• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

YAPAY ZEKÂ HEPİMİZİ ETKİLİYOR

15.03.2024 11:00:06

(Bu teknoloji kullanımı, dünyadaki gelişmiş ülkeler arasında kıyasıya sürdürülürken, bu yarıştan millet olarak geride kalmamamızı ifade eden, bir yazıdır.  Lütfen, yazıyı sonuna kadar okumanızı dilerim)


Öncelikle yapay zekâ nedir sorusuna kısa bir cevap gerek.
Yapay zekâ, bilgisayar programları veya sistemleri aracılığıyla, insan benzeri zekâya sahip olabilen bir teknolojidir. İnsanlar gibi düşünebilir, öğrenebilir ve problem çözebilirler. Çünkü insan zekâsını taklit etmeye yeteneğine sahiptirler. Yani  öğrenme, mantık, problem çözme, algılama, anlama gibi yetenekleri içermektedir.

Ancak insanlar gibi düşünemezler, hissedemezler ve duygusal değillerdir.
Dünyada var olan,
ChatGPT, Pictory ve Genesys, CleanUp.pictures ve its Alive, Sera, Google asistan,  Alexa gibi sanal asistanlar bu konunun en güncel bilinen örneklerindendir.

Bu cihazlar konuştuğunuzda, sizi anlıyor sorularınıza yanıtlar veriyor ve size yardımcı oluyorlar. Yani asistan olarak bu başlı başına bir yapay zekâ teknolojisi örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Bu asistanlar doğal işleme sistemleri ile konuşmalarınızı anlıyor ve cevapları anında hazırlıyorlar.
Bu teknolojilerin bizleri bu teknikle anlaması, bu yapay zekâ araçlarının günlük yaşamlarımızla nasıl iç içe olduğunu anlamamız için,  güzel bir örnek

Peki, neden, yapay zekâ bu kadar önemli bir konu sorusu akla geliyor.

Çünkü Yapay zekâ birçok alanda büyük bir etki yaratmakta ve hayatımızın birçok alanında kullanılmakta.

Farklı pek çok alanda devrim yaptığı gibi “örneğin” bu teknolojilerin kullanımı ile tıp alanında hastalıkları daha erken teşhis edebiliyor veya otomotiv sektöründe içimizde bulunan artık sürücüsüz arabaları otomatik olarak sürücüsüz kullanabiliyoruz. Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür.

EĞİTİMDE YAPAY ZEKÂ.
Bir kısım öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler, bilim insanları yapay zekâyı eğitimde kullanıyorlar. Geleceğin teknolojisi olarak görülen yapay zekâ bu nedenle de büyük bir öneme sahip. Yapay zekâ büyük miktarda veriyi hızlı bir şekilde analiz edebiliyor bu daha iyi kararlar almamıza yardımcı oluyor.

Yapay zekâya yeni kuşağın uyumlu olmasına karşılık, eğitimcilerin de uyumlu olması politikaları geliştirilerek, bütün öğretmenlerin yapay zekâ dilini uygulamada kullanabilecekleri seviyeye çıkarılması gereklidir.

Şu anda ücretli yapay zekâ kursları salgın hastalık gibi yayılırken temelinde para kazanma hırsı var.
Mili Eğitim Bakanlığı ise öğretmenlerini para tuzaklarından, amacının en olduğu bilinmeyen kişilerden kurumunu kurtararak, bizzat kendi uzaktan kurslarıyla, öğretmenleri ortada bırakmaması gerekiyor.
Hatta velilerin de, bu programlara dâhil edilmesi ülke yararınadır. Kalkınmanın da temelidir diyebiliriz.

Okullarında yapay zekâ ortak dilini kullanabilmesi, gelecek adına millet adına hepimizi yakından ilgilendiriyor.

YAPAY ZEKÂDA ENDİŞELER VE TEHDİTLER.

Yapay zekâ her geçen gün gelişirken, etik alanında veri gizlediğinde veya gelecekte verilerin dağıtım kaygısı gibi seçeneklerin bazı endişelere neden olmakta yapay zekânın yanlış ellerde kullanılması özel hayatın gizliliği, bankacılık sektörünün tehdit altında olması,  işsizlik kaygısı gibi konularda bazı endişelere neden olmakta. Dolandırıcılıkta kullanımları kişileri çaresiz bırakmabilmektedir. Devlet bunlara karşı donanımlı olsa da, gene de dikkatli olmak zorunludur.
  
Bu teknoloji gelişirken, insanlarımızın işlerini kaybetme konusunda, birçok endişeye mahal vermekte bu nedenle yapay zekâ gelişirken bu soruları da düşünmemiz çözümler bulma aracılığıyla bulduğumuz çözümleri yapay zekâyla entegre etmemiz gerekmektedir.
Sonuç olarak yapay zekâ hayatımızın her alanında nüfus ediyor bu teknolojiler her geçen gün gelişirken bunların kullanımı gelecekte daha da yaygınlaşarak devam edecek. Bu konuda insanlarımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve kültürel olarak toplum olarak yükselmemiz gerekecek.
 
 Bizler yapay zekânın potansiyelini anlamalı, onun iyi ve kötü yanlarını birlikte değerlendirmeli bu konuyla ilgili bizlerde değişim içinde olmalıyız.
 Bu teknolojileri kullanırken sorumluluklarımızı unutmamalıyız. Devlette hukuki ve yazılım olarak hazırlıklarını tam tamamlamak zorundadır.
Toplum olarak,  bu sorunların çözümünde hukukçulardan, sosyologlardan psikologlardan,  mühendislerden, bilim adamlarından, yazılımcılardan, felsefecilerden, genç bilimsel siyasetçilerden destek almalı ve bu yapay zekâ toplumuna bir an önce adapte olmalıyız.

DİKKAT BUYURUN
Yapay zekânın gücünü fark eden ve yönetebilen öncü devletler, dünya siyasetine, ekonomisine ve diplomasisine hâkim olanlar, olacaktır.
Yapay zekâ, yeni askeri teknolojilerin geliştirilmesinden karar verme modelleri tasarlanmasına kadar askeri ve siyasi konularda stratejik avantaj sağlayacak pek çok farklı alanda kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca jeopolitik analizler oluşturabiliyorlar.
Önümüzdeki 31 Mart yerel seçim sonuçlarını bile yapay zekâ ile tahmin edip, STRATEJİK yönlendirmeler yapılabiliyor.
***
Stratejik ve politik eksiklere rağmen, yapay zekâ çalışmaları özellikle gelişmiş ülkelerde hızlı bir şekilde artmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Japonya, Almanya, Hindistan, Fransa ve Kanada yapay zekâ araştırmalarında ve patent başvurularında dünyada öncü konumdadır.
ABD yapay zekâ konusunda dünya lideridir.
Çin hızlı bir şekilde ABD’ye yetişmeye çalışmakta ve dünya liderliği için ABD’nin karşısındadır.
ABD ve Çin arasında, uzayda, denizde ve ekonomik olarak uluslararası piyasalar üzerinde devam eden rekabetlerinde,  yapay zekâ her geçen daha belirgin hale gelmektedir. PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından hazırlanan ve yapay zekânın küresel ekonomiye etkilerini ortaya koyan rapora göre, yapay zekâ teknolojilerinin 2030 yılına kadar küresel ekonomiye akıl almaz bir  potansiyel bir katkısı söz konusu olacaktır.

Yapay zekâ ile üretimde verimliliği arıtabilen, askeri teknolojilerde yapay zekâyı kullanabilen ve yapay zekâdan ötürü yaşanacak sosyal değişimleri iyi yönetebilen ülkeler rekabette öne çıkanlar olacaktır. Gelişmekte olan ülkelerin etkin teknolojik yakalama (technological catch-up) politikaları geliştirmedikleri sürece, gelişmiş ülkelerle ile aralarındaki uçurumun açılacağı gerçeğinin farkında olmaları gerekmektedir.

Bu gelişmelerden anlıyoruz ki, dünyada gelişmiş ülkeler bu ekonomik, siyasal ve fiziksel üstünlüklerini sürdürürken, Türk ve İslam âleminin lideri konumundaki Türkiye’de bu yarışın içinde tam olmalıdır.
Bolu ilinde yaşayanlar olarak,  üzerimize düşen yapay zekâ çalışmalarının içinde bizzat olmalıyız.

Bu konu başta Bolu Valiliğini ilgilendiriyor ve bu gelişmelerin içinde olduğunu biliyoruz. Zaten, bizler bu gelişmelerin gerisinde kalamayız.
Bolu’da, Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü, eğitimcilerimiz, yöneticilerimiz, okullarımız ve öğretmenlerimiz yapay zekânın merkezleri olmak zorundadır.
Ardından aileler de bu çalışmaların merkezinde olmalıdır.

Ayrıca, gündemde olması nedeniyle mahalle muhtarlıkları “isim olarak” kaldırılarak, yerine MAHALLE YAPAY ZEKÂ merkez yönetim birimleri oluşturacak şekilde düzenleyip,  kaliteyi mahalle ve sokağa taşınmalıdır.
 
Teknoloji ile iç içe olan çocuklarımızı Tik Tok, diğer sosyal medya eğlencelerinden kurtarıp, yapay zekâ çalışmalarına yönlendirmemiz şart.  Gelecek asrın ezilmeyen, itilmeyen, İsrail’e, ABD ve AB ülkelerine ezdirilmeyen,  imanlı ehlisünnet itikatlı millet olmak zorundayız.

Bu ilmi millet olarak, yeteri kadar almak farzdır.

Türkiye İstiklal marşında yazdığı gibi “KORKMA” diyerek, yapay zekâyı ileri ülkeler seviyesine çıkarma çalışmalarına katılsa da, koşar adım zirvedeki ABD’yi yakalayıp, geçmek zorundadır. İşte bu bir nevi,  KIZILELMA dır.

Bu hedef,  bu coğrafyadaki her evladımızın birinci parolası olmalıdır.


F. Bayramoğlu
15/03/2024

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Yusuf Akdeniz  (16.03.2024 10:22:39)

    Aklına yüreğine emeğine sağlık müdürüm, Kaybedecek hiç zamanımiz yok.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: