• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

BOLU DA SANATA DAİR 1.Bölüm

23.06.2014 00:00:00

 

Birkaç hafta önce şövalelerimizi, boyalarımızı, tuvallerimizi ve fotoğraf makinelerimizi aldık; büyük bir değişim geçiren Bolu Kent Meydanına gittik. Bolu Görsel Sanatlar Derneği üyeleri olarak meydanın resmini yaptık, fotoğraflarını çektik. Yaklaşık 10 sanatçı, sanatçıya ilham veren Bolu’muzun güzel halkıyla bir arada olalım istedik.

 

Merak, beğeni, ilgi ile izlendik. Halkla böyle sanatsal bir oluşum içinde ki kaynaşma daha bir farklı daha bir güzel oldu. Bende yapabilir miyim acaba? Soruları sordular belki kendilerine içiten içe, bizim gibi renklere bulanmayı istediler belki de. Kim bilir ne cevherler vardır? Ama bilemiyor ki tutmamış hiç fırça. Ruhunda nasıl bir duygu var yansıtıverecek bilse tuvaline.

Geçtiğimiz ekim ayında Seben de Solaklar Vadisi’nde Türkiye Almanya Kültürlerarası Sanat Çalıştayı yapmıştık. Halkımızın çalıştay esnasında ki çalışmalarımızı görme şansları olmadı ama buradan basından öğrendiler ve açtığımız sergilerde ortaya çıkan eserleri görebildiler. Bolu Kent Meydanı’nda yapılan bu çalışma bu yönden de anlam oluşturdu. Bu çalışmaları sık sık tekrarlamayı düşündük üyesi olduğum Bolu Görsel Sanatlar Derneği olarak.

Bolu Görsel Sanatlar Derneği Başkanı ve AİBÜ GSF Resim Bölümü Başkanı Mehmet Alagöz ile söyleşimiz de:

Almanya’dan Bolu’ya geliş nedeninizden kısaca bahsedebilir misiniz?

Bolu da güzel sanatlar fakültesi kurulacak denildi, bu beni heyecanlandırdı. Bolu da ilk defa diplomasında sanatçı, ressam yazan öğrenciler yetiştirecektik. O duyguyla geldim. İlk öğrencilerimiz bu sene 4. Sınıfa geçtiler ve önümüzde ki yıl ilk mezunlarımızı vereceğiz.

Sanat ve zanaat arasında ki fark ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Sanat ve zanaat arasında fark vardır ve iyi ayırt etmek lazım. Sanatta, sanatçı duygularını katarak, kendine göre yorumlayarak bir eser ortaya çıkarır. Zanaatta ise planlanmış belirli bir ürünün, kazanılmış ustalık becerileriyle yılarca aynısını yapılır.

Almanya da yaşamış ve her iki tarafı da sanatsal yönden çok iyi değerlendirip gözlemleyen bir hoca olarak Türkiye ile Avrupa arsında ki sanat ve dernekleşme farklılıklarından bahsedebilir misiniz?

Ben 38 yıl Almanya da kaldığım için orada ki üniversite Braunschweig Güzel Sanatlar Üniversitesinde 7 yıl araştırma görevlisi olarak bulundum. 1979- 99 yılları arasında Alman Görsel Sanatçılar Birliği üyeliği ve yönetiminde görev aldım. 120 üyesi bulunan bu sanatçılar birliği sendikal bir yapıdır.  Braunschweig’de ki birlik Hannover’e bağlı, orası da bir üst kuruma bağlı şeklinde. Yani Seben Bolu’ya, Bolu da Ankara’ya bağlı gibi bir sistem şeklinde bu yapılanma. Toplamda 10 bin üyesi bulunan bir dernek. Mesleki odalar birliği gibi bir yapı.

Türkiye’de böyle bir dernek var mı?

Türkiye de UPSD (Uluslar arası Plastik Sanatlar Derneği) var. Bu anlamda yola çıkıldı ama Türkiye de böyle bir yapı gerçekleşmedi.

Bu yapılaşma neden önemlidir?

Böyle bir yapılaşma şu yönden önemli Almanya da sanatçı sigortası işliyor. 1983 yılında bu konuda sorunlarını giderdiler. Bunun en büyük mimarlarından biri ressamlar birliğidir.

Türkiye de mezun oluyor atölye açıyor ama sigorta ile bir gelecek güvencesi yok.  Sanattan beslenen kurumlar: yüksekokulları, galerileri, müzeleri, dernekleri düşünürsen sigorta buralardan kendini finanse ediyor.  Serbest çalışan sanatçı da sağlık sigortasından emekliliğine kadar, sigorta ile hayatını garanti kapsamı içine almış oluyor. Bu sistem sadece ressamları değil, oyuncuları da yani her sanat dalını kapsıyor. Üye aidatlarında toplanan gelirde genel merkeze gönderilmiş oluyor. Bu derneğin güçlü olmasını sağlıyor.

Bu derneklerin değişik tipleri de oluyor. Mesela sanatı destekleme derneği oluyor. Doktor, hakim gibi meslek gruplarının kurduğu sanat dernekleri bunlar. Ayrıca isterlerse galeri de kuruyorlar. Bazılarının kuruluş tarihi 200-250 yıl öncesine dayanıyor. Bunlar çok zengin sanat dernekleridir. Modern sanatı dünyaya biz yaydık iddiasındadırlar. Büyük sergiler düzenler, eser alabilirler. Bizim burada ki derneğimiz ise bu işi icra eden üyelerimizden oluşan ressamlar birlikleri anlamında bir dernektir diyebiliriz.

Almanya’da ki örneği tabi ki Türkiye de yapmak isteriz ama Türkiye ne zaman o duruma gelir bunu bilmek zor.

Devam edecek

Fotoğraflar: Fatma Marmara, Ümit Turpçu, Yüksel Bilgin, Yüksel Marmara

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: