• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

MİNİK AVUÇLARA KONAN KAR TANELERİ

05.04.2015 14:29:33

1.Bölüm

Teknoloji hayatımıza girdi gireli, artık her şeyi sanal dünyadan halleder hale geldik. Bizi, bizden öyle aldı ki birçok güzellikleri de geride bıraktık. Hatta unutmaya bile başladık, yeni aldığımız bir kitabın, gazetenin, derginin kokusunu. Kitaba ulaşmak için kütüphaneye koşuşumuzu. Yalnız zamanlarımızın en iyi dostunu…  

Bolu İl Halk Kütüphanesi Müdürü Cemil Şahiner, okurları kitap ve kütüphaneyle buluşturmak adına 51. Kütüphane Haftası nedeni ile Onur Konuğu olarak Eğitimci Yazar Ayşe Gülten Kırıcı’yı davet etti. Bolu Göynük doğumlu yazarımızla birlikte, Sayın Şahiner ve ekibi hafta boyunca kütüphanede ki imza günleri de dahil okullara da giderek 4 bin üzerinde öğrenci ve okurla bir araya geldi. Minik kalpler kitabın yazarını görüp söyleşi yapma, Minnoş, Kar Taneleri ve diğer kitapları yazarın imzasıyla almanın coşkusunu, heyecanını yaşadı. Bu hafta ben de sizlere yazarımızla sohbetimizi aktarmak istedim.

-Uzun yıllar eğitimci olarak görev yaptınız. Kitap yazarak bu şekilde eğitime devam etmeyi mi düşündünüz? İlk kitabınızın konusu nedir ve ilk olmanın siz de ayrı bir yeri var mı?

34 yıl sınıf öğretmenliği yapıp emekli olduktan sonra, bir şekilde yine çocukların içinde olup, eğitim hayatıma devam etmek istedim. Bu yüzden eğitim öğretim hayatımın emeklilik kısmında, kitap yazarak onlara faydalı olabileceğimi düşündüm. İçindeki şiirlerden bazılarının bestelendiği, 2004 yılında çıkan “Etrafına Bak” isimli ilk şiir kitabım çocuğum gibiydi, o nedenle onun bende çok farklı bir yeri var.

-Şiir kitabının ardından anı kitaplarına geçmenizde ki etken nedir?

O arada internet hayatına yeni yeni girip sayfa açınca, arkadaşlarımı ararken öğrencilerimle de karşılaştım. 1-2 derken çoğalmaya başladık. Hem imza günü gibi olsun hem de onlarda mutlu olsun gibi toplaşıp, böylece ilk kutlamamızı yaptık. O zaman öğrencilerim dediler ki “öğretmenim neden bizi de yazmıyorsunuz?” Yayın evi de  “yazar olmayı hiç düşündünüz mü? Toplumun sizin gibi yazarlara ihtiyacı var” demişti. Daha öncede dergide öykülerim yer almıştı. Hep hayalimde olan bir şeyi, birikimlerimi, öğrencilerimle yazdığım hikâyelerimi, bir kitap haline getirmeyi arzu ediyordum. Ben de yoluma yazarak, böyle devam etmeye karar verdim. İkinci olarak, 2012 yılında “İz Bırakan Öğrencilerim” isimli anı kitabımı çıkarmış oldum.

-Üçüncü kitabınızın bu ismi almasında ki neden nedir?

Üçüncü kitabım “Telefonumdaki Kaybolan İsimler”,  2010 yılında başladığım “İz Bırakan Öğrencilerim” kitabımı yazarken aklıma geldi. Tam o sırada bir arkadaşımı, meslektaşımı kaybetmiştim. Yıllarca birlikte aynı merdivenlerde koşturup, birlikte çok güzel ekip çalışması yapmış, aynı okulda çalışmıştık. Kaza geçirdiğini ve vefat ettiğini öğrendim. Hiç beklenmeyen ani bir ayrılıştı. Bu haberi duyunca çok üzüldüm. O arkadaşımı yazarken de iki arkadaşımı daha kaybettim. Hatta bir arkadaşım da kanserden vefat etti.  İstemeden telefonumdan silinmek zorunda kaldılar. Önce silemiyorsunuz. İki - üç sene tutuyorsunuz ama sonra geri gelmeyeceğini bildiğinizden, silmek zorunda kalıyorsunuz. Bu kitabımın çıkışı da bu şekilde oldu.

-Çocuk edebiyatına yönelmeniz nasıl oldu?

Okul hayatımda da editör olan velilerim vardı ve bana hep çocuk edebiyatı ile ilgili kitap yazmamı söylerlerdi. Çocuk edebiyatı farklı bir olaydır. Çünkü çocukları doğru kitap ile buluşturmak gerekir. Onların okuma sevgisini kazanmalarını gerektirecek bir kitap olmalı, akıcı olmalı, sıkmamalı. Bir gün evde yalnızdım ve nasıl yapabilirim diye düşünüyordum. Dışarıda da lapa lapa kar yağıyordu.  Gözüm bahçede ki çınar ve akasya ağaçlarına takıldı. Yapraksız ve karla kaplandığından onlarda kuşları ağırlayamıyordu. Eşimde yoktu, işe gitmişti. Ben de emekli olmuştum, evde yanız kalmıştım. Böyle izlerken içime öyle bir gariplik çöktü. O anda okula gidemeyen öğrencilerim de aklıma geldi. Anneleri çalıştığından evde yalnız kalan öğrencilerim vardı.  Birden böyle “Kar Taneleri” isimli bu kitabın ilk satırları doğmaya başladı. Konusu da zaten kendiliğinden ortaya çıktı ve 2013 yılında basıldı. Bu kitabım da çok beğenildi. Kültür Bakanlığı 400 tanesini satın aldı. 

Devam edecek

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Ayşe Gülten KIRICI  (07.04.2015 15:11:06)

    Bu güzel köşe yazısı için Fatma Marmara arkadaşıma çok teşekkür ederim. Kütüphane ve kitap okumanın önemini, bir yazarla karşılaşıp tanışmanın çocuklarda yarattığı mutluluğu anlatan satırlarıyla adeta okuyucuda nakış işlemiş. Tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Sevgi, saygı ve selamlarımla.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: