• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

GÜNEY AİLESİYLE, TURİZMDE YENİ TREND KARAVANCILIK ÜZERİNE

28.01.2021 11:00:03

 

Covid-19 salgını nedeniyle, turizm alışkanlıklarında ciddi anlamda değişiklikler yaşanmasıyla başlayan seyahat kısıtlamaları, evde tatil sürecinin yaşanması, sosyal mesafeler içinde daha steril yaşam. Yine iklim değişiklikleri nedeniyle doğal afetlerin etkileri, çevre ve doğa konusunda daha fazla duyarlık, turizmde yeni tercihlerin oluşmasına neden oluyor. Tüm bu ve benzeri etkenlerle Minimalizm, ‘Az daha fazladır’ deyiminin yeniden canlandığını, birçok insanın tek başına ya da ailesiyle zaman geçirmenin değerini benimsediğini uzmanlarda söylüyor.

19. yüzyıl sonlarında sirk çalışanların konaklaması için tasarlanan, Farsça ‘Kervan’ kelimesinden ileri geldiği düşünülen karavanlar, içinde yatak, mutfak, duş, tuvalet ve oturma birimi donanımlarına sahip minimal ev yaşantısı sunduğundan dolayı, insanları bu yaşam tercihine daha fazla yöneltiyor.

Büyük şehirlerin karmaşasından, salgın nedeniyle dört duvar arasında kapalı kalmaktan, AVM'lerde dolaşmaktan sıkılan insanlar için karavancılık hobi olmaktan çıkıp, doğada sağlıklı yaşam tarzı sunan bir ihtiyaç aracına dönüşüyor. Bende Güney Karavan firmasının sahipleri TRT emeklisi Ender Güney ve kızı Ebru Güney Ünlü ile karavan ve karavancılık üzerine yaptığımız sohbeti sizlerle paylaşmak istedim.

Karavan hayatına nasıl başladınız?

Ender Güney- 80’li yıllardan bu yana karavan kullanırım. 2000 de TRT’den emekli oldum ve emekli olduktan sonra profesyonelce karavan işine girmeyi planladım. Bu kadar iyi gideceğini tahmin etmiyordum ama tuttu. Halimizden memnunuz. Karavan piyasasında bir isim yaptık, marka olduk. Biz yaşlandık, artık kızıma devretme aşamasına geldik. Ebru’nun çocukluğu da karavanda geçti.

Ebru Güney Ünlü - Aslında amatör ruhumuzu hiç kaybetmeden bugüne kadar karavancılık yapıyoruz, hala da devam ediyoruz. Annem, babam, kız kardeşim, eşim hepimiz birlikte.

Karavancılık ve karavanla yaşam nasıl bir duygudur? Karavan hayatı neden tercih ediliyor ya da edilmiyor?

Ender Güney -Karavancılık dünyanın en keyifli işidir. Doğayı sevmek, yeşili sevmek, suyu, denizi, gölü, ormanı sevmek. Herkese tavsiye edebileceğim bir şeydir. Grup arkadaşlarımız var. Biz sık sık geziler yaparız. Karavancılığın mantığı doğaseverliktir. Bazı karavancılar kampinglerde kalır. Kampinglerde her türlü ihtiyaç var, elektrik, su, duş, wc. Ama bazı karavancılarda doğayı sever, kampinglere değil de doğaya gitmeyi isterler.

Ebru Güney Ünlü -Bir dönem vardı o dönemde oteller çok ulaşılamazdı, insanlar ulaşamazdı, çok pahalıydı. Şimdi ise oteller ikinci sıraya düştü. İnsanlar doğal hayata döndü. Herkes bahçemde bir şey ekeyim, bir şeyler yetiştireyim merakında şuanda. Doğal hayata dönünce, bu yaşantının artısı nedir derseniz? Siz doğayı seviyorsanız, ben uyandığımda yüzümü denizde yıkayacağım diyorsanız, kuş sesleriyle, deniz dalgalarının sesleriyle, doğadaki sincaplarla uyanacağım diyorsanız gerçekten çok güzel. O kadar güzeldi ki karavanda uyuyorsunuz, uyurken cam açık, denize yakın bir yerdesiniz, fış fış dalga sesleriyle uyuyor, uyanıyorsunuz. O kadar güzel ve keyifli bir şey gerçekten. Ama herkes için uygun mu? Bazı insanlar ‘Ben bütün sene çalışıyorum, yoruluyorum zaten, tatile gidince de ayağımı uzatıp yatmak istiyorum. Gideyim bir otelde sıraya gireyim.’ diyor. O da bir tercih, ona da saygı duymak lazım tabi.

Karavanda olması gerekenlerle ilgili bilgiler aktarabilir misiniz?

Ender Güney - Doğaya gitmek isteyen karavancılarda daha gelişmiş sistemler olması lazım. Güneş enerjisi, çok önemli, vazgeçilmez bir şey. Bunun dışında kışında kullanıyorsa vebasto gereklidir. Su doldurmak için hortum, uzatma kablosu gibi. Bunların haricinde de her kişinin yaşam biçimine göre değişik aksesuarların olması lazımdır. Zaman içinde onlar ortaya çıkar. mümkün olduğu kadar az, ne kadar az o kadar iyi.  O kadar minimal olması daha iyi çünkü karavancılık minimal bir yaşam tarzıdır. Doğaya yakın olma felsefesidir.

Ebru Güney Ünlü -Genelde bizim müşteri kitlemiz hepsi doğayı seven, ağaçların içerisinde, göl, deniz kenarında yaşamaktan hoşlanan, daha minimalist hayatı yaşamayı seven insanlar. Zaten karavancılık minimalist hayatı seven insanın işi kesinlikle. Çok lüks istiyorsanız, LCD TV, mikrodalga, fırın gibi çeşitli kullanım eşyaları da olabiliyor tabi. Lüksün sonu yok. Ama bizim amacımız, herkese hitap eden olsun. Yani babam her zaman der ki ‘Herkese karavanı sevdirmek istiyorum. Her kitleye. Her insan doğayla iç içe olabilsin.

Covid- 19 salgının karavancılığın artmasındaki etkisi nedir? Siz karavan imalatı yapan bir firma olarak önceki yıllara göre karavancılıkta ki talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ebru Güney Ünlü - Pandemi çok etkiledi gerçekten. İnsanlar bir kere otellerden uzaklaştılar. Çok fazla insan artık karavanla steril yaşamak istedi. Sürekli Koronavirüs’e yakalanma riskinden dolayı kendi çevresini steril ederek, sadece kendi kullanabileceği eşyalarla tatil yapmak istedi. Birde insanlar çok bunaldılar, kapalı kalma düşüncesi içinde evde hapis kalmaktan da çok sıkıldı insanlar. Onun için de tercih ediyorlar ve dediğim gibi doğaya dönüş de olduğu için. Pandemi olmasa bile yine bir talep artışı vardı ama pandemi de çok tetikledi. Belki 10 katı bile diyebilirim. Yani hepsinin etkisi oldu açıkçası.

Mesela biz Ankara’da tektik yıllarca, bu sene bir sürü firma girdi. Yani merdiven altı bu işte ekmek varmış, talep var diyor. Adam mesela demirci, hayatında hiç karavan görmemiş, gelip burada inceleyenler, girip bakanlarda oldu. Belli ki üretim yapacak ama bu işte tutunanda olacak, tutunamayanda. Önemli olan benim babamdan öğrendiğim şu: ‘Güven sağla!’ mesela sosyal medyada bu karavan guruplarından bir tanesi bizimle alakası yok, bizi etiketlememiş ama Güney karavan almış 2. veya 3. el, çok eski bir modelimiz. Babam hemen ona yorum yazmış ‘Ben Güney karavanın sahibiyim. Bir sıkıntınız olursa arayabilirsiniz. Numaram şu.’ diye. Bu benim de çok hoşuma gitti. ‘Ben malımın arkasındayım.’ diyor. Bu çok büyük bir güvence. Babamdan öğrendiğim en büyük şeylerden biri de budur; ‘ Malının arkasında dur. Güven ver insanlara.’ Sıkıntı çıkmaz mı mutlaka çıkar, bu insan yapısı bir şey ama biz bir sıkıntı olursa mutlaka ürünlerimizin arkasındayız.

Kamplarda farklı kişilerle bir alanı paylaşmak, farklı bir ortam içinde bulunmak olarak düşünüldüğünde, karavancılığın sosyal yönleri, sosyal hayata etkileri açısından ne gibi bir değerlendirme yapabilirsiniz?

Ebru Güney Ünlü - Sosyal yönü de şöyle, mesela bir kamping tercih ettiğiniz zaman normal evinizdeki gibi olmuyor. Aynı aparmanda oturup ta karşı komşusunu tanımayan bir sürü insan var. Ama burada öyle değil. Hayatınız karavanın içinde değil, dışında geçiyor. Karavanın önünde geçiyor. O yüzden çevrenizdeki sağınızdaki solunuzdaki, başka şehirlerden gelen, başka kültürlerden gelmiş bir sürü insanla tanışma imkanınız var. Yani sosyalleşmeyi seven insanlarsanız, çok güzel dostluklar kuruluyor. Orada günlerce süren belki sonrasında görüşmeseniz bile bir şekilde sosyal medyada da haberleştiğiniz bir sürü dostluklar oluyor. Karavancılar birbirleriyle iletişim halindedir. Yolda giderken karşılaştıklarında hepsi birbirlerine kornaya basarak selam verir. Bir şeye ihtiyaç var mı diye sorarlar. Hele ki yolda durdunuz, arızamı yaptı da durdunuz, bir sorun mu var diye yardımcı olmak için mutlaka birileri sorar. Yani inanılmaz bir dostluk vardır. Mesela biz kampinge giderdik. Karavanı bir yere yerleştireceğiz, karavanı koyarken siz durursunuz, çevreden o kadar çok insan yardıma gelir ki onlar şöyle koyun, bakın burası daha iyi, şöyle güneş alır, burası gölge falan gibi inanılmaz bir yardımlaşma olur.

Güney Karavan olarak ne tür ürünler yapıyorsunuz?

Ebru Güney Ünlü -Biz pek çok model karavan yapıyoruz, turistik de ticari amaçlı da.  Büfe karavanlarda yapıyoruz ama bu yıl pandemi nedeniyle daha çok talep turistik karavanlara oldu. 2 kişilikten 4 kişiliğe kadar, bazı modellerde üç katlı ranza yapıp, 5 kişilikte yapabiliyoruz. Hepsi 750 kg altı, O1 belgeli, 3 yıl garantili karavanlarımız. İçinde 4 kişinin yaşayabileceği mutfağı, lavabosu, buzdolabı, duşu, wc, 4 kişilik yatağı yani hepsine sahip. Dediğim gibi çok aşırı lüks şeyler var mı, yok. Bizim daha standart şeylerimiz var, ihtiyacınızı görebilecek ama isteğe göre opsiyon ilaveli lüks donanımlarımızda var, istenirse ilave edebiliyoruz, eklenebilir. AL-KO otomatik fren sistemi kullanıyoruz. O da çok önemli çünkü lüksten kaçıyoruz diyoruz ama güvenlik lükse girmiyor tabi. Şasesi kendi imalatımız. Personelimiz bizim çok eski tecrübeli personel. Her şeye hakim. Bizden önce düşünürler, şunu şöyle yapsak daha mı iyi olur diye. Personel çok önemli ve bizim içinde çok kıymetli hepsi.

Karavancıların yaşadığı sıkıntılar, karşılaştığı sorunlar,  şunlarda olması lazım dediğiniz beklentileriniz nelerdir?

Ebru Güney Ünlü -Karavan üretimi çok arttı. Bu kadar insan nerede kamp yapacak? Tesislere ihtiyaç var, en önemli şey bu. Güzel donanımlı tesisler. Özel tesisler açılıyor ama tabii ki devletten beklenti var. Çünkü özel kamplar daha pahalı. Devletin biraz daha imkan vermesi lazım. Özellikle tek başına tatil yapmak isteyen bu insanların tuvalet, elektrik, su ihtiyacı, alışveriş yapabileceği noktalar gibi bir sürü ihtiyaçları var. İnsanları biraz doğaya yönlendirmeli ve onlara da bir takım imkanlar sunmalı. Devletin, insanların doğaya yönlenmesinde destek olması lazım. Bir kamp yerine gidiyorsunuz, tıklım tıklım dolu, dip dibe tatil yapmaya çalışıyorsunuz. Doğaya gelmişsiniz, önünüzde karavan dolu, onu istemiyorsunuz. O nedenle de belki kamp dışı yerler tercih ediliyor.

Bu değerli söyleşi ve bilgiler için Güney Karavan sahipleri Sayın Ender Güney Bey ve Sayın Ebru Güney Ünlü Hanıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgi ve saygılarımla

Fatma Marmara

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: