• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR 5. Bölüm

30.07.2012 23:01:01

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR

 V.Bölüm

30.07.2012

 Urfa sergimiz ve yolculuğumuz da; gördüklerimi, duyduklarımı, yaşadıklarımı aktardığım yazı dizimin 5. Bölümü

  

Etrafta sağlı sollu Adana yöresinin ekili, bereketli toprakları uzanmakta. Çiftçiler sabahın çok erken saatlerinde gelmişler tarlalarına, kimisi sulama yapıyor, kimisi ilk ürünü kaldırmış ikinci ürün ekimi için tarlayı sürüyor. Daha şimdi den sabah 08.00 sıraları olmasına rağmen hava çok sıcak, gün ortasını düşünemiyorum bile. Biz cennet de yaşıyoruz, kıymetini bilelim.

 Yolun eteklerinde, dağların yamaçlarında zakkumlar, beyaz, kırmızı ve pembenin tonlarında çiçekler açmış. Zakkum (Nerium oleander) romantizm ve cazibenin simgesi olarak kabul edilen bu çiçek Nerium adını Yunan Deniz Tanrı’sı Nerium dan almış.  Oleander adını da yunan mitolojisine göre Leander den almaktadır.

 

Genç bir delikanlı olan Leander, karşı kıyıda oturan güzel kıza aşıktır. O nu görebilmek için de her gece yüzerek karşı tarafa geçer. Yine bir gece sevdiğinin aşkı ile yanıp tutuşan Leander, sevdiceğini görebilmek için kendini buz gibi sulara bırakır. Tam karşı kıyıya yaklaşmak üzere iken, fırtına ve azgın dalgalarla baş edemez, dayanamayarak kendini sulara bırakır. Dalgalar Leander’in cansız bedenini kıyıya getirir. Sevdiğini o halde gören genç kız, onun için topladığı çiçekleri, sevgilisinin üzerine serer. O günden sonra bu çiçeklerin adı Leander dir. Zamanla Oleander’ e döner.

 Akdeniz ve Ege bölgesinin simgesi haline gelen bu çiçekler zehirlidir ve M.Ö 3400 yıllarından beri var olduğu söylenmektedir. Yahudilerce kutsal sayılan bu bitki, bizim inancımızda da cehennem meyvesi olarak tabir edilmektedir. Hatta halk arasında yemeği beğenmeyip, yemeyenler için ” zakkumun kökünü ye”  denmiş, bu zamanla “zıkkımın kökünü ye” olarak değişmiştir. Aşırı sıcaklarda bile 15-20 gün susuz yaşadığından park ve bahçelerin tercih edilen çiçeğidir.

  

Pamuk ve günebakan ekili alanların arasından yolculuğumuz devam ediyor. Pamuk tarlalarını görünce yumuşacık pamuk yatağı arıyor, yorgun bedenim. Tesislerde görmeye alıştık da burada yol boyunca gördüğüm tabelalar dikkatimi çekiyor “ araba hırsızlarına dikkat” diye. Böyle insanların varlığı beni çok üzüyor ve rahatsız da oluyorum tabii. Başkasına ait bir şeye sahiplenmeye kalkma ve onu zorla alma, çalma; haram helal duygusu yitirilince, kişilikler de böyle bozuluyor işte.

  

Yunus Emre geliyor aklıma ve bizim oralarda anlatılan efsanesi. Derenin getirdiği elmayı ısıran Yunus, daha yutmadan haram duygusunu yaşıyor ve dere boyu elma bahçesini bulmak için geriye gidiyor. Bahçenin sahibi Taptuk Emre’ye ulaşıyor. “Bir an nefsime yenildim derenin getirdiği elmayı ısırdım helal ediyor musunuz?” diyor. Hayır, cevabını alınca ve helalliği almak uğruna, kapısında köle oluyor. İşte kişiyi erdemli ve İnsanı Kamil yapan davranışlardan biri de bu.

  

Analıkızlı çorbası, şalgam suyu, kebabı ile ünlü Adana’dan, yolun iki tarafında ki meyve bahçelerinin arasında, Ceyhan’a doğru ilerliyoruz. Anavarza, Tumlu (Dumlu) ve Yılan Kalelerini görmeyi isterdim ama Urfa’ya da biran önce gitmemiz gerekiyor. Zira tablolar sıcakta üst üste arabada yığılı durumda. Dağ kaleler zincirinin ilk halkası Yılan Kalesi, halk arasın da  Şahmaran Kalesi olarak ta söyleniyor. Yan tarafta ki dağın tepesinde görünen kalenin uzaktan fotoğraflarını çekmekle yetiniyorum.

 

Mola için yine çok güzel görünen bir tesiste duruyoruz. Dinlenmek için durduğumuz bütün bu tesislerde dikkatimi çeken tuvaletlerde ki bakımsızlık ve hoş olmayan görüntüler. Çeşmeler bozuk, lavabolar ve tuvaletler pislik içinde, tuvalet kâğıdı yok.

 Durduğumuz bu tesiste de uzak doğudan turistleri getiren birkaç otobüs vardı. Dost canlısı, insanın gözünün içine bakarak gülümseyen bu çekik gözlü insanların, tuvaletlerden çıktıktan sonra yüzlerinde ki o gülümseyen ifade, yerini tiksintiye bırakıyordu. Bu toprakların bir ferdi olarak ben utandım onlardan. Böyle nezih ve dışarıdan bakımlı, güzel görünen yerlerin, bu konuda daha dikkatli olması gerekmiyor muydu?

                                                                                                          Devam edecek

 

Fatma Marmara

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: