• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR 11. Bölüm

10.09.2012 01:01:01

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR

 XI.Bölüm

10.09.2012

 

Urfa sergimiz ve yolculuğumuz da gördüklerimi, duyduklarımı, yaşadıklarımı aktardığım yazı dizimin 11. bölümü. Harran..

  

Ha-ra-na şimdiki adıyla Harran, döneminin önemli ticaret merkezi ve ay tanrısı Nanna(Sin) ya ait tapınağı ile birçok kavmin de gelip geçtiği, M.Ö 5.000 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi ile zamanın görkemli kenti. O bölgede farklı kültürler yaşanmış ve yaşanıyordu, bende bunu orada yaşarcasına hissetmek istiyordum. Kümbet evleri gördüğümde heyecanım daha da arttı.

  

Önce 1185 yılında vefat etmiş Şeyh Yahya Hayat el-Harrani türbesini ve hemen bitişiğindeki tarihi camii ziyaret ettik. Yeşillikler içinde huzur veren bir atmosferi olan bu yerde Harran’ın tarihi mezarlığı mevcut ama süslemeli ve kitabeli şahideler toprak altında kalmış.

 

Önceleri 960 iken şimdi 580 adet olan Harran evlerinden Suruç ve Birecik ilçelerinde de olduğunu öğrendim. Buradakilerin farkı ise ağaç kullanmadan tuğla ile yapılmış olmaları. Konik kubbeli ve çamur sıva ile sıvanmış bu kümbet evler tepede bir baca deliği ile sonlanmakta. Her bir kümbet bir odaya ait olup, odalar içeriden birbiri ile bağlantılı. Kışın sıcak, yazın serin olan bu evlerde tavukların daha çok yumurta verdiği, diğer hayvanların daha uysal olduğu söyleniyor.

Cüllob ve Deysan ırmaklarının aktığı dönemde yemyeşil bir ovayken, şimdilerde ise çorak topraklarına tüneller vasıtası ile aktarılan Fırat Nehri can vermiş. Beyaz ve krem tonlarda çiçekler açmış, tohumları nazarlık olarak kullanılan üzerlik bitkilerinin arasından ilerleyerek, dünyanın ilk üniversitesinin olduğu yere geldik.

 İlk çağlardan beri ünlü bilim adamlarının, düşünürlerin, filozofların,  matematikçilerin, felsefecilerin, kimyacıların, gökbilimcilerin gelip geçtiği üniversite ve gezegenlerin, yıldızların hareketlerinin izlendiği rasat kule kalıntılarının arasındaydık. Burası talan edilmiş harabe alan görünümündeydi, işlemeli oymalı sütun ve yapı taşları rastgele sağda solda dağınık vaziyette duruyordu. Buraların restore edileceğini duyduğumda çok mutlu oldum, tarih ayağa kalkacak beklide bir daha ki ziyaretimde kendimi daha çok o yaşanmışlıkların içinde hissedecektim.

Yine Anadolu’nun ilk anıtsal, ilk revaklı avlulu ve şadırvanlı en zengin taş süslemesine sahip Harran Ulu Camii kalıntıları da aynı durumdaydı.

Etrafı tellerle çevrilmiş Harran kalesi ve surların en yüksek noktasına biri siyah biride kahverengi iki keçi çıkmış bağrışıyorlardı, buraların hâkimi biziz dercesine. 50 koridor ve 150 odadan mevcut olduğu tahmin edilen Harran Kalesi ve şehir surları ile muazzam bir canlı tarih sayfasındaydık adeta.

Burada yaşayan halkın İngilizce seslenmesi ve çocukların etrafımızı sarıp size buraları anlatalım diye ısrarcı davranması en önemli geçim kaynaklarından birinin turizm olduğunu gösteriyor. Saçlarıma çiçekler takıp boynuma sarılan küçük kızı, bize evini açıp yaşantısını anlatan ve örnek Harran evlerinde bizi ağırlayan, gözlerinin içi gülen o güzel insanların sevgisini hep kalbimde taşıyacağım.

                                                                                                          Devam edecek

Fatma Marmara

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: