AY IŞIĞINDA MUTLULUK - 2.Bölüm

15.03.2015 15:22:21

Birbirlerinin gözünün içine sevgi ile bakarken “28 yıllık evliyiz ve Dünya’ya bin kez daha gelsek yine birbirlerimizi tercih ederdik. Biz birbirimizi büyüttük; ben onu o beni, sonra da 4 çocuğumuzu ” diye belirtiyordu Nuray& Erkan Çetin çifti.

-Yurt dışından, Almanya’dan geldiniz, her iki tarafı da değerlendirmeye aldığınızda, kendinizi nereye yakın hissediyorsunuz?

Nuray Hanım- Nereye giderseniz gidin, hangi ülkede yaşarsanız yaşayın, biraz ayak uydurmanız gerekiyor. Biz çok geniş, karışık, karma bir kültürle büyüdük. Irk, din, dil bizim için hiç önemli olmadı. Karşımızda ki insan bizim için çok önemliydi. Dünyanın ne tarafında olursanız olun, orada da yabancısınız, yaşadığınız ülkede de yabancı oluyorsunuz. Orada büyüdük, yetiştik ama özümüz her zaman buralı oldu. Oğlumuzun adı da Özüm. Özümüz, kendimiz, benliğimiz hep buralı. Biz buralıyız!

-Buraya gelme kararınızda ki etkenler nelerdi? Aldığınız bu karardan memnun musunuz?

Nuray Hanım- Bugün yurtdışında yaşayanlar, Türkçeye çok yabancı kaldılar. Dilimizi, kültürümüzü, çoğu şeylerimizi unutmaya başladırlar. Hep ülkemize gelmek ve kendi insanlarımıza bir şey vermek istedik. Geldikten bir süre sonra ikimizde en iyi bildiğimiz, mesleğimiz dediğimiz işi yapmaya karar verip, Moonlight cafeyi (Ay ışığı) açtık. İyi ki karar vermişiz. Çok güzel insanlarla bir aradayız, çok güzel dostlarımız oldu. Çok mutluyuz.

-Yıllardır ayrılmadan birlikte çalıştığınızı belirtmiştiniz. “Başarılı erkeğin arkasında bayan, başarılı bayanın arkasında da erkek vardır görüşünün” sizlere etkisinden bahseder misiniz?

Nuray Hanım-Evet, zira birbirimizi motive ediyor, birbirimizden enerji alıyor, destek oluyoruz.

Erkan Bey- Ev işinde olsun, ekonomide olsun bayanın güçlü olması her şeyi kazandırır ya da kaybettirir. Göz önünde ticareti erkekler yapsa da yine bu gücü bayandan alır. Eşimde yeri geldi erkek gibi yanımda durdu ama ev hanımlığını, anneliğini de yaptı. Üstlendiği görevler aslında haddinden fazla. Böyle olmasa zaten bu gün bu yerlere gelemezdik.

-İş yerinizde ki kriterleriniz nelerdir?

Nuray Hanım-Bizim burada ki amacımız insanların kendilerini rahat bir ev ortamı içinde bulması. Ya ben ya da eşim mutlaka hep buradayız. Yani kişiler buraya geldiğinde iş yeri sahibini aramak zorunda kalmayıp, en ufak bir şeyde bize bildirebiliyorlar. Bir bayan olarak 5-6 saat oturup konuşabiliyorsa, yemeğini yiyip, çayını kahvesini içip sohbetini edebiliyorsa, rahat ve mutlu olarak ayrılıyorsa tabi ki bu bizi de mutlu eder. Buna özellikle dikkat ediyoruz. Evimizde nasıl doğal orijinal ürün arıyorsak, aynı şeyleri, aynı şekilde burada da sunuyoruz. Kişilerin yeni tatları tatmalarını istiyoruz. Biz dünya mutfağı ile büyüdük. Burada da tüm bunları sunmaya çalışıyoruz. Aslında biz burada misafir ağırlıyoruz. Misafirlerimizin büyük çoğunluğunu her yönü ile tanıyoruz. Neler ister nelerden memnundur, hangi tatları sever gibi.

-Son olarak yaşadığınız zorluklardan bahsedebilir misiniz?

Erkan Bey-Yılda bir gün bile kapalı değiliz ve zor bir iş. Ama tüm personelimizle bir aile gibiyiz ve işimizi sevgi ile yaptığımızdan bu zorluğu hissetmiyoruz bile. Bu iş sevilmeden yapılmaz. Seviyorsunuz, yapıyorsunuz. Özel hayatınız yok ama yine de biz şanslıyız, eşimle burada beraber çalışıyoruz. Ayrı sektörlerde çalışsak çok daha zor olurdu.

Bu güzel sohbet için Nuray & Erkan çiftine teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgi ve saygılarımla…