GÜZELLİKLERİ GÖRMEK EN GÜZEL HALİ İLE

13.09.2011 00:00:01

13.09.2011

Bayramda Göynük’e büyüklerimizi ziyarete gittik. Bu ziyaretler bir gelenek haline geldi, uzaklarda da olduğumuzda durum hiç değişmedi.

Bir başkadır zaten güzel Bolu’muzda, şirin ilçelerinde, beldelerinde, köylerinde bayramlar. Hala eski örf ve adetler devam etmekte, buna da sımsıkı sarılmış genç nesillerimizi görmek ise bana ayrı bir gurur vermekte.

Birkaç gün önceden başlar hazırlıklar büyük bir heyecan içinde. Çörekler, börekler, sarmalar, baklavalar birbiriyle adeta gizli bir yarış içinde. Ama ne bir kıskançlık nede bir art niyet vardır bu işte.

Her ziyaret ettiğiniz evde bayram boyunca ikram edilir ki zaten mideyi de birkaç gün önceden boş bırakmak gerekir. Hepsi birbirinde güzel ve lezzetlidir, geriye çevrilmeye kıyılamayacak kadar.

Normal zamanlardan farklıdır sabah kahvaltısı da. Etli pilavlarda girer bu kez devreye, o su böreklerinin, baklava ve sarmaların yanına. E nede olsa aşçılar diyarı, kadını erkeği herkes beceriklidir işte..

Tatilin uzun olması, yine herkesi toplamıştı buralara. İzmir’den, İstanbul’dan, Antalya’dan daha doğrusu yurt içinden, yurt dışından her yerden gelinmişti. Öyle ya uzaklarda memleket hasreti bir başka olur. Tüter buram buram tüm benliğinde. İnsanın deniz tarzı alternatifleri gözü göremez bile.

Aslında bir amaç da çocuklarımıza örf adetleri göstermek, aktarmak değil mi?. Unutulmasın büyükler, akrabalar, dostlar ve hep yaşansın bu güzel bayramlar diye. Ne iyi yapmışız işte semeresini gençlerimizden aldık bile.

Ama birde o yollar Göynük’e giderken insana gına getirten. Benim çocukluğumdan beri bir türlü bitmeyen, yılan hikâyesine dönen, yıllardan beri süren yapım çalışmaları.

Zaten kıvrım kıvrım virajlar, rampalar, iniş çıkışlar. Üstüne üstlük birde uzun süren yapım çalışmalarından dolayı çukurlar ve havadaki toz toprak. Yol kenarındaki ağaçlar bu tozla nasıl beyaz elbise giyinmiş vaziyette ise bizde indiğimizde aynı durumda oluyoruz işte.

Bir an düşünüyor insan benim yerimde yabancı bir turist olsa diye. Öyle ya merakla görmek isteyenler var; bu güzel yerleri, bu güzellikleri. Bu durumda vazgeçer çoktan döner geriye. Bir an önce bitmesi için uğraşmak yerine bırakılıyor öyle aylarca, yıllarca toz toprak ve çukurlar içinde.

Tamam, bazı yerlere dolgu yapılmış bir önceki seyahatimize göre farklı ama ilk yağışlarla dönecek yine eski haline. İstiyoruz bizde haklı olarak, bu güzellikleri hep görmek en güzel hali ile…

Sevgi ve saygılarımla..

Fatma Marmara