ÖZLEDİM.

10.04.2015 00:00:02

Eve sinirli gelmişti.
Kapıdan girerken eşinin yüzüne bakmadan :
-Sofra hazır mı?
-Hazır bey, seni bekliyordum ben de,
Evin beyi kafasını kaldırıp, karşısındaki eşini küçümseyerek, alaycı bir tavırla:
-Beni bekliyormuş, nasıl beklemekse,
-Başka kimi bekleyebilirim ki bey, tabii seni bekliyordum! Hoş geldin, Gerçi bugün yemeğe geç kaldın, ne oldu? Bir sıkıntın mı var?
-Geç mi? sinirlendirme insanı! Bırak dırdırı da, çabuk yemekleri koy!
Genç kadının alt dudağı yere düştü, canı sıkıldı. Bir yandan yemekleri tabaklara koyuyor, bir yandan da havayı yumuşatmak için sesinin tonunu düşürerek konuşmaya çalışıyordu. Ne var ki karşısındaki kocası, evde kimse yokmuş gibi davranmasına, kendine hiç bakmamasına içerlemişti. Oysaki kocasının sevdiği yemekleri yapıp, onun beğendiği şekilde sofrayı düzenlemişti. Sabahtan bu yana ne de çok emek vermişti.
Odada sadece tencere, tabak sesleri ve çaydanlığın beni demler misin diyen fokurtulu sesi vardı.
Karşılıklı olarak yemek masasında oturdular. Genç kadın tabağındaki yemeği çatalıyla didikliyor, alt dudağını ısırıyor, önemli bir isteğini nasıl söyleyeceğinin planlarını kafasında kurguluyordu. Elindeki çatalı ve kaşığı da kenara koyarak kafasını kaldırdı ve eşine bakarak:
-Bu gün anneme gitmek istiyorum!
Genç kadının yalvararak, kocasına saatlerdir kafasında kurduğu isteğini merhametli bir ses tonuyla söylemesi, kocasını kızdırdı:
-Bak sennnn, evin kraliçesi annesine gitmek istiyormuş, peki çocuğu kim alacak okuldan?
-Bugünde çocuğu sen alıver bey, çok kalmam annemin yanında, hemencecik dönerim.
-Yahu benim bir işim var, işli güçlü adamım, bilmez gibi konuşmasana!
- Ya öyle deme, annemi çok özledim, senin anneni görmeye ta ( ……. ) gidiyoruz, ben hiç itiraz etmiyorum, benimkisi şurada, ayağımızın dibinde, oraya gitmeme neden izin vermiyorsun?
-Ya sen beni sinir etmek mi istiyorsun? Gitmiyorsun lan! Anlaşıldı mı? Annene gitmiyorsun!
Genç kadın, moralsiz ve çaresizlik içinde son hamlesini de yaparak ve ses tonunu yükselterek:
-Annemi özledim, çok özledim ve onun yanına gidip, orada az biraz kalıp geri geleceğim, diyorum!
Adam daha da sert, tehdit vari bir ses tonuyla, ayağa kalktı ve yumruklarını sıktı. Eşinden uzun boylu olması nedeniyle, başını eğerek alnını hanımının alnına koyarak, en hırçın ve kalın sesiyle bağırarak konuşmaya başladı. Yumruk yaptığı sağ elini havaya kaldırdı, eli havada kaldı, vurmakla vurmamak arasında eli havada karasızca titremekteydi:
-Olmaz! Şimdi okula git, çocuğu okuldan al ve gel. Benim annemi de tartışmalarına bir daha karıştırma! Yoksa senin kafanı, bacaklarını kırarım!
Annesini ziyaret etme ihtimalini kaybeden kadının sinirleri boşanıp birden ağlamaya başladı :
-Ne vicdansız adamsın sen yahu! Tamam gitmiyorum! Gitmiyorum işte ! Hâlâ annemin adını duyunca ifrit oluyorsun! Ölmüş zavallı anneciğimden hâlâ ne istiyorsun?
Bu mübarek Cuma günü, annemin mezarı başında gidip, bir Yasin okuyup gelecektim.

YORUMLAR (Toplam 2 yorum)

mehmeta (11.04.2015 16:14:36)

FUAT Bey, yazınızı çok dikkatlice okudum ve beni müthiş etkiledi. Hemen eşime de okudum.Harika yazılarınızı merakla bekliyoruz, BAŞARILAR...

B.Uzun (11.04.2015 01:35:21)

Gene bir cuma gene şaşırtıcı bir yazınız. Toplumumuzn kangren sorunlarından birine dramatik yaklaşımla parmak basmışsınız. Bu tür yazılarınızı ner hafta bekliyoruz fuat hocam. tşkler