• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

GİDEN GERİ GELMİYOR

19.12.2011 00:00:01

GİDEN GERİ GELMİYOR

19.12.2011

Dedemi yüzyıllık çınarı kaybedişimizin daha 40. Günü dolmadan, ailemiz ikinci bir acı ile sarsıldı. Babamı, canımı, evimizin direğini kaybettik. Öyle büyük bir acı ki anlatılması mümkün olmayan, yüreğimizi dağlayan.

Her yerde görüyorum, sanki yaşıyor, evin bir köşesinden çıkıverecek gibi. Masadaki yerinde arıyorum neden oturmadı derken, bir anda gerçek dank diye çarpıyor yüzüme, yüreğime. Mengene ile sıkışıyor adeta kalbim, gözümden damlalar süzülüveriyor. Ağlama diyorlar, ağlama rahat edemez yerinde. Elimde değil ki hiç birimizin elinde değil. Ateş düştüğü yeri yakıyormuş, gerçekten de hem de çok.

Arayan soran herkesten Allah razı olsun ve çok teşekkür ederim.

Sini sini yemekler geldi, yedi gün boyunca. Göynük bambaşka, adetleri gelenek ve görenekleri ile. Bir kez daha şükrettim, burada, bu coğrafya da böyle güzel insanların arasında dünyaya geldiğime. Ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Gelen giden herkes, sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar, ev doldu taştı. Meğer ne çok seveni varmış, ne çok seviliyormuş babacığım. Öyle ya kimseye karışmaz, hiçbir canlıya kış demezdi, herkese bir şekilde yardım eder, yanında olurdu. Ne kırgınlık ne kızgınlık bilirdi. Lokantamız varken hatırlıyorum dualarla çıkanları.  

Göynük’ün Kamil amcasıydı hep, nur içinde yat canım babacığım, mekânın cennet olsun.

Göynük’te kaldığım günler içinde her gün bir ölüm anonsu duydum, ne çoktu acıyı yaşayan aileler. Azrail hep oralarda mı dolaşıyordu ne? Aslında çoğu küçük yerler de olduğu gibi buranın da gençleri dışarıda, başka şehirlerdeydi,  Çalışmak, karnını doyurmak adına. Kalan yaşlılarda bir bir göç etmekte işte dünya âleminden, ahret âlemine.

Yedi sinde hayır dağıtırken Göynük’ün her sokağını dolaştık tek tek. Meğer çocukluğumu burada bıraktığım, bu dik, ara sokaklar, Arnavut kaldırımların kenarlarına sıralanmış ahşap evleri görmeyeli ne çok zaman olmuş ve ne çok özlemişim geçmişimi. Arkadaşlarımla oyunlar oynadığım her mahallesini karış karış, koştura koştura dolaştığımız memleketimi. Başka yerde yaşamak, iş hayatı derken ne kadar da ihmal etmişim, anılarla birlikte geride bırakmışım her şeyi. Yıllarca gelip, gittiğim yalnızca kendi mahallemiz ve çarşısı olmuştu hep.

Şimdi bir söylentidir gidiyor, Göynük küçültülüyor diye. Askerlik şubesi gidiyor, TEK Mudurnu’ya gitti, hastane küçülüp sağlık merkezi haline gelecek, raporlar artık Mudurnu’dan verilecek diye. Belediye başkanı ile görüşmemde 15 yataklı hastane yapılacağını ama askerlik ve sağlık sisteminin kendi içinde değişime uğrayacağından bahsetti.

Göynük en eski yerleşim yeri ve en uzak ilçe. Tüm güzelliğini ve sayısız medeniyetlere ait tarihlerini, ipek yolunu, kültürünü, dokusunu, üzerinde görsel olarak da barındıran yer.

Nasıl giderler ta 50km. uzaklıkta ki Mudurnu’ya işlerini halletmeye, burada kalan bu yaşlı insanlar?. Sahip çıkalım bu ilçeye, ilçemize. Gidenler geri gelmiyor işte…

Sevgi ve saygılarımla..

 

Fatma Marmara

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: