• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

BAŞKA ÂLEMLERE DALMAK

18.02.2014 01:01:02

BAŞKA ÂLEMLERE DALMAK

28.01.2013

Bazen herkesin aklına gelen sorular vardır. Biraz merak, biraz tanımak, anlamaya çalışmak, hissetmeyi istemek gibi nedenlerden doğar. İnsanlar nelere üzülüp, nelere gülüyorlar? Neleri düşünüp ne şekilde yaşıyorlar? Dünya da aynı anda kaç insan aynı şeyi düşünüp konuşuyor? Gibi.

Aslında biz millet olarak da meraklıyızdır, hatta kendimizce psikoloğuzdur. Her derde derman olmayı da severiz. Üzülen, acı çeken, haksızlığa uğrayan karşısında suskun da kalamayız. Merak ederiz ve ne yapıp, edip öğreniriz. Bu sadece kişiler içinde değil her konuda meraklıyızdır ve öğrenmek isteriz. İstisnalar da vardır tabi.

Şimdi bu konuda sanal ortam bir harika, neyi öğrenmek istiyorsun? Sorunun ne? Daha sen ilk harfi yazdığın anda o sıralayıveriyor bir yığın seçenekler, örnek ve görüntülerle. Bu durumda hayat kolay, bilgiye ulaşmak kolay yani her şey çok kolaylaşmış oluyor. Lüzumsuz şeyler de depolamak zorunda kalmıyorsunuz hafızanıza, emeksiz, çabasız elde etmek oluyor her şeyi.

Artık sohbetler bile sanal, dertleşip konuştuğunuz kişiler, arkadaşlıklar da. Hiç tanımadan, bilmeden o kişileri tanıyıp anlamaya çalışmak.  Aslında siz dalmışken bu sanal âleme, etrafınızda ki yanı başınızda ki arkadaşlar, dostlar ve komşularla yapılan birliktelik, paylaşımlarda tükeniyor yavaş, yavaş.  Öyle ya bir an önce işlerini bitirip sanal dünyaya girmeyi düşünür hale geliyor insan.

Sinemaya ne hacet, bir tık orada en iyi ve yeni filmler, konsere ne gerek dinle istediğin müziği, tiyatro, oyun ne ararsan işte sınırsız erişim. Kitaplar gazeteler bile sanaldan okunuyor. Eskiden çabalarımızın bir değeri vardı, zira emek harcardık. Kütüphanelere giderdik. Kitapların kokularını hissedip, içimize çekerdik, birbirinden farklı gelirdi kokusu burunlarımıza.

Kitabı okumayı, orada tamamlama imkânımız olmadığında yanımıza alırdık. Kütüphaneci amca tanıdık, bilirdi de zaten kim hangi kitabı almış, not da tutmazdı. Bitirince geri getirir teslim ederdin. Aklın hep bir diğer kitapta kalırdı, biran önce elimdeki bitsinde onu alayım derdin. O kitaba koştuğunda, bir diğerine gözün ilişirdi. Güzeldi bu hali bile. Eskiden görevli sus işareti yapardı ve onca kalabalık suskun dururdu da şimdi sus diyecek kimseye gerek yok, kendiliğinden susmuş o salonlar, mahzun duruyor sıralarla masalar.

Günümüzde alış verişler de sanal. Gir sitelere tıkla gelsin kargo ile kapıya. Her türlü alışveriş, tüm ödeme ve para işleri de sanal. Öyle ya su faturası, elektrik faturası yatırmak için kuyruklarda beklemek yok. Tamam, belki rahatlık, kolaylık, zamandan tasarrufta oluyor haklılar. Ama yine de o kuyruklarda, bir gülümseme ile iletişim kurardın. Ardından başlardı sohbet, çevredekiler de dâhil olurdu bu konuşmalara. Bazen bir şeyler paylaşılıverirdi orada sıcacık, bazen de birlikte stres atma yeriydi.

Bir hareketlilik vardı hayatta, koşuştururken spor yapmaktı adeta. Hatta daha bir sağlıklıydı göz, sırt, bilekler ve omuzlarda. Sanal dünya rahatlık, kolaylık ve güzellik sunsa da; yine de gerçek dünyanın güzelliklerini, mutluluk içinde yaşamanız dileği ile.

Sevgi ve saygılarımla..

 Fatma Marmara

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: