• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

DEĞİŞİM VE GELİŞİM

26.09.2011 00:00:01

DEĞİŞİM VE GELİŞİM

 26.09.2011

Bolu deyince akla muhteşem doğal güzelliklerinin yanı sıra, yetişen çeşitli ürünleri, bereketli tarlaları, bağları, bahçeleri, yemekleri, bunları harika olarak sunan aşçıları, dost canlısı, hamarat insanları gelir.

Ayrıca büyükbaş,  küçükbaş ve av hayvanları, buz gibi sularında yetişen alabalıkları, mis gibi ciğerleri dolduran çiçek ve çam kokuları da gelir peşi sıra.

Bir yığın markayı barındıran ve en önemli geçim kaynaklarından biri haline gelen kümes hayvancılığı da, beyaz et festivali kapsamında kutlanmaktadır doğal olarak. .

Bu güzel şehir iki gün süren festivalde, değerli sanatçı ve konuklarını ağırlamaktadır. Çeşitli etkinlikler, yarışmalar, tiyatrolar, danslar ve renkli stantlarıyla da bir başka göz doldurur. Eskiden olan panayırların gelişmiş, farklılaşmış hali yaşanmaktadır.

Bolu’muz da son zamanlarda sokağında, caddesinde, tarlasında, dağında bir değişim ve gelişim olmaktadır. Bir yanda bitmeyen ve çeşitli çalışmalar yüzünden bozulmuş engebeli asfaltı, yolları ile zorlu bir yaşam sergilemektedir. Diğer yanda ise hızla yükselen binalar, yeni açılan büyüklük ve özellik adına birbiri ile yarışan, alış veriş merkezleri, yeni oluşturulan gölleri, parkları ile tam bir başkalaşım içindedir.

Tabii bunda Türkiye’nin en zengin ili olması da bir etken! Neden ne olursa olsun bölge için mükemmel bir gelişim ve yeni iş sahaları, daha çok çalışabilecek, işsizlikten kurtulacak kişi demektir bu durum.

Aslında sosyal birlikteliği de artırır böyle yerler. Öyle ya festival alanında, ya da alış veriş merkezinde tanıdık tanımadık kişilerin bir araya gelişi, selamlaşması, küçücük tebessüm edişi, bir kaynaşma şeklidir. Yaz boyu çalışılıp ürün toplanan tarla ve bağların, gidilen göller ve piknik alanlarının ardından farklı bir ortamda olma, nefes alma durumudur.

Eskiden gelme bir sözdür, düğün eğlence gökyüzünde de olsa merdiven kurulur. Festivalde ki konser alanında da durum tam da buna benzerdi. Genci yaşlısıyla, neredeyse tüm halk oradaymış gibi büyük bir kalabalık vardı.

Oturulacak yerlerin kısıtlı olması insanları tuvaletlerin üzerindeki plastik çatıya çıkarmış. Öyle fazlaydı ki oradaki kişiler, neredeyse çöktü çökecek. Yan tarafındaki büfenin çatısı da ondan farklı değildi. İşte kazaya davetiye çıkarmak da buna denir.

Özellikle yaşlılar için daha çok oturulabilinecek yerler yapılmalıydı, Kardelen meydanındaki beton saksıların arasına ve etrafına. İnsanlar ne yapacağını bilmeden, bezgin bir aşağı, bir yukarı dolaşıyordu konseri beklerken.

Biraz daha fazla ve farklı stantlar da çözüm olabilirdi. Boş beklemenin verdiği sıkıntı ile yine ellerde yasaklanması düşünülen ya da çözüm getirilemeyen çekirdekler ve kabukları, yine yerlerde.

Bazı illerimiz de çekirdek satılırken yanında mutlaka kesekâğıdı ve birde poşet veriliyor, sıkı sıkı tembih edilerek esnaf tarafından. Zaten yere atmaya kalktığında çöpü, çevredeki insanlardan da uyarı ve ters bakışlar hemen geliyor. Bu da bir etkileşim şekli, atacağı varsa da atamıyor.

Burada da birbirine baka baka, işte onlarda atıyor zaten, düşüncesi hâkim. Aslında her şey kişilere bunları en güzel şekli ile anlatabilmekten geçiyor, ister görsel olsun, ister işitsel.

Aslan yattığı yerden belli olur. Bu şehir hepimizin evi o nedenle temiz tutmamız gerektiğini de unutmamalı. Bizlerde o üstü açık çatı altında yaşayan hane halkıyız. Yaptığımız her hareketimizle de çocuklarımıza ve çevremizdekilere örnek olmalıyız.

Sevgi ve saygılarımla..

Fatma Marmara

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: