• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

HEPİMİZ KARDEŞİZ BU ÖFKE NE DİYE

20.02.2015 00:00:02

 Çok formdaydı. Takım kaptanıydı. 10 numaralı formayı giydi. Hocası “senden en az 3 gol bekliyorum” dedi. Lider olma şansını ele geçirmişlerdi. Kaptan, liderliğin ve de kız arkadaşının maça gelecek olmasına çocuklar gibi seviniyordu

***

Karaçayırda, maç öncesi ısınırken, yüzünden akan terlere aldırmayarak, kız arkadaşını tribünde gözleriyle aradı. Onunla tribündeki kalabalığın içinden tüm şirinliğiyle kendisine el sallarken göz göze gelmişlerdi. Seronomi yapıldı, maç ta başlamıştı.

***

Olmayan bir şeyler vardı maçta. Rakip takım sahasına kapanmış, etten duvar örmüşlerdi.  
Hele bir pozisyon vardı ki, rakip üç numaralı oyuncu boş kaleye yuvarladığı topu son anda çıkarmış, kendisinin, herkesin umutlarını ve hayallerini geciktirmişti.
***
Golsüz biten ilk yarıyla birlikte devre arasında takım hocası, oyuncularına ümitle karışık hafif yollu fırça atarken, 10 numaralı kaptana dönerek gözlerini ona dikti ve” senden gol bekliyorum !” diyerek kaptana güvendiğini belli etmek istercesine sırtına birkaç kez sıvazlayarak vurdu.
***
Kaptan, ikinci yarı başlarken, gayri ihtiyari tribüne baktığında kendine bakan farklı bir çift gözü, kendine el sallarken gördü. Tribünlerde koro halinde “en büyük kaptan bizim kaptan” tezaruatları da başlamıştı.

***

Şu defanstaki  üç numaralı oyuncu olmasaydı 3–4 gol atmak içten bile değildi. Maçın bitmesine çok az bir zaman kaldı. Tribündeki destek sesleri ve rüyalarını süsleyen kız arkadaşının varlığı ile yedek kulübesinde heyecanlı hocasının kuşku dolu bakışları kaptanı germeye başladı. Kronometrenin finişe varmasına az bir zaman kala, kaptana kontra bir top geldi. Kaptan ofsaytta değildi. Herkes durakladığında o topla depara kalktı. Kaleci ile karşı karşıya kaldı. Kaleciye de çalımı bastı geçti. Kale tam boş olarak karşıdaydı.  Tribünlerde büyük bir coşku dalgası kaplamıştı. Herkes canhıraş bağırıyordu ”Hadiiii !””aslanım””işte buuuu”  “gol olsun artıkkk” “vurr beeee” “aslansın kaptannnn”
***
Kaptan
ın arkasından gelen 3 numaralı oyuncu imkânsızı gerçekleştirerek son bir gayretle sürtünüp kayarak, topu kornere vurmayı başarırken, kaptanla birlikte canhıraş şekilde yere düştüler. Hakem penaltıyı değil, korner atışını işaret etti.
Kaptan,  kız arkadaşının mahzun gözlerini, tribünlerin deli eden sessizliği, yedek kulübesindeki hocasının agresif hali, hayallerini ve takımın ümitlerini kornere atan 3 nolu gence, O da nefsinin en kirli yerinden, şuursuzca öldüresiye kafa attı. Kaptan, sinirlerine hâkim olamadığından bir-iki kez de yumrukladı. Tabi karşılığını da aldı, alt dudağı ve kaşı patlamıştı. Elinin tersine sürülen kızıl kanını ve tribündeki yüzünü kapatmış arkadaşını görünce  3 numaralı oyuncuyu çivili kramponlarıyla tekmelerken, bir yandan da tehdit ediyordu: “Senin ananı, sülaleni bu dünyada yaşatmayacağım, seni öldüreceğim ulan !” diye bağırıyordu.
Kaptanı ve üç numaralı genci zor bela ayırdılar. İki kırmızı kart hava da ardı ardına uçuştu.  Kaptan ve üç numaralı oyuncu aksak, kaşı, dudaklar patlak, başları önde yıkık halde sahanın içinden saha dışına gönderildi.

***

Kaptanın  annesini gecenin bir yarısı ……… hastanesinin acil servisine getirdiklerinde kaptan şaşkındı. Annesi ölümle yaşam çizgisinin tam üzerinde seyrediyordu. Annesini apar topar ameliyata aldılar.
Ameliyathanenin önünde saat, zaman ve beyinler durmuştu. Takdir Allahüteala’nındı. Kaptan içinden bildiği tüm duaları ve sureleri okuyor, Allahüteala’dan annesini kendine bağışlaması için boynu bükük bir halde dua ediyordu.

***

Kaptan, ameliyathanenin kapısından çıkan bayan doktora, annesinin son durumunu sordu. Doktor hanımefendi, annelik duygularıyla, kendine yalvarırcasına çaresizlik içindeki bakan kaptanın omzuna elini koyarak:ameliyat çok iyi geçti, Allahütealâ’dan umut kesilmez delikanlı, görünen o ki inşallah anneniz yaşayacak” dedi.
Kaptan, çevik bir hamleyle, iki eliyle doktor hanımefendinin elini kavrayarak hürmetle öptü.
Gerginliğin mutlu habere dönüşmesiyle kaptan, sinirleri boşandı ve gözyaşlarını tutamadı.
Biricik annesini kendine kazandıran, bu doktor hanımefendiye minnet duydu. İsteseydi ona gökyüzünden bütün yıldızları toplayıp getirebilirdi.
*** 
Doktor hanımefendi, yorgun ve bitkin haldeki kaptanı gecenin bir yarısı doktor dinlenme odasına aldı, Ona sıcak çay ikram etti.  Ne de olsa anneydi ve kaptan kadar da oğlu vardı.

***

 Onlar dinlenme odasındayken, içeri koşar adımla giren genç delikanlı, doktor hanımefendinin yanaklarından öpüp ”Canım annem,  arabanın anahtarları getirdim,  buraya bırakıyorum “ dedi. Kaptan, kapıdan koşarak giren  O delikanlı ile göz göze geldiklerinde, birbirlerine O mu, değil mi ? diye bakarken, kaptan ve o delikanlı birbirlerini iyiden iyiye tanıdılar.
***
Odaya koşarak giren genç, son maçtaki üç numaralı oyuncu ve ameliyatı yapan bayan doktorun, oğluydu.
Kaptan kıpkırmızı kesildi.  O karşısındaki üç numaralı oyuncuya, son oynadığı maçta kafa atıp, kramponla tekmelemiş, “senin ananı, sülaleni bu dünyada yaşatmayacağım, seni öldüreceğim dediğini kendine lanet ederek hatırladı.
Sanki  başından kaynar sular dökülmüştü. Başı göğsüne düştü. Kendide eridi, sanki buhar oldu.
***
Kaptan, ameliyat olan annesinin kendisine her zaman ettiği mühim tembihini hatırladı:
(Öfkelenen, dilediğini yapmaya gücü yettiği halde, yumuşak davranırsa, Allahü teâlâ da onun kalbini emniyet ve iman ile doldurur.) [İbni Ebid-dünya]
Özür dilemem gerek diye düşündü kaptan, helalleşmeliyim dedi içinden.
***

Doktor annesinden göz işareti alan, üç numaralı oyuncu gelip, kaptana elini tebessümle uzattı. Kaptan, kendine uzanan eli, utanarak saygıyla sıktı. Birden kucaklaştılar.
Kaptan, kısık bir sesle, üç numaralı oyuncuya: doktor annenize bundan sonra ben de, anne diyebilir miyim? dedi.
Üç numaralı oyuncu ise: Tabi, tabiî ki. Ne varki şimdi ameliyattan çıkan annemizi düşünmek zorundayız, sence de öyle değil mi? diye cevap verdi.

 

***  
Masa üzerindeki çalan cep telefonunun zilinden bir melodi yükselmeye başladı:
Hepimiz kardeşiz bu öfke ne diye, 
Yaşamak dururken bu kavga ne diye
! 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: