bir bedevi, güçlükle yürüyen, susuzluktan dudakları kurumuş bir adama rastlamış. Adam bedeviyi görünce su istemiş. Devesinden inmiş ona su vermiş. Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış. Bedevi arkasından bağırmış:

 "Tamam, deveyi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!"

 Bu isteği tuhaf bulan hırsız biraz duraklayıp, nedenini sormuş:

 

Bedevi demiş ki; "Eğer anlatırsan, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler."

TARAFINI BELLİ ETMEK

Âdem aleyhisselâmdan beri herkes, şu veya bu şekilde tarafını belli etmiştir. Bunda şaşılacak bir şey yoktur. Bu iki yol, doğuyla batı gibidir. Sadece, hangi tarafa gideceğini kendisi tercih edecek.
Ahirette iki yer var: Cennet ve Cehennem. Üçüncü yer yoktur.

 

Nemrut'un, İbrahim aleyhisselâmı atmak için yaktığı büyük ateşe, bir karınca durmadan su taşırken evliyâ bir zat sorar:

 

"Bu getirdiğin suyla bu ateş söner mi? Bir damla su atıyorsun, tekrar gidip su getiriyorsun. Neden bu kadar yoruluyorsun?"

 

Karınca şöyle cevap verir:

 

"Ben de biliyorum, ama ben tarafımı belli ediyorum. Ben ateşi söndüren taraftayım."

 

O zat, bir yılanın da devamlı ateşe üflediğini görür. Yılana da sorar: "Sen ne yapıyorsun?" O da şu cevabı verir: "Bu ateşi körüklüyorum ki; ateş alevlenip İbrahim'i hemen yaksın diye."

 

Yani, o da tarafını belli ediyor. O hâlde insanlar iki tarafta. Biri ateşi söndüren, diğeri ateşi körükleyen… Herkes kendine bakacak, ateşi söndüren tarafta mı, körükleyen tarafta mı? Yani tarafını, rengini belli edecek. Renksizlik iyi değildir, başıboşluktur. Sürüden ayrılmış koyun, kurda kuşa yem olur.

 

 

***
Allahüteala’ nın adını anan(!), onu seviyorum diyen(!), çölde susuz kalmış biri, kendine suyu verenin devesini alıp ABD’ye kaçar mı?
Devesini kaptıran da, bir daha zorda kalmış birine iyilik yapar mı?
Bu cennet vatanı kalkındırmak yerine, şehit kanlarıyla sulanmış bu mübarek toprakları “ölümlü dünyada”  masonlara İsrail’e, Ermenistan’a, ABD’ye, üç varil petrole  satar mı?
****
TARAFIMIZI BELLİ ETMELİYİZ DEĞİL Mİ?
Sahi ne taraftayız?
Bazı fitneler, yüzyıllarca insanları ve toplumları yorar.  Dengeleri bozar.
İyi ve kötü birbirine karışır.
İyi ve kötünün doğruluğu, her şeyin hakimi ve aynı zamanda şahidi olan Allahüteala’nın, edillei şeriyye ile bildirdikleri ölçülerdir.
Bu ölçüler, değişmez ve şaşmazdır. Çünkü sahibi bizleri yaşama sebepleriyle birlikte dünyaya gönderendir.
Sınavdayız. Bilsekte bilmesekte, farkına varsak ta varmasak ta, uyusakta uyumasakta, gerçekler meydandadır.
Tarafımızı bu gerçeğe göre seçmek durumundayız.
***  
Geçenler de, Türk toplumu da, bu tür ağır travmalı bir ihaneti yaşadı.
İyi ki bu olay karşısında bu necip Millet vardı
Darbeci zihniyet mensupları,  
Allahüteala’ nın mübarek adını ve mübarek güzel dinini, kendi  dünyevi  amaçları için kullanarak,
Sinsice İslam ve Türk aleminin tek ve son ümidi olan Türkiye’mizi , bu son kaleyi de tarih sahnesinden silmeye çalıştılar.
Uğruna çalıştıkları kişiler, Masonlar ve masonların yönettiği ABD, AB ve dünya kara para aklama sermayedarlarıdır.  
Bunların yardımcıları da, gizli istihbarat servisleri, kapitalist zihniyet, Silah tüccarları üreticileri, PKK ve diğer isimler almış terör örgütleri  ve  mason sermayedir.
Bu son olaylarda, olayların içindeki ABD çok net şekilde yakalanmıştır.
Yakalandığını da bilmektedir. Türkiye kamuoyunun da olayları net şekilde algılamış olması ihanet şebekelerini ciddi olarak rahatsız etmektedir.
***
Yukarıdaki iki menkıbe de, bize ve geleceğimize ışık tutmaktadır.
 Sağcı olalım solcu olalım, Devrimci olalım, Ülkücü olalım,
Alperen olalım, Ak gençlik olalım,
Ne olursak olalım, Türkiyemiz için bir arada duralım.

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizden yana olmaktan başka,
İkinci bir seçeneğimiz yoktur. Olamaz da!
 ***
Büyük Türkiye’yi çağlar ötesine, gene bu millet taşıyacaktır.
Taşırken de, tarihler boyunca neden 16 büyük devlet kurup ve neden hepsinin bir şekilde yıkıldığını da samimiyetle sorgulamalıdır.
Genellikle kurulan devletler hep içten yıkılmıştır.
Bu son olaylar, bizi gene yanıltmamıştır. Uçurumun kenarından dönülmüştür.
Son uyarı da bizlere yapılmıştır. 
***
O halde, bir Ehli sünnet Allah dostunun(kuddise sirruh) kulaklarımıza ve yüreklerimize küpe olacak sözlerini aşağıya alalım. Çizgimizi de buna göre sorgulayalım. Huzurun kaynağını bu satırlarda bulalım.
Müslüman,
Allahüteala’ nın emirlerine uyar,
Günah işlemez,
Yaşadığı ülkenin kanunlarına uyar,
Suç işlemez.
 
 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: