HAREKETE GEÇMELİYİZ

27.02.2012 00:00:01

HAREKETE GEÇMELİYİZ

27.02.2012

Baharın müjdecisi ilk iki cemre havaya ve suya düştü. Martın ilk haftasında da son cemre toprağa düşecek.

Bu sene buzları, soğuklarıyla, dolu dolu kar yağışıyla bir kış yaşandı. Türkiye’nin batı bölgelerinde bile daha yoğun hissedildi. Yıllar sonra İzmir yeniden kar gördü. Tabii ki daha soğuklar bitmedi. Normal de mart ayı kendini bu yönüyle en çok hissettiren aydır. Eskiler, mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır derdi.

Bahar herkesin en çok sevdiği doğanın uyandığı, kıpırtıların yeni umutların oluştuğu, sevginin coşku içinde yaşandığı mevsimdir. Aslında her mevsimin ayrı bir güzelliği var, kışında. Sadece görsel olarak mı? Tabii ki hayır, yaşamın devamı içinde gerekli bu yağışlar. Barajlarımız göllerimiz sadece yağmur suyu ile dolmuyor. Yağan karların toprak tarafından ağır ağır emilmesi ile de yer altı depoları dolmakta.

Ama her şey baharın güzelliği gibi gitmiyor. Küresel iklim değişiklikleri, tüm dünyada yaşandığı gibi ülkemizde de kendini gösteriyor. Doğal afetlerde daha fazla arttı son yıllarda. Her gün bir yerlerde küçük büyük depremlere bağlı yaşamlar, yaşanan mekânlar yok olmakta. tsunamiler, seller ve toprak kaymaları ile insanların hayatı kararmakta.

Dünyamız büyük bir risk altında. Buzullar eriyor, mevsimler değişiyor, bitki ve hayvan türleri yok oluyor. Bir tarafta çölleşme ve açlık oluşurken, diğer bir bölgede aşırı yağışlara bağlı ekim dikim yapılamıyor. Bu değişimdeki en büyük pay tabii ki bizim.

Nüfus artışındaki hız, çarpık kentleşme, sorumsuzca enerji tüketimi, atmosfere saldığımız gazlar. Doğal kaynakların kullanımındaki yanlışlık, savurganlık, zirai ilaçlarla başka canlılara verdiğimiz zararlar. Bilinçsizce avlanarak türlerin yok edilmesi, keserek ve yakarak ormanların yok edilmesi, kurutulan bozulan tatlı su yatakları dereler, rastgele atılan çöpler. Bu atılan plastik çöpleri yiyecek sanarak yutan ya da poşetlerin içine kazara girip, çıkamayıp boğularak ölen hayvanlar.

Bizler birey olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Harcadığımız enerjiyi, suyu; kullandığımız kâğıdı, yakıtı, attığımız çöpü, diktiğimiz ağacı, yaşamasına yardımcı olduğumuz diğer canlıları ile buna mecburuz.

Çözümün bir parçası olmak için hiç beklemeden harekete geçmeliyiz. Sudaki ayak izimizi, karbon ayak izimizi bilmeliyiz. Gelecek kuşaklarımız için, yaşlı dünyamızın sağlıklı ve daha uzun ömürlü olması için, onu saygı ve sevgi ile korumalıyız.

Sevgi ve saygılarımla..

Fatma Marmara