• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

BU DA BÖYLE İŞKENCE

20.02.2012 00:00:01

BU DA BÖYLE İŞKENCE

20.02.2012

Bir süre önce, engebeli parkur başlıklı yazımla, güzel Bolu’nun çirkinleşen yüzünü anlatmıştım. Şehir içinde gına getiren tamamı çukurlardan oluşan yollar, dolayısıyla tamirhanelerden çıkmayan araçlar. Sürekli değişen gidiş dönüş güzergâhına bağlı harcanan yakıt ve bundan dolayı güzü gülen benzinciler. Öyle ya çıkıyorsunuz yola bir levha burası kapalı siz bu gün şurayı kullanın. Aradan birkaç saat geçmeden, yok vaz geçtik burayı kazıyoruz, siz diğer taraftan dolaşın levhası.

Öyle yayıla yayıla, rahat rahat araç kullanmak yok. Girin sıraya zincir olun arka arkaya aceleniz ne? Yolda bölündü plastik bariyerlerle. Bazen köprü trafiğinde beter halde. Hem en iyi şekilde araç kullanma hem de sabrın sınanma sınavı sanki. Her yer delik deşik kaçacak geçecek yer yok. Mutlaka giriveriyorsunuz binlerce çukurların, birinden kurtarsanız bile bir diğerine. E halk da sabırlı, sessiz ve sakin. Öyle isyankâr, asi, baş kaldıran değil, birazda sindirilmiş sanki.

İli böyle olurda ilçeleri iyi durumda olur mu? Tabii ki hayır, yıllardır bitmeyen, Göynük yolu. Delik deşik her yer çukur 90 km. mesafe hep aynı durumda. İçlerine kar ve yağmur suları da birikmiş kestirmek mümkün değil çap ve derinliğini. Bu güzergâh boyunca yan yana el ele tutuşmuş göletçikler.

Sanki yolculuk yapmıyorsunuz da zıp zıp dasınız. İçiniz dışınıza çıkıyor, organlarınız yer değiştiriyor. Bu yolculuğu yaptığım gün otobüste yeni ameliyattan çıkmış bir hasta vardı. Eskisi gibi hastanelerde uzun süre yatmak yok. Ertesi gün taburcu ediliyor dikişli haliyle. Şimdi düşünün bir bu kişinin o arabada, o yollarda çektiği acıyı ve işkenceyi.

Türkiye’nin en güzel turistik yerlerinden buralar. Özellikle doğasıyla her mevsim kişileri kendine çeken. Bu yollara giren bir daha gelir mi? Buraları tavsiye eder mi? eşine dostuna sizce. Ankara  ile İstanbul ortasında insanları hafta sonu tatilini geçirmeye geldikleri, dinlenip huzur buldukları şirin sakin köşeler.. Hala bitirilmesi için iki yıl sonra mı? üç yıl sonra mı? tartışmaları yapılmakta. Bu süre içinde neden kara yolları bu deliklere mıcır, çakıl dökmüyor? Hiç değilse halka hizmet adına geçici de olsa bir çözüm olmuyor?

Bir de her gün gidip gelen, bu yollarda taşımacılık yapanları düşünün. Değil 20 km ile gitmek, 10 km. hız bile yapsalar, çukurdan kaçabilme gibi bir kurtuluşları yok. Ben arada bir gidiş gelişe dayanamazken, onların halini düşündüm içim acıyarak. Bir insana yapılabilecek en büyük işkence bu olsa gerek.

Defalarca dilekçeler toplanıp gerekli mercilere iletilmiş ama değişen bir şey yok. yıllardır bu çekilen çilenin devam ettiğini, artık güven ve umutlarının da yitirildiğini söylüyorlar. Buradan en çok oyun bu partiye çıktığını ama sorunlara hiçbir şekilde çözüm bulunmadığından dolayı pişmanlık duyduklarını ekliyorlar.  Madem yapılmayıp böyle kalacak bitirilemeyecekti, neden başlandı? Eski hali bundan bin kat iyiydi diyorlar. İlçe ve nüfus ortalamasına göre kişi başına düşen araç sayısının oldukça fazla olduğu, bunun bile göz ardı edildiğini de belirtiyorlar.

Hemen yapılacakmış gibi, yolun her iki tarafından, tamamen ağaçlar kesilmiş. Sanki burada ki amaç yol değil de ticari gelir düşüncesi, kapanın elinde kalsın gibi. Genç ağaç, yaşlı ağaç diye bir şey yok, ormanın içine doğru ilerlemiş ve ilçeye kadar devam etmekte bu şekilde. Doğa bir daha kendini nasıl yenileyecek? Ne kadar sürede tekrar bu hale gelecek?  İleriki yıllarda bu kalan ormanlarda yetmeyecek. Öyle ya ihtiyaç denip hep kesilmeye devam edilecek. Şimdiden zararını görmekteyiz küresel iklim değişiklikleri ile. Ne zaman bir şeylerin farkına varılıp da dur denilecek bu gidişe?

Sevgi ve saygılarımla..

 Fatma Marmara

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: