• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

KİM KİME NE YAPMIŞ

20.04.2015 00:00:02

Bahar geldi, hadi doğaya çıkalım derken ya kar yağdı Bolu’da ya da yağmur. Nisan ayı ortalarına kadar uzunca bir kış yaşadık. Dallarda- yerde çiçekler, çiçeklerin üzerinde kardan yorgan, muhteşem bir görsellik sergiledi. Üzerine doğan güneşle daha da bir güzelleşti. Bazı günler dört mevsimi yaşadık adeta.

 

Birkaç gün önce günübirlik gittiğimiz Ankara dönüşü, Eskiçağa’da ki vadiye uğrayalım dedik. Baharın tüm renkleri ile bezenmiş bir doğa, huzur ve kelebekler vardı burada. Etrafta kelebek ararken, yanımızdan süzülerek uçuverdi birisi. Sevinç ve heyecan içinde düştük bizde peşine, elimizde fotoğraf makinelerimizle.

Bir an aklıma buralarda yaşanan eski dönemler ve o dönemde koşturanlar geldi. Şimdi biz bu topraklarda huzurla, mutlulukla koşuşturuyorduk ama bir zamanlar acı içinde ağaçların, çalıların arasına saklanıp koşanlardı bu gözlerimin önüne, aklıma gelenler.

 

(Fotoğraf: İzmit'in Kollar köyünden Ermeniler tarafından balta ile katledilen Müslümanlardan bir kısmının olaydan sonra çekilen fotoğrafı)

 

Savaş yılları, işgal yılları ve vatan toprağımızın her bir karışını savunmak adına verilen mücadeleler. Şimdi asılsız sözde ermeni soykırımının 100. Yılı diye ortaya çıktılar.

Soykırımı onlar mı yaşadı yoksa Müslümanlar mı?

Ermeni zulmünden dolayı can havliyle yurdumuzun ta doğusundan batısına o günün şartları altında kaçan üç kız kardeşten biriydi annemim anneannesi. Tıpkı; canlarını, ırzlarını kurtarmak adına kaçan diğer insanlarımız gibi.

 

(Fotoğraf: Subatan'da Ermeniler tarafından öldürülen Türk çocuklar, kadınlar ve karınları deşilerek bebekleri çıkarılan anneler.)

 

O günün şartlarında, ulaşımın olmadığı bir dönemde ve etrafta çetelerin kol gezdiği yılları düşünün. Yurdun bir ucundan diğer ucuna gitmek kolay mı?

Gözlerinin önünde; işkenceyle, zulümle öldürüldü babaları, ağabeyleri, kardeşleri. Tecavüze uğradı minicik bedenler, gelinler, kızlar. Yarılarak çıkarıldı hamile kadınların karnında ki yavrular.

 

(Fotoğraf: Erzincan'ın Vagarir köyünde, Ermeniler tarafından şehit edilen ve bir evin arkasında bulunan şehit edilmiş Türkler.)

 

Şimdi soykırımdan bahsediyorlar! Şahit olmadıkları, gerçeklerin gün yüzüne serilmediği, belirsizliğin olduğu ve ne olduğunu bilmedikleri bir konuda, Avrupa Parlamentosu evet diyor.

Açıldı mı arşivler, araştırdı da onayladı mı tarihçiler?

Kim kime zulmetmiş, kim katliam yapmış serildi mi ortaya tüm veriler?

İnsanlar bulundukları topraklar üzerinde kardeşçe yaşarken, birilerinin bu durum işine gelmiyor ve çıkarları uğruna dünyanın kana bulanmasına neden oluyor. Tüm senaryolar bu doğrultuda yazılıp aktörlere roller oynatılıyor.

 

 

Bir gün önceye kadar yan komşusunu şu ırk, bu din-mezhep diye düşünmeyip kardeş bilenler, ertesi gün birbirine düşman ediliyor. Dünya kimseye kalmadı, sizlere de kalmayacak ve dünyanın zaten altını üstüne getirdiniz.

Çevremizde ki ülkelere bir bakın hallaç pamuğu gibi darmadağın; kan, acı, dehşet, vahşet. Taş, taş üstünde kalmıyor, yakılıp- yıkılıyor her yer ve canını kurtarmak için insanlar oradan oraya savruluyor. Yine kaçıp kurtulabilmek adına, insanca olmayan şartlar altında taşındıkları teknelerle gömülüyorlar, engin sulara.

 

Dün evinde huzurla uyuyan, bu gün savaştan kaçacak yer arıyor, çoluk çocuğuyla. Daha doğrusu bir insan olarak çaresizlik içinde;  aç, açıkta, yaralı veya ölü. Rahmetli Cem Karaca’nın dediği gibi “  Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete”

 

Şimdi gözlerimiz Amerika’da. Orada yaşayan vatandaşlarımız bu konuda tek yumruk ve birlik halinde; çıkacak olan kararın, tarihi belgelere dayanarak ve araştırarak ortaya çıkması adına haykırıyor. Bizlerde yüreklerimizle onların yanındayız.

Sevgi ve saygılarımla…

Fatma Marmara

Fotoğraf Kaynak: http://www.dervisan.com/yazi2/ermenifoto.html

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: